GÜNDEM - 25 Nisan 2024 Perşembe 16:48

Atatürk Üniversitesi ikinci kez akredite edildi

A
A
A
Atatürk Üniversitesi ikinci kez akredite edildi

Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından yükseköğretim kurumlarındaki niteliğin yükseltilmesi ve kalite güvencesine katkı sağlanması amacıyla uygulanan Kurumsal Akreditasyon Programı kapsamında 2021 yılında akredite olan Atatürk Üniversitesi, 2 yıl süreyle yeniden akredite edildi.


Bu kapsamda; Başkent Ankara’da düzenlenen törende Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı Akreditasyon Belgesini, Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’ın elinden aldı.


Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Itri Kongre ve Kültür Merkezinde, Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı öncesinde düzenlenen törenle Kurumsal Akreditasyon Belgesini alan Rektör Çomaklı’ya Atatürk Üniversitesi Kalite Koordinatörü Prof. Dr. Bilal Yılmaz ile İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Kaya eşlik etti.


Rektör Çomaklı: “Bu Başarı Tüm Üniversite Mensuplarımıza Aittir”


Konuyla ilgili bir değerlendirmede bulunan Rektör Prof. Dr. Ömer Çomaklı; Yeni Nesil Tasarım ve Dönüşüm Projesi kapsamında kurulan Kalite Koordinatörlüğü öncülüğünde, akademik ve idari birimleri ile geçirilen yoğun çalışma döneminin ardından YÖKAK tarafından yürütülen değerlendirmenin ardından 2 yıl süreyle yeniden Kurumsal Akreditasyon onayı almaya hak kazandıklarını ifade ederek bu başarının tüm üniversite mensupları ait olduğunu dile getirdi.


Atatürk Üniversitesinin farklı birimlerindeki kurumsal bilgiler, kalite güvence, eğitim-öğretim, araştırma, toplumsal katkı ve yönetim kategorilerinde göstergelerin incelenmesi neticesinde 2 yıl süreyle akredite edildiklerini belirten Rektör Çomaklı, Atatürk Üniversitesinin yetkin bilim insanları ve gelişmiş araştırma alt yapısıyla hiçbir zaman iyiyle yetinmeyerek, daima daha iyiye ulaşma gayreti içerisinde olduğunu söyledi.


“Atmış Olduğumuz Adımların Doğruluğu Bir Kez Daha Tescillenmiş Oldu”


“Üniversitemiz hem kalite iyileştirme çalışmalarında hem de Araştırma Üniversitesi Performans Göstergelerinde sürekli iyileştirmeyi sağlamak ve bunları sürdürülebilir kılmak amacıyla gerekli faaliyetleri planlamakta, uygulamakta, izlemekte, değerlendirmekte ve daha iyiye ulaşmak için sürekli iyileştirme çalışmalarına devam etmektedir” diyerek değerlendirmesini sürdüren Rektör Çomaklı ayrıca şunları aktardı: “Üniversitemiz, kalite iyileştirme çalışmalarını ve Araştırma Üniversitesi Performans Göstergelerini iyileştirmeyi, ülkesine ve milletine daha iyi hizmet etmenin bir yolu olarak görmektedir. Sürekli iyileştirme çalışmalarını aralıksız olarak sürdüren üniversitemiz, 2021 yılında YÖKAK Kurumsal Akreditasyon Programına dahil olmuştur. Bağımsız değerlendirme takımları tarafından kurumların iç değerlendirme raporu temel alınarak yürütülen değerlendirme programı sonrasında 2. kez akredite edildi. Araştırma Üniversitesi statüsü kazanan üniversitemizin verdiği kaliteli eğitimin yeniden akredite edilmesiyle birlikte atmış olduğu adımların doğruluğu da tescillenmiş oldu. Bu düşüncelerle; akreditasyon belgesini bizlere tevdi eden YÖK Başkanımız Prof. Dr. Erol Özvar ile YÖKAK Başkanımız Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ile tüm değerlendirme heyetine ve üniversitemizin kıymetli mensuplarının tamamına teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum” dedi.


YÖK Başkanı Özvar: “Üniversiteler, 14 Ölçüt ve 46 Alt Ölçüt Dikkate Alınarak Değerlendiriliyor”


Üniversitelerin kalite güvencesi sistemi, eğitim ve öğretim, araştırma ve geliştirme, toplumsal katkı ve idari süreçlerde değerlendirilmesini sağlayan Kurumsal Akreditasyon Programı ile Türkiye’deki üniversitelerin ulusal/uluslararası düzeydeki katkılarının ve dünyadaki görünürlüklerinin artırılmasını amaçladıklarını ifade ederek konuşmasına başlayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar: “Dış değerlendirme süreçlerimiz kapsamında; üniversitelerimiz, öncelikle Kalite Güvence Sistemi, Eğitim ve Öğretim, Araştırma ve Geliştirme, Toplumsal Katkı ve Yönetim Sistemi alanlarında 14 ölçüt ve 46 alt ölçüt açısından hangi aşamada olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyan kapsamlı bir rapor hazırlamaktadır. Böylece kurumun kendi kendini tanıması ve değerlendirmesi bu sürecin en önemli aşamasıdır. Daha sonra, YÖKAK tarafından oluşturulan ve aralarında öğrenci, yabancı değerlendiricinin de bulunduğu 8 kişiden oluşan değerlendirme takımları tarafından bu raporlar okunarak ve kendi aralarında yoğun toplantılar yapılarak ön değerlendirme yapılmaktadır. Sonrasında takımlar, uzaktan veya yüz yüze şekilde ön ziyaret ve saha ziyareti yaparak üniversitenin tüm birimlerini ziyaret etmekte, öğrenciler başta olmak üzere iç ve dış paydaşları ile bir araya gelmekte, kurumun durumunu sahada değerlendirmekte ve sonucunda Geri Bildirim Raporu veya Akreditasyon Raporu hazırlamaktadır. Kurumsal Akreditasyon Programında son olarak YÖKAK’ın ilgili komisyonları ve kurulu bu raporu dikkate alarak ve değerlendirme takımı ile bir araya gelerek üniversitelere “tam akreditasyon” ya da “koşullu akreditasyon” kararını vermektedir. Bu aşamalarda çok dinamik bir süreç yaşayan ve yoğun şekilde çalışan kurul üyelerimize, öğrencilerimiz ve yabancı değerlendiricilerimiz başta olmak üzere, tüm değerlendiricilerimize teşekkür ederim” dedi.


YÖKAK Başkanı Kocabıçak, Kurumsal Akreditasyonun Avantajlarını Anlattı


YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ise konuşmasında Kurumsal Akreditasyona sahip bir üniversitelerin diğer üniversitelere göre öne çıkan yönlerine ilişkin bilgi verdi. Kocabıçak: “Kurumsal Akreditasyon belgesi almış bir yükseköğretim kurumu, temel faaliyet alanlarında kamuoyuna vadettiği hedeflere ulaşmayı güvence altına almak için ilgili mekanizmaları oluşturuyor. Üniversiteler, bunların önemli bir bölümünü iyi biçimde çalıştırıyor, izliyor ve iyileştiriyor. Tüm iç ve dış paydaşlarının katılımı önemseniyor. Öğrenci geri bildirimleri özellikle dikkate alınıyor ve karar alma süreçlerine yansıtılıyor. Öğretim programları bilgi çağının gerekleri, değişen öğrenci özellikleri ve öğrenci merkezli öğrenme anlayışı temelinde sistemli biçimde güncelleniyor. Öğrenme kaynakları ve öğretim üyesi yeterliklerinin sürekli biçimde geliştirilmesi için çalışılıyor. Kurumun araştırma yetkinlikleri geliştiriliyor ve toplumsal katkı faaliyetleri sistematik biçimde ele alınıyor” diye konuştu.


Program, akredite olan kurum rektörlerinin belgelerini almaları ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.



Atatürk Üniversitesi ikinci kez akredite edildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Nemrut’ta Mayıs’ta bile kar kalınlığı 5 metreyi buluyor Bitlis’in Tatvan ilçesindeki Nemrut Dağı yolunda Mayıs ayına rağmen hala 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. Zirvesinde dünyanın ikinci büyük krater gölü olan Nemrut Krater Gölü’nün yer aldığı Nemrut Kalderası kentin önemli turizm destinasyonlarının başında geliyor. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turistin akın ettiği kaldera bu yılda yoğun kar yağışı aldı. Geçtiğimiz günlerde Tatvan Kaymakamlığı tarafından zirveye kadar olan karla kaplı yolu açılan Nemrut’ta Mayıs ayına girilmesine rağmen halan yer yer 5 metreyi bulan kar tünelleri bulunuyor. 2 bin 250 rakım yüksekte bulunan mükemmeliyet ödüllü krater gölünü görmek isteyen birçok ziyaretçi kalderaya akın ederken, kar tünellerinin içinde geçerek zirveye ulaşıyor. Yolu kardan tünelleri andıran kaldera yolu yılın büyük bölümü kapalı kalırken, zirveden kaldera içine kadar olan kısmın ise kısa süre sonra açılması planlanıyor. Araçlarıyla zirveye kadar çıkan vatandaşlar gördükleri kar manzaraları karşısında hayretlerini gizleyemezken, zirvede gördükleri manzaraya ise adeta hayran kalıyor. Yazı ayrı kışı ayrı güzel olan kaldera doğal güzelliği ile ziyaretçilerin yanı sıra uzaydaki astronotların bile dikkatini çekmişti. Kalderayı görmek için zirveye çıkan ziyaretçilerden Enes Akar, 5 metreyi bulan kar tünelleri arasında zirveye ulaşmanın ayrı bir keyif olduğunu ifade etti. Mayıs ayına rağmen hala kaldera zirvesinde metrelerce kar bulunduğunu anlatan Akar, herkesi kalderayı ziyaret etmeye davet etti.
Konya Tekvando Milli Takımı Avrupa Tekvando Şampiyonasında tüm madalyalara talip Tekvando Milli Takımı 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’nın hazırlıklarını Konya’da tamamladı. Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, bugüne kadar çok madalya aldıklarını, şampiyonada altın, gümüş tüm madalyaları almak istediklerini söyledi. 10-12 Mayıs’ta Sırbistan’da yapılacak olan Büyükler Avrupa Tekvando Şampiyonası’na Konya’da hazırlanan Tekvando Milli takımı hazırlıklarını tamamladı. 3 haftadır kampta olan takım, teknik direktör Ali Şahin gözetiminde antrenmanlarına devam etti. 8 milli sporcunun hazırlandığı Avrupa Şampiyonası’nın, olimpiyatlar öncesi güzel bir sınav olacağını ifade eden Ali Şahin, her türlü madalyaya talip olduklarını belirtti. Türkiye olarak tekvandoda altın yılları yaşadıklarını ifade eden Şahin, daha iyi yerlere gelebilmek için çok çalıştıklarının altını çizdi. “Hazırlıklarımız güzel bir şekilde devam etti” Konya’da gerçekleştikleri kamp sürecini değerlendiren Tekvando Milli Takımı Teknik Direktörü Ali Şahin, “Konya’daki kampımızda şuanda 8 milli sporcumuz var. Burada Avrupa Şampiyonası için hazırlanıyoruz. Olimpiyatlara kota alan 5 sporcumuz da burada. Onlar da Avrupa Şampiyonası’na katılacak. 2 erkek sporcumuz İzmir’de, 3 kadın sporcumuz da burada hazırlanıyor. Yıl boyunca güzel hazırlık maçları geçirdik. Geçen yıl Azerbaycan’da kadın takımımız dünya şampiyonu oldu. Erkek takımımız ise dünya 3’ncüsü oldu. Güzel bir başarı periyodu ile hep birlikte olimpiyatlara doğru adım adım gidiyoruz. Avrupa Şampiyonası olimpiyatlardan önce hem deneme hem de güzel bir müsabaka. Hazırlıklarımız Konya’da güzel bir şekilde devam etti. Kamplarımızı tümüyle genel olarak değerlendirirsek iyi geçti. İnşallah bu tamlamayı Avrupa Şampiyonası’nda çoğu altın madalya olarak zirveye çıkmayı düşünüyoruz” dedi. "Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz" Türkiye’nin tekvandoda sürekli başarılarının olduğunu kaydeden Ali Şahin, “Türkiye devamlı hem dünyada hem de Avrupa’da ilk üçte oldu. Bunun 3’te 2’sini birincilikle geçirdik. 2023 Dünya Tekvando Şampiyonası’nda şampiyonluğa ulaştık. 2022 yılında da tüm kategorilerde dünya 1’ncisi olduk. Bunlar olimpiyatlar için önemli verilerdi. Bize moral verdi ama tabii ki sporda her zaman değişkenlik olabilir. Onun için çok dikkatli hazırlanıyoruz. Zirvedeki sporcularımızı özel taktik ve teknik olarak hazırlıyoruz. Performansımızı yükseltmeye çalışıyoruz. Tekvando, tüm olimpiyatlarda mutlaka madalya almıştır, kota olarak en iyi şekilde katılmıştır. 2024’te de bu yarışmalardan geçerek güzel bir başarı elde etmeyi düşünüyoruz” şeklinde konuştu. Takım olarak turnuvalardaki hedeflerini ifade eden Ali Şahin, “Olimpiyatlarda, şampiyonalarda çok güzel madalyalar aldık. Hedefimiz de bu madalyaları orada tekrarlamak. Altın, gümüş ve tüm madalyaları almak istiyoruz” diye konuştu. "Antrenmanlarımız çok güzel geçti" Tekvandoya 2011 yılında başladığını anlatan milli tekvandocu Zeynep Taşkın (20) ise, “Yıldızlarda Avrupa şampiyonluğum, ümitlerde Avrupa 3’ncülüğüm, Balkanlarda şampiyonluğum var. Spora aslında jimnastik ile başladım. Jimnastikte kolum kırıldı. Daha sonrasında tekvando ile devam ettim. Avrupa Şampiyonası’na 2-3 haftadan beri Ali hocamız ile birlikte hazırlanıyoruz. Kadromuz çok güçlü olduğu için antrenmanlarımız da çok güzel geçti” ifadelerini kullandı.