SAĞLIK - 25 Mayıs 2018 Cuma 13:29

Öksürüğün mevsimi yok

A
A
A
Öksürüğün mevsimi yok

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, solunum yollarının önemli bir koruyucusu olan öksürüğü durdurmak yerine, nedenlerinin tespit edilerek tedavi edilmesi gerektiğine dikkat çekti.


Öksürük, her ne kadar zorlayıcı, rahatsız edici bir durum olsa da aslında solunum sistemini temizleyen önemli bir savunma mekanizması durumunda. Genellikle sonbahar ve kış aylarında üst solunum yollarındaki sorunlara bağlı olarak sıklığının arttığı görülüyor. Ancak bu semptomun belirli bir mevsimi bulunmuyor. Çünkü öksürük; zatürreden akut ve kronik bronşite, tüberkülozdan akciğer tümörlerine kadar akciğerlere bağlı neredeyse tüm sorunlarda ortaya çıkabiliyor. Bununla birlikte sinüzit, çeşitli alerjik hastalıklar ve kalp yetersizliği gibi akciğere bağlı olmayan hastalıklarda da öksürükten şikâyet edilebiliyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, 8 haftadan uzun süren ve önemli bir hastalığa işaret edebilen kronik öksürüğün en sık sebebinin sigara kullanmak olduğunu hatırlatarak kronik öksürüğe yol açan hastalıkları sıraladı.


Hülya Yolaçan, "Sigara içmeyen erişkinlerde görülen kronik öksürüğün yüzde 25-35’i astıma bağlı olarak gelişiyor. Hastalar çoğunlukla kuru ve geceleri ortaya çıkan öksürükten şikâyet ediyor. Hatta astım hastalarının yüzde 7-11’inde tek belirti öksürük olabiliyor. Hastanın, ’bir kez ortaya çıkan, tekrarlayan, hışıltılı solunum atağı öyküsü var mı?’, ’alerjen madde, hava kirliliğine maruziyet ya da egzersiz sonrası öksürük ya da hışıltılı solunum oluyor mu?’ ’soğuk algınlığı hemen göğse iniyor ya da iyileşmesi 10 günden uzun sürüyor mu’ gibi sorulara çoğunlukla ’evet’ yanıtını veriyorsa astım tanısına yaklaşılıyor. Erişkinlerdeki kronik öksürüğün en sık nedenlerinden birini oluşturan postnazal akıntı sendromu, burun ve sinüslerden gelen sekresyonun boğaza akması sonucu öksürük yaşanıyor. Bu tabloya alerjik rinit, bakterial sinüzit, allerjik fungal sinüzit, enfeksiyon sonrası rinit ve mesleksel rinit yol açıyor. Dolayısıyla bu sorunlar tedavi edilmesiyle öksürük de ortadan kalkıyor. Kronik öksürük yakınmasıyla başvuran hastaların çok büyük bir kısmının nedenini gastroözafagial reflü oluşturuyor. Mide asit sıvısının, yemek borusu alt ucunun geçici gevşemesi, karın içi basıncının artması gibi nedenlerle mideden yemek borusuna doğru geri gelmesiyle oluşan tahriş sonucu meydana geliyor. Bu durumda öksürük ve göğüs yanması yaşanıyor. Gün içinde 10-15 kez yemek sırasında, yemek sonrasında ve uykuda öksürük nöbetleri yaşanıyorsa reflüden şüphe etmek gerekiyor. Hastalığın tanısı videolarinkoskopi ile konuluyor" dedi.


"Kendini gösteren bir diğer sorun kronik bronşit"


Erken evrede belirti vermeyen akciğer tümörlerinin de nadir olmakla birlikte inatçı öksürük yapabildiğini hatırlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Yolaçan, “Bu kişilerde öksürük genellikle balgamlı veya kuru şekilde ortaya çıksa da bazı kişilerde öksürükle birlikte kanlı balgam da görülebiliyor. Yaşam kayıpları açısından da son derece önem taşıyan akciğer kanserinin tüm semptomlarının ciddiye alınması ve hemen hekime başvurulması gerekiyor. Öksürük şikâyetiyle kendini gösteren bir diğer önemli sorunun nedenini kronik bronşit oluşturuyor. Birbirini izleyen 2 yıldan fazla ve her yıl en az 3 ay devam eden balgamlı öksürük şikâyetleri gözleniyor. Bu yakınmalara neden olabilecek hastalığı bulunmayan, irritan tozlara, duman veya sigaraya maruz kaldığı bilinen hastalarda kronik bronşitten şüphe etmek gerekiyor. Bronşektazi tüberküloz, bronşiolit, interstisyel akciğer hastalığı (akciğer sertleşmesi) gibi hastalıklarda da kronik öksürük şikâyeti görülüyor. Ağırlıklı olarak çocukluk çağında görülen bir durum kronik psikojenik öksürük. Bilinen bir solunum sistemi hastalığı olmamasına karşın kronik öksürükten şikâyet ediliyor. Yetişkinlerin de yaklaşık yüzde 9’unda görülebilen bu durum ’alışkanlık’ ya da ’tik’ öksürüğü olarak tanımlanıyor. Ortada fiziki bir neden olmadığı halde boğazına bir şey takılma hissiyle gelen kuru öksürük yaşayan bu kişilerde daha sık depresyon tespit ediliyor" ifadelerini kullandı.


8 haftadan uzun sürüyorsa dikkat


Tedavi için önce ayırıcı tanının yapıldığını ve altta yatan hastalığa yönelik tedavinin planlandığını söyleyen Dr. Hülya Yolaçan, "Öksürük etkenini belirlemek ve tedaviyi değerlendirebilmek açısından akut, subakut, kronik şeklinde sınıflandırılıyor. 3 haftadan kısa süren öksürük “akut” olarak tanımlanıyor. Genellikle nezle, grip, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi yaygın görülen sorunlardan kaynaklanabildiği gibi sol kalp yetmezliği, pulmoner emboli gibi nadir görülen hastalıklara da işaret edebiliyor. Süresi 3-8 hafta kadar devam eden öksürük ise “subakut” olarak tanımlanıyor ve etken olarak üst ve alt solunum yolu enfeksiyonları, astım, sinüzit, allerjen veya irritan maddelerle maruziyet rol oynuyor. Öksürük 8 haftadan uzun sürüyorsa “kronik” olarak tanımlanıyor ve önemli bir hastalığa işaret edebiliyor" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Gıda ihracatının lideri hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü. ihracatın yıldızlarını ödüllendirildi Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının yüzde 48’ini tek başına gerçekleştiren hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 2023 yılını 12,3 milyar dolarlık ihracat seviyesinde geride bıraktı. Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (EHBYİB) 2023 yılı mali genel kurul toplantısı ve “İhracatın Yıldızları Ödül Töreni” gerçekleştirildi. EHBYİB’nin ödül töreninde; Bitkisel Yağlar, Yağlı Tohumlar ve Baharatlar, Değirmencilik Ürünleri, Şekercilik Mamulleri, Küspeler ve Hayvansal Yemler ve Hububat & Hububattan Mamuller sektörlerinde 6 kategoride 18 firma ödül gururu yaşarken, verilen bir özel ödülle de ödül sayısı 19’a ulaştı. Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektöründe rekor üstüne rekor Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, “Hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü 2023 yılında Türkiye Genelinde 12,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirirken, Ege hububat bakliyat yağlı tohumlar sektörü olarak 2023 yılında 1 milyar 68 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik. 2022 yılında yüzde 47’lik artışla eriştiğimiz 1 milyar dolar seviyesinde yerimizi sağlamlaştırarak 2023 yılında üstüne 68 milyon dolar eklemiş bulunuyoruz. Her bir sektörün ihracata katkısı büyük. Birliğimizin geçen yıl yaptığı her 100 dolarlık ihracatın 44 dolarını bitkisel yağ ihracatçılarımız gerçekleştirdi.” dedi. Başkan Öztürk, “Yüksek bir ivmeyle büyümeye devam eden Küspeler ve Hayvansal Yemler sektörümüz bu sene de yüzde 32’lik bir artışla 162 milyon dolarlık hacme ulaştı. Bu sene rekor büyümeyi ise hububat alt sektörümüzde yaşadık, hububat ihracatımız geçen seneye göre neredeyse 7 kat artarak 2023 yılında 93 milyon dolar gerçekleşti. Yağlı tohumlarda 84 milyon ihracat gerçekleştirdik. Son yıllarda dikkat çekici büyüme sağlayan alt gruplarımızdan biri olan çikolatalı şekercilik ürünlerinde ise %74’lük artışla 83 milyon dolarlık ciddi bir ihracat rakamına ulaştık. %38’lik artışla 50 milyon dolara ulaşan hububattan mamul ürünler ise bir diğer gelişmekte olan alt sektör olarak kayıtlara geçti” diye konuştu. Türkiye Gıda İhracatçıları -TGİ markasını oluşturduk 2023/2024 döneminin Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri Sektör Kurulu bünyesindeki altı 6 Birlik ile ortak faaliyet ve projeleri uygulamaya geçirdikleri bir yıl olduğunu vurgulayan Muhammet Öztürk, “Ege, İstanbul, Güneydoğu Anadolu, Akdeniz, Orta Anadolu ve Karadeniz Birlikleri olarak güçlerimizi birleştirerek sektörümüzün tanıtımını ortak faaliyetler bazında daha etkin bir şekilde gerçekleştirme kararı aldık. Bu doğrultuda ortak faaliyetlerimizi gerçekleştireceğimiz çatı platformumuz olarak Türkiye Gıda İhracatçıları -TGİ markasını oluşturduk. Markanın kurumsallaşma faaliyetlerini yürüttük. Nitekim TGİ markamızın sosyal medya hesapları ve web-sitesi faaliyete geçti ve 3 aylık bültenimizin ilki Ekim-Aralık dönemi için yayınlandı” diye konuştu. Başkan Öztürk, “6-9 Eylül 2023 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Worldfood İstanbul Gıda Fuarının organizasyonunda Sektör Kurulu Birliklerimizle yer aldık. Fuar alanı 2023 yılında bir önceki seneye göre yüzde 46 artarak 38 Bin m2’nin üzerine çıktı. 4 gün boyunca 161 ülkeden toplam 64.146 ziyaretçi ve 38 ülkeden 1.117 katılımcı firma fuarda yer aldı. Amacımız Worldfood İstanbul fuarını her sene daha da büyütmek ve ziyaretçi sayısını ve çeşidini arttırmak. Böylelikle alıcıyı ülkemize getirerek ihracatçılarımızın müşteriye ulaşmasını kolaylaştırmak ve ülkemizin ve sektörümüzün gıda alanında konumunu güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. Dubai, Japonya, Singapur, ABD, Rusya, Fransa gündemde Türkiye Gıda İhracatçıları markası çatısı altında 7-9 Kasım 2023’te PRIME Dubai, 19-23 Şubat 2024’te Gulfood Dubai Fuarlarına Sektör Kurulu Birliklerince ortak info-stantlı katılım gerçekleştirdiklerini açıklayan Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Milli katılım organizasyonunu Ege İhracatçı Birlikleri’nin gerçekleştirdiği Foodex Japonya Fuarına ise 5-8 Mart 2024 tarihlerinde Birliğimiz organizasyonunda ve TGİ çatısı altında katılım sağladık. Singapur FHA Gıda ve İçecek Fuarına katılım sağladık. Haziran ayında milli katılımını Ege İhracatçı Birliklerinin düzenlediği Summer Fancy Food Show Fuarına TGİ çatısı altında info-stantlı katılım sağlayarak ABD pazarında sektörümüzü temsil edeceğiz. Eylül ve Ekim dönemlerinde ise Worldfood Moskova ve SIAL Paris fuarları bizi bekliyor olacak. Üye firmalarımızın ihracatını artırmak, büyümelerini sağlamak amacıyla Birlik imkanlarını devlet destekli bir proje olan Uluslararası Rekabetçiliğin Geliştirilmesi yani UR-GE projemizi hayata geçirdik.” Muhammet Öztürk, “Bu yıl Birliğimizin alt sektör ihracat sıralamasında 2. sırada yer alan küspeler ve hayvansal yemler sektörümüzü daha yakında tanıma fırsatı bulduk. Sektörde faaliyet gösteren firmalarımızı ziyaret ettik, sektörü tanımaya çalıştık. Eylül ayı sonunda İzmir’de gerçekleştirilen Petİzmir evcil hayvan fuarını Yönetim Kurulumuzla ziyaret ederek fuar açılışını gerçekleştirdik. Fuara katılım sağlayan üyelerimizin stantlarını ziyaret ederek çalışmaları hakkında bilgi aldık, sorunlarını dinledik. Önümüzdeki dönemde de sektördeki gelişmeleri sıkı takip etmeye devam edeceğiz. Yıl boyu gerek tesislerinde gerekse fuarlardaki stantlarında üye firmalarımızı ziyaret ettik. 2023-2024 faaliyet döneminde 40’a yakın üye firmamızı ziyaret etmiş olduk” dedi.
Eskişehir Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale eden şüphelinin ifadesi ortaya çıktı Eskişehir’de yapılan Gazze’ye destek yürüyüşünün ardından elindeki ‘Kelime-i Tevhid’ yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde “Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var” dediği öğrenildi. 23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail’in saldırısı altındaki Filistin’e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından ‘Kelime-i Tevhid’ bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.’ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ ve ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen H.K.T., ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. “Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum” Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi. Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi: “Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, ‘Burada problem çıkar linç ederler’ dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum”
Bursa Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı 8 Mayıs’ta yapılacak Ertelenen Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı, 8 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, birçok önemli ismin toplantıya katılması için de çağrıda bulundu. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Her seçimli genel kurul öncesi alışıla geldiği üzere gerçekleştirdiğimiz divan kurulu toplantımız, 8 Mayıs 2024 Çarşamba saat 18.00’de, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacaktır. ’Şehrin Takımı için Kent Birlikteliği’ çağrısı ile ziyaret ederek davette bulunduğumuz başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İlçe Belediye Başkanlarımız olmak üzere; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlarımızın da bu bütünleşme toplantısına katılımını bekliyoruz. 20 yılın üzerinde kıdemi bulunan üyelerimizin oluşturduğu Bursaspor’un istişare organı olan Divan Kurulumuz, kulübün kurumsal hafızasını teşkil ederken; bağımsız Denetim Kurulumuzun, mevcut durum analizini paylaşacağı istişare toplantımıza; geçmiş dönemlerde sorumluluk üstlenen Başkanlarımız, eski yöneticilerimiz ve Bursaspor için mücadele veren dernek başkanlarımızın katılımını önemsiyoruz. Divan Kurulumuz seçim sonrası da görevin gerekliliği olarak seçilecek yönetimle sürekli diyalog halinde olacak doğru bildiği yolda desteklerini sürdürecektir.”
Adıyaman Yeni Kale’deki restorasyon çalışmalarında sona gelindi Restorasyon çalışmalarında sona gelinen Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki 2 bin yıllık Yeni Kale’nin (Eski Kahta Kalesi) 2 ay içerisinde yeniden turizme açılması bekleniyor. Kocahisar köyü sınırları içerisinde yer alan Yeni Kale, 2005 yılında turistlerin güvenliği nedeniyle turizme kapatılarak, restorasyon çalışmasına başlanıldı. 3 etap halinde yürütülen restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla 2022 yılının Ağustos ayında Yeni Kale turizme açıldı. Ancak 6 Şubat depremlerinde, kalenin savunma, çarşı ve saray bölümü depremde hasar gördü. Hitit Dönemi’nden günümüze kadar 5 medeniyete ev sahipliği yapan 2 bin yıllık kalede depremden hemen sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 4. etap restorasyon çalışmaları başlatıldı. 2023 yılı Temmuz ayında başlayan restorasyonda sona gelindi. Kalenin çarşı kısmında yıkılan duvarların tekrar yapılması ve bazı alanda yapılacak derz çalışmasının ardından 2 ay içerisinde kalenin yeniden turistlerin ziyaretine açılması bekleniyor. Turistlerin Nemrut Dağı, destinasyonunda yer alan Yeni Kale’nin turizme yeniden açılmasıyla turistlerin önemli ziyaret noktalarından birisi olacak. Adıyaman Müze Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik, 6 Şubat Depremleri sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığının çok hızlı bir şekilde refleks göstererek, restorasyona başladığına dikkat çekerek, “Yeni Kale, farklı dönemlerde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Osmanlı Dönemine kadar önemini korumuş kaledir. Kommagene Döneminde temelleri atılmış ancak günümüze ulaşan haliyle Memlüklülere ait bir çok yapı var. Yeni Kale, 2005 yılında güvenlik sebebiyle turizme kapatılmış ancak daha sonra üç farklı restorasyon çalışmasıyla 2022 yılında tekrar turizme açıldı. 6 Şubat depremleri kalede ciddi hasara sebep oldu. Bakanlığımızın çok hızlı aksiyon göstererek restorasyon çalışmalarını hemen başlattı. Yakın zamanda turizm sezonuna yetiştirip, tekrar açılması planlanmaktadır” dedi.