ÇEVRE - 28 Aralık 2025 Pazar 09:40

Palandöken’de kar, kış ve kayak keyfi

A
A
A
Palandöken’de kar, kış ve kayak keyfi

Dünyanın en uzun ve en dik kayak pistlerine sahip Palandöken, kar yağışı ile moral buldu. Pistler hafta sonu kayak severlerle doldu taştı.


Toz kar özelliği sayesinde kayak sezonu boyunca mükemmel kalitede kar sunan Palandöken’deki pistler kayakçılar için en iyi şartları sağlıyor. Sezonun ilk haftaları olmasına rağmen en kalabalık ve yoğun günlerini yaşayan Palandöken’de aynı zamanda farklı kategorilerde kayak, kar voleybolu, buz tırmanışı ve snowboard yarışmaları da düzenleniyor.



Unutulmaz deneyimler sunuyor


Bölgede dördü 4 yıldızlı ve altısı 5 yıldızlı olmak üzere on turistik tesis bulunurken, kayak evleri, günübirlik tesisler ve lokantalar da mevcut. Kayak merkezinde konaklama kapasitesi yaklaşık olarak 6 bin kişiyi kapsıyor. Bu imkanlar, ziyaretçilere rahat ve keyifli bir kış sporları deneyimi sunuyor. Palandöken Kayak Merkezi, toplamda 56 adet pist içeriyor. Bu pistler farklı zorluk seviyelerine sahip ve 30 kolay pist, 12 orta pist, 9 profesyonel (zor) pist ve 5 doğal pist olarak sıralanıyor. Palandöken 2 olarak bilinen Konaklı Kayak Merkezi, bu toplam pist sayısına ek olarak 24.8 km’lik pistlere sahip. Bu iki kayak merkezinin toplam pist uzunluğu ise 87 km’yi buluyor. En uzun kayak parkuru 12.5 km uzunluğunda ve bu parkur boyunca kesintisiz olarak kayak yapılabiliyor. Ayrıca, başlangıç ve bitiş kotları arasındaki irtifa farkı bin 100 metre. Palandöken sadece muhteşem kayak pistleriyle değil, aynı zamanda kar üzerinde birçok heyecan verici aktivite ile de ünlü bir kayak merkezi. Palandöken’de yaşayabilecek bazı unutulmaz deneyimler ise yamaç paraşütü, dev salıncak, zipline, insan sapanı ve buz duvarı tırmanışı olarak ön plana çıkıyor.



Gece kayak yapma imkanı var


Palandöken’deki çığ riskini azaltmak için gelişmiş çığ önleme sistemleri kullanılıyor. Bu sistemler, ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak için önleyici önlemler alıyor. Kayak sezonunu uzatmak ve kar kalitesini iyileştirmek için suni kar üretim sistemleri kullanılıyor. Sistem saatte 2 bin 600 metreküp kar üretme kapasitesine sahip. Bu sayede kayak şartları ve sezon süresi en iyi seviyede tutuluyor. Palandöken’deki pistler, gece kayağı yapmak isteyenler için 9,2 kilometre uzunluğunda aydınlatıldı. Bu durum ziyaretçilere günün her saatinde kayak yapma fırsatı sunuyor.



Çevre dostu bir kayak merkezi


Ziyaretçiler, kayak biletlerini ve diğer hizmetleri kolayca çevrimiçi olarak satın alabiliyor. Bu dijitalleşme, bilet alımını ve rezervasyonları daha pratik hale getirdi. Bu özellikler, Palandöken’i akıllı ve kullanıcı dostu bir kayak merkezi haline getirirken, aynı zamanda güvenlik, erişim kolaylığı ve konforu artırıyor. Palandöken Kayak Merkezi bu haliyle yaklaşık 15 bin kişiye aynı anda kayak yapma imkanı sunuyor. Palandöken Kayak Merkezi, dünyada sürdürülebilirlik konusunda öncü bir adım attı ve dünyada sürdürülebilirlik sertifikasına sahip kayak tesislerinin ilkleri arasında yer aldı. Tesisler GSTC onaylı Türkiye’nin ilk Sürdürülebilir Turizm Sertifikalı Destinasyonu olmak kaydıyla öne çıkıyor. Bu sertifika, kayak merkezinin çevresel etkileri azaltma, doğal kaynakları koruma ve sosyal sorumluluk taahhütlerini yerine getirme konusundaki kararlılığını ve başarısını simgeliyor.



Palandöken’de kar, kış ve kayak keyfi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Eski yöntemlerle ürettiği kebap şişlerini 15 ülkeye ihraç ediyor Gaziantep’te demir ustaları tarafından geleneksel yöntemlerle üretilen kebap şişleri, Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere Avrupa’nın 15 ülkesine ihraç ediliyor. Şahinbey ilçesinde bulunan tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda bir asır önce dedesinin açtığı küçük dükkanda babasından sonra kalan son ustalardan olan 53 yaşındaki Gökmen Gürban, örsün üzerindeki demire çekiçle vurarak şekil verip ürettiği kebap şişlerini Türkiye’nin yanı sıra dünyanın da birçok ülkesine gönderiyor. Çeşitli boy ve ebatlarda üretilen şişler, ülke genelindeki kentlere satılıyor. Türüne göre değişen kebap şişleri, Avrupa’nın birçok ülkesine de ihraç ediliyor. Henüz 6 yaşındayken mesleğe adım atan Gürban, 10 yaşındayken babası vefat etti. Ağabeyi ile birlikte babasının mesleğini sürdürmeye karar veren ve 42 yıldır baba mesleği sayesinde geçimini sağlayan Gürban, babasının dükkanında gördüğü şişlerden etkilenerek üretime yöneldi. Yerli malzemelerle başladığı serüvenle 4 yıl içinde yurt dışına açılan Gürban, 23 yaşında ilk ihracatını gerçekleştirdi. Baba mesleğini gelişen teknolojiye rağmen geleneksel yöntemlerle devam ettiren, 200 derecede erittiği demirleri çekiç ve örs yardımı ile şekil vererek kebap şişi üretimini sürdüren Gürban, kızgın ateşle birlikte 120 dereceye kadar yükselen sıcaklık karşısında el yapımı kebap şişi yaparak ekmeğini kazanıyor. Örsün üzerindeki demire çekiçle vurarak şekil verip ürettiği çeşit çeşit kebap şişlerini Türkiye’nin 81 ilindeki müşterilerinin yanı sıra dünyanın birçok ülkesine de gönderen Gürban, demirden 42 yıldır şiş üretimi yaptığını söyledi. Mesleğe 6 yaşındayken başladığını belirten Gürban, "Henüz 6 yaşındayken bu çarşının içine girdim. 10 yaşında babam vefat etti. Babam öldükten sonra ağabeyimle beraber bu işi yapmaya başladık. 42 seneden beri bu mesleği yapıyorum. Babamın zamanında biz çilingirdik. Kebap şişi fazla yapmazdık. Eski köy anahtarları, fıstık kıracağı ve çeşitli demir malzemeler yapardık. O dönem babamın yanında hemen hemen 5-6 tane kalfa çalışırdı. Biz tabi babamın yanında babamın mesleğini icra edemedik. Çünkü babam erken yaşta vefat etti. Ağabeyimle birlikte bir müddet sıcak çilingir işine devam ettik. Ağabeyimle beraber çalıştık, olmadı ve tekrar baba mesleğine döndük. Baba mesleğine dönünce de kendi işimizi yapmaya çalıştık. Ağabeyimle beraber yola çıktık ve mesleğe ağabeyimle beraber devam ettik. Ağabeyim vefat edene kadar ben işçilik yapıyordum. İşçilikten Allah’a şükür şu anda bu dükkanı çalıştırıyorum" dedi. El emeği ile demir döven ustaların azaldığını belirten Gürban, "Allah elimizden almadığı müddetçe bu mesleği ölümüz bile olsa yaparız. 2014’te dükkanı ben devir aldım. 11 senedir dükkanı çalıştırıyorum. Ağırlıklı olarak kebap şişi yapıyorum. Kebap şişleri, lokanta şişleri ve ev şişleri yapıyoruz. Ben genelde kebap şişi yapıyorum" şeklinde konuştu. Ürettiği kebap şişlerini Türkiye’nin 81 ilindeki müşterilerinin yanı sıra Avrupa’daki müşterilerine de gönderdiğini bildiren Gürban, "Genellikle yurt dışı ağırlıklı çalışıyorum. Fakat İstanbul, İzmir, Aydın, Samsun ve çevre illerdeki illerimize kebap şişi gönderiyorum. Yurt dışında da Almanya, Belçika ve İngiltere gibi birçok ülkeye gönderiyorum. İstek üzerine şiş yapıp gönderiyorum. Kebap şişleri talep üzerine yapıp gönderdiğim şişler. Şişlerimizi yurt dışındaki 15-20 ülkeye gönderiyoruz" diye konuştu.
Kilis "Kadir Baba" akımı, Kilis’te esnafa renk kattı Eşref Rüya dizisinde yer alan kurgusal karakter "Kadir Baba"dan esinlenerek başlatılan akımı hayata geçiren dönerci, sosyal medyada paylaştığı videolarla ilgi görüyor. Kilis şivesiyle çekilen eğlenceli videolar kısa sürede beğeni toplarken, iş yerine gelen bazı müşterilerin "Kadir Baba" dansı yapması renkli görüntüler oluşturdu. Yaklaşık 20 yıldır dönercilik yapan Bestami Yasin Debbaşoğlu, mesleğe çırak olarak başladığını ve bugün ustalıkla sürdürdüğünü söyledi. Sosyal medyada Kilis şivesiyle çektikleri videolar sayesinde tanındıklarını belirten Debbaşoğlu, "Videolarda kullandığımız ‘gene mi çekon’ gibi ifadelerle tanıyorlar. Kısa videolar çekiyoruz, misafirlerimiz eğlenerek geliyor. Döner fiyatımız 70 lira. Pahalı diyen de oluyor ama ben Kilis şivesiyle ‘pahalı değil’ diyorum. Eğlence için gelen ve sırf videoları izleyip gelen müşterilerimiz oluyor" dedi. ‘’Yasin ustanın videolarını uzun zamandır izliyordum’’ Antalya’dan Kilis’e gelen müşterilerden Hüseyin Döner, "Yasin ustanın videolarını uzun zamandır izliyordum. Gelmek istiyordum, kısmet oldu. Döneri çok seviyorum, güzel bir lezzet bekliyorum" şeklinde konuştu. ‘’Son akımını gördüm, onun için geldim’’ Müşterilerden Necmettin Kadir Kopan ise "Son akımını gördüm, onun için geldim. Dönerleri lezzetli, sosyal medyada da keyifle takip ediyoruz" ifadelerini kullandı. Caner Kaplan da, "Akımı görüp geldim. Yasin ustanın döneri çok güzel. Güler yüzlü olması burayı daha çekici kılıyor" dedi. Kemal Yalçın ise "Lezzeti çok güzel. Kilis şivesiyle konuşması da ilgimizi çekiyor" diye konuştu.
Ankara Ankara’da otopark fiyatlarına zam Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) otopark fiyatlarına zam yaparak ücretleri yeniden düzenledi. Ankara Büyükşehir Belediyesi, ulaşımdan sonra bu kez de otopark ücretlerine zam yaptı. Otopark ücreti sene sonu gelen son zamla birlikte 250 TL oldu. ABB Aralık Ayı Meclis Toplantısı 5. Birleşimi’nde görüşülen ve BELTAŞ’a bağlı otoparkları kapsayan yeni tarife oy çokluğuyla kabul edilerek yürürlüğe girdi. Kararla birlikte Ankara genelinde otopark ücretlerinde artış yaşandı. Yeni otopark tarifesi belli oldu BELTAŞ tarafından işletilen otoparklarda 0-15 dakika ücretsiz uygulaması devam ederken, bu sürenin aşılması halinde ücretler ciddi şekilde yükseldi. Genel otopark tarifesi şöyle: "0-15 dakika ücretsiz, 2 saate kadar 100 TL, 2-4 saat arası 140 TL, 4-8 saat ve üzeri, 160 TL, Ulus - Kızılay ‘Rüzgârlı, Kale Tarihi Kent Bölgesi, Necatibey Caddesi yol boyu’: 0-15 dakika ücretsiz, 2 saate kadar 150 TL, 2-4 saat arası 200 TL, 4-8 saat ve üzeri 250 TL." ABB yönetimi daha önce de toplu ulaşıma büyük bir zam yapmıştı. 2026 yılı için belediye otobüsleri ve dolmuş hatlarında yüzde 35’i aşan zam, yine AK Parti ve BBP’nin ret oylarına rağmen Meclis’ten geçirilmişti. Tam biletin 35 TL’ye, öğrenci biletinin 17 TL’ye çıktığı bu dönemde, otopark ücretlerindeki rekor artış, Ankara’da vatandaşın ulaşım ve yaşam maliyetlerine dair endişelerini derinleştirdi.