SPOR - 13 Haziran 2025 Cuma 18:15

Sabancı çifte şampiyon

A
A
A
Sabancı çifte şampiyon

Eski milli güreşçi ve güreş hakemi Metin Kırmacı’nın çalıştırdığı öğrenciler futsalda Sabancı Ortaokulu’na çifte şampiyonluk kazandırdı. Kırmacı’nın başarılı performansı dikkatlerden kaçmadı. Sabancı Ortaokulu böylece üst üste ikinci kez hem erkeklerde hem kızlarda zafere ulaştı.


O, ata sporumuz güreşte Erzurum ve Türkiye’ye başarılar kazandırmış eski bir milli güreşçi Metin Kırmacı Sabancı Ortaokulu Beden Eğitimi Öğretmeni. 10 yılı aşkın süredir Sabancı Ortaokulu, hem kızlarda hem de erkeklerde futsal maçlarına damga vuruyor. Eski milli güreşçi olmasına rağmen Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yaptığı Sabancı Ortaokulu’na futbolda ve futsalda önemli başarılar kazandıran bir eğitimci. Kırmacı, son olarak Küçük kızlarda ve erkeklerde Erzurum şampiyonluğu sevinci yaşattı. Kırmacı’nın öğrencileri geçen sezon olduğu gibi bu sezonda Erzurum şampiyonu oldu.


O bir güreşçi ama futsalda takımlarını yeni şampiyon yaptı


Sabancı ortaokulunda görev yapan Beden Eğitimi Öğretmeni Eski Milli Güreşçi ve Milli Güreş hakemi Futsal Branşında hem Yıldızlar kategorisi hem de Küçükler kategorisinde Kız ve Erkek takımlarıyla 10 yıldır damgasını vuruyor. Kırmacı yönetimindeki Sabancı Ortaokulu geçtiğimiz günlerde hem küçük kızlarda hem de erkeklerde şampiyonluk kürsüsüne çıktı. Eski milli güreşçi ve güreş hakemi Kırmacı’nın futbol ve futsal antrenörü olarak okuluna yaşattığı şampiyonluklar kamuoyunun dikkatlerinden kaçmadı.


"Ah Keşke" dedi içinde ukte kaldı


Yakutiye Sabancı Ortaokulunun tecrübeli ve başarılı eğitimcilerinden Metin Kırmacı, 10 yılı aşkın süredir Sabancı Ortaokulu’na sporda önemli başarılar kazandırmasına rağmen, eski bir güreşçi olarak, güreş branşında şampiyon sporcu çıkaramamasının da içinde ukte kaldığını söyledi. "Ah keşke güreşe öğrencim gelseydi de onları da şampiyon yapsaydım" diyen Kırmacı, bu konundaki şanssızlığından yakındı.


Kırmacı, "Sabancı ortaokulunda görev yapıyorum. Asıl branşım Güreş ama güreş dalında sporcu çıkaramamanın burukluğunu yaşıyorum" diyerek, ileriki yıllarda Sabancı Ortaokulu’ndan Güreş dalında Avrupa Dünya ve olimpiyat şampiyonu olabilecek sporcuların tespit edilip doğru ellere teslim edilmesi gibi bir hedefinin olduğunu ifade etti.


Sabancı ortaokulu ailesine teşekkür etti


İkinci kez Sabancı Ortaokulu’na futsalda çifte zafer yaşatan Beden Eğitimi Öğretmeni Metin Kırmacı, "Futsal branşında tüm yüreklerini ortaya koyarak mücadele eden Kız ve Erkek takımımızdaki bütün sporcularımı canı gönülden tebrik ediyorum. Bizlere yapmış olduğumuz çalışmalarımızda desteklerini eksik etmeyen öğrenci velilerimiz, Beden Eğitimi öğretmeni arkadaşlarım, Okul Müdürümüz Selahattin Şevketoğlu, Müdür Yardımcılarımız Zakir Yolal ve Muammer Bostancı’ya çok teşekkür ediyorum" dedi.


Üst üste ikinci kez çifte şampiyonluk sevinci


Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Yoncalık Kampüsündeki spor salonunda oynanan Futsal Küçük Erkekler İl Birinciliği heyecanı, sona erdi. Erkeklerde ve Kızlarda şampiyonluğu Sabancı Ortaokulu kazandı. Sabancı Ortaokulu böylelikle üst üste iki sezon hem erkeklerde hem de kızlarda şampiyon olma başarısı gösterdi.



Sabancı çifte şampiyon

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de afet bilinci için güç birliği Nilüfer Belediyesi, sivil toplum kuruluşları ile iş birliği yaparak afet bilincini artırıyor. Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi, Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu ve Pancar Deposu’nda düzenlenen eğitimlerde, deprem ve yangın anında yapılması gerekenler uygulamalı olarak anlatıldı. Afetlerde dirençli bir kent oluşturma hedefiyle çalışmalarını sürdüren Nilüfer Belediyesi, personelini ve vatandaşları tehlikelere karşı bilinçlendiriyor. Nilüfer Belediyesi, BAKUT, ANDA ve MAG-AME Arama Kurtarma dernekleriyle iş birliği yaparak kapsamlı bir eğitim programı gerçekleştirdi. İş birliği kapsamında Nilüfer Belediyesi Yüksek Öğrenim Kız Öğrenci Yurdu, Nilüfer Belediyesi Dr. Ceyhun İrgil Sağlık Müzesi ve Pancar Deposu’nda bir dizi etkinlik düzenledi. Eğitimlerde teorik bilgilendirmelerin yanı sıra, tahliye planları gözden geçirildi ve afet anında paniğin önüne geçilmesi için yapılması gerekenler anlatıldı. Eğitimler kapsamında, tatbikatlar da gerçekleştirildi. Senaryo gereğin alarmın çalmasıyla birlikte binaların tahliyesi sağlandı. "Çök-Kapan-Tutun" uygulamasını başarıyla gerçekleştiren personel, güvenli bir şekilde toplanma alanlarına ulaştı. Tatbikatlarda, yangın tüplerinin doğru kullanımı ve başlangıç aşamasındaki yangınlara müdahale teknikleri uygulamalı olarak gösterildi.
İzmir Adet sancılarının çaresi mutfakta Şişkinlik, karın ağrısı, iştah artışı ve benzeri durumlar; adet dönemlerinde çoğu kadın için zorlayıcı ve can sıkıcı olabiliyor. Buna karşı adet sürecinde görülebilen bu etkilerin hafif geçmesinde beslenmenin etkili olabileceğini aktaran Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, "Adet döneminde beslenme, hormonel dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabilir. Ancak tek başına çözüm olarak düşünülmemelidir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su ile tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" dedi. Adet dönemleri çoğu kadın için sıkıntılı geçebiliyor. Özellikle adet sancısı ve şişkinlik durumu çoğu kadının yaşam konforunu bozabilecek noktalarda seyredebiliyor. Bu dönemi konforlu geçirmek adına çeşitli ilaçlar kullanılabiliyor. Ancak adet sürecinde hafiflemenin daha sağlıklı ve dengeli bir yolu olduğuna dikkat çeken Medicana International İzmir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. M. Zeynep Kuşku, beslenmenin hormon dengesi ve sancılar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi. Kuşku, "Adet döneminde beslenmeyi tek başına çözüm gibi düşünmemek gerekir. Adet sancısının ana biyolojik sürücüsü çoğu kişide prostaglandin artışıyla oluşan rahim kasılmalarıdır. Beslenme; inflamasyon düzeyi, kan şekeri dalgalanmaları, su-tuz dengesi ve bazı mikrobesin yeterlilikleri üzerinden şişkinlik, ödem, yorgunluk ve ağrı algısını etkileyebilir. Diyet örüntülerinin (yüksek şeker/atıştırmalık ağırlığı gibi) dismenore şiddetiyle ilişkili olabildiğini gösteren çalışmalar vardır" açıklamalarını yaptı. Adet döneminde özellikle aşırı tuzlu ve işlenmiş gıdaların ödem ve şişkinliği artırabildiğini, bunun yanında; yüksek şeker ve rafine karbonhidratlı gıdaların kan şekeri dalgalanmasına neden olmakla birlikte iştah artışı, yorgunluk ve ağrı gibi sorunlara neden olabildiğini aktaran Kuşku, "Adet döneminde paketli işlenmiş gıdalardan, şeker ve karbonhidrat içeren gıdalar mümkün olduğunca tüketilmemeli. Ayrıca, yağdan çok zengin, ağır kızartmalar: sindirim yükü ve inflamatuar yanıt üzerinden yakınmaları artırabilir; düşük yağlı diyetle ağrıda azalma bildiren çalışmalar vardır. Alkol de PMS yakınmalarını artırabildiği için bu dönemde sınırlanması önerilir. Öte yandan gaz yapan gıdalarda belirlenerek tüketiminde dikkatli olunmalıdır" diye konuştu. Zencefil, bitkisel destekçilerden biri Adet sancılarıyla beslenme arasında bir ilişki olduğunun artık daha net bilindiğini aktaran Kuşku, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle bazı besin grupları ağrının şiddetini azaltmada destekleyici olabiliyor. Omega-3’ten zengin besinler, örneğin haftada 2 kez tüketilen yağlı balık, ceviz ya da chia tohumu, vücuttaki iltihap yolaklarını baskılayarak adet ağrısında hafif-orta düzeyde azalma sağlayabiliyor. Etkisi çok keskin değil ama düzenli tüketim genel sağlık açısından da oldukça faydalı. Magnezyum içeren besinler (ıspanak, avokado, kakao gibi) kas gevşetici etkileri sayesinde adet sancılarını hafifletebilir. Bu konuda çalışmalar umut verici olsa da herkese rutin magnezyum takviyesi önermek doğru değil. En güvenli yol, magnezyumu gıdalardan almak ve gerekirse kişiye özel değerlendirme yapmak. Kalsiyum, özellikle PMS belirtilerinde; şişkinlik, hassasiyet ve duygu durum değişikliklerinde fayda sağlayabiliyor. Potasyum ise doğrudan ağrı kesici bir etki göstermese de sıvı dengesini düzenleyerek ödem ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabilir. Özellikle zencefil adet sancısı konusunda en çok çalışılmış bitkisel desteklerden biri. Zencefilin klinik çalışmalarda ağrıyı azaltabildiği gösterilmiş durumda. Rezene ve papatya çayı da bazı kadınlarda rahatlama sağlayabiliyor. Ancak bitkisel ürünlerin de bilinçsiz ve sürekli kullanımının riskleri olabileceğini unutmamak gerekir. D vitamini eksikliği olan kadınlarda, bu eksikliğin giderilmesiyle adet ağrılarında azalma görülebiliyor. B6 vitamini daha çok PMS semptomları üzerinde etkili; B12’nin ise doğrudan ağrı azaltıcı güçlü bir kanıtı yok, ama eksiklik varsa mutlaka yerine konmalı. Yeterli su tüketimi de önemli. Hidrasyon, hem ağrı şiddetini hem de şişkinliği azaltmada destekleyici olabilir." Vücudunuz uyarı veriyor olabilir Adet sürecinde beslenmeye dikkat edildiği halde şiddetli sancı durumunun geçmemesi durumunda mutlaka altta yatan bir neden olup olmadığına bakılması gerektiğini vurgulayan Kuşku, "Özellikle ağrının ilk kez çok şiddetli başlaması ya da yıllar içinde giderek artması, ağrı kesicilere rağmen belirgin rahatlama olmaması önemli bir uyarı işaretidir. Bunun yanında aşırı veya pıhtılı kanama, ara kanama, ateş, kötü kokulu akıntı, cinsel ilişkide ağrı, idrar yaparken ya da dışkılama sırasında ağrı, bayılma hissi ya da günlük yaşamı ciddi şekilde aksatan sancılar mutlaka değerlendirilmelidir. Bu yaklaşım, uluslararası kılavuzlarda da açıkça vurgulanmaktadır. Adet ağrısı yalnızca adet günleriyle sınırlı değilse, adet dışı pelvik ağrı da eşlik ediyorsa; cinsel ilişkide derin ağrı, çocuk sahibi olamama öyküsü varsa veya kanamalar belirgin şekilde artmışsa endometriozis, miyom ya da adenomyozis gibi altta yatan hastalıklardan şüphelenmek gerekir. Muayene ve ultrason temel değerlendirme yöntemleridir; gerekirse ileri tetkikler planlanır" ifadelerini kullandı. Toplumda adet süreciyle ilgili bazı yanlış inanışlar olduğunu da belirten Kuşku, şöyle konuştu: "Soğuk içeceklerin herkeste mutlaka sancıyı artırdığı ya da şeker tüketilmezse ağrının dayanılmaz olacağı düşüncesi bilimsel bir genelleme değildir. Bitki çaylarının tamamen zararsız olduğu ve sınırsız içilebileceği algısı da doğru değildir. ‘Adet sancısı normaldir, katlanmak gerekir’ düşüncesi de yanlıştır. Şiddetli ve yaşam kalitesini bozan ağrı mutlaka ciddiye alınmalıdır."