- 19 Ekim 2021 Salı 14:05

Erzurum’da 19 Ekim Muhtarlar Günü

A
A
A
Erzurum’da 19 Ekim Muhtarlar Günü

Erzurum Valisi Okay Memiş, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla muhtarlarla bir araya geldi.

Erzurum Valisi Okay Memiş, 19 Ekim Muhtarlar Günü dolayısıyla muhtarlarla bir araya geldi.


Valilik Münir Akkaya Toplantı Salonunda muhtarlarla buluşan Vali Memiş, görev yaptığı süre boyunca yapılan çalışmaları anlattı. “3 temel sektörde önemli çalışmalar yaptık.” diyen Memiş, “2 OSB’de inşaatı devam eden yapılarla birlikte 15 adet fabrika kurduk. Şu an için bin kişi istihdam ediliyor.” şeklinde konuştu.


Erzurum Valisi Okay Memiş, “3 temel sektörde önemli çalışmalar yaptık. 2 OSB’de inşaatı devam eden yapılarla birlikte 15 adet fabrika kurduk. Tarım ve hayvancılık alanında 5 bin çiftçimize valilik bütçesinden yem bitkisi tohumu dağıttık. Büyükbaş hayvan sayısında 150 bin artış sağladık. Sütün değeri 1 lira iken, şimdi çiftçi sütünü 3 liradan toplama merkezine veriyor. Palandöken dağına 74 odalı bir ve otel yaptık. Tortum Şelalesi’ni yeniledik, Narman Peri Bacaları’na iki katlı bir tesis yaptık. ” dedi.


Organize Sanayi Bölgesini kalkındırmak için yeni arsa arayışında olduklarını ifade eden Memiş, “Yatırım yapacak iş insanlarına biz fabrika verelim sizin sermayeniz cebinizde kalsın. İş insanlarımızdan tek isteğimiz ise istihdam sağlamaları. Böylelikle vatandaşımıza iş kapısı açmış oluyoruz.” ifadelerini kullandı.


“Büyükbaş hayvan sayısında 150 bin artış sağladık”


Tarım ve hayvancılık alanında yapılan çalışmalardan da bahseden Memiş, 5 bin çiftçiye valilik bütçesinden yem bitkisi tohumu dağıtıldığını söyledi.


Büyükbaş hayvan sayısında bir milyon olan hedeflerini hatırlatan Memiş, şöyle devam etti:


“Bir milyona ulaşarak, Türkiye’de bir numara olmak istedik. 150 bin artış sağladık. Burası ayrıca bir damızlık merkezi. Her yıl birlerce damızlık büyükbaş şehir dışına çıkıyor. Bunları kattığımızda hedeflediğimiz rakama ulaştığımızı düşünüyorum. Bir başka konu ise Soğuk Süt Zinciri Projesidir. Daha öncesinde sütün değeri 1 lira iken, şimdi çiftçi sütünü 3 liradan toplama merkezine veriyor. Bizim gayemiz çiftçimizin para kazanmasıdır. Ticaret Odasının kurduğu şirketle merkeze yakın ilçelerde sütlerimiz toplanarak değer kazanıyor. Erzurum sütüyle bir marka olacaktır. Bizler Türkiye’nin en iyi meralarında beslenen hayvanların sütünü topluyoruz. Gittiğim her yerde çiftlikleri ve ahırları dolaşıyorum. Hayvan sayısının artmasından büyük bir keyif alıyorum.”


“Tortum Şelalesi’ni yeniledik, Narman Peri Bacaları’na iki katlı tesis yaptık”


Turizmde de önemli çalışmalara imza attıklarını kaydeden Memiş, “İçişleri Bakanlığımızın sayesinde 74 odalı bir otel inşa edildi. Bunun yanında yeni otellere öncülük yaptık. Mevcut otellerimizde büyük paralar harcayıp, kendilerini yeniledi. Palandöken dağı, Büyükşehir Belediyesi’nin proje ve destekleriyle adeta yeni bir çehreye büründü. Bunun yanında Tortum Şelalesi’ni bir proje ile yeniledik, Narman Peri Bacaları’na valilik bütçesinden iki katlı bir tesis yaptık.” diye konuştu.


Vali Memiş, hizmetlerin yapımı noktasında en büyük desteğin Erzurum milletvekillerine ait olduğunu belirterek, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, ilçe belediye başkanları ve emeği geçen herkese teşekkür etti.


Vali Memiş, konuşmasının ardından muhtarlara söz verdi. Muhtarlardan gelen talepleri dinleyen Memiş, sorunların çözümü noktasında ilgili kurumlara gerekli talimatları verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta kayak tarihi kitap oldu Türkiye’nin kayak tarihi açısından önemli bir yere sahip illerinden bir tanesi olan Sivas’ın kayak tarihi kitap oldu. Yapılan araştırmalar sayesinde Türkiye’de ilk kayak okulunun Sivas’ta askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Sivas’ta yaşayan ve yaklaşık 26 yıl Türk milli takımını çalıştıran Kayak antrenörü İlhan Erzurum, hayalini gerçekleştirmek için 3 yıl önce bir adım attı. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerini tek tek araştıran Erzurum, Sivas’ın kayak kronolojisi çıkarmayı başardı. Araştırmalar sırasında Türkiye’nin ilk kayak okulunun 1917 yılında Arif Hikmet Koyunoğlu tarafında Sivas’ın Suşehri ilçesi Buldur köyünde, askeri amaçla kurulduğu ortaya çıktı. Bu zengin geçmişe ışık tutan İlhan Erzurum’un ‘Sivas Kayak Tarihi’ kitabı Türkiye’nin ilk kayak merkezinden günümüze kayak sporunun gelişimi ve Sivas’ın bu alandaki öncü rolünü anlatıyor. “Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır” İlhan Erzurum, Türkiye’de kayak sporunun askeri amaçla başladığını ifade ederek, “Sivas’ın kayak kronolojisi çok zengin. Türkiye’de kayak sporu askeri amaçla başlamıştır. Sivil hayata geçmesi 1930 yıllarına denk gelir. Ama Türkiye’nin ilk resmi kayak okulu Suşehri Buldur köyünde Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından açılmıştır. Kronolojisi bu kadar zengin olan bir şehir. 1917 yılında ilk resmi kayak okuluyla başlayıp 1930’lu yıllarda kayakla ilgili sempozyumların yapıldığı Türkiye’nin ilk kayak kulüplerinden Yıldız Dağı Kayak Kulübü, 1933 yılında Sivas’ta kurulmuştur. Türkiye’nin katıldığı ilk kış olimpiyatlarına giden dört sporcudan birisinin Sivaslı olması ve ilerleyen yıllarda da olimpik sporcuların olması ve bugün totalde 30 - 40’a yakın milli sporcunun yetişmiş olduğu görüyoruz. Turizm ayağında da uzun yıllar hayalleri kurulmuş olan Yıldız Dağı kış sporları merkezi Sivas’ta dördüncü kayak merkezidir. Türkiye’nin en modern kayak merkezlerinden birine sahip olmamız hasebiyle bu bilgilerin bir şekilde toparlanması gerekliydi. Ben de bunları toparlayıp bir kitap haline dönüştürüp gelecek nesillere aktarmak istedim” dedi. “Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış” Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihinin eşzamanlı başladığını aktaran Erzurum, “Kitabımın ofis çalışması üç yıl sürdü. Yaklaşık 16 binin üzerinde gazete arşivlerinde araştırmalar yaptım. Kitabın neredeyse yüzde 90’ı zaten gazete arşivlerinden temin edildi. Hiçbirisi ansiklopedik bilgiler değil. Bir iki kitaptan faydalandım. Ama bunun dışındakilerin hepsi gazete arşivleri ve ansiklopedik bilgi olmayan bilgiler, gün yüzüne çıkmamış bilgiler. Kayak Türkiye’de askeri amaçla başladı ve 1. Dünya Savaşı’nda Rusların ülkeye girmesi ile birlikte Arif Hikmet Koyunoğlu ki bu kişi Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından bir tanesidir. Türkiye’deki birçok ünlü binanın mimarlarından birisidir. Balkanlar’da savaşmış bir yedek subay. Giderken öğrendiği Suşehri Buldur köyü havzasında kaldığı için Rusların Anadolu’ya girmesi ile birlikte de orayı güvenli ve karın çok olduğu bir bölge olması sebebiyle ilk kayak okulunu orada açmıştır. Ama bu askeri amaçlıdır. Sivil hayata geçmesi Cumhuriyet kurulduktan sonra halk evleri aracılığıyla 1930’lu yıllara denk gelmektedir. Orada da Türkiye’deki kayak tarihi ile Sivas kayak tarihi eşzamanlı başlamış ve ilerlemiştir” diye konuştu. “Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor” Erzurum, Kayak sporu çalışmalarının Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başladığını ifade ederek, “Türkiye’de spor teşkilatının yapılanmasına kısaca baktığımız zaman Osmanlı döneminde Türkiye İdman Cemiyeti daha sonra Türkiye İdman Cemiyeti birliği ve sonra Beden Terbiyesi Müdürlüğü ve Spor Bakanlığı’yla gelir. Genç Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında halk evleri kuruluyor. Halkın savaş sonrası moral motivasyonu yükseltmek için Türk gençlerini spor yapması için ve halk evlerinde sportif faaliyetler sanatsal, oyunsal faaliyetler başlıyor. Bu arada da 1930’lu yıllarda kayak sporu 3-4 tane spor branşında bir tanesi. Kayak sporu çalışmaları da Anadolu’da kar olan yüksek dağları olan bölgelerde başlıyor. Bunların başında da Erzurum,S ivas, Sarıkamış, Bursa Uludağ ve Ankara gibi iller geliyor. Kayseri ve bunlar ilk yıllarda halk evleri arasında çeşitli etkinlikler yaparak kayak sporunu geliştirmeye çalışıyorlar. Onlara kitabımızda genişçe yer verdik” şeklinde konuştu.