TEKNOLOJİ - 08 Temmuz 2025 Salı 14:07

Atatürk Üniversitesi’nde yerli ilaç üretimi ve yerli uçak motorlarının testi hamlesi

A
A
A
Atatürk Üniversitesi’nde yerli ilaç üretimi ve yerli uçak motorlarının testi hamlesi

Atatürk Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, yapılan çalışmalar sonucu Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi logosu taşıma hakkına sahip program sayısını 40’tan 59’a yükselterek ülke genelinde ilk sıraya yerleştiklerini belirterek, "Üniversitemizde TEI’nin uçak motor testleri ve yerli ilaç üretimi ile ülkemize katma değer katacağız" dedi.


Atatürk Üniversitesi ve TUSAŞ Motor Sanayii A.Ş. (TEI) arasında, Türk motorlarının geliştirilmesi için yüzey kaplama ve yüksek irtifa ateşleme sistemlerinin iyileştirilmesi gibi konularda ortak projeler yürütülmesinin kararlaştırıldığını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, "Buna göre; TEl tarafından geliştirilen uçak motorlarının testleri Atatürk Üniversitesinde yapılacak. Bu adım, üniversitenin teknik altyapısının ve mühendislik birikiminin Türkiye’nin havacılık ve savunma sanayisine hizmet edecek şekilde kullanılmasını sağlayacak. Atatürk Üniversitesi, ülkemizin "Milli Teknoloji Hamlesi" hedeflerine katkı sağlamak ve bölgedeki gençleri teknoloji ve inovasyon alanında desteklemek amacıyla yeni inşa edeceği "Erzurum Milli Teknoloji Atölyeleri" binasıyla öncü bir rol üslenecek. 23 milyon TL bütçesi bulunan projenin 20 milyon TL’si Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından finanse edilecek. Projenin tamamlanmasıyla Erzurum’da yılda bin ortaöğretim öğrencisine eğitim verilmesi, 300 öğrencinin atölyelerde yarışmalara hazırlanması hedefleniyor" şeklinde konuştu.



"Yerli ve milli ilaç ile aşı geliştirme çalışmaları sürüyor"


Atatürk Üniversitesi’nin, sağlık bilimleri alanındaki araştırma ve yenilik kapasitesini stratejik bir adımla daha ileriye taşındığını anlatan Hacımüftüoğlu, "Yükseköğretim Kurulu tarafından 6 ay önce değerlendirmeye alınan, 16 Mayıs 2025 tarihinde ise Cumhurbaşkanı kararıyla Resmi Gazete’de yayımlanan düzenleme doğrultusunda üniversite bünyesinde "İlaç, Aşı ve Biyoteknoloji Enstitüsü kurulmasına karar verildi. Enstitü, yerli ve milli ilaç ile aşı geliştirme çalışmalarını hızlandırarak ülkemizin sağlık alanındaki dışa bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. 88 kişilik bir ekiple ve kendi laboratuvarlarımızda, ülkemizde hastalıkların tedavisinde en çok kullanılan 11 ilaç için çalışmalarımız devam ediyor. Bunlar hem stratejik hem de maliyet açısından önemli. İlk etapta küçük ölçekli üretimle birlikte sonrasında 1 tonluk üretime geçeceğiz" şeklinde konuştu.



"İleri düzey tanı-tedavi süreçleri desteklenecek"


Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nin en yoğun acil sağlık hizmeti veren kurumlarından birisi olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, "Bir çok özelliği içerisinde barındıran yeni bir bilgisayarlı tomografi cihazını hizmete sundu. Radyasyon oranı önceki cihazlara göre oldukça düşük olan cihaz, çevre dostu bir teknoloji sunarken, yüksek çözünürlük kapasitesiyle de tanı koyma süreçlerini hızlandırıyor. Hasta tedavisinde kaliteyi artırmak ve cerrahi müdahaleleri daha hassas bir şekilde geliştirmek amacıyla ameliyat mikroskobunu bünyemize kattık. Özellikle göz cerrahisinde bir çok alanda kullanılacak. Bu arada Türkiye’de bir ilk üniversitemizde gerçekleşti ve Diş Hekimliği Fakültesi bünyesinde Temel Diş Hekimliği Bilimleri bölümü açıldı. Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi, sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak ve ileri düzey tanı-tedavi süreçlerini desteklemek amacıyla birçok yeni medikal cihazın alımını gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda; 3D TEE özellikli renkli doppler ekokardiyografi sistemi, 4k artroskopi sistemi, histeroskopi ünitesi ve ekipmanlan, impulse osilometrik solunum fonksiyon test sistemi, hedef kontrollü anestezi cihazı, premium düzey anestezi iş istasyonu, renkli doppler ekokardiyografi cihazı, optik koherens tomografi cihazı (OCTA) ve yenidoğan mekanik ventilatör gibi toplamda 39 kalemlik ileri teknoloji tıbbi cihaz envantere dahil edilmiştir. Bu cihazların temini, alanında uzman öğretim üyeleri tarafından yürütülen projeler doğrultusunda gerçekleştirilmiştir. Ayrıca lazer cihazı alımına yönelik proje hazırlıkları da devam etmektedir. Bu yatırımlar, hastanenin akademik ve klinik yetkinliğini güçlendirmeyi hedeflemektedir" dedi.



Atatürk Üniversitesi’nde yerli ilaç üretimi ve yerli uçak motorlarının testi hamlesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.