GÜNDEM - 08 Ekim 2025 Çarşamba 16:14

Terörizm ve organize suç arasındaki bağlantı Kamil Aydın başkanlığında masaya yatırıldı

A
A
A
Terörizm ve organize suç arasındaki bağlantı Kamil Aydın başkanlığında masaya yatırıldı

Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi, Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi ve Katar Devleti Şura Meclisi tarafından İstanbul’da düzenlenen "Terörle Mücadele ve Aşırıcılığın Önlenmesi Konulu Küresel Parlamenter Konferansı’na" katıldı.


TBMM başkanı Numan Kurtulmuş ve Katar Devleti Şura Meclisi Başkanı Sayın Hassan Bin Abdulla Al-Ghanim başkanlığındaki heyetlerin ikili görüşmesine de katılan Aydın, uluslararası medya temsilcilerine konferans ile ilgili görüşlerini aktardı.


Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) Terörle Mücadele Özel komisyonu başkanı Aydın, "Terörizm ve Organize Suç Arasındaki Bağlantı" temalı oturumu yönetti.


Konuşmasına dünyanın dört bir yanından gelen tüm katılımcılara teşekkür ederek başlayan Aydın, yalnızca denizleri ve kıtaları değil, aynı zamanda halkları ve kültürleri de birbirine bağlayan İstanbul’da ortak sorunlarımızı ve ortak sorumlulukları yansıtmanın önemini vurguladı.


Birleşmiş Milletler Terörle Mücadele Ofisi, Katar Devleti Şura Meclisi ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Parlamenterler Asamblesi (AGİTPA) Terörle Mücadele Özel komisyonu birlikteliğiyle düzenlenen toplantıda uzun yıllar boyunca terörizm, organize suç ve yolsuzluk ayrı ayrı sorunlar olarak ele alındığını belirten Kamil Aydın, bu olguların güvenliği zayıflatacak biçimde birbirleriyle kesiştiğini belirtti.


"Terör örgütleri artık yasa dışı piyasalardan, kaçakçılıktan ve siber dolandırıcılıktan finansman sağlıyor. Organize suç şebekeleri ise teröristlerin gizlilik ve şiddet yöntemlerini benimsiyor. Bu yapıları ayakta tutan en önemli unsur ise yolsuzluk" diyen Aydın, parlamentoların bu tehditlere karşı öncü rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizdi. Her iki yapının da devlet kurumlarının zayıflatılmasını kolaylaştırdığını ve bu tehdidin sonucu olarak Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2195 ve 2482 sayılı kararlarını gösteren Aydın, Avrupa Konseyi’nin 2021 Yönergeleri ise hapishanelerin bile bu bağlantıların filizlenebileceği alanlar olabileceği konusunda uyardığını ileri sürdü. AGİT Parlamenter Asamblesi’nin 2025 tarihli "Yolsuzluk, Organize Suç ve Terörizm Arasındaki Bağlantı" konulu kararı da bu güçlerin kesiştiği yerde demokratik yönetişimin risk altında olduğunu ve parlamentoların bu zayıf noktaları tespit edip kapatmada öncülük etmesi gerektiğini açıkça vurgulayan Kamil Aydın, ulusal düzeyde parlamentoların bu faaliyetleri suç sayan ve bozan yasaları çıkarmak, bütçeleri ve kurumları denetlemek, şeffaflığın bekçiliğini yapmak gibi hayati bir rol oynadığını, ancak ulusal parlamentoların tek başına hareket edemeyeceğini vurguladı.



Uzmanlardan güvenlik ve reform çağrısı


Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum milletvekili Prof. Dr Kamil Aydın’ın başkanlığını yaptığı oturumda uluslararası düzeyde tanınmış uzmanlar konuştu.


Konuşmacılar, terör ve organize suç arasındaki bağın sadece güvenlik değil, aynı zamanda ekonomik istikrar ve demokratik yönetişim açısından da ciddi bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekerek uluslararası iş birliği, şeffaf yasama mekanizmaları ve parlamentolar arası koordinasyonun güçlendirilmesi yönünde ortak çağrıda bulundu.


Oturumun açık tartışma kısmında terörist gruplar ve organize suç ağların yollarının nasıl kesiştiği ve bunun ulusal ve bölgesel güvenlik üzerindeki etkileri, etkili şekilde mücadele etmek için yasal ve kurumsal reformlara duyulan ihtiyaç ve ulusal parlamentolar ve meclislerin sınır ötesi düzeyde entegrasyonu gibi hayati konular masaya yatırıldı.



Aydın: "Parlamentolar en güçlü savunma hattıdır"


Kapanış konuşmasında ise terörizm, organize suç ve yolsuzluk arasındaki bağın güvenliğimiz için en acil tehditlerden biri olduğunu bir kez daha gösterdiğini belirten Aydın, parlamentoların yasama ve denetim rolleriyle bu tehditlerle mücadelede benzersiz bir konuma sahip olduğunu da ortaya koydu.


Oturum, katılımcıların dayanışma ve ortak mücadele mesajlarıyla sona erdi.


Konferansın ikinici günündeki oturumda ise "Teknoloji İnsanlığın Hizmetinde Olmalı, Şiddetin Aracı Haline Gelmemeli" diyen Aydın, teknolojinin terör örgütleri tarafından kötüye kullanılmasına karşı etkili yasal ve politik önlemler alınması gerektiğini vurguladı.


Aydın, konuşmasında yapay zekâ, şifreli teknolojiler ve çevrimiçi platformların terör amaçlı kullanımının giderek arttığına dikkat çekti.


"Bugün karşı karşıya olduğumuz tehditler, tarihte eşi benzeri görülmemiş düzeydedir. Dronlar, otonom silahlar, yapay zekâ destekli propaganda ve deepfake teknolojisi, radikalleşmeyi hızlandıran yeni araçlar haline gelmiştir" dedi.


ABD’ye yaptıkları resmi ziyarette, sosyal medya algoritmalarının gençleri şiddet içerikli paylaşımlara maruz bıraktığı örneklerle karşılaştıklarını belirten Aydın, "Instagram algoritmasının sadece 24 saat içinde binlerce çocuğu cinayet ve intihar videolarına yönlendirdiğini öğrendik. Bu durum, ticari algoritmaların nasıl farkında olmadan radikalleşmeyi körüklediğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.


Aydın, ideolojik temelden yoksun, sadece şiddeti amaç haline getiren yeni bir eğilime dikkat çekerek, bu tür saldırıların giderek genç yaşlara indiğini vurguladı. "13-14 yaşındaki çocukların dahi şiddet eğilimi göstermesi, mevcut stratejilerimizin yetersiz kaldığını ortaya koyuyor," diyen Aydın, Türkiye’de geçtiğimiz aylarda 16 yaşındaki bir gencin İzmir’de gerçekleştirdiği saldırıyı örnek gösterdi.



AGİT’ten eğitim temelli yeni girişimler


AGİT Parlamenter Asamblesi’nin güvenlik politikalarında bütüncül bir yaklaşım benimsediğini belirten Aydın, 2024 ve 2025 yıllarında alınan önemli kararları hatırlattı. 2024’te kabul edilen "Yapay Zekâ ve Terörle Mücadele" kararının, bu alandaki ilk uluslararası parlamenter belge olduğunu ifade eden Aydın, 2025’te Porto’da kabul edilen "Gençlerin Şiddet İçeren Aşırıcılığa Radikalleşmesinin Önlenmesi" kararının da bir paradigma değişimi oluşturduğunu söyledi.


Bu çerçevede yeni bir proje hazırladıklarını belirten Aydın, "Lise Diyalogları" girişimiyle AGİT milletvekillerinin öğrencilerle bir araya gelerek aşırıcı anlatılara karşı farkındalık oluşturacağını açıkladı. "Gençlerin görüşlerini doğrudan duymak ve politikalarımıza yansıtmak istiyoruz. Kalıcı güvenlik, sadece kolluk gücüyle değil, eğitimle ve bilinçli toplumlarla mümkündür," dedi.



"Güvenlik ve insan hakları birbirini tamamlar"


Aydın, teknolojik tehditlerle mücadelede insan haklarının göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Kalıcı güvenlik, otoriter yöntemlerle değil, özgürlükleri koruyan dayanıklı toplumlarla sağlanır" dedi. Yapay zekâ ve yeni teknolojilerin düzenlenmesinde insan haklarına dayalı, esnek ve yeniliğe açık bir yaklaşımın zorunlu olduğunu belirten Aydın, parlamentolara bu konuda rehberlik etmeye devam edeceklerini söyledi.


Konuşmasını "Güvenliğimiz, teknoloji ile güvenlik arasında seçim yapmamıza değil, insani değerlerin teknolojinin gelişimine yön vermesine bağlıdır" sözleriyle tamamlayan Aydın, 2026’da yapılacak BM Küresel Strateji Gözden Geçirmesi sürecinde parlamenterlerin daha etkin rol üstlenmesi gerektiğini vurguladı.



Terörizm ve organize suç arasındaki bağlantı Kamil Aydın başkanlığında masaya yatırıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Fethiye Ölüdeniz’de 328 milyonluk yatırımın 4. etabı tamamlandı Muğla Büyükşehir Belediyesi, Fethiye-Ölüdeniz yolunda 328 milyon TL’lik yatırımla yürüttüğü yol ve altyapı çalışmaları kapsamında 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalarını tamamladı, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar devam ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin Fethiye-Ölüdeniz bölgesinde başlattığı yol, altyapı ve çevre düzenleme çalışmaları, mahallelerde büyük bir dönüşümle devam ediyor. Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği yatırımlar hem ulaşım güvenliğini artırıyor hem de bölgenin turizm potansiyeline katkı sağlıyor. 328 milyon TL’lik yatırımla yürütülen 4. Etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda 2 bin 500 metre binder serimi tamamlanırken yatay ve düşey işaretleme çalışmaları başladı. 4. etap tamamlandı, 2. etapta çalışmalar devam ediyor 1. etap Patlangıç-Ovacık, 3. etap Hisarönü-Ölüdeniz ve 4. etap Ölüdeniz-Kayaköy yolunda çalışmalar tamamlanırken, 2. Etap Ovacık-Şehir içi güzergâhında ise çalışmalar tüm hızıyla devam ediyor. 2. Etap Ovacık-Şehir içi kapsamında; 7 bin metre uzunluğunda yağmur suyu hattı, kaldırım düzenlemeleri, 3 bin sıcak asfalt serimi, istinat duvarı yapımı ve dönel kavşak düzenlemeleri yapılıyor. Genel proje kapsamında 11 bin metre sıcak asfalt serimi, 4 bin 200 metre içme suyu hattı, 7 bin metre yağmursuyu hattı ve 4 bin 500 metre çelik oto korkuluk yapımı yer alıyor. Başkan Aras: "Fethiye-Ölüdeniz hattını geleceğe hazırlıyoruz" Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Fethiye-Ölüdeniz hattı, hem hemşehrilerimizin günlük yaşamında hem de kentimizin turizm kimliğinde çok önemli bir yere sahip. Bu güzergahta hayata geçirdiğimiz çalışmalarla sadece yolları yenilemiyor; güvenli, konforlu ve estetik bir ulaşım altyapısını bölgemize kazandırıyoruz. Mahallelerimizin ihtiyaçlarını gözeten, çevreyle uyumlu ve uzun yıllar hizmet edecek bir dönüşümü adım adım gerçekleştiriyoruz. Amacımız, Fethiye’yi ve Ölüdeniz’i hem yaşayanlar hem de ziyaret edenler için daha erişilebilir, güvenli ve çağdaş bir noktaya taşımak" dedi.
Ordu Karadeniz’deki kar yağışı, fındık ve diğer tarım ürünlerine yaradı Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, Karadeniz Bölgesi’nde etkili olan kar yağışının fındık başta olmak üzere tarım ürünleri için yararlı olduğunu söyledi. Bölgede geçen haftalarda yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu. Hafta sonu ise kar yağışı 400 rakım ve üzerinde görüldü. Yağışın ardından bu yükseklikteki alanlar karla kaplandı. Tarım alanları ve fındık bahçelerinin de kar altında kaldığı bölgede yağışın, tarım ürünleri için faydalı, soğuklama dönemini yaşaması açısından önemli olduğu belirtildi. "Tüm ürünler için faydalı oldu" Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Arslan Soydan, "Bu aylarda özellikle fındık ve diğer tarım ürünleri için kar yağışı bekliyorduk. Geçen günlerde yaklaşık 800 rakım ve üzeri yüksek kesimlerde kar yağışı etkili oldu ama hafta sonu yeniden bir yağış gerçekleşti. Bu kar yağışı 400 rakıma kadar indi ve başta fındık olmak üzere tarım ürünleri için iyi oldu" dedi. "Soğuklama dönemini yaşaması açısından çok önemli" Kar yağdığında fındığın hem bir soğuklama dönemini yaşaması, hem de toprak yapısının düzenlenmesi ve su ihtiyacının karşılanması gibi konuların karşılandığını ifade eden Soydan, "Daha güçlü olması anlamında kar yağışı önemli. Kar yağışı aralıklarla etkili olduğu zaman önümüzdeki aylarda erken yapraklanmayı da geciktirecektir. O açıdan önemli, inşallah aralıklarla kar yağışı etkili olur ve mevsim normal bir şekilde devam eder" şeklinde konuştu. Soydan ayrıca, 2025 yılında ülke genelinde etkili olan zirai don olayının 2026 yılında yaşanmamasını temenni ettiklerini de kaydetti.
Ordu Ordu Büyükşehir, Fatsa’nın 30 yıldır temizlenmeyen altyapısına indi Ordu Büyükşehir Belediyesi, uzun yıllar her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde, 30 yılı aşkın süredir hiç temizlenmeyen kapalı dere ve menfezleri 6 ay süren çalışmalarla açarken, kronik hale gelen su taşkını sorunu da kalıcı çözüme kavuşturdu. İl genelinde muhtemel su taşkınlarına karşı sürekli olarak teyakkuzda olan Ordu Büyükşehir Belediyesi, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı ekipleriyle riskli bölgelerde önleyici çalışmalar yürütüyor. Türkiye’de sayılı belediyede bulunan kanal temizleme aracı sayesinde tıkanan altyapı hatları hızlı ve etkili şekilde açılıyor. Bu kapsamda yıllardır her şiddetli yağışta taşkınlara maruz kalan Fatsa ilçesinde çalışma yapan ekipler, 30 yılı aşkın bir süredir hiç temizlenmeyen, menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında çalışma gerçekleştirdi. Menfezler, dere yatakları, bakslar ve yağmur suyu hatlarında biriken çakıl, toprak, taş ve odun gibi atıklar yüksek basınçlı suyla parçalanarak, rögar bacalarına taşındı, ardından vakum sistemiyle temizlendi. 6 ay süren çalışmalar sonucunda altyapı hatları tamamen temizlenirken muhtemel su taşkınlarının önüne geçildi. Öte yandan Ordu Büyükşehir Belediyesi ekipleri, kapalı dere, menfez ve kanal temizlik çalışmalarını 19 ilçede eş zamanlı olarak sürdürüyor.