GÜNDEM - 29 Kasım 2023 Çarşamba 09:55

Doç. Dr. Eğilmez: "Türkler asırlar boyu Yahudileri katliamlardan kurtarmıştır ama bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır"

A
A
A
Doç. Dr. Eğilmez: "Türkler asırlar boyu Yahudileri katliamlardan kurtarmıştır ama bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır"

Atatürk Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Savaş Eğilmez, Türklerin tarih boyunca Yahudileri bir çok kez katliamdan kurtardığını ama Türklerin bu tutumlarının hiçbir zaman karşılık bulmadığını ifade ederek, "Bunun en bariz örneği, İsrail’in terör örgütü PKK’yı desteklemesi ve kendisi gibi bebek katili olan bu örgüte sahip çıkmasıdır" dedi.


Doç. Dr. Savaş Eğilmez, İsrail’in uyguladığı insan hakları ve uluslararası hukuka aykırı politikalarının herkes tarafından bilindiğini ve görüldüğünü, ancak dünyayı yöneten güçlerin çıkar ilişkileri nedeniyle kimsenin bunlara Türk devleti dışında doğru dürüst itiraz etmediğini ifade ederek, "Yahudiler ile Türkler arasında tarih boyunca çok özel bir ilişki olmuştur. Türkler, asırlar boyu Yahudileri büyük katliamlardan kurtarmıştır. 7.-10. yüzyıllarda Hristiyanlar, Anadolu, Doğu ve Orta Avrupa’da büyük bir Yahudi avına girişmişlerdi. Yakaladıklarını işkencelerle öldürüyor, hayvanlara yem ediyorlardı. Yahudiler kimliklerini gizlemek zorunda kalıyor, Hıristiyanmış gibi yaşıyorlar, milliyetlerini ve dinlerini değiştirmek zorunda kalıyorlardı. Yahudi toplumu tarihlerinin en karanlık dönemlerinden birini yaşarken, 7. yüzyılın başında kurulup, kısa zamanda Kafkaslara ve Karadeniz’in kuzey düzlüklerine hakim olan Hazar Hakanlığı, Yahudileri için bir yaşam alanı olmuştur. Engin Türk hoşgörüsü ve adaleti, Yahudileri büyük bir katliamdan kurtarmıştır. Türk topraklarına gelebilenler özgürce dinlerini ve geleneklerini yaşamışlardı. Öyle ki, Hazarların hâkimiyetleri altına almış oldukları Yahudiler ve diğer kavimlere karşı gösterdiği hoşgörü politikası dünya literatürüne ’Hazar Barışı (Latince Pax Khazarica)’ adıyla altın harflerle geçmiştir" diye konuştu.



"Papa IV. Paul’un talimatıyla bu şehirdeki Yahudiler hapsedilmiş, işkenceye maruz kalmış ve mallarına el konulmuştur"


Hazar Barışı’nın yanı sıra Yahudi tarihinde Türk dostluğunu gösteren daha birçok olayın var olduğunu hatırlatan Eğilmez, “Örneğin 11. yüzyılın sonunda başlayan ve 13. yüzyılın sonuna kadar devam eden Haçlı Seferlerinin her biri Yahudiler için büyük bir felaket olmuş ama Türk hakimiyeti altındaki topraklara kaçabilenler özgür ve güvenlik içinde yaşamaya devam etmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet döneminde de Kuzey Mekadonya’da büyük bir baskı altında tutulan Yahudiler, Sultan’ın fermanıyla kurtarılmıştır. Yine 1470 yılında Avrupa’dan kaçan bir grup Yahudi koruma altına alınıp Türk topraklarına yerleştirilmiştir. Avrupa, 15. yüzyılın sonunda yeni bir Yahudi katliamına giriştiği zaman, kurtarıcı olarak sahneye yine Türkler çıktı. II. Bayezid, İspanya ve Portekiz’de büyük bir katliam ve zulme maruz kalan Yahudilerden bir kısmını Türk topraklarına getirtti. Bu bölgelerden kaçmayı başaran Yahudiler de sorgusuz Türk topraklarına kabul edildi. Kanuni Sultan Süleyman saltanatında da İtalya’nın Ankona şehrindeki Yahudilere sahip çıkılmıştır. Papa IV. Paul’un talimatıyla bu şehirdeki Yahudiler hapsedilmiş, işkenceye maruz kalmış ve mallarına el konulmuştur. Sultan Süleyman 1556 tarihinde devreye girmiş ve bu Yahudiler kurtarılmıştır” şeklinde konuştu.



"Yahudilerin hak ve hukukları hep korundu"


Kudüs surlarını yeniden inşa eden Kanuni Sultan Süleyman’ın, Yafa Kapısı üzerine Türklerin hoşgörü mührünü de vurduğunu ifade eden Doç. Dr. Savaş Eğilmez, "Kapının üzerine ’La İlahe İllallah İbrahim Halilullah (Allah’tan başka ilah yoktur. İbrahim O’nun dostudur.)’ yazılı bir kitâbe yerleştirmiştir. Burada Osmanlı Sultanı, Kelime-i Tevhit yerine Kudüs’te yaşayan gayrimüslimleri incitmemek için her üç semavi dinin ortak peygamberi olan Hazreti İbrahim’in ismini yazdırmayı tercih etmiştir. Lehistan’da mağdur durumda olan Yahudiler, 1568 yılında II. Selim’in girişimleriyle büyük bir katliamdan kurtarılmıştır. 1740-1780 yılları arasında Avusturya’da hüküm süren imparatoriçe Maria Theresia, başta Viyana olmak üzere Avusturya şehirlerinde yaşayan Yahudileri ülkeden sürgün etme kararı almış, bu durum Türk hükümetinin devreye girmesiyle engellenmiş ve imparatoriçe Yahudilerden özür dilemek zorunda kalmıştır. Osmanlı Devleti 1867 yılında da Sırbistan’da, 1872 yılında Romanya’da, zulme uğrayan Yahudileri, diplomatik girişimleriyle himaye altına almıştır. 1908 tarihinde II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Yemen vilayetine muhtariyet verilirken, orada yaşayan Yahudilerin durumunun muhafaza edilmesini garanti altına almıştır" diye konuştu.



"Türklerin bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır"


Kurtuluş Savaşı sırasında, İzmir’in Yunanlılar tarafından işgal edilmesinden sonra buradaki Yahudilerin, İstanbul’a gidebilmek için Yunanlı gemiciler ile anlaştığını söyleyen Eğilmez şöyle devam etti:


"Fakat Yunanlılar, Yahudileri aldatıp onları İstanbul yerine Yunan adalarına bırakmıştır. Açlık ve sefalet içinde olan Yahudiler, dönemim çok zor şartlarına rağmen Kızılay tarafından kurtarılmış ve İstanbul’a getirilmiştir."


Yahudi tarihçi Eliyahu Kapsali’nin "Tanrı, bizleri Türkleri vesile kılarak kurtarmasaydı, Yahudiler yok olup gidecekti. Yahudiler merhamet ve şefkat dolu bu güzel ülkede (Türkiye) güvenli bir sığınak buldular. Tanrı, Yahudilere merhamet eden ve onlara iyi davranan Türkleri mukaddes kılsın. Türkler, kendileri gibi büyük ve muhteşem sultanlara sahiptir." dediğini anlatan Eğilmez, "Tarih boyunca Yahudiler için tam anlamıyla süper kahraman olan Türklerin bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır" dedi.



"Türkler hem merhametli ve hoşgörülü oldu"


Tüm bu iyiliklerin karşılığında, İsrail’in her fırsatta Türklere karşı düşmanca politikalar içinde olduğunu vurgulayan Eğilmez, "Bunun en bariz örneği, terör örgütü PKK’yı desteklemesi ve kendisi gibi bebek katili olan bu örgüte sahip çıkmasıdır. Aslında Türklerin bu topluluğa koruyup kollamasının sebebi, bunların Yahudi olması değildir. Bu koruma durumu, Türklerin kültürel değerlerinde önemli bir yer tutan merhamet ve hoşgörü duygularının hareket geçmesiyle gerçekleştirmiştir. Nitekim Türk devlet geleneğinin temellerinden biri, ihtiyacı olan birey veya topluluklara ırk ve din ayrımı yapmaksızın yardım etme ve onları koruma ilkesidir" dedi.



Doç. Dr. Eğilmez: "Türkler asırlar boyu Yahudileri katliamlardan kurtarmıştır ama bu tutumları hiçbir zaman karşılık bulmamıştır"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsunspor’dan "bahis" soruşturması açıklaması Samsunspor maçı ile alakalı olarak, "Ne kulüp olarak ne yöneticiler ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma" dedi. Son bahis soruşturmasında incelemeye alınan Kasımpaşa-Samsunspor maçı hakkında açıklamalarda bulunan Veysel Bilen, "Dün başlatılan yeni bahis soruşturması kapsamında geçen sezon oynanan Kasımpaşa-Samsunspor maçı da bu bağlamda bahis oynayanlar açısından dikkate alınan ve bu soruşturma kapsamına giren bir konu oldu. Samsunspor kulübümüzle ilgili olarak asla ve kata bu soruşturmanın bir tarafında biz yokuz. Onu net söylüyorum. Ne kulüp olarak ne de yöneticiler bazında ne de oyuncularımız bazında böyle bir soruşturmaya söz konusu olan taraf değiliz. Kaldı ki dikkatlice incelendiğinde görülecek ki o maçın içerisinde bahis oynayan ve kazanan 6 kişinin üzerinden yürütülen bir soruşturma bu" diye konuştu. "Açılmış ve açılacak her davada alnımız ak, yüzümüz pek" Yasalara ve hukuka bağlı bir kulüp olduklarına değinen Veysel Bilen, "Maalesef bazı basın yayın kuruluşlarında ve organlarında Samsunspor da bu olayın içerisindeymiş gibi yapılan yorumlar, haksız ve mesnetsiz bir biçimde başkanımızın isminin zikredilmiş olması gerçekten kelimelerle ifade edilmeyecek kadar yanlış bir davranış. Samsunspor olarak her dönem yasalara bağlı, Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğu inancımızı sonuna kadar sürdürerek açılmış ve açılacak her türlü soruşturmada ve davada alnımız ak, yüzümüz pak şekilde devletimizin yanında olmaya devam ediyoruz. Ederiz de. Bu konuda başkanımızın kesin talimatı, bugün değil ilk şirketleştiğimiz günde verilmiştir. Asla ve kata ‘Biz ne Türkiye Futbol Federasyonu’nun talimatlarına ne yasalara ne kanunlara ne yönetmeliklere aykırı bir işlemin içinde olmayacağız. Devlete bir kuruş borcumuz olmayacak.’ Çok şükür bugün devlete bir kuruş borcu olmayan ve bugüne kadar da hakkımızda en ufak bir şüphe dahi uyanmamış bir kulübüz. Ama bizim bu tertemiz mazimize ve bugünkü şartlarda futbolun içinde bu kadar temiz kalmaya çalışmamıza rağmen belli çevreler, başkanımızın iş hayatını dahi olayın içine katmaya çalışıp suyu bulandırmak istiyorlar. Hukuksal olarak biz bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazır olduğumuzu hukuki merciler nezdinde talep ettik. Zaten dosyada gizlilik var. Gizlilik kararı olduğu için biz de taraf olmadığımızdan herhangi bir bilgi sahibi değiliz. Ama istenildiği takdirde her türlü desteği vereceğimizi hem beyan ettik hem de yazılı olarak başvurduk" şeklinde konuştu. "Thomas Reis ile bu sezon da önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz" Teknik Direktör Thomas Reis’in, "Henüz anlaşma sağlamadık" yönündeki açıklamalarına da değinen Bilen, "Her şey kâğıdın üstünde yazılı imzayla değil. Birincisi, gönül imzası var mı? Huzurlu bir ortam var mı? Çalışıyor mu? Bugün buradayız, yarın hiçbirimiz burada olmayabiliriz. Başkanımızın ifade ettiği gibi biz Thomas Reis ile bu sene de önümüzdeki sezonlarda da devam edeceğiz. Hocanın da buna bir itirazı yok. Hocanın söylediği orada şu; bir kontrata imza attınız mı şeklinde bir algılama olduğu için, yoksa kendisi sonradan düzeltti. ‘Benim burada bir mutsuzluğum yok, ben burada mutluyum, kalbimle gönül bağım var, devam edeceğim’ diye. Günü geldiği zaman da başkanımızın yoğun trafiği nedeniyle o imza töreni gerçekleşmedi. Yoksa onun ötesinde bir sorun yok" ifadelerini kullandı.
Gaziantep 25 Aralık Panorama Müzesi’ne ziyaretçi akını Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş gününün kutlandığı hafta boyunca ziyaretçi akınına uğradı. Tarihle sanatı başarıyla harmanlayan, Fransız işgaline karşı verilen destansı Antep Direnişi’ni tüm gerçekliğiyle gözler önüne seren 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, 25 Aralık Kurtuluş Günü dolayısıyla 5 gün boyunca toplam 10 bin ziyaretçiyi ağırladı. Millî Mücadele ruhunu gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi, Gaziantep’in kurtuluş destanını panoramik anlatım, etkileyici görsel efektler ve tarihî canlandırmalarla sunarak büyük ilgi görüyor. Özellikle öğrenciler, aileler ve tarih meraklılarının yoğun ilgi gösterdiği müze, ziyaretçilerine hem duygusal hem de öğretici bir deneyim yaşatıyor. Bu yönüyle kentin kültürel ve tarihî hafızasına önemli katkılar sağlıyor. Resim çalışmaları, ünlü Rus ressam Alexander Samsanov tarafından 4 yıl süren bir çalışmayla tamamlanan 25 Aralık Kahramanlık Panoraması ve Müzesi’nde, 14 yağlı boya tablo, 3 diorama ve 13 metre yüksekliğinde, 122 metre uzunluğunda, 1.586 metrekarelik alana sahip, tuval ağırlığı 2.379 kilogram olan yağlı boya panoramik resimler yer alıyor. Müzede sergilenen eserlerin önemli bir bölümü ise Antep Harbi şehit ve gazi yakınları tarafından bağışlandı.
Bursa BURTOM Sağlık Grubu 2026 rotasını belirledi BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2026 stratejik planında öncelikli gündem maddesinin sağlık turizmi olacağını belirterek, uluslararası hasta departmanının kapasitesinin artırılmasının hedeflendiğini, ayrıca demografik değişimleri dikkate alarak, yaşlı bakım ve geriatri alanındaki entegre tesis yatırımları için fizibilite çalışmaları sürdüreceklerini söyledi. Küplü, 10 yıllık projeksiyonda ise BURTOM’u, konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri üreten, teknolojiyi merkeze alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Başta Bursa olmak üzere yaklaşık 15 ildeki tıbbi görüntüleme ve tanı merkezleri, tıp merkezleri ve diğer sağlık birimleriyle ayda 200 bini aşkın kişiye hizmet veren BURTOM Sağlık Grubu, 2025 yılını kurumsal yapısını güçlendirdiği, hizmet standardını yükselttiği ve operasyonel verimliliğini maksimuma taşıdığı bir "konsolidasyon dönemi" olarak tamamlarken, 2026 yılında verimlilik esaslı bir büyüme stratejisi izleyerek, tüm paydaşlar için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonunu kararlılıkla sürdürecek. BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü, 2025 performansını ve 2026 vizyonunu değerlendirirken, hem kurumun hem de Türkiye sağlık sektörünün geleceğine dair mesajlar verdi. 2025 kurumsal sürdürülebilirliğin pekiştiği yıl 2025’in BURTOM için özel bir anlam taşıdığını belirten Serdar Küplü, 30. yılın yalnızca geçmiş başarıların kutlandığı bir dönem olmadığını vurgulayarak, "Bu yılı, kurumsal yapının güçlendirildiği, hizmet kalitesinin standardize edildiği ve operasyonel verimliliğin en üst seviyeye taşındığı stratejik bir dönem olarak ele aldık. Hedeflerimize ulaştığımız ve kurumsal sürdürülebilirliğimizi pekiştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi. Aylık 200 bin kişiyi aşan hasta trafiğinin ciddi bir yönetim ve altyapı gerektirdiğini belirten Küplü, 2025’te sadece tedavi edici hizmetlerde değil, koruyucu sağlık ve erken tanı alanlarında da talebin hızla arttığını, bu nedenle teknolojik altyapı ve insan kaynağının eş zamanlı güçlendirildiğini ifade etti. Dijital dönüşüm ve insan kaynağında yeni seviye BURTOM’un 30. yıl kapsamında yalnızca teknolojik modernizasyon değil, insan kaynağının gelişimine yönelik de önemli adımlar attığını, dijital dönüşüm yatırımlarını, kurumsal eğitim ve gelişim programlarıyla birlikte yürüttüklerini belirten Serdar Küplü, "Personelimizin yetkinliklerini artıran eğitim programları, şeffaf yönetim yaklaşımı ve adil performans sistemi; kurumsal aidiyeti güçlendiren en önemli unsurlar. Bu sayede personel devir hızımız sektör ortalamasının altında seyrediyor"ifadelerini kullandı Küplü, yaşanan zorlu ekonomik şartlarda büyümeyi sürdürebilen BURTOM’un başarısının arkasında finansal disiplin, rasyonel yönetim ve orta-uzun vadeli stratejik planlama bulunduğunu, mevcut konjonktürde kısa vadeli çözümler yerine sürdürülebilir planlamaya bağlı kaldıklarını ve verimliliği artıran alanlara odaklandıklarını vurguladı. 2026 sağlık turizminde hamle ve yaşlı bakımında yeni yatırımlar BURTOM’un 2026 yatırım programında önceliği sağlık turizminin oluşturduğunu bildiren Küplü, uluslararası hasta departmanının kapasitesini artıracaklarını belirterek şunları söyledi: "Sağlık turizmi bizim için stratejik bir büyüme alanı. 2026’da bu alanda daha büyük bir uluslararası erişim hedefliyoruz. Ayrıca, demografik değişimleri dikkate alarak yaşlı bakım merkezleri ve geriatri odaklı entegre tesisler için de fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz." Yeni merkezler ve kapasite artışı gündemde BURTOM Sağlık Grubu Genel Müdürü Serdar Küplü açıklamasında, yaklaşık 15 ilde faaliyet gösteren grubun 2026’da büyüme stratejisinin "verimlilik esaslı genişleme" üzerine kurulu olduğunu, mevcut merkezlerde teknolojik donanım ve hizmet kapasitesinin artırılmasının öncelikli hedef olarak belirlendiğini, bunun yanı sıra stratejiyle uyumlu yeni lokasyon yatırımlarının da gündemde olduğunu aktardı. Küplü, 850 kişilik kadrosu bulunan BURTOM’un, 2026’da istihdam politikasını nitelikli ve yetkinlik bazlı bir yaklaşımla yöneteceğini dile getirerek, "Sayısal büyümeden ziyade, spesifik uzmanlık alanlarında nitelikli sağlık profesyonellerinin organizasyonumuza katılmasını hedefliyoruz" diye konuştu. Küplü, "30 yıllık kurumsal hafızamızla, etik değerlerden ödün vermeden hizmet üretmeye devam edeceğiz. Tüm paydaşlarımız için değer oluşturan, güvenilir ve öncü bir sağlık kuruluşu olma misyonumuzu kararlılıkla sürdüreceği" dedi. Gelecek 10 yılın vizyonu, entegre sağlık ekosistemi BURTOM’un 10 yıllık projeksiyonuna ilişkin bilgi de veren Küplü, BURTOM’u konvansiyonel sağlık hizmeti sunan bir yapıdan, entegre sağlık çözümleri geliştiren, teknolojiyi merkezine alan ve uluslararası standartlarda hizmet ihraç eden bir sağlık ekosistemine dönüştürmeyi hedeflediklerini açıkladı. Sağlık sektörüne yönelik değerlendirmede de bulunan Küplü, 2025’i Türkiye sağlık sektörü açısından "Sürdürülebilirlik Sınavı" olarak tanımladı. Medikal enflasyonun sektörün en önemli sorunu olduğunun altını çizerek, 2026 için öne çıkan riskler arasında nitelikli insan kaynağı kıtlığı, artan işgücü maliyetleri ve döviz dalgalanmalarına bağlı medikal gider risklerinin olduğunu anlattı. Bunlara rağmen 2026’nın Türkiye için tarihi bir fırsat barındırdığını da vurgulayan Serdar Küplü, "Sağlık turizminde artık giriş seviyesi işlemlerden kompleks tedavilere geçiyoruz. Türkiye, 2026’da ‘ucuz alternatif’ değil, ‘kaliteli sağlık merkezi’ olarak konumlanabilir" diye konuştu.
Kayseri Büyükşehirin karla mücadele ekipleri tam kadro sahada Kayseri Büyükşehir Belediyesi, kentte etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte Kayseri genelinde herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması adına merkez ve ilçelerde toplam 156 araç ve 421 personel ile kar küreme ve temizleme çalışmalarını yürütüyor. Büyükşehir Belediyesi, Kayseri ve çevresinde etkisini gösteren kar yağışıyla birlikte yağış öncesi aldığı tedbirler kapsamında anında karla mücadele çalışmalarına başladı. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, sorumluluk alanında bulunan 598 kırsal mahalle yolunda, toplam 3 bin 477 kilometrelik yol ağında 148 personel ve 85 araç ile karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekipleri; greyder, kar küreme, yükleyici ve tuzlama araçlarıyla özellikle yüksek kesimler, ulaşımı zor bölgeler ve kritik güzergâhlarda 7 gün 24 saat esasına göre görev yapıyor. Kar yağışının başladığı andan itibaren mahalle yolları ve bağlantı yollarında hızlı ve etkin bir şekilde başlayan müdahale hummalı şekilde sürüyor. Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı ekiplerince ayrıca, muhtarlar ve ilgili kurumlarla koordinasyon sağlanarak, kırsal mahallelerde ulaşımın kesintisiz sürdürülmesi hedefleniyor. Fen İşleri Daire Başkanlığı ise kent merkezinde ulaşımda herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması için 201 personel ve 71 araçla karla mücadele çalışmalarını yürütüyor. Öte yanda Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı’na bağlı ekipler de Cumhuriyet Meydanı, çarşı içi, Hunat bölgesi, balıkçılar önü, millet bahçesi ve çevresi, valilik, Seyyid Burhaneddin Mezarlığı ve çevresi, raylı sistem hattı yaya geçitleri, Erciyes dağı mıntıka bölgesi ve Mustafa Kemal Paşa Bulvarı yürüyüş yollarında 72 personel ile kar temizleme çalışması yapıyor. Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Memduh Büyükkılıç, karla mücadele ekiplerinin, kar yağışının başlamasıyla kent genelinde yaşanması muhtemel herhangi bir olumsuzluğa fırsat vermemek adına teyakkuz halinde olduğunu ve alınan tedbirler kapsamında ekiplerin günün ilk saatlerinde etkisini göstermeye başlayan kar yağışı ile birlikte anında çalışmalara başladığını kaydetti. Başkan Büyükkılıç, "Bereket olarak nitelendirdiğimiz kar yağışında hemşehrileirmizin güvenliği ve ulaşımda sorun yaşanmaması için tüm ekiplerimiz sahada ve her türlü duruma hazırlıklıyız" dedi. Kayseri Büyükşehir Belediyesi, karla mücadele çalışmalarında koordineli bir şekilde hareket ederek, olumsuz hava şartlarının şehre etkilerini en aza indirmeyi amaçlıyor.
Sivas Trendyol 1. Lig: Özbelsan Sivasspor: 2 - Bandırmaspor: 0 Trendyol 1. Lig’in 19. haftasında Özbelsan Sivasspor, evinde karşılaştığı Bandırmaspor’u 2-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar 3. dakikada sağ kanatta topla buluşan Kamil Fidan, pasını Murat Paluli’ye aktardı. Murat Paluli, topu düzelterek sert vuruşunda kaleciyi geçemedi. 71. dakikada ceza sahası içine ilerleyen Murat Paluli, topu kale alanındaki Bekir Böke’ye aktardı. Hızlı giden topa kayarak vuruş yapan Bekir Böke, meşin yuvarlağı ağlara gönderdi. 1-0 78. dakikada Cihat Çelik’in pasında savunma arkasına sarkan Ethemi’nin ceza sahası içinde rakibini çalımlayarak yaptığı vuruşta meşin yuvarlak ağlara gitti 2-0 Hakemler: Erdem Mertoğlu, Selahattin Altay, Kerem Kalkan Sivasspor: Göktuğ Bakırbaş, Murat Paluli, Okan Erdoğan, Özkan Yiğiter (Avramovski dk. 65), Emirhan Başyiğit, Uğur Çiftçi, Kamil Fidan, Charisis, Cihat Çelik, Ethemi (Kimpioka dk. 90), Badji (Bekir Böke dk. 65) Yedekler: Yiğit Baynazoğlu, Mehmet Albayrak, Malle, Feyzi Yıldırım, Mehmet Talha Şeker, Çağlayan Menderes, Savaş Ala Teknik Direktör: Mehmet Altıparmak Bandırmaspor: Arda Özçimen, Tolga Kalender, Atınç Nukan, Enes Aydın (Muhammed Gümüşkaya dk. 76), Rahmetullah Berişbek, Hikmet Çiftçi, Bacuna (Enes Çinemre dk. 86), Mücahit Albayrak, Topalli (Emirhan Acar dk. 63), Tanque (Samake dk. 76), Kehinde (N’dongala dk.63) Yedekler: Akın Alkan, Yiğit Zorluer, Cem Türkmen, Yusuf Can Esendemir Teknik Direktör: Mustafa Gürsel Goller: Bekir Böke (dk. 71), Ethemi (dk. 78) (Sivasspor) Sarı kartlar: Kehinde (Bandırmaspor), Emirhan Başyiğit, Kamil Fidan (Sivasspor)