EKONOMİ - 28 Ağustos 2019 Çarşamba 12:22

Erzurum’da 7 ayda 94 şirket kuruldu

A
A
A
Erzurum’da 7 ayda 94 şirket kuruldu

TOBB 2019 Ocak-Temmuz dönemi birikimli kurulan ve kapanan şirket verilerini paylaştı.

TOBB 2019 Ocak-Temmuz dönemi birikimli kurulan ve kapanan şirket verilerini paylaştı. Erzurum’da yılın 7 ayında kurulan şirket sayısı bölge toplamında yüzde, 9.25, ülke toplamında ise yüzde 0,19’luk oran gösterdi.


ERZURUM OCAK-TEMMUZ 2019 VERİLERİ


TOBB Birikimli kurulan ve kapanan şirket verileri Erzurum sonuçlarına göre, ilde 2019 yılının yedi ayında 94 şirket, 4 kooperatif ve 32 de gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. 2019’un 7 ayında 18 şirket, 5 kooperatif tasfiye işlemi görürken, 21 şirket, 4 kooperatif ve 33 gerçek kişi ticari işletmesi faaliyetini durdurdu.


ŞİRKET KURULUMU BÖLGESEL VERİLER VE ERZURUM


TOBB verilerine göre 7 ayda Erzurum’da 94, KUDAKA istatistik Bölgesi illerinde 143, Kuzeydoğu Anadolu İstatistik Bölgesi illerinde 264 ve Doğu Anadolu Bölgesinde ise bin 16 şirket kurulumu gerçekleşti. 7 aylık bazda Erzurum’un kurulan şirket sayısı KUDAKA toplamında yüzde 65,73, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 35,60 ve Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 9,25’lik pay edindi.


KURULAN KÜÇÜK İŞLETMELER BÖLGESEL SONUÇLAR VE ERZURUM


Ocak - Temmuz 2019 döneminde Erzurum’da 32, KUDAKA istatistik Bölgesi illerinde 77, Kuzeydoğu Anadolu İstatistik Bölgesi illerinde 193 ve Doğu Anadolu Bölgesinde ise 591 gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. Erzurum’un kurulan gerçek kişi ticari işletmesi sayısı KUDAKA bölgesinde yüzde 41,55, Kuzeydoğu Anadolu’da yüzde 16.58 ve Doğu Anadolu Bölgesinde yüzde 5,41’lik pay gösterdi.


KUDAKA BÖLGESİ BİRİKİMLİ VERİLER


2019’un Ocak - Temmuz ayları arasında KUDAKA İstatistik Bölgesi illerinde, 143 şirket, 6 kooperatif ve 77 de gerçek kişi ticari işletmesi kurulumu gerçekleştirildi. 2019’un 7 ayı toplamında bölgede 29 şirket, 8 kooperatif tasfiye işlemi gördü. KUDAKA Bölgesinde 27 şirket, 6 kooperatif ve 96 gerçek kişi ticari işletmesi ekonomik faaliyetine son verdi.


KUZEYDOĞU ANADOLU BİRİKİMLİ VERİLER


Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır illerinin yer aldığı Kuzeydoğu Anadolu İstatistik Bölgesi illerinde, dönemde 264 şirket, 6 kooperatif ve 193 gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. Bölgede 46 şirket, 8 kooperatif tasfiye edildi. Kuzeydoğu Anadolu Bölgesinde 36 şirket, 11 kooperatif ve 163 gerçek kişi ticari işletmesi ekonomik faaliyetini sonlandırdı.


DOĞU ANADOLU BÖLGESİ BİRİKİMLİ VERİLER


TOBB Kurulan ve kapanan şirket verilerine göre bu yılın 7 ayında Doğu Anadolu Bölgesinde bin 16 şirket, 23kooperatif ve 591 de gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu. 2019’un ocak-temmuz ayları toplamında 162 şirket, 22 kooperatif tasfiye işlemi gördü. Bölgede 144 şirket, 35 kooperatif ve 475gerçek kişi ticari işletmesi faaliyetini durdurdu.


BÖLGE İLLERİ ŞİRKET KURULUM DAĞILIMI


Doğu Anadolu Bölgesinde en yüksek sayıda şirket kurulumunun kaydedildiği il Malatya oldu. Dönemde Malatya’da 202, Van’da 196, Elazığ’da 139, Erzurum’da 94, Bitlis’te 75, Muş ve Ağrı’da 50, Bingöl’de 48, Erzincan’da 42, Hakkari’de 35, Iğdır’da 33, Kars’ta 30, Tunceli’de 14, Ardahan’da 8 şirket kuruldu.


BÖLGE İLLERİ KÜÇÜK İŞLETME KURULUM DAĞILIMI


Doğu Anadolu Bölgesinde en yüksek sayıda gerçek kişi ticari işletmesi kurulumunun kaydedildiği il 130 işletmeyle Van oldu. Dönemde Ağrı’da 40, Bingöl’de 15, Bitlis’te 28, Elazığ’da 69, Erzincan’da 41, Erzurum’da 32, Hakkari’de 35, Kars’ta 19, Malatya’da 95, Muş’ta 19, Tunceli’de 11, Van’da 130, Ardahan’da 7, Iğdır’da ise 50 gerçek kişi ticari işletmesi kuruldu.


EN FAZLA SAYIDA ŞİRKET KURULUMUNUN KAYDEDİLDİĞİ İLLER


Erzurum 7 ayda kurulan 94 şirket sayısıyla Türkiye illeri kurulan şirket sayısı yüksekliği bakımından 46’ıncı sırayı aldı. Ülkede en çok sayıda şirket kurulumunun kaydedildiği iller; İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa, Gaziantep, Mersin, Kocaeli, Konya, Adana,,Muğla, Kayseri, Hatay, Diyarbakır, Ş.Urfa, Denizli, Samsun, Sakarya, Tekirdağ, Manisa, Eskişehir, Aydın, Balıkesir, K.Maraş, Mardin, Trabzon, Malatya, Van, Yalova, Nevşehir, Batman, Çanakkale, Çorum, Düzce, Afyon, Elazığ, Sivas, Isparta, Aksaray, Ordu, Bolu, Uşak, Adıyaman, Burdur, Edirne, Erzurum olarak sıralandı.


KURULAN ŞİRKET SAYISI ARTTI


Türkiye’de kurulan şirketlerin sayısı 2019 yılı Temmuz ayında bir önceki aya göre yüzde 57 oranında arttı.


TOBBTEMMUZ AYI VERİLERİ


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) 2019 Temmuz ayına ait kurulan ve kapanan şirket istatistiklerini açıkladı. Buna göre; 2019 Temmuz döneminde bir önceki aya göre kurulan şirket sayısı yüzde 57,00 kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 70,85 kurulan kooperatif sayısı yüzde 82,46 oranında arttı. Bir önceki aya göre kapanan şirket sayısında yüzde 56,07 kapanan kooperatif sayısında yüzde 141,03 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısında yüzde 86,54 artış oldu.


KOOPERATİFLER


Kapanan kooperatif sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10,48 oranında azaldı. 2019 yılı Temmuz ayında, 2018 yılı Temmuz ayına göre kurulan şirket sayısı yüzde 5,88 kurulan kooperatif sayısı yüzde 40,54 oranında artmış olup kurulan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 10,59 oranında azaldı.


DÖNEMSEL DEĞİŞİM


2019 yılının ilk yedi ayında kapanan kooperatif sayısı, 2018 yılının aynı dönemine göre yüzde 14,31 oranında azaldı. 2019 yılının ilk yedi ayında 2018 yılının aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı yüzde 4,79 kapanan gerçek kişi ticari işletme sayısı yüzde 5,62 oranında artmış olup kapanan kooperatif sayısında yüzde 14,31 oranında azalış gözlendi. Tüm illerde şirket veya kooperatif kuruluşu gerçekleşti


ŞİRKET NİTELİKLERİ


2019 yılı Temmuz ayında kurulan toplam 7 bin 301 şirket ve kooperatifin yüzde 86,00’ı limited şirket, yüzde 12,57’si anonim şirket, yüzde 1,42’si ise kooperatif oldu. Şirket ve kooperatiflerin yüzde 41,43’ü İstanbul, yüzde 9,97’si Ankara, yüzde 5,25’i İzmir’de kuruldu. Bu ay tüm illerde şirket veya kooperatif kuruluşu gerçekleşti.


SERMAYE


2019 Temmuz ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, bir önceki aya göre yüzde 132,27 oranında arttı. 2019 yılında toplam 47 bin 819 şirket ve kooperatif kuruldu. Bu dönemde kurulan toplam 40 bin 873 limited şirket, toplam sermayenin yüzde 72,47’sini, 6 bin 289 anonim şirket ise yüzde 27,52’sini oluşturdu. Temmuz ayında kurulan şirketlerin sermayelerinin toplamı, Haziran ayına göre yüzde 132,27 oranında arttı.


2019 Temmuz ayında şirket ve kooperatiflerin 2 bin 635’i ticaret, bin 62’si imalat ve 638’i inşaat sektöründe kuruldu. 2019 Temmuz ayında kurulan gerçek kişi ticari işletmelerinin; 792’si toptan ve perakende ticaret motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 270’i imalat, 260’ı inşaat sektöründe oldu.


KAPANAN ŞİRKETLERİN NİTELİKLERİ


Bu ay kapanan şirket ve kooperatiflerin; 399’u toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 221’i inşaat, 111’i imalat sektöründe görüldü. Bu ay kapanan gerçek kişi ticari işletmelerinin 735’i toptan ve perakende ticaret, motorlu taşıtların ve motosikletlerin onarımı, 379’u inşaat, 153’ü imalat sektöründe oldu.


KURULAN KOOPERATİFLERİN NİTELİKLERİ


2019 Temmuz ayında kurulan 104 kooperatifin 45’i konut yapı kooperatifi.


2019 Temmuz ayında kurulan 104 kooperatifin 45’i konut yapı kooperatifi, 18’er adet olmak üzere tarımsal kalkınma kooperatifi ve işletme kooperatifi 6’sı ise motorlu taşıyıcılar kooperatifi olarak kuruldu. 2019 yılında kurulan 646 kooperatifin 258’i konut yapı kooperatifi, 102’si tarımsal kalkınma kooperatifi, 81’i işletme kooperatifi olarak kuruldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’nın ‘Altın Kızlar’ı Türkiye şampiyonu Samsun’da gerçekleştirilen 2025 Salon U-13 Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası’nda Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü okçuları başarılı sonuçlar aldı. Esma Kuş, Zeynep Sare Akarca ve Aysima Aslan’dan oluşan Büyükşehir U-13 takımı Türkiye Şampiyonu olarak Muğla’ya büyük bir gurur yaşattı. Ayrıca Zeynep Sare Akarca bireysel kategoride bronz madalyanın da sahibi oldu. Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü’nün başarılı okçuları antrenörleri Dr. Ejder Sözen liderliğinde ulusal ve uluslararası turnuvalarda büyük başarılara imza atmaya devam ediyor. Samsun’da düzenlenen 2025 Salon U-13 Salon Okçuluk Türkiye Şampiyonası’na katılan Muğla Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü okçuları takım halinde Türkiye Şampiyonluğu elde etti. Türkiye Şampiyonası’na 151 kulüp, 1242 sporcu ile katılım sağladı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras okçulukta Türkiye Şampiyonu olan Muğla Büyükşehir Belediyesi sporcularını ve yeni nesile okçuluk sporunu sevdiren, ulusal, uluslararası turnuvalarda ülkemizi ve Muğla’mızı gururlandıran sporcular yetiştiren, Şeref Diploması ödülüne layık görülen antrenör Dr. Ejder Sözen’i kutladı. Başkan Aras; "Muğla’mızın Yatağan ilçesindeki bir mahallede okçuluk sporunu başlatan ve o mahallenin çocuklarından dünya şampiyonu sporcular çıkaran Dr. Ejder Sözen hocamızı bir kez daha kutluyor, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi tarafından Şeref Diploması ödülü için de tebrik ediyorum. Ejder Sözen’in kararlılığı, azmi ve çalışkanlığı sayesinde Muğla’mızın çocukları okçulukta tarih yazarken yeni nesillere de örnek olmaya devam ediyor. Bu jenerasyonun en küçükleri Samsun’da düzenlenen şampiyonada Türkiye Şampiyonu oldular ve Muğla’mızı bir kez daha gururlandırdılar. Antrenörümüz Ejder Sözen’in öğrencileri, Türkiye Şampiyonu Altın Kızlarımız Esma, Zeynep, Aysima’dan oluşan Makaralı Yay Takımı’mızla gurur duyuyor ve bizlere bu sevinci yaşattıkları için teşekkür ediyorum" dedi.
Kayseri Başkan Gülsoy: "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz" Kayseri Ticaret Odası (KTO) tarafından düzenlenen ‘Türkiye Ekonomisi’nin Nabzı 2025 Analizi ve 2026’ya Bakış’ panelinde konuşan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, "Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz" dedi. KTO Konferans Salonu’nda düzenlenen panele KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yönetim kurulu üyeleri, sektör temsilcileri ve iş insanları katıldı. Konuşmasında devlete olan güvenlerinin tam olduğunu söyleyen KTO Yönetim Kurulu Başkanı Gülsoy, "Dünya ekonomisinde öngörülebilirliğin azaldığı, jeopolitik risklerin ticareti zorlaştırdığı ve ’korumacı politikaların’ yükseldiği fırtınalı bir 2025 yılını geride bırakıyoruz. Bizler, reel sektörün temsilcileri olarak bu süreçte büyük sınavlar verdik. Ancak biz her zaman şunu söylüyoruz; Bizim devletimize olan güvenimiz tamdır. Enseyi karartmadan; çalışmaya, üretmeye, istihdam sağlamaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Çünkü biz biliyoruz ki, iş dünyasının en büyük düşmanı belirsizliktir ve bu belirsizliği aşmanın yolu, doğru bilgiyle strateji geliştirmekten geçer. Peki, 2026’da bizi ne bekliyor? 2026 yılına dair beklentilerimiz net. Biz artık sadece ‘üretmek’ yetmiyor diyoruz. Dünya artık sadece üretmekle kalmıyor, ’akıllı’ üretiyor ve ’dijital’ satıyor." Artık geleneksel yöntemlerle rekabet etme şansımız kalmadı. Yapay zekayı, robotik süreçleri ve e-ticareti artık bir lüks değil, rekabetçiliğimizin can damarı olarak görmeliyiz. Kayseri Ticaret Odası olarak 2026 vizyonumuzu bu yüzden; teknoloji, inovasyon ve Ar-Ge eksenine oturttuk. Bu vizyonla Teknoloji ve İnovasyon Kampüsü Projemizin temellerini atıyoruz. Kayseri TEKMER ile bu dönüşümün öncüsü olmaya kararlıyız" dedi. Gülsoy, Kayseri’ye değer katan her projeye destek vermeye hazır olduklarını söyleyerek; "Şehrimizin ihracatını artırmak adına da çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Bu kapsamda da odamızın koordinatörlüğünde yürütülen Üretim ve İhracatta Dönüşüm programımız 2026 yılında çalışmalarımızın merkezinde yer alacak. Bu kapsamda 500’ün üzerinde firmamızı sahada ziyaret ederek; üretim altyapılarından ihracat kabiliyetlerine, kurumsallaşma düzeylerinden insan kaynağı yapılarına, dijital ve yeşil dönüşüm adaptasyonlarından finansmana erişim imkânlarına kadar çok boyutlu analizler gerçekleştireceğiz. Bu saha çalışmalarının çıktısı olarak Kayseri Üretim ve İhracat Stratejik Eylem Planı’nı hazırlayacak; İl İhracatı Geliştirme Üst ve Alt Kurullarımızla birlikte bu planın sahada karşılık bulmasını sağlayacağız. Kayseri’de ve ülkemizde katma değer oluşturacak her projeye, Kayseri’nin en büyük sivil toplum örgütü olarak maddi ve manevi destek vermeyi sürdüreceğiz. Bu kapsamda şehrimizi, hinterlandıyla birlikte ’Orta Anadolu Üretim Havzası’nın merkezi haline getirecek adımları atacak; Kayseri’nin üretim gücünü bölgesel bir kalkınma modeline dönüştüreceğiz. Hükümetimizin enflasyonla mücadeledeki kararlı duruşunu destekliyoruz ancak iş dünyası olarak beklentimiz de nettir. 2026 yılının, dezenflasyon sürecinin meyvelerini verdiği, öngörülebilirliğin arttığı ve yatırımın önünü açacak finansal kolaylıkların sağlandığı bir yıl olmasını arzuluyoruz" ifadelerini kullandı. Kayseri’nin tarihi hakkında bilgiler veren Gülsoy; "Kayseri; 6 bin yıllık tarihi, 4 bin 500 yıllık ticari geçmişi ve 100 yılı aşkın sanayi tecrübesiyle Tarihi İpek Yolu üzerinde bulunan, tüm kavimlerin dikkatini çekmiş cazibe merkezi olan üstelik Anadolu’nun omurgasını oluşturan İç Anadolu Bölgesi’nin tam ortasındadır. Kayseri, hayırsever ve girişimcilerin bol olduğu kadim bir şehirdir. Bugün de 5 üniversitesi, 4 Organize Sanayi Bölgesi, 1 Serbest Bölgesi, 1 Tarıma Dayalı Sera İhtisas Organize Tarım Bölgesi olan hem üreten hem de ürettikleri ile Türkiye ekonomisine yaklaşık 4 milyar dolar ihracatı, Yaklaşık 1,6 milyar dolar ithalatı ile ciddi katkılar sağlayan modern bir ildir. Bu anlamda Anasının ak sütü gibi cari fazla veren bir şehiriz. Kayseri aynı zamanda ilklerin olduğu bir şehirdir. 819 yıl önce Dünyadaki ilk tıp okulu olan Gevher Nesibe Tıp Medresesi ve Darüşşifası, Anadolu Selçuklu Döneminde şehrimizde kurulmuştur. Anadolu’da tıbbın doğuşu olarak kabul edilmiştir. İlk ticari yazışmaların, senetlerin, aile anayasasının kurumsallaşma ve ortaklık yapısının, ilk kadın girişimcinin olduğu Kültepe-Kaniş Karum’da yapılan kazılarda ortaya çıkan tabletlerle anlaşılmaktadır. Bunu ben değil ilim ve bilim söylüyor. Ayrıca İlk uluslararası fuar Yabanlu Pazarı adı altında bugünkü Pazarören yakınlarında gerçekleştirilmiştir. Cumhuriyet tarihimizde de 1926 yılında da ilk tayyare fabrikası şehrimizde kurulmuştur. Yine 1926’lar da Bünyan ilçemiz de ilk elektrik üretim santrali, 1936’lar da Sümer Bez Fabrikası ve sonrasında da ülkenin önemli ölçüde giyim ihtiyacını karşılayan Dikimevi, Uluslararası uçak bakım ve onarım fabrikası kuran şehre zanattkar kazandıran Hava İkmal Bakım Merkezi ve sonra da yine uluslararası düzeyde tank bakım ve onarım fabrikası Anatamir, 1954’lerde şeker ihtiyacımızı karşılamak için Şeker Fabrikası, 1980’lerde şerefli ordumuzun ihtiyacı olan askeri pil ihtiyacını karşılamak üzere askeri pil sanayi, yani ASPİLSAN’ı kuran bir şehrin tüccarlarıyız. Kısacası, milattan önce 1950-1650 yıllarında Anadolu topraklarına ticaret yapmak için gelen Asurlu tüccarların yerleştiği ve tarihte bilinen çivi tabletlere yazılmış senetlerin kullanıldığı Kaniş Karum Merkezini yurt edinen tüccarlarız. Girişimcilik ve ticaret ruhumuz bizim geçmişten gelen genlerimizde var. Bugün de Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu içerisinde şehrimizden 13 firma, İkinci 500 sanayi kuruluşunda ise 10 firmamız yer alıyor. Türkiye’de ilk 1000 İhracatçı firmalarının içerisinde ise 18 firmamız yer almaktadır. 2 bin 318 ihracatçımızla, dünyanın 183 ülkesine ihracat gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca Şehrimiz, turizm açısından da zengin bir hazineye sahiptir. Kayseri’de sadece deniz ve kum yok. Onun dışında tarih, kültür, gastronomi ve kış turizmiyle turizmin her rengine sahibiz" dedi. Gülsoy, Erciyes’in şehrin vitrini olduğunu söyleyerek; "Şehrimizin bu devasa sanayi gücünü, turizmin parlayan yıldızıyla birleştirmek zorundayız. Sanayimiz Kayseri’nin ’kas gücü’ ise, Erciyes de bu şehrin ’vitrini ve ruhudur’. Burada özellikle Erciyes Dağımıza özel bir vurgu yapmak istiyorum. Son günlerde şehrimizin ve ülkemizin ortak bir değeri olan Erciyesimiz hakkında bir takım tartışmalar yaşanıyor. Söz konusu olan, Kayseri’nin sembolü, Türkiye’nin gururu, dünyanın en karizmatik dağı olan Erciyes’tir. Bu kürsüden şunu açıkça ifade ediyorum; Biz, dünyanın en yakışıklı dağına sahibiz. Bir şehirde yaşamak, o şehrin ekmeğini yemek yetmez; özellikle makam ve mevki sahibi olanlar, o şehrin değerlerine her şartta sahip çıkmak zorundadır. Bizler kendi değerimize sahip çıkmaz, ona destek vermezsek; maalesef bazı vizyonsuz açıklamalar gelir, bizim bin bir emekle kurduğumuz ekonomimizi, ticaretimizi ve turizmimizi haksız yere eleştiri konusu yapar. Erciyes’in polemik malzemesi yapılması, sadece bir dağı eleştirmek değildir; Kayseri’nin emeğine, üyelerimizin yatırımına ve ülkemizin turizm kazanımlarına yapılmış büyük bir haksızlıktır. Erciyes sadece bir ‘tatil’ yeri değildir. 2024 yılında 2 milyon 750 bin yerli ve yabancı turisti ağırlayan bu yılda 3 milyon turist ağırlamayı hedefleye bu dağ, ekonomimize can suyu veren devasa bir bacasız fabrikadır. Kayseri ekonomisine de yıllık katkısı bu sene yaklaşık 250 milyon Euro civarında beklenmektedir. Turizmle doğrudan ilgisi olsun ya da olmasın; Erciyes, pastırma-sucuk satan işletmelerimizden otobüsçü esnafımıza, otelde çalışan kardeşimizden dağda satış yapan köylü teyzemize kadar, özellikle dar gelirli vatandaşlarımız için bir ekmek kapısıdır. Bugün Erciyes; teknolojik altyapısı ve güvenli tesisleriyle dünyadaki dev kayak merkezleriyle yarışıyor. Bu yıl, dünyanın en iyi kış turizmi merkezleri arasında ilk 25 içinde yer alan Türkiye’deki tek merkez olması, Erciyes’in hangi seviyeye ulaştığının en net kanıtıdır. Bu başarının arkasında büyük bir emek ve vizyon var. Bu vesileyle, Erciyes’e değer katan Sayın Özhaseki Bakanımızdan Sayın Valimize, Milletvekillerimize, Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanlarımıza ve tüm hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Kayseri olarak bu kadar zenginliğimizin içerisinde; 6 bin yıllık ticari hafızamızın simgesi Kültepe Kaniş-Karum’u nasıl savunuyorsak, Erciyesimizi de öyle savunacağız. Bu güzellikleri herkesin görmesini isteyeceğiz. Buradan; oksijeni bol, heybeti yerinde olan Türkiye’nin bu en önemli kış turizm merkezini yerinde görmeye; başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, tüm siyasi partilerimizin liderlerini özellikle davet etmek istiyorum. Gelsinler, bir şehrin yazısının bir dağla nasıl değiştiğini, bu vizyonun Kayseri’yi nereye taşıdığını bizzat müşahede etsinler. Özellikle altını çizmek isterim ki; Erciyes bir polemik sahası değil, bir iftihar vesilesidir. Bizler bu eşsiz dağımızı övmeye, kazanımlarımızı korumaya ve bu eşsiz emaneti tüm dünyaya tanıtmaya azimle devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Başkan Gülsoy’un açılış konuşmasının ardından Türkiye Ekonomisi’nin Nabzı 2025 Analizi ve 2026’ya Bakış paneline geçildi.