GENEL - 19 Ocak 2018 Cuma 18:35

Türkiye, yakalanan uluşturucu maddede Avrupa birincisi

A
A
A
Türkiye, yakalanan uluşturucu maddede Avrupa birincisi

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eskişehir’de katıldığı Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısında uyuşturucu ile mücadele konusuna dikkat çekerek, “2017 yılında 20 bin ton eroin yakalanmıştır.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eskişehir’de katıldığı Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısında uyuşturucu ile mücadele konusuna dikkat çekerek, “2017 yılında 20 bin ton eroin yakalanmıştır. Bu önemli bir rakamdır. Biz Avrupa’nın bu konudaki birinci ülkesiyiz” dedi.


Biz dizi programlara katılmak üzere öğle saatlerinde Eskişehir’e gelen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir otelde gerçekleşen Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı’na katıldı. Burana uyuşturucu madde ile mücadelenin önemine değinerek bazı bilgiler veren Bakan Soylu, 2017 yılının uyuşturucu ile mücadele konunda geçtiğimiz yıllara göre çok daha verimli geçtiğini söyledi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen yıl 20 bin ton eroin yakalandığını ve bu konuda Türkiye’nin Avrupa’da birinci ülke belirterek şunları söyledi;



"Avrupa’nın bu konudaki birinci ülkeyiz


“2017 sadece terör konusunda parlak bir yıl değildir. 2017 yılı uyuşturucu ile mücadele konusunda da arkadaşlarımız ile hepinizin huzurunda, jandarmamıza, polisimize, muhtarlarımıza, herkese bu konuta hassasiyet gösteren herkese minnetlerimizi ve şükranlarımızı ifade ediyoruz. Parlak bir yıl olmuştur. 2016 yılında yaklaşık 5 bin 500 ton civarında eroin yakalanmışken, 2017 yılında huzurunuzda o yüzden bunu rahat ifade edebiliyoruz 20 bin ton eroin yakalanmıştır Bu önemli bir rakamdır. Biz Avrupa’nın bu konudaki birinci ülkesiyiz. Basit bir mesele var. Avrupa sentetik uyuşturucuyu imal ediyor. Biraz sonra söylenecek. Hollanda’da, Belçika’da, Avusturya’da hatta Almanya’da bütün ülkelerde. Sentetik uyuşturucuyu imal ediyor, Türkiye’ye, Türkiye üzerinden Orta Doğu’ya ve diğer ülkelere göndermeye çalışıyor. Hem hedef ülkeyiz, yani kullanımın yoğunlaştırılmaya çalışıldığı bir ülkeyiz . Bir de Suriye’de Avrupa ayaklı bunu üreten, bunu fabrikalaştıran ve oradan hem Orta Doğu’ya, hem de Türkiye’ye gönderen fabrikalar oluşturuluyor. Şimdi bütün bu anlayış içerisinde peki sadece Avrupa’dan sentetik uyuşturucu mu geliyor? Hayır. Bir de doğudan biraz önce bahsettiğim doğal uyuşturucular. Hem Türkiye hedef ülke hem de transit ülke. Avrupa ne yapıyor? Avrupa hiçbir şey yapmıyor. Bunu çok net altını çizerek söylüyorum. Bunu onlara da anlatıyorum. Hiçbir şey yapmıyor. Eskiden Türkiye’yi sadece NATO’nun güney ve güneydoğu, oradaki karakol olarak nitelendiriyorlar. Ne zaman Türkiye’nin öyle bir ülke olmadığını, aslında daha farklı bir ülke olduğunu anladılar, Suriye meselesi çıkınca, düzensiz yasa dışı göç başlayınca Ege’nin bir deniz olduğunu, aslında oradan denizler ile Yunanistan’a ve diğer ülkelere rahat geçebileceklerini görünce ‘Türkiye demek ki önemli bir ülkeymiş’. Bakın biz Avrupa’ya büyük iyilik yapıyoruz. 2015’de 850 bin yasadışı göçmen buradan Yunanistan tarafında geçti. 2016’da bu rakam 150 bin civarındaydı. Şimdi 28 bin civarında. Türkiye sadece uyuşturucu ile mücadele etmiyor. Sadece PKK ile sadece DEAŞ ile sadece FETÖ ile sadece DHKP-C ile mücadele etmiyor. Türkiye aynı zamanda yasa dışı göç ile de mücadele ediyor. Burada bulunmamızın sebebi şudur. Bir elin nesi var iki elin sesi var. Bu kadar açık ve nettir. Biz 2017’de attığımız adımların önemli başarısının sebebi entegrasyona bağlıyız.”



“Nesillerimizi elimizden almaya çalışıyorlar”


Uyuşturucu ile mücadele konusunda temel meselenin şehirler olduğunu söyleyen Bakan Soylu, belediye başkanlarının, muhtarların yanı sıra vatandaşlar da çok iş düştüğünü ifade etti. Bakan Soylu, “Belediye başkanlarına ihtiyacımız var, uyuşturucu için, evden hırsızlık için, mala karşı işlenen suçlar için, asayiş için ihtiyacımız var. Bana kızıyorlar. Laf söylüyorlar. İşte çok sert konuşuyor, şöyle yapıyor, böyle yapıyor. Arkadaş bu meseleyi topluma anlatmak zorundadır. Nesillerimizi elimizden almaya çalışıyorlar. Annelerinin ellerinden çocuklarını, babaların akşam eve gittiğinde yorgunluklarını atmak için sarılabilecekleri evlatlarını, zihinlerini uyuşturmaya çalışıyorlar. Muhtarlarımız buna şahit değil mi? Ben şahidim. Şurada kolumdan tutan bir annenin ‘Allahını seversen, ne olursun, morluklarını göstererek evladının yaptıklarını anlatan bir annenin derdine ben bu ülkenin evladı olarak sırtımı mı döneyim? Biz insanız ilk önce. Biz anne babanın evladıyız. Eğer bütün bunların hepsini hep birlikte yapmak durumundayız. Zabıtamız bir taraftan, muhtarımız bir taraftan, polisimiz bir taraftan. Ülkemizi daha güvenli, daha huzurlu, daha asayiş açısından mutlu bir hale getirebiliriz gayreti içerisindeyiz. Ama bunu sadece güvenlik güçleri ile sadece jandarmamızla, polisimizle değil hep beraber. Bu kadar açık ve net. Benden önce de İçişleri Bakanımız vardı. Benden sonra da olacak. Herkes bir adım atacak ve bu adımla beraber bir sonrakine bayrağı çok daha iyi bir noktada devredebilme imkanına hep birlikte sahip olacağız” açıklamalarında bulundu.


Genel Güvenlik ve Uyuşturucu ile Mücadele Toplantısı, Bakan Soylu’nun konuşmasının ardından basına kapalı olarak devam etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.