SAĞLIK - 21 Mayıs 2025 Çarşamba 13:37

Doç. Dr. Füsun Karaşahin: "Sağlıklı toplum için hedefimiz 90 bin kişiye ulaşmak"

A
A
A
Doç. Dr. Füsun Karaşahin: "Sağlıklı toplum için hedefimiz 90 bin kişiye ulaşmak"

Erzurum İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Doç. Dr. Emine Füsun Karaşahin, kent genelinde yürütülen "İdeal Kilonu Öğren, Sağlıklı Yaşa" kampanyasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Karaşahin, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını teşvik etmeyi amaçlayan kampanyanın ilk haftasında 7.500 kişiye ulaşıldığını belirtti.


Kampanyanın 10 Mayıs’ta başladığını ve 10 Temmuz’a kadar devam edeceğini ifade eden Karaşahin, "Amacımız, vatandaşlarımızın beden kitle indeksini öğrenmelerini sağlayarak sağlıklarını riske atmadan yaşamlarını sürdürmelerine destek olmak. 90 bin kişiye ulaşmak istiyoruz" dedi.


Sigarayı bırak kampanyasıyla kapsam genişletildi


Doç. Dr. Karaşahin, 20 Mayıs itibarıyla kampanyaya "Sigarayı Bırak, Hayatını Değiştir" adı altında yeni bir modül eklendiğini de açıkladı. Kurulan stantlarda nefes ölçümleri yapıldığını belirten Karaşahin, "Vatandaşlarımızın nefeslerindeki karbon monoksit oranlarını ölçüyoruz. Ayrıca nikotin bağımlılık testleriyle kişilerin bağımlılık düzeylerini belirleyerek ALO 171 danışma hattı ve sigara bırakma polikliniklerine yönlendirme sağlıyoruz" diye konuştu.


"Halk sağlığı, toplumun ortak sorumluluğudur"


Karaşahin, açıklamasının sonunda halk sağlığının yalnızca sağlık çalışanlarının değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğuna dikkat çekerek, "Kanser taramaları, çocuk sağlığı hizmetleri ve ruh sağlığı farkındalığı gibi pek çok alanda çalışmalarımız sürecek. Erzurum halkını bu kampanyalara aktif olarak katılmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.



Doç. Dr. Füsun Karaşahin: "Sağlıklı toplum için hedefimiz 90 bin kişiye ulaşmak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OMÜ Veteriner Fakültesi Türkiye’nin en iyileri arasında Türkiye genelindeki veteriner fakülteleri, akademik kadro gücü, mezun başarı oranı, bilimsel yayın performansı ve eğitim altyapısı gibi çok sayıda objektif ölçütlere göre değerlendirildi. Yapılan kapsamlı analiz sonucunda Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Veteriner Fakültesi, elde ettiği yüksek başarı puanlarıyla Türkiye’nin en iyi 4. veteriner fakültesi olarak dikkat çekici bir başarıya imza attı. Güçlü akademik kadrosu, modern laboratuvar ve klinik altyapısı, uygulamalı eğitim imkânları ve mezunlarının sektördeki yüksek istihdam oranı ile OMÜ Veteriner Fakültesi, veterinerlik eğitiminde Türkiye’nin öncü fakültelerinden biri olmayı sürdürüyor. 2024 taban puanlarına göre oluşturulan Türkiye’deki en başarılı 5 veteriner fakültesi: 1. Ankara Üniversitesi, 2. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, 3. Bursa Uludağ Üniversitesi, 4. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, 5. Aydın Adnan Menderes Üniversitesi. "Bilimsel üretkenliği yüksek, uygulama alanları güçlü, çağın gerekliliklerine cevap veren bir eğitim anlayışını benimsiyoruz" Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan OMÜ Rektörü Prof. Dr. Fatma Aydın, "Veteriner Fakültemizin Türkiye genelinde ilk 4 içerisinde yer alması, OMÜ’nün nitelikli akademik vizyonunun ve uzun soluklu emeğinin bir göstergesidir. Bilimsel üretkenliği yüksek, uygulama alanları güçlü, çağın gerekliliklerine cevap veren bir eğitim anlayışını benimsiyoruz. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari kadromuzu, öğrencilerimizi ve mezunlarımızı içtenlikle kutluyorum" dedi. Veteriner Fakültesi hakkında 1995 yılında kurulan Ondokuz Mayıs Üniversitesi Veteriner Fakültesi, köklü akademik geçmişi, güçlü altyapısı ve deneyimli eğitim kadrosu ile Türkiye’nin önde gelen veteriner fakülteleri arasında yer alıyor. Fakülte bünyesinde 64 profesör, 13 doçent, 6 doktor öğretim üyesi ve 31 araştırma görevlisi görev yapmakta; 560 öğrenci ise lisans düzeyinde eğitim alıyor. Fakülte, bilgi üretme ve paylaşma kapasitesi yüksek, bilimsel gelişmeleri yakından takip eden, sorunlara çözüm üretebilen nitelikli veteriner hekimler yetiştirmeyi amaçlıyor. Karadeniz Bölgesi’nde eğitim-öğretim veren tek veteriner fakültesi olan OMÜ Veteriner Fakültesi, aynı zamanda bölgede hizmet veren tek hayvan hastanesine sahip. 2024 yılında hastanede 30 bini aşkın hayvan muayene edildi, binin üzerinde operasyon başarıyla gerçekleştirildi. Hastane bünyesinde şu birimler yer alıyor: 4 modern ameliyathane, 2 radyoloji ünitesi, 6 hasta bakım odası, küçük hayvan aşı odası, 6 izolasyon ünitesi, 2 yaban hayvanı rehabilitasyon bölümü, 9 yoğun bakım kabini, 2 endoskopi ünitesi, 2 ultrason cihazı, rutin biyokimya laboratuvarı. Akreditasyon ve Uluslararasılaşma OMÜ Veteriner Fakültesi, Ulusal Akreditasyon Kurulu VEDEK tarafından akredite edildi ve Türkiye’de tercih edilen ilk fakülteler arasında yer alıyor. Fakültede hemen hemen tüm anabilim dallarında lisansüstü eğitim programları mevcut. Ayrıca, Erasmus, Farabi ve Mevlana öğrenci değişim programları sayesinde öğrencilerine yurtiçi ve yurtdışında eğitim ve staj imkânları sunuyor.
Malatya MTÜ’den Yeşil ve Dijital dönüşüm hamlesi Malatya Turgut Özal Üniversitesi (MTÜ), geleceğin mesleklerine yönelik stratejik bir adım atarak "Yeşil ve Dijital Dönüşüm" odaklı yeni ön lisans programlarını açıyor. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) öncülüğünde gerçekleştirilen çalıştaylar doğrultusunda açılan programlar, çevresel sürdürülebilirlik, dijital tarım ve sağlıkta dijitalleşme gibi alanlarda Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağını yetiştirmeyi amaçlıyor. MTÜ bünyesinde açılacak yeni programlar arasında Darende Bekir Ilıcak Meslek Yüksekokulu’nda Yeşil ve Ekolojik Bina Teknikerliği, Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu’nda Yenilenebilir Enerji Teknikerliği, Battalgazi Meslek Yüksekokulu’nda ise Dijital Tarım Teknolojileri ve Akıllı Sera Teknolojileri programları yer alıyor. Ayrıca Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği programı da eğitime başlayacak. Çevre dostu ve sürdürülebilir yapılar için eğitim Darende’de açılan Yeşil ve Ekolojik Bina Teknikerliği programı, yapı sektöründe çevre dostu ve sürdürülebilir yapıların inşasında görev alacak uzman teknikerler yetiştirecek. Bu programla enerji tasarrufu sağlayan, karbon ayak izini azaltan, doğaya duyarlı yapı sistemlerine katkı sunacak meslek elemanları yetiştirilecek. Yenilenebilir enerjiye katkı Yeşilyurt Meslek Yüksekokulu’nda hayata geçirilen Yenilenebilir Enerji Teknikerliği programı ise güneş, rüzgar, biyokütle ve hidroelektrik gibi kaynakların etkin kullanımına odaklanıyor. Program, ülkemizin enerji bağımsızlığı hedefine katkı sağlamayı amaçlıyor. Tarımda dijital dönüşüm başlıyor Battalgazi MYO’da açılacak Dijital Tarım Teknolojileri ile Akıllı Sera Teknolojileri programları, sensör, yapay zeka, veri analitiği ve IoT gibi teknolojilerle entegre tarım uygulamaları konusunda uzman teknik personel yetiştirmeyi hedefliyor. Bu programlar, tarımda verimlilik artışı ve modernizasyon için kritik bir rol üstlenecek. Sağlıkta dijitalleşmeye akademik destek 24 Ocak 2025’te YÖK ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde düzenlenen "Sağlıkta Dijitalleşme Çalıştayı" kapsamında açılan Tıbbi Veri İşleme Teknikerliği programı, sağlık verilerinin dijital ortamda güvenli şekilde işlenmesi, analiz edilmesi ve yönetilmesini sağlayacak uzmanların yetiştirilmesini sağlayacak. "Yarının mesleklerine hazır gençler yetiştireceğiz" Konuya ilişkin açıklama yapan MTÜ Rektörü Prof. Dr. Recep Bentli, yeni açılan programların yalnızca üniversiteye değil, Türkiye’nin stratejik kalkınma hedeflerine de katkı sağlayacağını belirtti. Rektör Bentli, "Üniversite olarak sadece bugünün değil, yarının ihtiyaçlarını da öngörerek hareket ediyoruz. Açtığımız yeni programlarla ülkemizin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine katkı sunacak, geleceğin meslekleri arasında yer alan alanlarda nitelikli personeller yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu programlarla gençlerimiz, hem bölgesel hem ulusal düzeyde önemli katma değerler üretecek" dedi Rektör Bentli ayrıca, çevreye duyarlı mühendislik yaklaşımlarının destekleneceğini, teknolojik donanımı yüksek tarım uzmanlarının yetiştirileceğini ve sağlıkta dijitalleşmenin taşıyıcısı olacak gençlerin sektöre kazandırılacağını vurguladı.
Nevşehir Melek Lalin Sağlıkova GFW’de seçilen tek Türk tasarımcı oldu Dorak Holding Kurumsal İletişim Direktörü Leyla Sağlıkova’nın kızı Melek Lalin Sağlıkova Londra’daki Graduate Fashion Week’e (GFW) seçilen tek Türk tasarımcı oldu. Londra’da 13-16 Haziran 2025 tarihleri arasında gerçekleşen Graduate Fashion Week (GFW), bu yıl bir Türk tasarımcının güçlü çıkışına sahne oldu. Arts University Bournemouth tarafından GFW’ye seçilen tek Türk öğrenci olan Melek Lalin Sağlıkova, A/W 25/26 koleksiyonu "What Did I Miss?" ile dijital çağın kaygılarını çarpıcı bir moda diliyle yorumladı. FOMO (Fear of Missing Out) çağının ruhuna ayna tutan koleksiyon, bireyin iç dünyasındaki dalgalanmaları, sosyal medyanın görünmeyen baskılarını ve ‘kaçırma korkusunu kumaşa dönüştürüyor. Kutumsu, koruyucu formlar; duygusal sığınaklar oluşturuyor. Devoré kadife kumaşlarla işlenen kırılganlık teması, Türk halılarından esinlenen dokularla geçmişle gelecek arasında bir bağ kuruyor. John Baldessari’nin fotokolaj yaklaşımından ilham alan koleksiyon, dijital baskılar, dokunsal detaylar ve katmanlı yüzeyler aracılığıyla hem görsel hem duygusal bir deneyim sunuyor. Zengin mavi ve kırmızı tonlar nötr zeminler üzerinde adeta bir varlık-yokluk mücadelesi veriyor. GFW’de Türkiye’yi temsil eden isim Birleşik Krallık’taki tüm moda okullarının yılın en iyi mezunlarını seçerek sahneye taşıdığı Graduate Fashion Week, dünya modasının yeni seslerine kapı aralıyor. Bu seçkide Arts University Bournemouth’un GFW 2025 için belirlediği tek Türk öğrenci olan Melek Lalin Sağlıkova, yalnızca bireysel bir başarıya imza atmıyor; aynı zamanda genç Türk tasarımcıların küresel moda sahnesindeki görünürlüğüne de güçlü bir katkı sunuyor.
Adıyaman Müdür Doğan, anız yangınlarına karşı uyardı Adıyaman Belediyesi İtfaiye Müdürü Ali Doğan, yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kırsal alanlarda sıklıkla görülen anız yangınlarına karşı vatandaşları uyardı. Adıyaman’da sıcak havaların etkisini artırmasıyla birlikte tarlalarda kontrolsüz şekilde yapılan anız yakma uygulamalarının çevrede ciddi tehdit oluşturduğunu vurgulayan İtfaiye Müdürü Doğan, bu tür yangınların hem doğal yaşama hem de insan hayatına zarar verdiğini ifade etti. Ali Doğan yaptığı açıklamada, anız yakmanın toprağın yapısını bozduğunu, içinde barındırdığı mineralleri yok ettiğini ve uzun vadede verimliliği azalttığını söyledi. Doğan, "Anız yangınlarında toprak yüzeyinde yaşayan birçok canlı yok oluyor. Börtü böceklerin, faydalı mikroorganizmaların ölmesiyle birlikte doğal denge bozuluyor. Bu durum sadece toprağı değil, bölgedeki ekolojik sistemi de olumsuz etkiliyor" dedi. Anız yangınlarının sadece tarlalarda kalmadığını ve zaman zaman yerleşim yerlerine de sıçradığını belirten Doğan, "Bu tür yangınlar rüzgarın da etkisiyle büyüyerek çevredeki evler, bahçeler ve tarım alanları için ciddi bir tehdit oluşturuyor. Geçmiş yıllarda bu nedenle birçok vatandaşımız mağdur oldu" ifadelerini kullandı. Anız yakmanın aynı zamanda kanunen yasak olduğuna dikkat çeken Doğan, "Toprağını seven, çevresini korumak isteyen hiçbir çiftçimizin bu yönteme başvurmaması gerekir. Anız yakmak hem doğaya hem insana hem de hukuka aykırıdır. Vatandaşlarımızdan ricamız, bu konuda duyarlı olmaları ve çevresinde anız yakanları yetkililere bildirmeleridir. Yangın riskinin en yüksek seviyeye çıktığı yaz aylarında çiftçilerin, tarlasını sürdükten sonra kalan anızları yakmak yerine tarımsal yöntemlerle toprağa karıştırmasının, hem çevre hem de tarımsal üretim açısından daha sağlıklıdır" diye konuştu.