Türkiye’deki popülerliği her geçen gün artan avcılık sporu birçok tartışmayı da beraberinde getiriyor. Yıllardır avcılık sporuyla uğraşan ve av malzemeleri satıcılığı yapan eski astsubay Aydın Özdemir, bilinçsiz avlanmanın önüne geçmek için eğitim sürecinin vazgeçilmez olduğunu belirterek avcılık sporuna merak duyan vatandaşlara tavsiyelerde bulundu.
Türkiye’de avcılık sporu ile ilgilenen yaklaşık olarak 2 milyon kişinin bulunduğu tahmin ediliyor. Avcılık, hayvanseverler tarafından spor olarak görülmezken, bilinçsiz avlanmanın birçok sorunu da peşinden getirdiği ifade ediliyor. Konuyla alakalı, Eskişehir’de avcılık ve kamp malzemeleri ile ilgili dükkanı bulunan eski astsubay Aydın Özdemir, avcılık sporuna merak duyan vatandaşlara tavsiyeler verdi. Avcılık sporuna ilgi duyan vatandaşların eğitim sürecinden geçmeleri gerektiğini vurgulayan Aydın Özdemir, avcılık belgesi alan kişilerin Merkez Av Komisyonu’nun (MAK) kararlarına uygun hareket etmeleri gerektiğine dikkat çekti.
“Merkez Av Komisyonu’nun kararlarına uyulmalı”
Bilinçsiz avlanmanın önüne geçmek için eğitimin çok önemli olduğunu dile getiren Aydın Özdemir, illerde veya ilçelerde bulunan avcılık kulüplerine başvurulmasını vurguladı. Özdemir, “Av sporu ile uğraşmak için ruhsatlı silaha ve avcılık belgesini sahip olmak gerekiyor. Avcılık belgesini almak için illerde veya ilçelerdeki mevcut kulüpler kanalı ile avcılık eğitimi alınması gerekiyor. Eğitim sonrasında alınan sertifika ile de müracaat edip avcılığa kayıt olmak gerekiyor. İkinci prosedür de silah ruhsatı ile ilgili. Silah ruhsatı ile alakalı belgeler içinde öncelikle sabıka kaydı olmaması gerekiyor. Vergi borcu olmaması, sağlık yönünden nörolojik ve psikolojik rahatsızlıklarının olmaması gerekiyor. Gerekli evrakları düzenledikten sonra il veya ilçe emniyet müdürlüklerine müracaat ederek silah satın alma belgesi alınıyor ve yetki belgesi çıkıyor. Bunları sağladıktan sonra da Merkez Av Komisyonu’nun kararları ile açılış kapanış tarihlerine dikkat etmek gerekiyor. Avlanma limiti ve süresi çok önemli bir konu” şeklinde konuştu.
“Avcılık etiklerine uyulması gerek”
Av malzemelerini doğru seçmenin önemine dikkat çeken Aydın Özdemir, avlanırken belirlenen etiklere uyulması gerektiğini vurguladı. Özdemir, “Avcılık ile ilgili en önemli şey doğru av malzeme seçimidir. Yapılacak av ile alakalı silah seçimi doğru olmalıdır. Kara avı ile uğraşırken bizimle gelen köpeklerimiz olur. Giyim kuşam teçhizatımız vardır ve dikkatli seçilmesi gerekir. Yaralanmalara karşı önleyici tedbirler için giyim kuşamda kullandığımız belli başlı kıyafetlerimiz var. Mesela, domuz avcılığında ya da bıldırcın avcılığında dikkat çekmek üzere oranj ya da renkleri doğaya uymayan elbiselerin seçimi önemlidir. Avcılıkta dikkat edilmesi gereken şey avladığımız hayvanlarında bir yaşam hakkı olduğunu bilmektir. Gece avcılığı, limit dışı avcılık ya da elektronik cihazlar kullanılarak hayvanları tuzağa düşürülerek yapılan avcılıklara biz sektör olarak karşıyız. Avcılık etiklerine uyulması gerekli” ifadelerini kullandı.
“Doğal yaşam alanları zengin”
Türkiye’nin doğal yaşam alanlarının zengin olduğuna değinen Aydın Özdemir, konuyla alakalı şunları kaydetti:
“Türkiye doğal zenginliği fazla olan bir ülkedir. Özellikle Eskişehir, av ve balık malzemelerinin hem satış hem de pazarlama noktasında güçlü şehirlerinden bir tanesi. Bursa, Balıkesir, İstanbul ve Trakya gibi bölgelere yakın olmasından kaynaklanıyor. Bu bölgelerde keklik, tavşan ya da domuz avcılığı ile alakalı yeterli popülasyonun olmaması bölgeye talebi arttırıyor. Eskişehir bölgesine yoğun bir talep var. Eskişehir’de mevcut kulüplerde kayıtlı bulunan avcı sayısı 10 bin civarında ama buraya misafir avcı diye tabir ettiğimiz, özellikle İstanbul ve Bursa bölgesinden gelen yoğun bir avcı nüfusu var. Geçtiğimiz birkaç sene içerisinde av bölgelerinin birçoğu devlet avlar şeklinde çevrildi ve bunlar ile alakalı kotalar belirlendi. Bu kotalar öncelikle yerli avcıya, daha sonra da misafir avcıya belli oranlarla verildi. Bu durum yerli avcılar için daha rahat oldu.”
