TEKNOLOJİ - 25 Mart 2024 Pazartesi 14:36

Bakan Kacır: “Ne yapıyorsak, kalbine, Türk gençliğini, Teknofest kuşağını koyuyoruz”

A
A
A
Bakan Kacır: “Ne yapıyorsak, kalbine, Türk gençliğini, Teknofest kuşağını koyuyoruz”

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı Erzurum’da öğrencilerle buluştu.


Erzurum Teknik Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Konferans Salonu’na girişte öğrenciler tarafından karşılanan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır ve Alper Gezeravcı’ya yoğun bir ilgi oldu. Programda ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen ve Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi birer konuşma yaptı.


Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin yerli ve milli uydusu Türksat 6A’nın 8 Temmuz haftasında uzaya göndermeye hazırlandıklarını belirterek, “40 yıllık rüyamız gerçek oluyor. TÜRKSAT6A ile artık Türkiye, haberleşme uydularını milli geliştirebilen, yerli üretebilen 11 ülkeden birisi. Dünyayı yenilikçi teknolojiler değiştiriyor, dönüştürüyor. Bütün dünyada yenilikçi teknolojilere gencecik insanların kurduğu teknoloji takımları, teknoloji ekipleri, teknolojik girişimlere imza atıyor. Biz bu anlayışla milli teknoloji hamlesi adına Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ne yapıyorsak her daim kalbine Türk gençliğini, Teknofest kuşağını koyuyoruz. Bu anlayışla Türk gençliğiyle birlikte beş yıldır dünyanın en büyük teknolojik festivallerini düzenliyoruz. Bunlar gerçekten çok değerli ve çok kıymetli. Çünkü dünyayı yenilikçi teknolojiler dönüştürüyor ve yenilikçi teknolojilere bütün dünyada sizler gibi gencecik insanların kurduğu teknoloji girişimleri imza atıyor” dedi.



“Gençlerimizin yanında olacağız”


Türk gençliğinin önündeki engelin kaldırılması halinde her türlü başarıyı yakalayacağına inandıklarını vurgulan Bakan Kacır, “Bizim en büyük kuvvet çarpanımızın genç ve dinamik nüfusumuz olduğunun bilincindeyiz. Bizim nüfusun ortanca yaşı 33, Avrupa’nın ortanca yaşı 43, Almanya’nın ortanca yaşı 47-48 ve bizden 15 yaş daha yaşlılar, biz onlardan 15 yaş daha genciz. Gençliğimizin önünü açmaya devam edersek Allah’ın izniyle Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimize bir bir ulaşacağız. Hepimiz onların yanında olursak alanında dünyanın en iyisi işleri başarabilecek kabiliyete ve yetkinliğe sahip olduklarına inanıyorum. Türk gençleri bunu ispat etti. Son 22 yılda Milli Teknoloji Hamlesinde elde ettiğimiz kazanımlar, Türkiye’nin kritik teknolojileri kendi imkanlarıyla geliştirebilen, üretebilen ve rekabetçi bir şekilde dünyaya ihraç eden bir ülke olma yolculuğu hep sizler gibi gencecik insanların sayesinde oldu” şeklinde konuştu.



“Devletimizin güçlü iradesi var”


Öğrencilerin yoğun ilgi gösterdiği Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’da gençlerin hayallerine ulaşmak için hiçbir engelli tanımamaları gerektiğini anlatarak sözlerine şöyle devam etti: “Teknoloji hızla değişiyor ve gelişiyor. Biz bu derece ilerleyen bir bilimsel alandan geri kalamayız. Bu alanda bu günden ortaya konulan vizyonlarla atılan adımlar yadırganırsa, yarın çok daha yadırganacak hale düşmek durumunda kalırız. Bir alanda daha ’keşke’ diyeceğimiz bir pişmanlık sahası ortaya çıkar. Dolayısıyla devletimizin bu güçlü iradesine, ortaya koyduğu vizyona ve bu günlerin zor şartlarında yine de sizlerin geleceğinin çalınmasına müsaade etmeden zor imkanlarla sizlerin geleceğine yatırım yaptığı için devletimize minnettarım”.



“İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek"


Gezeravcı çocukluğundan itibaren havacılıkla ilgili bir hevesi, bir hayali zihninde taşıyabilmiş, bu hayalin peşinde koşabilmiş, uçma şansı bulabilmiş birisi olmasına rağmen, iş uzaya geldiğinde bir adım durup boynunu bükmek zorunda kaldığını belirterek, “O güne kadar belgesellerde, sinemalarda, internette, kitaplarda uzayla ilgili bir şey geçtiğinde, belki bulunduğum yaşın olmaması gerektiği şekilde çok daha üstüne bir olgunlukla kendime şunu terk ediyordum, ‘bu hayal başka milletlerin çocuklarının hayali. Elinde olan mutlulukla geçinmeyi bil.’ Dolayısıyla iş uzay konusuna geldiğinde ısrarla kendimi bu alanda hayal kurmaktan uzak tutuyordum. O günün şartlarında ülkemizin imkanlarıyla bunu gerçekleştirmenin mümkün olmadığının idrakı içerisinde kesinlikle bu hayalden uzak duruyordum. 1 tane görevi tamamladık. 9 tane görev alanında, Türkiye’nin koymuş olduğu hedeflerle ilgili çalışmalar devam ediyor. Deneyler de tıpkı bizim astronot seçim süreci gibi yine Türkiye Uzay Ajansı’nın kontrolünde bir deney seçim sürecinin sonunda belirlerdi. Burada amaç Türkiye Cumhuriyeti’nin bundan sonraki uzay alanında yapmaya çalıştığı ve koyduğu hedeflere erişme yolunda, ileride daha da büyüyen uzay ekosisteminden pay almaya imkan tanıyacak, uzayda kurulacak farklı ekosistemlerde bir alt birleşen oluşturabilecek deney alanlarındaki çalışmalardı. İnsanoğlu günün birinde Mars’a erişecek ve bu süre çok uzak değil.” diye konuştu.


Konuşmalardan sonra Bakan Kacır ve Alper Gezeravcı, sahneye çıkarak davetlilerle birlikte özçekim yaptı.



Bakan Kacır: “Ne yapıyorsak, kalbine, Türk gençliğini, Teknofest kuşağını koyuyoruz”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Prof. Dr. Aslan: “Van Gölü Havzası bu yıl çok sayıda göçmen kuşu karşılıyor” Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü Havzası’nın bu yıl yoğun yağışlardan dolayı çok sayıda göçmen kuşu karşıladığını söyledi. Çeşitli uluslararası doğa ve çevre anlaşması yapan kurumlar tarafından ilan edilen mayıs ayının ikinci haftası, Dünya Göçmen Kuşlar Günü olarak kutlanıyor. Türkiye’deki yüzlerce kuş türünden 234’ünün gözlemlenebildiği Van Gölü Havzası; başta flamingo olmak üzere yırtıcı göçmen kuşları ve nesli tehlike altında bulunan birçok kuşa ev sahipliği yapıyor. Konuya ilişkin konuşan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, ülkemizde bulunan sulak alanların 5’te 1’nin Van Gölü Havzası’nda bulunduğunu belirtti. Havzanın doğal yaşam alanının bozulmamasından kaynaklı yaban hayvanlarının tercih yeri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Aslan, “Son 20 yılın en yağışlı mart ve nisan ayı yaşandığından dolayı çok sayıda göçmen kuşu geldi. Bunlardan en çok bilinen bize selam getiren allı turnadır (flamingo). Bunun yanında nesli tehlike altında olan dikkuyruklar, birçok yırtıcı göçmen kuş da burada yaşamaktadır. Van Gölü Havzası’nda yılın 12 ayında göçmen kuş bulunmaktadır. Kış mevsiminde yaban kazları, bahar mevsiminde yırtıcılarından tutun da kekliğinden, nesli tehlikede olan toy kuşu bulunmaktadır” dedi. Bu yılın özellikle yağışlar konusunda şanslı bir yıl olduğunu dile getiren Aslan, bu yıl birçok kuş türünün diğer yıllara oranla daha fazla görüldüğünü kaydetti.
Bitlis Van Gölü kıyılarındaki mikrobiyalitler vatandaşları şaşırttı Bitlis’in Tatvan ilçesinde kuraklık ve iklim değişikliği nedeniyle suyun çekilmesi sonucu Van Gölü sahili adeta mikrobiyalit tarlasına döndü. Baharda gerçekleşen yağışlara rağmen Van Gölü’nde suyun yükselmesi istenen seviyede gerçekleşmedi. Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nde iklim değişikliğine bağlı yaşanan kuraklık nedeniyle suların çekilmesiyle ortaya çıkan mikrobiyalitler dikkat çekti. Van Gölü’nün Tatvan ilçesi İncekaya mevkii sahillerinde yaşanan su çekilmesi sonucu ortaya çıkan mikrobiyalitler vatandaşları şaşırttı. Van Gölü’nde mercan resiflerine benzeyen ve "su altı peribacaları" olarak nitelendirilen mikrobiyalitler, dalış turizmi açısından da önemli bir yer tutuyor. Her geçen gün farklı bölgelerde görülmeye başlanan mikrobiyalitler, özellikte Tatvan’ın Van Gölü kıyısında yer alan İncekaya köyünde adeta görüntüsüyle mikrobiyalit tarlalarını andırıyor. Van Gölü sahilinde ortaya çıkan farklı boyutlardaki yüzlerce mikrobiyalit havadan da görüntülendi. Oluşan görüntüler bir yandan görsel bir güzellik sunarken diğer yandan ise su çekilmesinin boyutunu gözler önüne serdi. Vatandaşlar, gördükleri manzara karşısında hayret ederken, geçen sene ile bu sene arasında çok büyük bir fark olduğunu belirtti. Serkan Sönmez adlı vatandaş, “Tatvan’a bağlı İncekaya köyünde suların çekilmesiyle beraber doğal güzellikler oluşmakta. Dışarıdan gelen turistlerin ilgisini çekmekle beraber burada yaşayan vatandaşları tedirgin etmektedir. Bunun sebebi Tatvan’da ve çevre ilçelerde hissedilen kuraklıktan dolayı Van Gölü’nün aşırı derece çekilmesi halkı tedirgin etmektedir” diye konuştu.