GENEL - 12 Temmuz 2019 Cuma 10:21

(Özel) Yangında riskli dönemler başlıyor

A
A
A
(Özel) Yangında riskli dönemler başlıyor

Haziran ayında yurt genelinde meydana gelen yoğun yağışların ardından olgunlaşıp kuruyan ot ve tarım bitkileri riskli dönemlere girdi.

Haziran ayında yurt genelinde meydana gelen yoğun yağışların ardından olgunlaşıp kuruyan ot ve tarım bitkileri riskli dönemlere girdi. Hava sıcaklığının hissedilir derecede artmasıyla, tarım arazilerinde artan yangın ihtimaline karşı itfaiye ekipleri adeta tetikte bekliyor.


Yoğun yağışlı geçen bir ayın ardından hava sıcaklığının mevsim normallerine dönmesiyle, özellikle kırsal kesimlerdeki tarım arazilerinde yangın riski artmaya başladı. Yağışların olgunlaştırdığı ot ve tarım bitkileri, güneşli ve sıcak havayla kuruyarak küçük bir kıvılcımla yanma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.



“Haziran ayından sonra ot yangını, ekin yangını, anız yangınları gerçekleşmekte”


Yaz döneminde tarım arazilerinde meydana gelebilecek yangın riskleri konusunda alınan önlemlerden bahseden Eskişehir İtfaiyesi Daire Başkanı Ergün Peker, “Yıllık bazda değerlendirdiğimizde, yangınlar periyodik olarak farklılık göstermekte. Kış aylarında ağırlıklı olarak ev yangınları ön plana çıkmakta. Bununla birlikte haziran ayından sonra iklim şartlarına da bağlı olmak üzere; ot yangını, ekin yangını, anız yangınları gerçekleşmekte. Mesela şu an da bulunduğumuz ayda, ot ve ekin yangınları pek yok ancak mevcut olan hava koşullarına göre bu durum değişiklik gösteriyor. Bu ay yağışların fazla olması sebebiyle otlar uzadı ve yağışların kesilmesiyle bu otlar kuruyacaktır. Bununla beraber ekinler olgunlaşmış hale gelecektir ve bizim için Eskişehir olarak yangınlarda en riskli dönem bugünden itibaren başlamış bulunmakta. Bundan dolayı bizim almış olduğumuz önlemler var. Bazı mahallelerimize yangın söndürme tankerleri dağıttık, 2011 yılında 2 adet olan yangın müdahale grubu bugün 18’e çıkarıldı. Eskişehir’in bütün ilçelerinde teşkilatlanmış durumdayız, tüm ilçelerimizde itfaiye müdahale gruplarımız mevcut. Şehir merkezinde 4 adet grubumuz var. Hızlı bir şekilde, mevcut olan yangınlara müdahale etmeye hazırız” ifadelerini kullandı.



“Yangın çok hızlı bir şekilde yayıldığında ormana sıçrayabiliyor”


Başkan Peker, ot, anız yangınlarını önlemek için insanların uyması gereken kuralları da hatırlatarak, “Öncelikle, sigara içildiği zaman kesinlikle söndürülmeden atılmaması gerekir. Bunu artık davranış biçimine dönüştürmek gerekiyor. Diğer taraftan elimizde bir şişeyi seyir halindeyken ya da herhangi bir yerdeyken rastgele atıp, kırıp bırakmamak lazım, çünkü mercek görevi görüp orayı yakma riski bulunmakta. İkinci konu ise; anızların yakılması. Biliyorsunuz bu, bölgede yaşayan canlıların da katledilmesi anlamına geliyor ve toprak için de zararlı. Kesinlikle yakılmaması gerekiyor. Genelde ot, ekin, anız yangınları ilçelerde oluşmakta. Bundan dolayı da ilçe gruplarımızla birlikte riskli alanlarda yangın söndürme tankerleri mevcut. Bu tankerlerin mutlaka aktif tutulması gerekiyor. Biz oraya gidene kadar oradaki ilgililerin, yetkililerin hemen o tankerle o yangına müdahale etmeleri gerekiyor. Diğer yandan da ekin yangınlarında, o anda o yangının traktörle çevrilmesi yani hassas davranılması gerekir. Oradaki vatandaşlarımızın da hassas olması gerekiyor ki o yangın orada daha fazla yayılmasın. Ot, ekin, anız yangınları bilerek veya bilmeyerek oluştuğu zaman sadece oradaki canlıları öldürmüyor, yakın ev varsa evi yakıyor. İkincisi; ormanlara yakın arazilerimiz var, buralarda tarım alanları var, burada çıkan bir yangın çok hızlı bir şekilde yayıldığında ormana sıçrayabiliyor. O zaman daha da büyümüş hale geliyor. Diğer tarafta, karayolları çevresinde oluşan yangınlar, karayollarında seyir halindeki trafiği de olumsuz etkileyebiliyor” şeklinde konuştu.



“Yaklaşık 30 bin kişiye yakın öğrenciye eğitim verdik”


Öte yandan İtfaiye Daire Başkanı Ergün Peker, “Bizim dönemler halinde eğitimlerimiz var. 2018 yılında yaklaşık 30 bin kişiye yakın öğrenciye eğitim verdik. Okullarda, buraya gelen vatandaşlarımıza yangın eğitimi verdik, vermeye de devam ediyoruz. Halkımızı bilinçlendirmek için bütün gücümüzle çaba sarf ediyoruz. Yeter ki bilgi sahibi olalım ve bu bilgiyi davranış biçimine dönüştürelim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.