KÜLTÜR SANAT - 29 Temmuz 2025 Salı 16:14

Hurufat Baskı Müzesi "Özel Müze" statüsü kazandı

A
A
A
Hurufat Baskı Müzesi "Özel Müze" statüsü kazandı

Türkiye’nin en büyük ve en kapsamlı baskı müzesi olma özelliği taşıyan Atatürk Üniversitesi Hurufat Baskı Müzesi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen "Özel Müze" statüsünü kazanarak önemli bir başarıya imza attı. 17 Ekim 2024 tarihinde ziyaretçilerine kapılarını açan müze, 27 Haziran 2025 tarihi itibarıyla "Özel Müze" olarak tescillenmiş oldu.


"Geçmişin Harfleri ile Geleceği Yazıyoruz" anlayışıyla kurulan Hurufat Baskı Müzesi; yazının, tipografinin ve baskı teknolojilerinin tarihsel serüvenini aktaran özgün bir merkez olarak dikkat çekiyor. 1959 yılında kurulan, uzun yıllar boyunca üniversite yayıncılığına hizmet eden ve 2010 yılında faaliyetleri sonlandırılarak atıl duruma gelen Atatürk Üniversitesi Basımevi, 700 metrekarelik bir alanda yeniden işlevlendirilerek müze kimliğine kavuşturuldu.


Görsel ve uygulamalı bir müzecilik yaklaşımıyla tasarlanan Hurufat Baskı Müzesi; mürettiphane, baskı, mücellithane, ofset baskı ve döküm atölyesi gibi tematik bölümleriyle ziyaretçilerine kapsamlı bir deneyim sunuyor. Müze envanterinde, baskı öncesi, baskı ve baskı sonrası süreçlere ait 40 adet makine ile birlikte binlerce hurufat (metal harf) ve baskı malzemesi yer alıyor.


Grafik tasarım, tipografi ve matbaa tarihiyle ilgilenen araştırmacılardan akademisyenlere, öğrencilerden tasarımcılara kadar geniş bir kitleye hitap eden müze; yalnızca geçmişin izlerini değil, aynı zamanda geleceğe ışık tutacak bilgileri de barındırıyor.


Geleceğe de Güçlü Bir Miras: Hurufat Müzesi


Hurufat Baskı Müzesi Koordinatörü Doç. Dr. Mehmet Ferruh Haşıloğlu, elde edilen bu statünün hem Atatürk Üniversitesi hem de bölge kültürü açısından büyük bir kazanım olduğunu vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu: "Üniversitemizin kurumsal hafızasında önemli bir yere sahip olan eski basımevimizin, kültürel bir dönüşümle müzeye dönüştürülmesi, yalnızca geçmişe saygı değil, geleceğe de güçlü bir miras bırakma çabamızın göstergesidir. Özel müze statüsünün kazandırılması, bu çabanın karşılık bulduğunun en somut örneklerinden biridir. Bu duygularla böylesine tarihe ışık tutan bir müzeyi halkımızla buruşturmamıza vesile olan Rektörümüz Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’na teşekkür ediyor, eski baskı yöntemlerine merak duyan tüm sanatseverleri müzemizi ziyarete bekliyoruz."


Kurumsal sorumluluk anlayışı çerçevesinde eğitime, araştırmaya ve toplumsal katkıya hizmet eden Atatürk Üniversitesi, kültürel değerleri koruma ve yaşatma yolundaki çalışmalarını sürdürüyor. Hurufat Baskı Müzesi de bu vizyonun güçlü bir halkası olarak üniversitenin bilim, sanat ve tarih eksenindeki üretkenliğine katkı sunmaya devam ediyor.



Hurufat Baskı Müzesi "Özel Müze" statüsü kazandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.