SPOR - 29 Nisan 2024 Pazartesi 09:37

Sürat pateninden şampiyonlar madalyalarını aldı

A
A
A
Sürat pateninden şampiyonlar madalyalarını aldı

26-28 Nisan 2024 tarihleri arasında Erzurum/ Palandöken 2000’lik buz pistinde düzenlenen Short Track Türkiye Şampiyonası sona erdi.


Türkiye Buz Pateni Federasyonu(TBPF) 2023-2024 sezonu faaliyet raporunda yer alan Short Track (Sürat Pateni) Türkiye Şampiyonası Palandöken İlçesinde yer alan GSİM 2 Binlik Bin Buz Pateni Salonu’nda yapıldı. 26-28 Nisan 2024 tarihlerinde yapılan şampiyona nefesleri kesti. Erzurum, Kocaeli, Ankara, Samsun ve Ardahan’dan katılan sporcular kıyasıya yarışlarda şampiyonluk mücadelesi verdi.


Şampiyona sonrası başarılı olan sporculara madalyaları verildi.



Sürat pateninden şampiyonlar madalyalarını aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tarihi saat kulesinin tepesindeki esrarengiz lamba Tokat’ta bulunan saat kulesi zamanın yanı sıra bir başka özelliğiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. 1902 yılında yapılan saat kulesinin üzerinde bulunan lamba ile vatandaşlar 1960 yılına kadar hava durumunu öğrenebiliyorlardı. Sultan Abdülhamid Han’ın tahta çıkışının 25. yılı şerefine Türkiye’nin dört bir yanına saat kuleleri inşa edilmişti. Bu kulelerden biri de Tokat’a yapıldı. İnsanlar bu saat kuleleri sayesinde hem zamanı öğreniyorlar hem de dönemin hava durumunu takip ediyorlardı. Saat kulesinin tepesindeki esrarengiz lambanın, o dönemin hava durumu göstergesi olarak kullanıldığı öğrenildi. Eğer lamba kırmızı yanıyorsa havanın karlı, yeşil yanıyorsa yağmurlu ve sarı yanıyorsa güneşli olacağı anlaşılıyordu. Yapılan meteorolojik ölçüm ve tahminlere göre görevliler ilgili lambayı yakıyordu. Bu sistemle Tokatlılar bir gün önceden hava durumu hakkında bilgi sahibi oluyordu. Tokatlılar günlük hayatlarını lambanın renklerine bakarak planlayabiliyorlardı. 1960 yılına kadar aktif kullanılan bu lamba günümüzde ise bakımsızlık yüzünden çalışmıyor. Tokatlılar artık hava durumu tahminlerini öğrenmek için telefon, bilgisayar veya televizyon gibi modern iletişim araçlarını kullanıyor. “Lamba dönemin hava durumu cihazı” Konu hakkında bilgi veren tarih araştırmacısı Aybike Gamze Gazioğlu, “Abdülhamid Han’ın tahta çıkışının 25’inci yılı şerefine Türkiye’nin 4 bir yanına saat kuleleri diktiriyor. Bu saat kulelerinden bir tanesi de Tokat’a yapılmıştır. İnsanlar bu saat kulelerinden hem zamanı hem de hava durumunu öğreniyorlar. Saat kulesinin tam tepesinde bir lamba var. Lamba dönemin hava durumu cihazı. Kırmızı yanıyorsa karlı, yeşil yağmurlu ve sarı renk yanıyorsa güneşli olduğunu gösteriyor. Bir gün öncesinden insanlara haber veriyor. İnsanlar da bu lambanın renklerine bakarak o gün hava şartlarını bu şekilde öğrenmiş oluyorlar. Bu saat kulesi 1902 yılında yaptırılmış fakat lambanın yaptırılması için daha önceden görüşmesi gerekiyor. Muhtemelen atalarımız daha önceden de bu sistemi kullanıyorlarmış. Bu cihaz bir asrı aşkın zamanda yapılmıştır. Ben atalarıma güvendiğim için bir asırdan fazla olmuştur. Günümüzde çalışmıyor. Telefon ve kanallarda hava durumunu takip edemiyoruz ama o dönemde bu lambadan hava durumunu haber alıyorlardı” dedi.
Mersin Hemşirelik Haftası kutlamaları Mersin Üniversitesi (MEÜ) Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayda Çelebioğlu, "Biz sağlık için çok gerekli bir yaşam gücü olduğumuzu biliyoruz" dedi. Mersin’de Hemşirelik Haftası, Uluslararası Hemşireler Konseyi’nin 2024 yılı için belirlediği "Hemşirelerimiz Geleceğimiz: Bakımın Ekonomik Gücü" temasıyla kutlandı. MEÜ Hemşirelik Fakültesi’nin ev sahipliğinde; MEÜ Üniversite Hastanesi, Toros Devlet Hastanesi, Mersin Şehir Uygulama Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tarsus Devlet Hastanesi, Toros Üniversitesi, Tarsus Üniversitesi ve Türk Hemşireler Derneği (THD) Mersin Şubesi’nin iş birliğinde kutlanan hafta dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlendi. MEÜ Hemşirelik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayda Çelebioğlu, Prof. Dr. Uğur Oral Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen programda, bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Geçtiğimiz yıl bu günlerde çok büyük bir acı yaşamıştık. Geçen yılki etkinliğimiz bir kutlama tadında değildi. Biz hemşireler olarak deprem sonrasında sahadaydık, depremzedelerin yanındaydık. Onların yanında olduğumuzu hissettirdik. Umarım bundan sonraki etkinliklerimizde hep güzel şeyleri kutlamak için bir arada oluruz" diye konuştu. Hemşireliğin böyle bir meslek olduğunu belirten Çelebioğlu, ancak hemşirelik olarak hak ettikleri yerde olmadıklarını ifade etti. Hemşirelerin küresel sağlık sorunlarının üstesinden gelmek için çoğu zaman kişisel riskler altında olduğunu ve her yerde ön planda bulunduklarını vurgulayan Çelebioğlu, şöyle devam etti: "Biz sağlık için çok gerekli bir yaşam gücü olduğumuzu biliyoruz. Ve bunu iletmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Ancak dünya çapındaki sağlık sistemleri değerli bir kaynak olan hemşireliğe değer verme, koruma, saygı gösterme ve yatırım yapma konusunda yetersiz kalmakta ve başarısız olmaktadır. Dünya maalesef hemşirelere görünmez ve tükenmez bir kaynak muamelesi yapıyor. Biz görünmez değiliz. Tükenmez bir kaynak hiç değiliz. Eğer güçlendirilmezsek bireysel tükenmenin yanında mesleki olarak da tükenme başlayacak, devam edecek, artacak." "Sağlık hizmetlerinin bel kemiği hemşirelerdir" THD Mersin Şubesi Başkanı Arzu Özel de hemşirelerin adil, insan merkezli ve nitelikli bakıma erişmenin ve sürdürmenin garantisi olduğunu belirtti. Hemşirelerin topluma karşı büyük bir sorumluluğu olduğunu ifade eden Özel, "Sağlık hizmetlerinin bel kemiği hemşirelerdir. Ülkemizin ve tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı felaketlerde en önde mücadele ettik. Hemşireliğin değeri nitelikli bakıma erişimden çok daha fazlasıdır. Hemşireliğe yapılan yatırım, geleceğe, güçlü ve sürdürülebilir sağlık sistemlerine yapılan yatırımdır" dedi. MEÜ Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı’ndan Arş. Gör. Onur Çelebioğlu ile Mersin Devlet Opera ve Balesi Müdürlüğü’nde görevli sanatçı Mahmut Uğur Nas tarafından müzik dinletisi sunduğu programda, Hemşireler Haftası için hazırlanan video gösterimi yapıldı. Programda ayrıca "Hemşirelerimiz Geleceğimiz: Hemşireliğin Sağlık Ekonomisine Etkisi" ve "Hemşirelikte Yapay Zeka, Teknoloji ve İnovasyon" başlıklı iki panel gerçekleştirildi.
Eskişehir Eskişehir’de ‘insanlık ölmemiş’ dedirttiren olay Eskişehir’de aracı ile seyir halindeyken sara krizi geçirip yoldan çıkan sürücüyü fark edip yardımcı olan özel güvenlik görevlisi Salim Kılıç, daha sonra ise polis ekipleri gelinceye kadar kapıları açık otomobile ve içindeki eşyalara zarar gelmesin diye kaza yerinde nöbet tuttu. Kaza sabah saatlerinde, Eskişehir Çevreyolunda meydana geldi. Görgü şahitlerinin iddiasına göre, İstanbul’dan yola çıkan ve Ankara istikametinde ilerleyen 34 FCG 771 plakalı otomobilin sürücüsü seyir esnasında, sara hastalığından dolayı kriz geçirmeye başladı. İddiaya göre bir süre yolun sağ şeridinde ilerleyen sürücü, krizden dolayı direksiyon hâkimiyetini kaybederek yoldan çıktı. Banketi aşarak yol kenarında bulunan parkta ilerlemeye devam eden sürücüyü fark eden ve motosikleti ile işe giden özel güvenlik görevlisi Salim Kılıç, sürücüye yardım etmek için motosikletinden inerek, çimler içinde ilerleyen araca koştu. Aracın durması sonucu kriz geçiren sürücünün bincinin yerinde olmadığını fark eden Kılıç, aracın kapısını açarak duruma müdahale etti. Sürücünün emniyet kemerini sökerek arabadan aşağıya indiren Kılıç, sürücüyü yana yatırarak kusmasını sağladı. Yere yatıran ve sürücünün başının altına yastık koyan Salim Kılıç, polis ve sağlık ekiplerine durumu ihbar etti. Olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerini kriz geçiren sürücüyü hastaneye kaldırırken Salim Kılıç ve diğer görgü şahitleri kapısı açık kalan aracın başında adeta nöbet tutmaya başladı. Salim Kılıç, sağlık durumu iyi olan sürücünün aracı ve içindeki eşyalar çalınmaması için otomobilin başından dakikalarca ayrılmadı. “Araca bir şey olmasın diye de aracın başında bekliyoruz” Olay anını anlatan güvenlik görevlisi Salim Kılıç, "İlerlerken kaldırıma bir aracın çıktığını gördüm. Yol kenarındaki alanda zıplaya zıplaya araç ilerliyordu. Ben de sürücüye ‘dur’ dedim durmadı. ‘İyi misin?’ anlamında el kol hareketi yaptım. Araç yavaşlayınca aracın yanına gittim. Sürücüye soru sordum bana cevap vermedi, bilinci yerinde değildi. Kendi de kaskatı kesilmişti. Emniyet kemerini söktüm, koltukaltlarından kavrayarak dışarı çıkardım. Yere yatırdım sonra, nabzına baktım, bilincinin yerinde olmadığını fark ettim ve kriz geçiriyordu. Kusmaya başladı, yana yatırdım. Arabadan yatık alıp kafasının alına koydum. Ambulansı aradık arkadaşımla. Araca bir şey olmasın diye de aracın başında bekliyoruz. Adama iyilik yaptık, bari polis gelen kadar arabasının başında da bekleyelim. Tabii poliste meşgul, ilerde de kaza oldu” dedi. Güvenlik görevlisi olay yerine gelen polis ekiplerine de bilgi verirken ‘insanlık ölmemiş’ dedirtti. Öte yandan ise sara hastasına müdahile etmek için yol kenarına duran ambulansı son anda fark eden 26 AIR 722 plakalı araca, 26 UV 572 otomobil arkadan çarptı.
İzmir Altaylı Enes Öğrüce’ye Alanyaspor kancası Süper Lig ekiplerinden Alanyaspor, Altay’ın 17 yaşındaki orta saha oyuncusu Enes Öğrüce’nin transferi için siyah-beyazlı kulüple masaya oturdu. Trendyol 1. Lig’i 17. sırada tamamlayarak TFF 2. Lig’e düşen Altay’da gözler genç oyunculara çevrildi. Mali açıdan tarihinin en karanlık günlerini yaşayan İzmir ekibi, bu sezon gösterdiği performansla öne çıkan oyunculardan bonservis bedeli kazanmanın planını yapıyor. Siyah-beyazlıların son olarak vitrine çıkardığı Enes Öğrüce, orta sahada sergilediği oyunla futbolseverlerin beğenisini kazanırken, çıktığı 12 lig maçında da 1 gol kaydetmeyi başardı. Genç futbolcunun perfomansının ardından çok sayıda kulüp 17 yaşındaki oyuncu için Altay’la temas kurdu. Bu takımlar arasında ise en ciddi adım Süper Lig ekiplerinden Alanyaspor’dan geldi. Birçok maçta Enes’i canlı olarak stadyumdan takip eden Alanyaspor yetkilileri, genç oyuncunun gösterdiği performanstan memnun kalırken İzmir ekibiyle de temas kurdu. Altay’ın da bu girişime olumlu yanıt verip bonservis bedelinin yanı sıra sonraki satıştan da pay istediği öğrenildi. İki ekip arasında pazarlıklar devam ederken kısa sürede bu transferin tamamlanacağı ifade edildi. Öte yandan Altay’ın bir diğer genç oyuncusu olan Eren Erdoğan’a da 1. Lig ekiplerinden birçok kulübün takip olduğunu öğrenildi. Eren’in transfer döneminde takımdan ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.