- 18 Kasım 2017 Cumartesi 15:06

Tepebaşı ve Treptow-Köpenick kardeş şehir oldu

A
A
A
Tepebaşı ve Treptow-Köpenick kardeş şehir oldu

Tepebaşı Belediyesi uzun zamandır yakın ilişkiler ve işbirliği içinde olduğu Almanya’nın Treptow-Köpenick Belediyesi ile kardeş şehir oldu.

Tepebaşı Belediyesi uzun zamandır yakın ilişkiler ve işbirliği içinde olduğu Almanya’nın Treptow-Köpenick Belediyesi ile kardeş şehir oldu.


Yaklaşık 7 yıldır süren yakın ilişkilerin ve işbirliği sürecinin ardından Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Treptow-Köpenick’e giderek iki belediyeyi kardeş şehir ilan eden anlaşmaya imza attı. Düzenlenen imza töreninde Treptow-Köpenick Belediye Başkanı Oliver Igel ile bir araya gelen Başkan Ataç’a, Tepebaşı Belediye Başkan Yardımcısı Erdoğan Aydoğmuş ve Melih Savaş ile meclis üyeleri eşlik etti.


Atılan imzaların ardından Tepebaşı ve Treptow-Köpenick kardeş şehir olurken, konu hakkında değerlendirmede bulunan Başkan Ataç, “Treptow-Köpenick ile uzun yıllardır yakın ilişkilerimiz ve işbirliğimiz söz konusuydu. Bu sağlam temeller üzerine kurduğumuz ve işbirliği ile sürdürdüğümüz ilişkilerimizi kardeş şehir olarak bugün taçlandırmış olduk. Burada olmak çok güzel, her zamanki gibi misafirperverce ağırlanıyoruz. Diliyorum ki işbirliğimiz ve kardeşliğimiz her zaman devam edecek” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Kadınlar baharla birlikte pazarda doğal ürünleri satıyor Baharın gelmesiyle kadınlar pazarındaki ürün çeşitliliği de arttı. Çoğu doğada kendiliğinden yetişen dikenucu, geldirdik, kabalak gibi bitkileri toplayarak kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber ilçe pazarında satan kadınlar aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Giresun’un köylerinde yaşayan kadınlar, evde yaptıkları yöresel ürünler ile yetiştirdikleri sebze ve meyveleri ilçelerin pazarlarında satarak aile ekonomilerine katkı sağlıyor. Kendi yetiştirdikleri ürünlerle beraber, doğada kendiliğinden yetişen bitkilerin de pazarda yoğun ilgi gördüğünü anlatan Atike Sefer, “Bahar mevsimi geldiği için pazarda sattığımız ürünlerde arttı. Kendi yetiştirdiğimiz lahana, bezelye, kıvırcık, yeşil soğan gibi ürünlerin yanı sıra doğada kendiliğinden yetişen kabalak, galdirik, dikenucu olarak bilinen melocan da toplayarak pazara getiriyoruz. Bu tezgahta sattığım her şey organik ve tazedir. Köyde sabah erken saatlerde tarlalardan topladığım sebze ve meyveleri pazara getiriyorum. Yeter ki üretim olsun üretilen her şeyin pazarda müşterisi oluyor” dedi. Üretilen her ürünün pazarda yeri var Her ne kadar kadınlar pazarı olsa da üreten herkese pazarda yer olduğunu ifade eden Aydın Öztürk ise, “Artık köylerde pek üreten kalmadı. Köylüler de gelip lahanasını pazardan alır duruma geldi. Oysaki köylerde sadece ekip diktiğin değil doğada kendiliğinden yetişen birçok bitki de ihtiyaçlarını karşılamaya yetiyor. Ben bir emekli olmama rağmen köyde üretip gelip pazarda satıyorum ve ihtiyacımı karşılıyorum. Üreten herkese pazarda yer olduğu gibi üretilen her şeyinde alıcısı oluyor” dedi.