EKONOMİ - 02 Ekim 2024 Çarşamba 11:37

Bölge besiciliğine Urugay desteği

A
A
A
Bölge besiciliğine Urugay desteği

Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birlik Başkanı Abdulkadir Ürüşan, Tarım ve Orman Bakanlığı 2024-2028 yıllarını kapsayan "Besicilik Sığır İthalatı Projesi" kapsamında Uruguay’dan alınan ’İthal Besilik Danaların’ Et ve Süt Kurumu ile yapılan sözleşme çerçevesinde, 3 bin adedinin bin 400’ünün dağıtımının ve satışının yapıldığını açıkladı.


“Besi tesislerinin sayısı artırılmalı”


Besi için ithal gelen hayvanların ırklarının çok iyi ırklar olduğunu ve iyi bakılıp herhangi bir aksilikte olmadığı takdirde, üreticinin yüzünü güldüreceğini ifade eden Kırmızı Et Üreticileri Birlik Başkanı Abdulkadir Ürüşan, ithal besilerin çiftçi ve ülke hayvancılığı için büyük önem taşıdığını belirtti. Canlı hayvan ithalatının et ithalatından çok daha iyi olduğunu ve kendilerinin sürekli bunu savunduklarını ifade eden Başkan Abdulkadir Ürüşan, şu ifadeleri kullandı, “’Üreticimiz hayvancılık yapmak istiyordu. Canlı hayvan bulamıyordu. İlimiz ekonomisinde önemli bir yer tutan hayvancılık, bölge insanımızın temel geçim kaynaklarından biridir. Şu an Türkiye’deki en büyük sıkıntı dişi hayvan varlığının az olması. Dişi hayvan varlığının az olmasından dolayı buzağı yok. Buzağı olmayınca dana yok. Besici, sattığı fiyata canlı hayvan alamıyordu. Hayvan sayısı az olduğu için fiyatlar çok yüksekti. Bunun önüne geçebilmek için ülkemizdeki dişi hayvan materyalini arttırmamız lazım. Et fiyatlarındaki yüksekliğin faturası üreticiye kesiliyordu. Üreticilerimizin çok para kazandığı lanse ediliyordu. Şimdi ithalat olunca bu fiyatlar düşecek ve esnafımız da rahat nefes almış olacak. Tarım Bakanlığımızın 2004-2028 yılında hayvancılık politikasında Aile işletmeleri desteklenerek bölgenin lokomotifi güçlendirilmeli, modern besi tesislerinin sayısı artırılmalı, beklentimiz verilen desteklerin devam etmesi yönündedir. Bakanlık bu yüzden yani regülasyon amacıyla bize bu görevi vermiştir. Amaç farkı kapatıp bu ticaretin sağladığı gelir ile hayvancılığı geliştirmektir.”’ dedi.


“Bin 400 ithal besilik dananın dağıtımı yapıldı”


Başkan Ürüşan, Erzurum’a Uruguay’dan gelen 3 bin adet ’İthal Besilik Dana’nın bin 400’ünün dağıtım ve satışının yapıldığını, Bin 600 adetinin daha sonra satışın yapılacağını belirterek, “Uruguay’dan gelen 3 bin ithal besi dananın Bakanlığımızın bu projesinde uygulamanın tek başına yeterli olmayacak. Sütçülüğün ve besicilik üretimin de teşvik edilmesi gerekiyor. Süte geçenlerde küçük bir zam verildi. Siz sütçüyü memnun ederseniz sütçü inek besler, inek çok olursa süt çok olur, dana çok olur. Dana çok olursa besilik maddeler çok olur ve et fiyatları makul seviyeye gelir. Ancak, Türkiye’deki hayvan sayısının bu şekilde artırılmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.


“Erzurum’a, üreticilerimize değer katmak istiyoruz”


Ürüşan, ETB’nin önemli bir görevi yerine getirdiğini vurgulayarak, “Kurulduğu ilk günden itibaren bölge hayvancılığının gelişmesine katkı sağlayan Et ve Süt Kurumu, özel sektöre öncülük ettiği gibi hayvancılığın modern koşullarda yapılması konusunda da örnek teşkil etmektedir. Burada hiç bir zaman kar amacı gütmedi. Vatandaşa hizmet görevini yerine getirmeye çalıştı. EBK, hayvancılık politikalarını belirlemede söz sahibi değil, ancak hayvancılık piyasasının sağlıklı işleyen bir pazara kavuşması için bu dönem çok önemli rol oynadı. Erzurum’un geleceği hayvancılıkta, besi yaparak Erzurum’a değer katacak, Erzurum Kırmızı Et Üreticiler Birliği olarak bizde Et ve Süt Kurumu ile protokol yaparak, üretimimize alım garantisi vererek Erzurum’a ve üreticilerimize değer katmak istiyoruz. Günümüz tekniklerine uygun olarak modern besiciliğe teşvik edilecek ve böylece şehrin gelişimini sağlanarak Erzurum’da daha sağlıklı ve verimli besi hayvanı yetiştirilerek, Erzurum, Doğu’nun en büyük kaliteli et üretiminin merkezi olabilir.” dedi.


“Mera hayvancılığına destek bekliyoruz”


Üretimin az olduğunu ve üretimin tüketimi karşılamadığını anlatan Ürüşan, “Bu yüzden üretimin artması lazım, üreticinin hayvancılıkla geçimini sağlandığı Erzurum’u Doğu Anadolu Bölgesinin en yüksek besicilik merkezi konumuna getirmeyi hedefliyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Mehmet Sekmen’nin hayvancılık projeleri takdire şayandır. Erzurum’u Doğu Anadolu Bölgesi’ni tek hayvancılık merkezi olması konusunda modern büyük baş hayvan pazarının yanı sıra mera hayvancılığına da destek bekliyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığımız iki tarafı da memnun edecek adımları atmalı. Biz üreticiler olarak girdi maliyetlerimizin düşmesini, sütümüzü ve etimizi daha ucuza satmak istiyoruz. Bizim ana sıkıntımız girdi maliyetleri. Girdi maliyetleri düşürülmelidir. Bu sorunumuzda modern besi çiftlikleri kurarak giderilmelidir.” diye konuştu.


“Sivil Toplum Örgütleri’nden destek bekliyoruz”


Erzurum’un geleceğinin hayvancılıkta olduğunu hatırlatan Ürüşan, sözlerini şöyle sürdürdü, “Besi yaparak Erzurum’a değer katacak, Kırmızı Et Üreticiler Birliği olarak bizde Et ve Süt Kurumu ile protokol yaparak, üreticimize alım garantisi vererek Erzurum’a üreticilerimize değer katmak istiyoruz. Sivil Toplum Kuruluşlarının projeye destek vermesini istiyoruz. Üretim az, üretim tüketimi karşılamıyor bu yüzden üretimin artması için Erzurum’u Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük besicilik merkezi konumuna dönüştürülmesi için çapa sarf ediyoruz. İnşallah bu mücadelemizi ile besicilik proje sayıları artmış olacak. Erzurum’da merkez dahil, Narman İlçemizde yerel yönetim ve altyapı projeleri ile son 10 yılda yapılan projeleri ile organize hayvancılık bölgesini tamamladı. Narman İlçemizin örnek gösterilmesi gerekir. Hazır besi tesislerimizin diğer ilçelerimizde kazandırılmasını arzu ediyoruz. Erzurum’da bu sayının merkez ilçelerinde artmasını, besiciliğin, İktisadi ve Hayvancılık Bölgesi’nin biran önce hayata geçirilerek hayvancılığa bir nefes aldırılmasını talep ediyoruz. Erzurum’u hayvancılık merkezi olması için siyasilerimizden, sivil toplum kuruluşlarımızdan tam destek beklediğimizi ifade etmek istiyorum. Erzurum Kırmızı Et Üreticileri Birliği olarak sektör sorunlarına daima çözüm arayacağımızı belirtmek istiyorum. Tarım ve hayvancılıkta gençlerinizi teşvik edici radikal projeler hayata geçirilmeli. Ayrıca ilimizde hayvancılığın gelişmesi için girişimlerde bulunan ve desteğini esirgemeyen Başta Tarım Bakanımız Sayın İbrahim Yukamlı’ya, Erzurum Valimiz Sayın Mustafa Çiftçi’ye, Tarım ve EBK Kurum yetkililerine, şükranlarımızı sunuyorum.’ dedi.



Bölge besiciliğine Urugay desteği

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Yumaklı: "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" dedi. Bakan Yumaklı, TBMM Genel Kurulu’nda Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 2025 yılına ilişkin faaliyetleri ve 2026 yılı bütçe teklifine ilişkin sunum yaptı. Suyun her alanda etkin kullanımı ve su verimliliği bilincinin artırılması için su verimliliği seferberliği’ni hayata geçirdiklerini dile getiren Yumaklı, "Diğer yandan, 2025-2035 dönemini kapsayan Ulusal Su Planı’nı hazırladık. Bu planın uygulanmasıyla; su kaynaklarımızın korunmasını, verimli kullanımını ve sürdürülebilir yönetimini amaçlıyoruz. Sulama sistemlerinin modernizasyonu, Ürün deseni değişikliği, yeraltı suyu kontrolü ve havzalar arası su transferleri gibi tedbirler konusunda çalışıyoruz. Kuraklık riski altındaki göllerimizi kurtarmak için de eylem planları hazırladık. Eğirdir Gölü Su Eylem Planı’nı kamuoyuyla paylaştık. Akşehir, Eber, Bafa, Beyşehir, Burdur, İznik, Seyfe ve Sapanca gölleri için de benzer eylem planlarını 2026 yılında uygulamaya başlayacağız. Kuraklık tahmini ve erken uyarı sistemi kapsamında, sektörel su tahsis modelini önümüzdeki yıl kuracağız. Ayrıca Tarımsal Kuraklıkla Mücadele Stratejisi Eylem Planı’nı hayata geçirdik. Kurakçıl peyzaj uygulama alanlarını da belirledik. Bu yöntemle yüzde 80’e varan oranda su tasarrufu sağlayacağız" şeklinde konuştu. "Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik" Üreticiyi korumak ve üretimde öngörülebilirliği sağlamak amacıyla üretim planlaması ve yeni destekleme modelini hayata geçirdiklerini ifade eden Yumaklı, "Ayrıca tarımsal kredileri, hibe programlarını, tarım sigortalarını ve kırsal kalkınma desteklerini üretim planlamasına entegre ettik. Bitkisel üretim planlamasını, 2024 yılının Eylül ayında, 13 stratejik ürün ve yem bitkilerinde uygulamaya başladık.Planlamanın kapsamını genişleterek, üçer yıllık dönemler halinde güncelleyeceğiz. Üretim planlamasıyla uyumlu yeni destekleme modeliyle de temel, planlama ve üretimi geliştirme destekleri veriyoruz. Bu kapsamda, üreticilerimize mazot maliyetinin ortalama yüzde 50’si, gübre maliyetinin ise ortalama yüzde 25’i kadar temel destek veriyoruz. Planlama kapsamındaki ürünlerde, mazot maliyetinin tamamını, gübre maliyetinin yarısını; su kısıtı olan ilçelerde ise mazot ve gübre maliyetinin tamamını karşılıyoruz. Su ihtiyacı yüksek ürünleri, su sıkıntısı yaşayan havzalardan, daha elverişli bölgelere, ilave desteklerle yönlendiriyoruz. Tarım alanlarımızın yüzde 40’ını oluşturan 468 büyük ovayı tarımsal sit alanı ilan ettik. Hedefimiz bu sayıyı 500’e çıkarmak" diye konuştu. "Genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik" Şubat 2024’te 5 yıllık hayvancılık yol haritasını açıkladıklarını hatırlatan Yumaklı, "Üretim, kalite ve verimliliği artırmayı hedeflediğimiz bu haritamızı adım adım uyguluyoruz. Meyvelerini de almaya başladık. Su potansiyeli, mera varlığı, işletme kapasiteleri ve hastalık riskleri gibi kriterleri dikkate alarak, hayvansal üretim planlamasını hayata geçirdik. Besi, süt ve kanatlı yetiştiriciliği bölgelerini belirledik. Hayvancılıkta sağladığımız destekleri, hayvansal üretim planlamasıyla uyumlu bir çerçevede yeniden düzenledik. Yetiştiricilerimize temel, yönlendirici ve verimlilik destekleri veriyoruz. Kadın ve genç üreticilerimize ek destekler sağlıyoruz. Hayvansal üretimde ilk defa aile işletmelerine, genç ve kadın üreticilerimize 3,3 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik. Verimlilik kriterlerine göre de 2,8 milyar lira destek verdik.Kırmızı et üretimini artırmak, aynı zamanda kırsaldaki aile işletmelerini güçlendirmek için Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek Projesini başlattık. Tarımda üreticilerin yaş ortalaması dünyada 60 sınırına dayandı. Bu, Amerika Birleşik Devletleri’nde 58, Avrupa Birliği’nde ve ülkemizde ise 57’dir. Bu nedenle gençleri ve kadınları tarımsal üretime yönlendiriyor ve kırsal kalkınmayı güçlendirecek politikalar uyguluyoruz" dedi. "41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor" Gıda işletmelerine yıllık ortalama 1.3 milyon denetim gerçekleştirdiklerini söyleyen Yumaklı, "Denetim, kontrol ve analiz faaliyetlerimizi, uluslararası kabul görmüş metotlarla yürütüyoruz. Bu amaçla, 41’i Bakanlığımıza ait olmak üzere toplam 138 gıda kontrol laboratuvarında yılda 22 milyon analiz yapılıyor. Buradan bir kez daha altını çizerek söylüyorum. Gıda güvenilirliği bizim kırmızı çizgimizdir. Sağlığı riske atan gıdaları üreten ve satanlar hakkında suç duyurusunda bulunuyor, gerekli yaptırımları uyguluyoruz. Kurallara uymayanlara bu yıl 2,3 milyar lira para cezası uyguladık. Vatandaşımızın sağlığıyla oynayanları; taklit veya tağşişe konu ürün ve işletmeleri, hiçbir taviz vermeden ifşa ediyoruz. Ayrıca, gıda satış noktaları ve toplu tüketim yerlerine, en son ne zaman denetim yapıldığı bilgisine vatandaşlarımızın kolayca ulaşabilmeleri için Karekod Uygulamasını zorunlu hale getirdik. Hasat öncesinde bağ, bahçe, tarla, sera gibi üretim alanlarında; hasat sonrasında ise toptan ve perakende satış noktalarında pestisit kalıntı denetimleri gerçekleştiriyoruz. Yasaklı pestisit kullanımının tespit edilmesi durumunda ürünleri imha ediyoruz. 2025 yılında 2,5 milyon ton taze meyve ve sebze ihracatı gerçekleşmiş ve bunun binde biri gibi bir miktarı geri dönmüştür. Geri dönen ürünler mevzuata uygun değilse, ülkemize girişine izin vermiyoruz" ifadelerini kullandı. "Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık" Türkiye’nin tarımsal üretim alanı bakımından, 74 milyar dolarlık hasılayla, Avrupa’nın birinci, dünyanın 7’nci büyük tarım ekonomisi olduğunun bilgisini veren Yumaklı, "Tarım sektörümüz, son 22 yılın 18’inde büyüme kaydetmiştir. 2024 yılında ise yüzde 5,1’lik büyümeyle ülke ekonomisinin üzerinde bir performans sergilemiştir. 2025 yılının üçüncü çeyreğinde ise, hayvancılık, ormancılık ve balıkçılık faaliyetlerinde büyüme yaşanmıştır. Ancak sektörde baskın bir paya sahip olan bitkisel üretimin, olağanüstü iklim koşullarından etkilenmesi nedeniyle, genel tarım sektörü dönemsel olarak daralmıştır. Bu durum, sektörün yapısal kapasitesinden kaynaklı olmayıp, iklimsel olağanüstü koşulların etkisiyle oluşmuştur. 2025 yılı üretim sezonunu bir önceki yılla kıyasladığımızda; üretici sayımızda yüzde 2 artış, ekilen arazilerde ise yüzde 3 artış yaşanmıştır. Girdi miktarlarında herhangi bir azalış olmamıştır. Dolayısıyla bu konu sadece bitkisel üretimde ve ârızîdir. Üreticilerimize zirai don ve kuraklık kaynaklı zararlar için 49 milyar lira ödeme yaptık. Türkiye tarım sektörü, güçlü üretim altyapısı, geniş ürün deseni ve sağlam tedarik zinciri sayesinde, söz konusu dönemsel kayıpları hızla telafi edecek güçtedir. Diğer taraftan tarım ve gıda ürünleri ticaretimizi, küresel ekonomik ve jeopolitik zorluklara rağmen geliştirmeye devam ediyoruz" dedi.
Samsun OKA’dan Samsun’da kalkınma odaklı toplantı: 2026 destek programları görüşüldü Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) Samsun’daki toplantısında teknopark projesinden yeşil dönüşüme, kadın girişimciliğinden 2026 destek programlarına kadar bölgenin kalkınma gündemindeki başlıklar ele alındı. Orta Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın (OKA) 2025 yılının son Yönetim Kurulu Toplantısı, Samsun’un ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Samsun Valisi Orhan Tavlı’nın başkanlığında yapılan toplantıda, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Sanayi Master Planı’nın ilk fazında yer alan Samsun-Mersin Sanayi Koridoru hedefleriyle uyumlu şekilde yürütülen "Samsun Merkezli Bölgesel Teknopark Projesi" ele alındı. Proje kapsamında mevzuat, yönetim yapısı, ortak kurumlar ve finansal kaynaklara yönelik araştırmaların yapılması, ön fizibilite çalışmalarına başlanması ve sürecin OKA Genel Sekreterliği tarafından koordine edilmesi kararlaştırıldı. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü ile Dünya Bankası desteğiyle uygulama süreci başlayan Sosyal Kapsayıcı Yeşil Geçiş Projesi ve Orta Karadeniz’de Yeşil Dönüşüm Hızlandırıcı Hibe Desteği Programı’nda başarılı olan projeler değerlendirildi. Ayrıca, 2026 yılında uygulanması planlanan Geri Ödemeli Finansman Desteği Programı’nın öncelikleri, bütçesi ve başvuru koşulları görüşüldü. Toplantıda, Yerel Kalkınma Hamlesi Programı 2025 Yılı Çağrısı kapsamında bölgede ilan edilen 16 yatırım başlığına yönelik başvuru yapan 35 işletmenin durumu ele alınırken, 2026 yılı çağrısı için Yatırım Destek Ofisleri tarafından önerilen yeni yatırım başlıkları değerlendirildi. Ajansın mali ve teknik destek programları kapsamında devam eden projeler gözden geçirilerek, 2025 yılı Fizibilite Programı çerçevesinde katma değerli üretim ve turizm temalarında yapılan başvurular karara bağlandı. Bunun yanı sıra, 2025 yılı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması Araştırması (SEGE) sonuçları hakkında istişarelerde bulunuldu. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından yürütülen Türkiye Siber Vatan Programı’nın 2026 dönemi kapsamında planlanan eğitim faaliyetlerinin genel çerçevesi hakkında da kurul üyelerine bilgi verildi. Toplantıda ayrıca, 2024 ve 2025 yıllarında kadın istihdamı ve kadın girişimciliği alanında yürüttüğü çalışmalarla en başarılı kalkınma ajansları arasında yer alan OKA’nın faaliyetleri ele alındı. 2026 yılında Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen Anadoludakiler Projesi kapsamında belirlenen "Yöresel Ürünlerin Ticarileştirilmesi" teması doğrultusunda, bölgenin yöresel ürünlerinin ulusal ve uluslararası pazarlarda ticarileştirilmesine yönelik yapılacak çalışmalar da istişare edildi. Tolantıya ayrıca Amasya Valisi Önder Bakan, Çorum Valisi Ali Çalgan, Tokat Valisi Abdullah Köklü, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Amasya Belediye Başkanı Av. Turgay Sevindi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, Tokat Belediye Başkanı Mehmet Kemal Yazıcıoğlu, Amasya İl Genel Meclisi Başkanı Zeki Eraslan, Tokat İl Genel Meclisi Başkanı Ali İhsan Gürel, Amasya TSO Başkanı Murat Kırlangıç, Tokat TSO Başkanı Fatih Gökdere ve OKA Genel Sekreteri Mehlika Dicle katıldı.