YEREL HABERLER - 04 Şubat 2013 Pazartesi 12:21

BOОAZLI, KONAKLI VE GEZ YAYLASI MERA KULLANIMINA YASAKLANDI

A
A
A
BOОAZLI, KONAKLI VE GEZ YAYLASI MERA KULLANIMINA YASAKLANDI

Erzurum`da meraların kullanımı ve gezginci arıcılık faaliyetlerine ilişkin Erzurum Valiliği`nce genelge yayınlandı.
4342 sayılı mera kanunu, 5443 sayılı il idaresi kanunu, mera yönetmeliği ve arıcılık yönetmeliği esaslarına göre yayınlanan genelge ile meraların kullanımı ve gezgin arıcı faaliyetlerini ilişkin kurallar belirlendi.
Vali Yardımcısı Abdurrahman İçyer başkanlığındaki komisyon yayla ve meraların kullanımı, ve gezginci arıcılık faaliyetlerine ilişkin genelgede alınan kararlar kamuoyuna açıklandı.
Bakanlar Kurulu tarafından Turizm Merkezi ilan edilen Turizm bakanlığı tarafından yaptırılan Mastır plan doğrultusunda Erzurum Boğazlı, Konaklı ve Gez Yaylası olarak üç bölümde ele alınan Kış Turizm Mastır Planı içerisindeki yayla ve meralara her ne amaçla olursa olsun hem yerli hem de yabancı göçerlerin giriş ve çıkışlarının yasaklandığı bildirildi. Komisyon ayrıca mera ve yaylaların kullanımı ile gezginci arıcılık faaliyetlere ilişkin belirlenen yasal şartları yerine getirenlere belirlenen yerlerde gerekli izinlerin verilebileceği belirtildi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Oğuz Murat Aci’nin anne ve babasının avukatı konuştu Eyüpsultan’da 17 yaşındaki Timur Cihantimur’un çarparak ölümüne neden olduğu Oğuz Murat Aci’nin babası ve annesi ise davadan şikayetlerini çekmediklerini belirtti. Oğuz Murat Aci’nin eşinin davadan feragat etmesi üzerine açıklamalarda bulunan aile avukatı Hacı Orhan, "Bu olay aileyi derinden yaraladı. Aslında Oğuz’un kemikleri bugün sızlamıştır" dedi. Eyüpsultan’da 1 Mart 2024 tarihinde Timur Cihantimur’un çarparak ölümüne neden olduğu Oğuz Murat Aci hakkında yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturmada Aci’nin dosyada müşteki olarak bulunan eşi Şükriye Aci ve kazada yaralanan 4 müşteki, maddi ve manevi zararlarının giderildiğini gerekçe göstererek şikayetlerinden vazgeçtiğine dair dilekçe sundu. Kazada hayatını kaybeden Aci’nin anne ve babasının Avukatı Hacı Orhan, konuya ilişkin İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Orhan, "15 yıldır Oğuz’u tanıyan, babasının avukatlığını yapan birisiyim ve Oğuz’la da eskiden beri arkadaşlığımız var. Davaya başlarken hepinizin takip ettiği üzere önce ailenin avukatı olarak başladık ve Şükriye Hanım’ın yani rahmetli Oğuz’un eşinin de avukatı olarak Özer Bey’in eşinin ve kızının avukatı olarak davaya başladık. Süreç içerisinde Şükriye Hanım’ın hep bize serzenişleri oldu. Biz kendisine her zaman gerekli bilgileri verdik. Ne yazık ki bugün öğrendiğimiz dosyaya baktığımızda kendisinin aileden, şikayetçi olan diğer kişilerden habersiz olarak kayınvalidesinden, kayınbabasından ve diğer şikayetçi kişiden habersiz bir şekilde davadan feragat ettiğini gördük. Bu olay aileyi derinden yaraladı. Aslında Oğuz’un kemikleri bugün sızlamıştır" dedi. Ailenin parayla ilgili bir taleplerinin olmadığını söyleyen Orhan, "Bu olaydan niçin feragat ettiklerini az çok kendileri de ifade ettiler. Maddi zararlarını kendileri karşılayarak, bugün bir feragat gerçekleştirdiler. Evet bu olayın en acı tarafıdır. Şükriye Hanım, genç yaşta kaybettiği eşinin kan parasına tenezzül etmiştir, ne yazık ki. Bu aşamadan sonra artık Şükriye Aci olarak anılmasını kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz. Bu aşamadan sonra Şükriye Aslan’dır. Bu saatten sonra ‘Aci’ soyadını kullanmaması gerekir. Burada Şükriye Hanım’ın avukatı bir açıklamada bulundu. Kendisinin zor durumdu olduğunu söyledi. İlk günden beri müvekkilimiz Özer Aci, şunu söylüyor, ‘Benim parayla işim yok’ diyor. Para konusunda bir talebin olmadığını söylediler. Şimdi Şükriye Hanım, bir villada oturuyor. Bir villa kendisine tahsis edilmişti, rahmetli Oğuz ile beraber orada oturuyorlardı. Oğuz’un ölümünden beri kendisi orada oturuyordu. Ama ne ilginçtir ki, kendisi son aylarda aileyle görüşmemeye başladı ve eve gelmemeye başladı. Annesine, kayınpederinden habersiz bir şekilde yerleşti. Rahmet Oğuz, ölmeden bir hayat sigortası yaptırmıştı. Bu hayat sigortasında yaklaşık 6 milyon tazminat geldi. Bu 6 milyonun tamamı diğer aile fertleri bir şey almadan, kendisine takdim ettiler ve kendi kira gelirleri var, kendi taksi plakası var. Bunların hepsi, kendi açıklamalarına göre, kendi ihtiyacını karşılayamadı. Ailenin desteği vardı, bunların hepsini tepti, ailenin kendisine sahip çıkmasını istemedi. Onlardan ayrı bir yola girerek, sırtını dönerek bu yola girdi. Ne yazık ki, kendi tabirleriyle, ‘para karşılığında’ bu şikayetten vazgeçtiler" diye konuştu.