- 16 Ocak 2023 Pazartesi 17:27

Parfümde moda devleri ile yarışan bir Türk markası: Beafrag

A
A
A
Parfümde moda devleri ile yarışan bir Türk markası: Beafrag

“Biz de Armani, Bulgari, Channel Kadar İyi Parfüm Yapabiliriz” diyen Abdullah Ürün, dünyaca ünlü parfüm tasarımcıları ile tanışıp uzun yıllar bu alanda kendini geliştiren az sayıda Türk arasında yer alıyor.

“Biz de Armani, Bulgari, Channel Kadar İyi Parfüm Yapabiliriz” diyen Abdullah Ürün, dünyaca ünlü parfüm tasarımcıları ile tanışıp uzun yıllar bu alanda kendini geliştiren az sayıda Türk arasında yer alıyor. Türkiye’nin dünyadaki en büyük gül ihracatçıları arasında yer aldığını vurgulayan Ürün, “Anadolu’da bitki florası ve bilgi birikimi anlamında önemli bir miras var. Ancak iş, küresel markalar arasına girmek olduğunda henüz yeterli deneyime sahip değiliz. Yine de Beafrag markamız ile Cumhuriyet’in 100. yılına armağan olarak hazırladığımız, bir kadın ve bir erkek iki parfümden oluşan yeni koleksiyonumuzun Avrupa’da da büyük beğeni toplayacağına inanıyorum” dedi.


Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere pek çok ülkeye parfüm satışı gerçekleştiren Appar Limited Şirketi’nin kurucularından Abdullah Ürün, çocukluğundan itibaren parfümlere ilgi duyduğunu söyledi. Ailesinin Laleli’de toptan ve perakende kozmetik ürünleri satan şirketinde çalışarak büyüyen Ürün, güzel kokulara olan ilgisinin peşine düşerek dünyanın en önemli koku üreticileri ve parfüm tasarımcıları ile tanışarak bu konuda eğitimler aldı. Çok sevdiği ünlü parfümler gibi değerli parfümler üretmeyi hedefleyen Ürün, 2018 yılında Beafrag markasını kurarak sektördeki az sayıda Türk marka arasına girmeyi başardı.


Uzun yıllar sektörde tecrübe kazanıp dünyanın en iyi burunları ile tanışma ve çalışma fırsatını bulduktan sonra 2018 yılında Appar’ı kuran Abdullah Ürün, Beafrag markası ile Türkiye’de başta gençler olmak üzere çok sayıda lüks parfüm kullanıcısının beğenisini kazandı. Ürün, “Yüksek kalitede Fransız malı spreyler kullanan, parçaları elle birleştirip özenle sunan Beafrag parfümlerini koklarken şaşırtıcı derecede güzel kokular ile karşılaşabilirsiniz. Zaten marka seçkin satış kanallarında, “Şaşırtan ve mutluluk veren etkileyici kokular” sloganı ile yer alıyor. Elle polisaj yapılan, Fransa’da markaya özel olarak üretilen vanaları ve görünmez hortumları ile lüks parfüm alanının büyük özen gerektiren bir iş olduğunu bilen Beafrag, kokularını Fransız parfüm üretim geleneği ile hazırlıyor. İngilizcede kırgın olmak anlamına gelen Be Afrag’ı böldük, parçaladık; güzel kokular ile kırgınlıkları unutup gönül almaya dönüştürdük. Başta Avrupa olmak üzere yakın ülkeye parfüm satışı gerçekleştirdik. Dünya markaları arasına parfüm alanında da Türk adını yazdırmaya hazırlanıyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.