GENEL - 22 Ocak 2021 Cuma 12:42

Güz yarıyılı eğitim öğretim dönemi sona erdi

A
A
A
Güz yarıyılı eğitim öğretim dönemi sona erdi

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.

Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı, 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı güz döneminin sona ermesi münasebetiyle bir mesaj yayımladı.


Rektör Çomaklı mesajında şu ifadelere yer verdi:


“Türkiye’nin büyük ve köklü üniversitelerinden biri olan Atatürk Üniversitesinin sevgili öğrencileri ve kıymetli meslektaşlarım;


Dünyada ve ülkemizde yaşanan pandemi süreci nedeniyle uzaktan yürüttüğümüz 2020-2021 Eğitim Öğretim Yılı güz döneminin sonuna gelmiş bulunmaktayız.


Her ne kadar alışık olduğumuz bir süreç olmasa da bu durum bizim azmimizi, aydınlık Türkiye’nin geleceğini oluşturma isteğimizi asla azaltmadı. Bugün bir akademik sürecin sonuna gelmiş olmakla beraber, gelecek günlerin bizi öncelikle birbirimize kavuşturacağını ümit ederek, her ne şartta olursa olsun güzel ve başarılı işler yapacağımız gerçeğine olan umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Belki bu mesajı bugün dijital bir ortamdan paylaşmak nasip oldu ama biliyoruz ki en kısa zamanda yüz yüze, aynı kampüs içinde, beraberce, kaldığımız yerden devam edeceğiz.


Yaşanan bu günlerin herkese öğrettiği bir şeyler vardır elbet. Bu süreçte en önemli kazancımız elimizde olan her şeyin, her günün ve her anın ne kadar kıymetli olduğu gerçeği noktasında bir farkındalığın oluşmasıdır. Hayatın gözden kaçırdığımız ya da sıradanlaşan halleri içinde önemsemediğimiz birçok nimeti olduğunu fark ettik. Bunlardan en önemlisi hiç kuşkusuz sağlığımız ve sevdiklerimiz. Nefes alabilmenin, sokaklarda korkusuzca maskesiz yürüyebilmenin, kucak dolusu sarılabilmenin, bir parkta oturabilmenin aslında ne kadar değerli olduğunu ve sıradan olmadığını öğrendik. Ayrıca güçlü yanlarımızı, her şartta ayakta kalabilmeyi, hayatı ne olursa olsun devam ettirebilmeyi öğrendik. Bu sürecin öğrettikleriyle beraber eski hatalarımızı tekrarlamadan, daha yaşanır ve güzel bir dünya umudumuzu tazeledik.


Sevgili öğrenci arkadaşlarım ve değerli meslektaşlarım; Bütün bu yaşananlar, kayıplar ve çıkarttığımız dersler ile hep beraber daha güzel ve sağlıklı günlerde buluşmak dileğiyle, 2020-2021 güz yarıyılını kapatırken hepinize sağlıklı günler diliyorum.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.