SPOR - 22 Şubat 2018 Perşembe 15:48

Dev adamlardan anlamlı ziyaret

A
A
A
Dev adamlardan anlamlı ziyaret

Eskişehir Basket üyeleri, Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Onkoloji Bölümü’nde tedavi gören çocukları ziyaret etti.

Eskişehir Basket üyeleri, Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Onkoloji Bölümü’nde tedavi gören çocukları ziyaret etti.


Takım Menajeri Özgün Önver, Kondisyoner Eren Hangün, Kulüp idarecilerinden Tolga Köklen ve basketbolcular Caner Erdeniz, Berkay Candan ile Sean Marshall’ın katıldığı ziyaret ile Onkoloji Bölümü’nde tedavi gören çocuklara moral vermek amaçlandı. Sosyal konularda oldukça duyarlı olan Eskişehir Basket, bir süre önce planladığı bu ziyareti gerçekleştirdi. Onkoloji Bölümü’ne giden ekip, tedavi gören tüm çocukların odalarını teker teker gezerek onlara moral verdi. Odalarda tedavi gören çocuklara çeşitli hediyeler hazırlayan Dev Adamlar, küçük yürekleri sevindirdi. Devlerin yaklaşık 15 dakika süren Onkoloji Bölümü ziyareti, çocukların tedavi


süreçleri hakkında gerek ailelerden gerekse doktor ve bölüm görevlilerinden bilgi alınmasıyla sona erdi.


Ziyaretin ardından doktorlar ve görevliler ile Eskişehir Basket ekibi hatıra fotoğrafı çektirdi. Çocuk Hematoloji Onkoloji Bilim Dalı Hocası Prof. Dr. Özcan Bor, Hastane Öğretmeni Çetin Yıldız ve bölüm görevlileri ziyaret dolayısıyla Eskişehir Basketli idareci ve sporculara teşekkür etti. Siyah-Kırmızılı ekip, ilerleyen günlerde de huzur evini ziyaret edecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ağrı Ağrı’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi (AİÇÜ) tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Soykırıma Lanet, Özgürlüğe Destek’ yürüyüşü düzenlendi. AİÇÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Ağrılı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla Cuma Namazınınardından AİÇÜ kampüsünde toplandı. Öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Merkezi yerleşkede AİÇÜ Rektörü Profesör Dr. Abdulhalik Karabulut, eski Ardahan Milletvekili Profesör Dr. Orhan Atalay, il protokolü, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile akademik, idari personel, öğrenci ve vatandaşlar Filistin’e destek amaçlı yürüyüş gerçekleştirdi. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda yürüyüşün ardından Rektörlük binası önünde Kur’an-ı Kerim tilaveti edildi. Tilavet sonrası Rektör Prof. Dr. Abdulhalik Karabulut, yaptığı basın açıklamasında Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi olarak, ABD ve Batı’daki vicdan sahibi gençlerin öncülük ettiği bu eylemleri açık yüreklilikle desteklediklerini ve selamladıklarını söyledi. İsrail’in Gazze’ye Yönelik Saldırıları Kınandı Profesör Dr. Karabulut basın açıklamasında şuifadelere yer verdi: “İşgalci İsrail Devleti’nin kuruluşundan bugüne kadar tam 76 yıldır Filistin topraklarında, tüm dünyanın gözü önünde, kan ve gözyaşı hiç eksik olmadı. Son 18 yıldır Gazzeliler karadan, havadan, denizden abluka altına alınmış, Gazze halkı hayatlarını devam ettirebilmeleri için gerekli olan en doğal ihtiyaçlarını bile karşılayamamaktadır. 7 Ekim 2023’ten beri Gazzelliler’inüzerine içlerinde savaşlarda kullanılması yasak olan fosfor bombaları dâhil onlarca atom bombası gücünde bomba atılmış, binaların yüzde 70’i yerle bir edilmiş, en az 15 bin çocuk, 10 bini kadın olmak üzere 35 bin Filistinli şehit edilmiş, 75 binden fazla kişi yaralanmıştır. Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenler arasında Gazze İslam Üniversitesi Rektörü, Yüzlerce öğrenci ve öğretim elemanı, bine yakın sağlık personeli, sivil savunma ve yardım görevlileri ile gazeteciler de bulunuyor. Ayrıca, Gazze Şeridi genelinde İşgalci İsrail ordusunun hava saldırıları sonucu başta enkaz altında kalanlar olmak üzere kayıp kişilerin sayısı 7 bine ulaştı. Camiler, kiliseler, okullar, hastaneler, evler, köprüler, yollar hiçbir ayrım yapılmadan yerle bir edilmiştir. Enerji ve su kaynakları ile ekinler ve zeytin ağaçları yakılarak yok edilmiştir. Un, ekmek, gıda ve ilaç yok. Yardım konvoyları Refah Sınır Kapısında kilometrelerce kuyruk oluştururken Gazzeliler açlıktan ölüyorlar. Bir parça ekmek ve bir avuç un alabilmek için saatlerce yardım kuyruklarında bekleyen insanların üzerine katil İsrail askerleri tarafından ağır silahlarla saldırılar düzenleniyor. Bütün dünyanın gözü önünde, bir parça ekmeğe ulaşabilmek için saatlerce bekleyen insanların üzerine katil İsrail askerleri tarafından ölüm yağdırılmaya devam ediliyor. Bu katliamı ABD, İngiltere, AB ülkeleri doğrudan destekliyor. BM, BMGK, Uluslararası Ceza Mahkemesi, İnsan Hakları Kuruluşları, Çocuk Hakları Kuruluşları, Kadın Hakları Kuruluşları, Çevreciler, Yeşiller herkes suspus olmuş seyrediyor. ABD Başkanı Biden alay eder gibi dondurmasını yalarken ateşkesten bahsediyor. ABD alay eder gibi uçaklardan birkaç yardım paketi atıyor. Vicdan sahibi insanların onuruyla, izzetiyle, şerefiyle oynuyor ve aşağılıyorlar. Onların gerçek yüzü budur! Her ne kadar küresel sistem, insani vicdanın derinliklerinden gelen zulme karşı yükseltilen her sesi baskılamaya çalışsa da dünyanın özgür halkları soykırıma karşı Gazze halkının onurlu direnişine selam duruyor. ABD’de, İtalya’da, Japonya’da, Tunus’ta, Ürdün’de, Türkiye’de ve dünyanın dört bir tarafında milyonlarca insan işgalci rejimi kınayıp Filistin’e destek yürüyüşü yaparak soykırımı gündemde tutmaya çalışıyor. Columbia Üniversitesi’nin vicdan sahibi öğrencilerinin direnişini destekleyen ve soykırım karşıtı eylemlerin dünyanın önde gelen Harvard, Michigan, Texas, New York gibi birçok üniversiteye yayılması, dünyanın izzet sahibi halklarının ortak tavrını gösteriyor. Yönetimlerin bu protesto eylemlerini her türlü baskı ve şiddetle engellemeye çalışması, öğrencileri tehdit ve şantajla korkutma girişimleri demokrasi ve insan hakları havarilerinin iddialarının örümcek ağından daha çürük olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Üniversite olarak, dirilişin sembolü Nuh’un diyarından seslenerek diyoruz ki; ABD ve Batı’daki vicdan sahibi gençlerin öncülük ettiği bu eylemleri açık yüreklilikle desteklediğimizi ve selamladığımızı ilan ediyoruz. Tarihin tanık olduğu en vahşi soykırım karşısında susmayan ve zalim düzenin karşısına dikilen gençleri tebrik ediyoruz. Küresel vicdanın adalet arayışını engellemeye çalışan her güç ve devleti kınıyoruz. Mazlum Filistin halkının ve onları destekleyenlerin yanında olduğumuzu ilan ediyoruz.” Törende konuşan eski Ardahan Milletvekili Profesör Dr. Orhan Atalay, yaklaşık 7 aydır Gazze’de soykırım suçu işleyen İsrail’in mâşeri vicdanda ve uluslararası hukukta suç işlediğini belirtti.
Manisa Başkan Balaban’dan ‘Mobilyalarımı geri alacağım’ diyen eski başkan Çerçi’ye: Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, eski başkan Mehmet Çerçi’nin “Makam odasını ben kendi paramla yaptırdım, eşyalarımı istiyorum” açıklamasına cevap vererek, “Eşyaları kendisi aldığına, yaptırdığına dair faturaları, ödeme makbuzlarını getirsin teslim edelim. Burası muz cumhuriyeti değil! Tutanakla bu iş olmaz” dedi. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, eski başkan Mehmet Çerçi’nin yaptığı basın açıklamasında kendisine yönelik iddialarına yanıt verdi. Mehmet Çerçi’nin makam odasındaki eşyaları kendi parası ile yaptırdığı, kamuoyunun bu konuda yanlış yönlendirildiği yönündeki iddialarına yanıt veren Başkan Balaban, kendilerinde bu eşyaların Mehmet Çerçi tarafından alındığına dair herhangi belge olmadığının altını çizdi. Çerçi’nin “Eşyalarımı istiyorum” sözlerine ise “Bunlar belgelenmeden buradan Melek Hanım’ın yaptığı tablolar dışında bir eşya vermek gibi bir şansımız yok” dedi. “Bu eşyaların kendisine ait olduğunu belgelemesi gerekiyor” Başkan Semih Balaban konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Mehmet Çerçi makam odasındaki eşyaların kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Biz de diyoruz ki bu eşyaların kendisine ait olduğunu belgelemesi gerekiyor. Eşyaların kendisine ait olduğuna dair fatura olması gerekiyor. Bu yeterli değil. Aynı şekilde Mehmet Çerçi tarafından hangi firmadan alındıysa, ama banka dekontu ama ödeme makbuzuyla kendisi tarafından ödendiğinin belgelenmesi gerekiyor. Bunun dışında tutanaktır, herhangi bir iddiadır bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Bu iddialar boş. Gerçekçi iddialar olmuyor” ifadelerini kullandı. "Kapalı kapılar ardında bir planımız yok" Çerçi’nin "Belediyede olan biten her şey bana geliyor" sözlerine de yanıt veren Başkan Balaban, “Kendisi demiş ki ‘belediyede olan her şey bana geliyor.’ Çok güzel. Gelebilir. Biz zaten her konuda şeffafız, açığız. Kapalı kapılar ardında bir plan programımız yok. Her şeyi de herkes öğrenebilir. Çünkü bizim halka hizmetten başka bir düşüncemiz yok. Belediyede olan her şey halkın kulağına gidecek. Açık, şeffaf bir belediyecilik nasıl yapılır halkımız en iyi şekilde görecek” dedi. “Kaynak oluşturularak borçlar kapatılacak” Konuşmasında Mehmet Çerçi’ye olumlu işlerinden dolayı teşekkür eden Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, bu dönemde devasa borcu da en kısa sürede kapatacaklarını sözlerine ekleyerek, “Kendisi 1 milyar 100 milyon gibi çok ciddi bir borç bırakmış. Bu borcu da doğru bulmuyoruz. Ancak devlette devamlılık esastır ilkesiyle kaynak oluşturarak bu borcu da ödeyeceğiz. Yunusemre Belediyesi’ni yeniden inşa edeceğiz. Bizler bu borçlar yapılırken her zaman bu borçların hesabını verebilen bir belediye olsun dedik. Fakat hesap da verilemiyor. Diyorlar ki; ‘şu kadar hizmet yaptık’ peki 10 yılda belediye büyükşehir yasası ile birlikte köylerin ne kadar gayrı menkulleri belediyeye geçti. Kaç bin dönüm arazi satıldı. Bunları da araştırıyoruz. Önümüzdeki süreçte de kamuoyuyla paylaşacağız” diye konuştu. Başkan Semih Balaban açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “Artık bu polemiklere de girmek istemiyoruz. Hizmetle, halkçılıkla anılıyoruz. İlk hizmetlerimizden biri de köylerde kırsal mahalle olmak isteyen köylülerimizin talebini yerine getirmek. İsteyen köylerimizi yasaya uygun olarak kırsal mahalleye dönüştüreceğiz. Yine temizlik kampanyaları ile şehrimizin birçok noktasında kanalları, dereleri temizleyeceğiz. Temiz Yunusemre’yi, gönüllülerimizle, çalışanlarımızla kuracağız. Köylerde ve şehirde yarım kalan hizmetleri de tasarruf tedbirleri ve iyiliksever insanlarla birlikte tamamlayacağız. Hiçbir zaman mazeret üretmiyor, iş üretiyoruz. Üretmeye de devam edeceğiz. Bu belediyeyi halkın yönettiği bir belediye yapmaya kararlıyız. Bunun da adımlarını attık. En önemli itibar halkın gönlünde olmaktır”
Eskişehir Eskişehir’de "Orman Benim" etkinliğinde, yangınlara neden olabilecek malzemeler toplandı Eskişehir’de bulunan Kocakır Ormanı’nda Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ve öğrencilerin katılımıyla "Orman Benim" etkinliği düzenlenip, orman yangınlarının çıkmasına zemin hazırlayan malzemeler toplandı. Tarım Ve Orman Bakanlığınca orman yangınlarının önlenmesi ve muhtemel yangın sayılarının ve şiddetinin düşürülerek çevreye olan zararlarının en aza indirilmesi için ülke genelinde "Orman Benim" kampanyası tertip edildi. Etkinlikte vatandaşlarla orman yangınlarının çıkmasını önleyici bilincin oluşması amaçalandı. Ülke genelinde olduğu gibi Eskişehir’de düzenlenen "Orman Benim" etkinliğine Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, Odunpazarı Kaymakamı Ömer Ulu, Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sayın İsmail Çetin, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğrenciler vatandaşlar katıldı. “İlimizde ve bütün ilçelerinde 14 farklı yerde bu etkinliği gerçekleştireceğiz” Kocakır Ormanı’nda yapılan organizasyonda konuşan Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sayın İsmail Çetin, “Bugün, Tarım ve Orman Bakanlığı’mızın Türkiye çapındaki koordinesiyle, ilimizde ve bütün ilçelerinde 14 farklı yerde bu etkinliği gerçekleştireceğiz. Bu etkinlik esnasında ormanda yangına sebep olabilecek, tutuşmayı sağlayabilecek riskli maddelerin ormanlardan uzaklaştırılması amacıyla hem çöp toplama etkinliği yapacağız hem de üretim artığı dallarımızın öğütücü makinesinden geçirilmesi suretiyle cipse ve talaşa dönüşmesini sağlayacağız” dedi. “Orman yangınlarına karşı alacağımız tedbirleri gözden geçireceğiz” Müdür Çetin’den sonra kürsüye gelen Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy ise şöyle konuştu: “Ormanlarımız oldukça önemli ve kıymetli. Onların korunması ve bizden sonraki kuşaklara aktarılması hepimizin ortak görev ve sorumluluğu. Geçmiş yıllara baktığımızda çeşitli nedenlerle orman yangınlarının ortaya çıktığını görüyoruz. Çıkan yangınlara da baktığımızda büyük bir bölümünün imalden, kusurdan ve insan kaynaklı olduğunu görüyoruz. Bu tür etkinlikler de toplumsal duyarlılığı daha üst noktaya taşıma bakımından bizlere önemli bir katkı sunacaktır. Her kurumun, herkesin önemli görev ve sorumlulukları olduğuna inanıyoruz. Biz bu etkinlikten sonra benim başkanlığımda ilgili kurumlarımızın yöneticileriyle bu yaz sezonu orman yangınlarına karşı alacağımız tedbirleri gözden geçireceğiz ve yeni bir takım kararlar alacağız. Başta Eskişehir halkı olmak üzere bütün kurum ve kuruluşlarımızdan alınmış bu kararlara uyulması konusunda hassasiyet bekliyoruz.” Daha sonra Vali Hüseyin Aksoy ve Eskişehir Orman Bölge Müdürü Sayın İsmail Çetin, orman yangınların çıkışını kolaylaştıran çalı ve kuru dalları öğütücü makinaya attı. Daha sonra sivil toplum kuruluşu üyeleri, öğrenciler ve vatandaşlar yangının çıkmasını kolaylaştıracak malzemeleri ormandan topladı. Etkinlikte minik öğrencilerin mutluluğu ve heyecanı göze çarptı.