GÜNDEM - 24 Ağustos 2025 Pazar 09:10

ERVAK 29. Sultan Sekisi toplantısını İspir’de gerçekleştirdi

A
A
A
ERVAK 29. Sultan Sekisi toplantısını İspir’de gerçekleştirdi

Erzurum Kalkınma Vakfı, (ERVAK) 29. Sultan Sekisi Toplantısını "Ulaşımda Beklentiler" temasıyla İspir’de düzenledi.


Erzurum ve Rize’den yoğun katılım ile gerçekleştirilen toplantıda yıllardır bir türlü tamamlanamayan tüneller, uçak seferlerindeki sorunlar ve yüksek hızlı tren konuları masaya yatırıldı. Yapılan konuşmalarda Ovit Tüneli’nin yapılmasında büyük katkıları olan ve yakın zamanda hayatını kaybeden Tahsin Bayramoğlu’na özel bir başlık açıldı.


ERVAK’ın "Ulaşımda Beklentiler" temasıyla hafta sonu İspir’de düzenlediği 29.Sultan Sekisi Toplantısında; yıllardır tamamlanması yılan hikayesine dönen Kop, Dallıkavak, Palandöken ve Çirişli tünelleri ile yüksek hızlı tren, Rize İyidere Limanı ve uçak seferleri konuları ele alındı.


26 Dönem AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı’nın modoratörlüğünde düzenlenen toplantıda Prof. Dr. Fahri Yavuz, Dr. Öğretim Üyesi Emine Çoruh ve Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Ethem Tanrıver, konu hakkında sunum yaptı.


İspir Belediyesi, EİT 2025 Erzurum Koordinatörlüğü, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası, Erzurum Ticaret Borsası, Rize Ticaret ve Sanayi Odası, Rize Ticaret Borsası, Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği, Erzurum 1. Organize Sanayi Başkanlığı, Doğu Anadolu Gazeteciler Cemiyeti (DAGC) ve İSPA - KALDER’in paydaş olduğu programda ulaşımda yaşanan sorunlar ve yarım kalan yatırımların tamamlanması ile bölge illerinin kazanımları detayları ile anlatıldı.


Bu yol hikayesi artık bitsin


Toplantının açılış konuşmasını yapan ERVAK Başkanı Erdal Güzel, 1912 yılında dönemin Valisi Mehmet Emin Yurdakul’un Payitahta Dahiliye Nezareti’ne yazdığı yazı ile başlayan serüvenin artık son bulmasını istediklerini belirtti.


Vali Yurdakul’un Payitahta gönderdiği yazıda Doğu Anadolu’nun ticari kalkınması için Erzurum’un Rize ile olan bağlantısının bir an önce yapılması gerektiğini dile getirdiğini anlatan Başkan Güzel, "Erzurum’u Rize’ye ait İyidere Limanı’na götüren Ovit Geçidi’nin açılmasını payitahta tavsiye içerikli olarak sunuyor Erzurum Valisi Mehmet Emin Yurdakul. Yıl 1912, bunun uzun hikayeleri var. Almanlar ile birlikte emperyalist güçler de talip oluyorlar. Osmanlı’nın son dönemleri, Ruslar devreye giriyor ve kendilerinin yapacaklarını belirterek takoz koyuyorlar. Trabzon’da İskender Hoca Camisi’nin önünde mitingler yapılıyor, sevinç naaraları atılıyor, ’Trabzon-Erzurum arası demiryolu yapılacak’ diye. Bizim Mehmet Emin Yurdakul Bey de Erzurum-Rize arasındaki yolun süreci konusunda Payitaht ile ilgileniyor. Aradan yıllar geçiyor, bu artık İspirlilerin, Erzurumluların, Rizelilerin bir sevda sahnesine dönüştü" dedi.


ERVAK’ın 16. Sultan Seksi Toplantısını 2008 yılında yine İspir’de düzenlediklerini hatırlatan Güzel konuşmasını şöyle sürdürdü: "O zaman Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan beyefendi iki şehir arasındaki bu yolun fazla maliyetli olduğunu, iki şehir için lüks olduğunu ifade etmişlerdi. Biz bu iki yolun Erzurum-Rize arasında olmadığını, bu yolun Orta Doğu’ya kadar uzandığını ifade ettik kendilerine ve Rizeli kardeşlerimizle Ovit’te bir araya geldik. Ne dedik? ’Kuzey güneyle buluşuyor, Karadeniz dadaşla buluşuyor.’ Ve devletimiz, hükümetimiz kazmayı vurdu, Ovit Geçidi yapıldı. Elhamdülillah muhteşem, modern bir yol. Burada bizlerin gücünü gördük, teknolojiyi gördük Türk milletinin, Türk devletinin her şeyin üstesinden gelebileceğini gördük.



Can Suyumuz İpek Yolu


Aradan 17 yıl geçti, bugün yine buradayız. Bu yol hikayesini bitirmek istiyoruz, vekillerimize büyüklerimize tekrar duyurmak istiyoruz. Ulaşımda beklentilerimiz var. Bu beklentilerimizin bizim tarihi İpek Yolu’nun hayata geçirilmesiyle ilgili beklentiler. Rizeli kardeşlerimiz de bunu bekliyor, Mardin’deki kardeşimiz de bunu bekliyor. O zaman dedik ki bir slogan bulalım, ne diyelim? ’Can Suyumuz İpek Yolu’ diyelim. Ve bu sloganla buraya geldik.



Kardeşi kardeşe kavuşturalım


Şu anda devletimizin bir politikası var, deniyor ki: ’Bin yıllık kardeşlik, birlikte yaşamak.’ Elbette ki bin yıllık kardeşlik ve birlikte yaşamak iki başlı unsurlarla birbirini tamamlar. Bir maddi unsur, bir manevi unsur. Maddi unsurların bizi yaklaştırdığı yollar, ulaşım hatlarıdır. Bugün eğer Palandöken Tüneli bekliyorsa bu sürdürülmeli, bu kardeşliğin bir ifadesi olmalıdır. Çirişli Tüneli yapımında biraz gecikmeler varsa hızlandırılabilir ve kardeşi kardeşe kavuşturmalıdır. Dolayısıyla İyidere Limanı’nın aktif hale gelmesi, Erzurum’un limana kavuşması arzumuz ve niyetimizdir.’



Erzurum’dan Cumhurbaşkanımıza giden eli boş dönmez


"Türkiye’nin başka bir yerinde yüzyıldan beri konuşulan başka bir yol var mı, ben bilmiyorum" diyerek sözlerine başlayan Rize Ticaret Odası Başkanı Şaban Karamehmetoğlu ise bu yolun içerisinde binlerce hikayeyi barındırdığını söyledi.


Projenin tamamlanmasının Rize, Erzurum ve Doğu’daki 16 il için de olmazsa olmaz olduğunu dile getiren Başkan Karamehmetoğlu, "Kolay bir yol değil, maliyetli bir yol. Cumhurbaşkanımızın siyasi gücü olmasaydı, yatırım gücü olmasaydı bunları da konuşamayabilirdik. Bu projelerde siyasetçinin de elini güçlendirmek lazım. Bizim Erzurum Ovasına sizin de bizim denizimize ihtiyacınız var. Cumhurbaşkanımızın Erzurum sevdasını çok iyi bilen biriyim. Erzurum’dan Cumhurbaşkanımıza giden, oradan eli boş dönmez. Projelerin takibi yapılması lazım" dedi.


Karayolları Genel Müdür Yardımcısı Selehattin Bayramçavuş ile görüştüğünü belirten Karamehmetoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaklaşık 640 metreye yakın bir mesafesinin kaldığını ifade etti. ’Zor bir proje, günlük yarım metre gelebiliyoruz. Ödenekte falan sıkıntı olmazsa 2026’nın sonuna biter ’dedi. Erzurum-Rize-İspir arası bu tüneller yetmez, bu yolu kısa tutmamamız lazım. Cumhurbaşkanımıza bir proje önerdim. Havaalanından başlamak suretiyle Dallıkavak istikametinde 7100 metre, takriben 28 kilometre tünellerle birlikte 21 km daha bu yolu kısaltmak mümkün. Ben bunu Cumhurbaşkanımıza verdim, bunun plan projeleri de hazır. Cumhurbaşkanımız bunu Ulaştırma Bakanına verdi, ’Bir çalışma yapın’ dedi. Tünelin yapılmaması için hiçbir neden yok. Bu işi yaparsak Erzurum-İspir arası 45 dakikaya düşer.


İyidere Lojistik Merkezi, dünyanın en büyük gemilerinin yanaşacağı bir liman olacak. Limanın demiryolu bağlantısı olması lazım. Sayın vekilleri ve bakanı yakalamışken Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü bir fizibilite çalışması yaptı. Erzurum-Erzincan yol ayrımından üstten aşağıya, oradan daha ileri lojistik merkeze kadar çalışma bu. Paydaşları EBB, Bayburt Belediyesi ve Rize Belediyesi. Erzurum’un siyasi desteğine ihtiyacımız var. Bu projeyi de inşallah bu bölgeye kazandırmış oluruz. Bunu çok açık ve net söylüyorum. Yani Sayın Cumhurbaşkanımız bak bir defa daha altını çiziyorum. Rize ve Erzurum için. Bu bölge için ona gidecek hiçbir proje oradan geri gelmez. Yeter ki takip yapılsın."



Projesinde görev yaptım


26 Dönem AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı da ERVAK’ın 2008 yılında ilk Ovit için toplantı yaptığında rahmetli Kadir Topbaş’ın danışmanı olduğunu belirterek, "Sultan Sekisi toplantısı dönüşü kendisinden yetki istedim. Yetki aldıkdan sonra projeleri hazırlamaya başladık. Projeyi belirli bir konuma getirip Karayollarına teslim ettik. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey acayip derecede bu işi takip etti. Ve 2018 yılında faal vekilliğimde de açılması nasip oldu. 14 kilometre, iki tüp, Türkiye’nin ikinci, dünyanın dördüncü büyük tüneli. Buradan dolayı da emeği olan başta Cumhurbaşkanımıza şükranlarımızı arz ediyoruz. Bu işi takip eden Rizeli değerli hemşehrilerimize, Erzurum’a teşekkür ediyoruz" dedi.



Bizim Zengizor Koridorumuz bu tüneller


Erzurum Ticaret Borsası Başkanı Hakan Oral ise bölgenin lojistik kapasitesinin artırılması için büyük önem taşıyan tünel projelerinin henüz tamamlanmadığını vurgulayarak, bu durumun bölgesel bütünleşmeyi güçleştirdiğine dikkat çekti.


Özellikle Kırık ve Dallıkavak tünellerinin hizmete açılmasıyla birlikte Doğu Anadolu’nun Doğu Karadeniz’e bağlanacağını, bunun da hem iç ticaretin hem de ithalat ve ihracat faaliyetlerinin gelişmesine önemli katkılar sağlayacağını ifade eden Başkan Oral, bu projelerin yalnızca ulaşım kolaylığı sağlamayacağını, aynı zamanda bölgenin ekonomik potansiyelini açığa çıkaracağını dile getirdi.


Söz konusu tünellerin stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Başkan Oral sözlerini şöyle sürdürdü: "İspirliyim, İspir aşığı bir ailede büyüdüm. Yani 14 yaşından beri aklım keseli bu hikayeyi dinliyorum. Babam ya da amcalarım, işte Tahsin Amcamla (Allah gani gani rahmet eylesin) İspir’den, Erzurum’dan heyet oluşturur Ankara’ya giderdi. Şükürler olsun ki Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla Ovit’i başardık. Allah razı olsun kendilerinden. Şimdi inşallah gene Sayın Cumhurbaşkanımızın destekleriyle biz Kırık’ı da, Dallıkavak’ı da ve diğer tünellerimize de başaracağımıza inancım sonsuz.


Erzurum özelinde konuşuyorum; sanayimizin, ihracat-ithalatımızın gelişmesi tamamıyla Dallıkavak ve Kırık Tünelleri’ne bağlı. Tabii Kirişli Palandöken Tünellerimiz de çok kıymetli. Diğer taraftan bizim Zengizor Koridorumuz da bu tüneller. Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’in gerçekten bu koridora, bu yollara ihtiyacı var. Devletimizin şu anda stratejik olarak planladığı Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da kurulmuş ve kurulacak olan lisanslı depolar. Bunlar ne işe yarayacak? Bu tüneller vasıtasıyla taşınacak Rusya, Ukrayna hububatları da Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da depolayıp buradan da ihracatlarını gerçekleştireceğiz."



Enerji ve ticaret taşımacılığında stratejik bir merkez


TOBB Yönetim Kurulu Üyesi ve ETSO Başkanı Saim Özakalın ise açılış konuşmasında, Erzurum’un artık yalnızca bir ticaret kavşağı değil, aynı zamanda bir enerji koridoru olduğunu vurguladı. Şehrin jeopolitik önemine değinen Özakalın, "Şehrimizden geçen TANAP ve doğalgaz hatları, Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu ve Zengezur Koridoru ile birleştiğinde Erzurum, enerji ve ticaret taşımacılığında stratejik bir merkez haline gelmektedir" ifadelerini kullandı.


Başkan Özakalın ayrıca Kırık ve Dallıkavak tünellerinin yanı sıra KOP, Çirişli ve Palandöken tünellerinin ulaşım açısından önemine de işaret ederek ’Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası olarak bizler, şehrimizi bölgesel değil, uluslararası bir enerji ve lojistik merkezi yapmak için çalışmaya devam edeceğiz’ dedi.



Çoğu gitti, azı kaldı


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ileri görüşü sayesinde projelerin bir bir hizmete girdiğini dile getiren Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de "Yol medeniyet, yol gelişmişlik, yol çağdaşlık demek. Bir yolu yaptığınız zaman bu karayolu olur, havayolu olur, denizyolu olur, raylı sistem olur. Hakikaten ülkenin gelişmesine büyük katkı sağlıyor. Hamdolsun, çoğu gitti, azı kaldı. Konuştuğumuz tünellerin yapımı şu anda devam ediyor. Bir hafta evvel de Sayın Bakanımızın girişimiyle milletvekilleri, bizler, Ticaret ve Sanayi Odası, Borsa Başkanımız bir araya geldik. Konuştuk hamdolsun bize yolun devam ettiğini söyledi. Tabi insan istiyor ki bir an evvel bitsin, gözümüzle görelim, biz de istifade edelim. Ama işte bu işin bir bütçe tarafı var, bir de fiziki şartları var. Siz parayı bulursunuz, projeyi yaparsınız ama fiziki şartlar bazen çabuk yapmanıza izin vermez, geciktirebilir. Şu anda da o şartlarla karşı karşıyayız" dedi.


Erzurum’a hafif raylı sistem konusunda da konuşan Başkan Sekmen, "Bize gelen yazılar, 2027’de temel atılacağı yönünde. Karskapı’dan başlayan Cumhuriyet Caddesi, üniversite içerisine kadar devam eden kısmında sıkıntı yok. Ama tarihi yerlerin altında tarihi eser var mı, gerekirse açalım, raylı sistemi yerin altına koyalım. Fakat ilk etapta dendiği gibi, yerin altında bazı tarihi eserler var, belki bizi engelleyebilir. Eğer engellemezse, bu sistemin Karskapı’dan üniversite kapısına kadar yerin altına alınması mümkün olacak. Öbür taraftan, önemli bir hizmet de hızlı trenin gelmesi konusu. Bu konuda da çalışmaların, projelerin olduğunu biliyorum. Hatta bir ara "Hızlı tren ovadan geçecek," diye duyduk. Ona itiraz ettim Sayın Bakanımızla, vekillerimizle, il başkanımızla beraber" diye konuştu.



Cumhuriyet tarihinde yapılamayan hizmetler bu dönemde yapıldı


Ardından söz alan AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, hükümetin yıllardır Cumhuriyet tarihi boyunca yapılamayan hizmetleri yerine getirdiğini belirtti. Erzurum’dan heyet halinde Ulaştırma Bakanını ziyaret ettiklerini hatırlatan Altınok, "Bakanımız gittiğimizde gayret iyi karşıladı, Konuları konuştuk, tartıştık. Öncelikle biz sadece uçak seferlerini konuşalım diye gitmiştik. Yatırımlar dahil, bütün bu karayolu yatırımları, uçak seferleri, hızlı tren, şehir içi tren olayı, ondan sonra PTT ile alakalı konularımız, Devlet Demiryolları Bölge Müdürlüğüyle alakalı konularımızın hemen hemen hepsiyle ilgili olumlu bir bakış oldu" dedi.


Uçak seferleri ile alakalı Ulaştırma Bakanının kendisini aradığını dile getiren Altınok, "Uçaklarla alakalı da iki gün sonra beni aradı. Özellikle Ankara seferlerinde çok yoğunluk vardı. Haftada üç sefer günde, diğer dört gün iki kez ikişer sefer var. Kalan dört güne de üçer sefer çıkardık müjdesini verdi. İstanbul’la alakalı, Sabiha Gökçen’le de görüştük ama burayla alakalı bir şey yapamıyoruz ama diğer özel hava yolu şirketiyle görüşeceğiz, uçak sayısını da bir adet artırmaya gayret edeceğiz. Ayrıca Eylül’den itibaren özel uçak firması, Antalya- Erzurum seferlerine başlayacak müjdesini verdi. Buradan kendisine teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.


Açılış konuşmalarının ardından 26 Dönem AK Parti Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı’nın modoratörlüğünde panel düzenlendi. Panelde konuşan Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB) Başkanı Ethem Tanrıver, üretim ve ihracatın önemine değindi. Söz konusu tünellerin dış pazara açılmak için hayati önem taşıdığını dile getiren Başkan Tanrıver, Zengizor koridorunun devreye girmesi ile ticari hareketliliğin bölgede çok fazla artacağını ifade etti.


Konuşmaların ardından 29.Sultan Sekisi Toplantısına katkı gösteren paydaşlara plaket takdim edildi.



ERVAK 29. Sultan Sekisi toplantısını İspir’de gerçekleştirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa GUHEM’de "En Uzunnn Gece" Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde, faaliyetlerini sürdüren Gökmen Uzay ve Havacılık Eğitim Merkezi (GUHEM), yılın en uzun gecesi olan 21 Aralık’ta düzenlediği "En Uzunnn Gece" etkinliğiyle bilimi ve keşif duygusunu ziyaretçileriyle buluşturdu. Alanında Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise sayılı merkezlerinden biri olan GUHEM, genç kuşağın uzay ve havacılık alanlarına ilgisini artırmaya yönelik çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. En uzun gece olan 21 Aralık’ta düzenlenen etkinlik kapsamında; oryantiring çalışmaları, bilim gösterileri, Mars 2050 içerikli anlatımlar ile uzay ve havacılık deneyimlerinden oluşan, gün boyu süren bir program gerçekleştirildi. Programda farklı yaş gruplarından katılımcılara hem öğretici hem de keyifli bir deneyim sunuldu. "Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık" GUHEM’i ziyaret eden edebiyat öğretmeni Nil Bahar Şekerçi, "Biz uzayı ve fiziği çok seven bir aileyiz. Bursa’da böyle bir merkezin varlığını biliyorduk ancak ilk kez ziyaret etme fırsatı bulduk. Her detayıyla çok etkileyici bir deneyim yaşadık. Simülasyonlar oldukça başarılı, kullanılan materyaller ise hem kaliteli hem de eğitici. Uzay materyalleri, görseller ve çocukların birebir dokunarak öğrenebileceği uygulamalar sayesinde bilgiler çok daha kalıcı oluyor. Çocuklar gördüklerini ve deneyimlediklerini akıllarında tutuyor; bu da ileride bilimi sevme ve bilimle ilgilenme açısından çok önemli. Bilimin Anadolu topraklarında filizlenmesi adına bu tür merkezleri çok değerli buluyoruz. Özellikle çocukların ilgisini çekecek ve bilimi sevdirecek şekilde tasarlanmış olması çok kıymetli. Emeği geçen herkesi tebrik ediyor, teşekkür ediyoruz." dedi. "Tekrarı olursa yarın bile gelirim" Etkinliğe katılan öğrencilerden Mehmet Akif Şekerci, "GUHEM’i çok sevdim, gerçekten çok beğendim. Tekrarı olursa yarın bile gelirim. Etkinlikler çok güzeldi; özellikle tiyatro ve yarışmalar çok keyifliydi. Söyleşilerdeki sorular da gerçekten çok eğlenceliydi. Soru sorulurken ben soru alanına koşarak gidiyordum. Benim için çok farklı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Özellikle benim gibi fiziği seven çocukların mutlaka gelmesini öneriyorum. Burayı yapanlara ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim." dedi. "Bizim için çok güzel bir etkinlik oldu" Etkinliğe katılan öğrencilerden İrem Yılmaz ise, "Bu gece çok güzeldi. Bu programda çok şey öğrendim. GUHEM’deki tüm düzenekleri çok beğendim. Soru-cevap bölümü de çok keyifliydi. Sorular zor ama eğlenceliydi. Buradaki bilim gösterilerini de çok beğendim. GUHEM ve uzay katı çok güzel. Herkesin burayı gezip görmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Isparta Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı 8. Isparta Kitap Fuarı’nda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul ve Yunus Emre Kılıç’ın yazdığı kitaplar da sergilendi. Genç yazarlar kitaplarını anlatırken heyecanları da yüzlerine yansıdı. Birçok yayınevi ve onlarca yazarın yer aldığı 8. Isparta Kitap Fuarı kitapseverleri ağırlamaya devam ediyor. Fuarda genç yazarlar da yerini aldı. Yazar Eylül Ertuğrul, okuma azmini yazma sanatıyla birleştirdi. Okumaktan ve diğer yazarlardan ilham alan Yazar Ertuğrul, genç yaşına rağmen çıkardığı Artemis isimli kitabıyla okumanın ve yazmanın yaşının olmadığını bir kez daha gösterdi. 15 yaşındaki Ispartalı yazar ilk kitabını okurlarla buluşturdu Yazar Eylül Ertuğrul, okumanın ve diğer yazarların kendisine ilham verdiğini belirterek, "Isparta Güzel Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. İlk kitabımı bu yıl çıkardım. 15 yaşında Ispartalı bir yazar olmaktan son derece mutluluk duyuyorum. 6. sınıftan bu yana yazarlık yapıyorum. Kitap okumayı sevdiğim için yazarlık yapmaya da başladım. Beni kitap yazmaya teşvik eden şey, yazarların okuyucularıyla buluşuyor olması. Kendime yeni bir dünya kurmak çok hoşuma gidiyor. Yazarken çok zevk alıyorum. Artemis isimli kitabımı da bu sayede yazdım" dedi. Kendini ifade etmekte zorlanan genç şair duygularını kitaplaştırdı Genç yazarlardan Yunus Emre Kılıç da 8. Isparta Kitap Fuarı’nda yazdığı şiir kitabını sergiliyor. Kendisini ifade etmekte zorlandığı için şiirler yazdığını belirten Yazar Kılıç, bu nedenle şiirlerini kitap haline getirdiğini söyledi. Yazar Kılıç, "Önceleri kendimi ifade etmekte zorlanıyordum. Kimseye kendimi ifade edemiyordum. Bir tane şiir yazarak başladım ve devamı geldi. Öğretmenim sayesinde de hayal dünyamı geliştirerek şiirler yazmaya başladım ve kitap haline getirdim. Şiir yazmaya ve kitap haline getirmeye devam edeceğim. Kitabımda yüzün üzerinde şiir var. Bundan sonra yazacağım kitaplarda kendimi daha çok ifade edeceğime inanıyorum" diye konuştu.
Malatya "Gençlik ve Ailem" konulu kısa film yarışması konukları, Başkan Geçit ile bir araya geldi "Gençlik ve Ailem" konulu Ödüllü 1. Kısa Film Yarışmasının ödül törenine katılmak üzere Malatya’ya gelen Yönetmen Ahmet Kapucu ve Abdullah Harun İlhan ile sanatçılar Bora Cengiz, Seher Terzi ve Ömer Duran, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ile bir araya geldi. Malatya Valiliğinin destekleriyle, Yeşilyurt Belediyesi öncülüğünde, İnönü Üniversitesi ile Malatya Turgut Özal Üniversitesinin katkılarıyla düzenlenen "Gençlik ve Ailem" konulu Ödüllü 1. Kısa Film Yarışması tamamlandı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının destekleriyle hayata geçen yarışmaya 80 kısa film başvurusu yapılırken, jüri heyeti 41 filmi değerlendirmeye aldı. Yarışma kapsamında dereceye giren kısa filmler, jüri üyelerinin değerlendirmeleri sonucunda belirlendi. Dereceye giren genç yönetmenlerin ödülleri 22 Aralık Pazartesi (bugün) İnönü Üniversitesi Turgut Özal Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenecek törenle takdim edilecek. Ödül törenine katılmak amacıyla Malatya’ya gelen Yönetmen Ahmet Kapucu ve Abdullah Harun İlhan ile sanatçılar Bora Cengiz, Seher Terzi ve Ömer Duran, Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit’i ziyaret ederek, sanata verdiği desteklerden dolayı teşekkürlerini sundular. Samimi bir atmosferde gerçekleşen ziyarette, sanatın toplum üzerindeki birleştirici ve dönüştürücü gücü, gençlerin sanatsal faaliyetlere yönlendirilmesinin önemi ile aile kavramının kültürel ve sosyal hayattaki yeri üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. "Gençlik ve Ailem" konusuyla düzenlenen kısa film yarışmasının, gençlerin kendilerini ifade etmeleri ve toplumsal değerlere sanatsal bir perspektiften yaklaşmaları açısından son derece kıymetli olduğu vurgulandı. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt Belediyesi olarak gençlere ve sanata yönelik projelere büyük önem verdiklerini belirterek, "Gençlerimizin yeteneklerini ortaya koyabilecekleri, aile değerlerimizi sanatın diliyle anlatabilecekleri her çalışmayı destekliyoruz. Kısa film yarışmamız, gençlerimizin hayata bakışını yansıtan çok kıymetli eserlerin ortaya çıkmasına vesile oldu. Bu anlamlı organizasyona katkı sunan tüm sanatçılarımıza ve yönetmenlerimize teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Yönetmenler ve sanatçılar ise Malatya’da bulunmaktan ve böyle anlamlı bir organizasyonda yer almaktan büyük mutluluk duyduklarını belirterek, gençleri sanatla buluşturan projelere öncülük eden Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit ile katkı sunan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini iletti. Başkan Geçit ziyaretin sonunda yönetmen ve sanatçılara hediyeler takdim etti.
Antalya Yerel değerden tescilli lezzete: Antalya Döşemealtı Kabağı Antalya’nın bereketli topraklarında yetişen Döşemealtı Kabağı, coğrafi işaret yolunda ilk kez 53 özgün lezzetle vitrine çıktı, yerel üretim, gastronomi ve turizm aynı sofrada buluştu. Antalya’nın tarımsal üretim çeşitliliğine ve köklü gastronomi kültürüne dikkat çekmek amacıyla, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından coğrafi işaret tescil başvurusu yapılan Antalya Döşemealtı Kabağı için lansman ve tadım günü etkinliği, ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman’ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. "Antalya’nın yerel lezzetlerini gastronomik bir deneyime dönüştürdük" Toplantının açılış konuşmasını gerçekleştiren Başkan Yusuf Hacısüleyman, etkinliği gastronomik bir deneyim olarak kurguladıklarını belirterek, organizasyonun Antalya’nın coğrafi işaretli ürünleri ve yerel malzemeleri odağına alan yeni çalışmaların başlangıcı niteliğinde olduğunu ifade etti. Şeflerin dokunuşuyla 53 farklı lezzetin bir araya geldiğini ifade eden ATSO Başkanı Hacısüleyman, "Bugün gurme tatlardan oluşan bir menüyü deneyimleme fırsatı bulduk. Başlangıcından ana yemeğine, tatlısına kadar özenle hazırlanmış tüm lezzetleri hep birlikte görüyoruz ve tadıyoruz. Bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese; hazırlayanlara, katkı sunanlara, destek veren tüm paydaşlara yürekten teşekkür ediyorum. Gerçekten çok büyük bir emek var" dedi. "Döşemealtı Kabağı bu yolculuğun ilk adımı" Antalya Döşemealtı Kabağı ile ilgili coğrafi işaret süreci hakkında bilgi veren Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi İşaret başvurumuzla Antalya Döşemealtı Kabağımızı tescilleyerek hem ürünümüzün değerini korumayı hem de üreticimizin emeğini hak ettiği yere getirmeyi hedefledik. Yerel üreticimizi destekleyerek tarımımızı güçlendirmek ve kırsal kalkınmayı teşvik etmek önceliğimiz" dedi. Gerçekleştirdikleri etkinliğin bundan sonra yapılacak olan çalışmaların bir başlangıcı olduğunu ifade eden Başkan Hacısüleyman, "Coğrafi işaretli ürünlerimiz, yöresel yiyeceklerimiz, bitki ve meyve türlerimizle ilgili daha pek çok etkinliğin ilk adımını bugün atmış bulunuyoruz. Şimdiden "şunu da yapalım, bunu da yapalım" diye pek çok değerli öneri geliyor. Hepsini değerlendirecek, en doğru şekilde hayata geçireceğiz. Eminim ki Antalya bundan sonra sadece deniz, kum ve güneşle değil; tarihi, kültürü ve zengin mutfak kültürüyle, coğrafi işaretli ürünleriyle de anılan bir şehir olacak. Bugün bu yolda ilk adımı attık. Bundan sonra yürümeye başlamamız gerekiyor" diye konuştu. "Coğrafi işaret seferberliğinde ikinci aşama" Programda konuşan Vali Hulusi Şahin, Antalya’nın sahip olduğu yerel değerleri tanıtmak ve ekonomiye kazandırmak amacıyla başlatılan coğrafi işaret çalışmalarında yeni bir aşamaya geçildiğini belirtti. Şahin, daha önce ağırlıklı olarak ürünlerin tespiti ve tesciline odaklanıldığını, artık bu değerlerin işlenmesi, sunulması ve ticarileştirilmesi sürecinin başladığını ifade etti. Antalya Döşemealtı Kabağı’nın, kentin önde gelen şefleri ve gurmeleri tarafından hazırlanan 53 ayrı tabakla tanıtılmasının bu sürecin önemli bir örneği olduğunu vurguladı. Antalya’nın tüm değerlerini tanıtmak amacıyla bir yola çıktıklarını ifade eden Vali Şahin, "Bugünkü etkinlik, bu yolculuğun ikinci aşamasına geçtiğimizi gösteriyor. Bu ikinci aşama; elimizdeki değerlerin işlenmesi, sunulması, potansiyelinin harekete geçirilmesi ve ticarileştirilmesini kapsıyor. Daha önce 19 olan coğrafi işaret sayısını, 200’ü aşan başvurularla önemli ölçüde artırdık. Bu süreç, Antalya’nın zenginliklerinin tespit edilmesi ve tescillenmesini kapsıyordu. Artık bu zenginliklerin işlenme dönemi başladı. Geçtiğimiz günlerde BATEM, Antalya portakallarının hangi çeşitlerinin üretilebileceği ve nerelerde kullanılabileceğine dair örnekler sundu. Bugün ise Antalya Ticaret ve Sanayi Odamız, Döşemealtı kabağını, şehrimizin değerli şefleri ve gurmeleriyle birlikte hazırlanan 53 ayrı tabakla beğenilerimize sunuyor" ifadelerine yer verdi. "Tescilli lezzetler turizme entegre ediliyor" Coğrafi işaret tescili alan ürünlerin turizm ve gastronomi sektörüne entegre edileceğini söyleyen Vali Şahin, "Bir sonraki aşamada ise turizm işletmelerimizin ve restoranlarımızın menülerinde coğrafi işaretli ürünlere yer verilmesi, hatta oteller bünyesinde coğrafi işaret restoranları ve özel menüler oluşturulması hedefleniyor. Böylece coğrafi işaretli ürünlerimiz, misafirlerimizin beğenisine sunulmuş olacak. Başta Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız olmak üzere; kaymakamlarımıza, İl Tarım Müdürlüğümüze, kıymetli Yavuz Hocamıza ve bu yolculukta emeği geçen tüm yol arkadaşlarıma teşekkür ederim. Antalya’nın ve Türkiye’nin bu muhteşem ürünleri, hak ettiği değeri yakın zamanda bulacak" diye konuştu. Katkı sunanlara plaket TOBB Antalya Kadın Girişimciler Kurulu Tarım Gıda Kırsal Kalkınma Çalışma Grubu Üyeleri ve kurul üyelerinin desteğiyle gerçekleştirilen etkinlikte, Antalya Döşemealtı Kabağının yalnızca geleneksel tatlılarda değil, farklı mutfak uygulamalarında da değerlendirilebilen nitelikli ve çok yönlü bir ürün olduğu vurgulandı. Etkinlik, Antalya Döşemealtı Kabağının yerel üretimden gastronomiye uzanan yolculuğunu ortaya koyan tadım programının ardından, organizasyona katkı ve destek sunan; ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bex Coffee sahibi Boğaçhan Göksu, 37. Grup (Restaurant, Yiyecek İçecek ve Eğlence Hizmetleri) Meslek Komitesi Başkanı ve Parlak Restaurant sahibi Güray Parlak, ATSO 4. Grup (Tarım ürünlerinin işlenmesi ve gıda üretimi) Meclis Üyesi ve Byfstk sahibi Fadime Doğan, ATSO 5. Grup (İçecek) Komitesi Başkanı Ayşe Deniz, TOBB Antalya GGK Başkanı ve Dondurma Dükkanı sahibi Ramazan Dikmen, Ekşi Co Artisan Bakery sahibi Ayşen Dereli, Antalya Reçelcisi sahibi Ebru Kocaacar, Limak Hotels şefi Halil Gökmenoğlu, 7 Mehmet Restaurant sahibi Mehmet Akdağ, Mustafa Güloğlu Baklavaları sahibi Mustafa Güloğlu, Zamora Pastanesi sahibi Mustafa Ferman Yaşa, Konak Dondurma Kurucu Ortak Özlem Subaşı, Kötekli Yörükleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Teke Yöresi Avşar Yörükleri Kültür Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği adına Veli Altıntaş, Anka Kadın Kooperatifi adına Fevziye Erkan, 7K Kadın Kooperatifleri adına Çiğdem Karaokutan’a plaket takdimiyle sona erdi. ATSO Atatürk Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Antalya Valisi Hulusi Şahin ve eşi Ebru Şahin’in yanı sıra Döşemealtı Kaymakamı Ünal Çakıcı, Döşemealtı Belediye Başkanı Menderes Dal, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, ATSO Geçmiş Dönem Başkanı, geçmiş dönem CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, İl Tarım ve Orman Müdürü Şakir Fırat Erkal, sektör paydaşları, şefler ve gastronomi alanından davetliler katıldı. Şefler tarafından Döşemealtı Kabağı kullanılarak hazırlanan başlangıçlardan ana yemeklere ve tatlılara uzanan seçkin menü, katılımcıların beğenisine sunuldu.