GENEL - 07 Ağustos 2019 Çarşamba 13:46

Bayram yolculuğunuzda telefondan uzak durun

A
A
A
Bayram yolculuğunuzda telefondan uzak durun

Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik, Eğitim, Uygulama Ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Bilim Kurulu, Kurban Bayramı tatilinde sürücüleri telefon ve sosyal medya kullanımı konusunda uyardı.

Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik, Eğitim, Uygulama Ve Araştırma Merkezi (SODİGEM) Bilim Kurulu, Kurban Bayramı tatilinde sürücüleri telefon ve sosyal medya kullanımı konusunda uyardı.


Geçen yıl Kurban Bayramında meydana gelen trafik kazalarında 142 kişi yaşamını yitirirken 859 kişi de yaralandı. Bu Ramazan Bayramında ise meydana gelen trafik kazalarında ise 83 kişi hayatını kaybederken 868 kişi de yaralandı. Meydana gelen kazalar; aşırı hız, yorgun ve uykusuz yola çıkma, seyir halindeyken telefonla ilgilenme gibi trafik kuralı ihlalleri ile emniyet kemeri takılmamasından kaynaklandı.


Dikkat dağınıklığına neden oluyor


2019 verilerine göre Türkiye nüfusunun yüzde 98’i cep telefonu kullanırken bu oranın yüzde 78’i akıllı telefonları tercih ediyor. Ancak cep telefonu kullanmak bazı durumlarda, büyük riskler taşıyor. Cep telefonu kullanımı (Bluetooth ile kulaklık ya da ses sistemi aracılığıyla konuşma da dahil) özellikle sürüş sırasında dikkat dağınıklığının ve dolayısı ile oluşacak kazaların en önemli nedenlerinden biridir.


Sürüş esnasında araç kullanımının zararları konusunda SODİGEM Bilim Kurulundan yapılan çalışmada, “Araç kullanırken beyin aynı anda birçok işlemi yerine getirmektedir. Bu işlemler dizisine bir de telefonla ile ilgilenme eklendiğinde beyin belirgin bir yük içine girer ve yavaşlar. Bu yük ve yavaşlama dört tür dikkat dağınıklığına neden olur. Bunlar; görsel dikkat dağınıklığı, bilişsel dikkat dağınıklığı, işitsel dikkat dağınıklığı ve psikomotor dikkat dağınıklığıdır. Dikkat dağınıklığı; stres, konsantrasyon ve algılama düşüklüğüne neden olur ve olası kazalara davetiye çıkartır” denildi.


SODİGEM’in açıklamasında, “Sürüş sırasında telefonla konuşurken aktif dinleme moduna geçen beyin, doğrudan ses uyaranına odaklanır. Sürücünün dikkati, trafiğe değil sese yönelir. Bazı bilimsel araştırmalar, cep telefonu kullanımına bağlı sürüş davranışlarındaki zayıflamanın, alkollü araç kullanımına bağlı olanlar kadar etkili olduğunu öne sürmüştür. Ülkemizde sürüş sırasında cep telefonuyla konuşmanın cezası 134 TL ve eksi 10 ceza puanıdır. Ancak sonuçları daha ağır olabilir” ifadelerine yer verildi.


Sesli ve görüntülü uyaranlar arttıkça kaza riski de artıyor


“Frontiers in Human Neuroscience” adlı bilimsel dergide yayımlanan makalede, kurallı sürüş ve sürüş sırasında dikkat dağınıklığı durumlarındaki beyin aktivasyonları karşılaştırmasından söz eden SODİGEM Bilim Kurulu, açıklamasını şöyle sürdürdü:


“Görsellerden de anlaşılabileceği üzere sesli ve görüntülü uyaranlar arttıkça beyin üzerindeki yük de artmakta bu da kaza riskini arttırmaktadır. Özellikle sürücülerin sola dönüşlerinde sağa dönüşlere oranla beyin çok daha fazla zorlanmakta, karşı yönlü trafiğe karşı araç kullanırken ses kaynaklı dikkat dağınıklığı çok daha yüksek riskler oluşturmaktadır. Araç içi dikkat dağınıklığının olmadığı sürücülerin beyni daha az zorlanmakta ve kaza riski az olmaktadır.”


Sürüş işlevlerini aksatıyor


SODİGEM’in çalışmasında, cep telefonu kullanmanın birçok sürüş işlevinin yerine getirilmesini zorlaştırdığına değinildi. Açıklamada, “Cep telefonu kullanmanın sürüş işlevine etkileri; doğru şerit içerisinde kalmakta zorluk çekme, daha sert frenleme ile daha yavaş frenleme reaksiyonları, uygun hızda seyir edememe, trafik işaret ve işaretçilerine daha yavaş reaksiyon gösterme ve gözden kaçırma, uygunsuz takip mesafesi, daha yüksek stres ve gerilme seviyelerine neden olan artan zihinsel çalışma yükü, etrafta neler olduğuna dair azalan sürücü-farkındalığı şeklindedir” ifadelerine yer verildi.


Sürüş esnasında sosyal medyadan kesinlikle uzak durulmalıdır


SODİGEM tarafından yapılan ve “Sürüş sırasında sosyal medya hesaplarından etkileşime girilmemeli, mesajlaşma programları kullanılmamalıdır” ifadelerine yer verilen açıklamada “2011 yılında yapılan ‘Mobile Phone Use: A Growing Problem Of Driver Distraction, World Health Organization’ araştırmalara göre, mesaj alırken ve gönderirken sürücülerin yoldan gözlerini ayırdıkları süre yüzde 400 artmaktadır. Sürücüler, mesaj alırken ve gönderirken, yüzde 28 daha fazla şerit sapması ve yüzde 140 daha fazla tehlikeli şerit değişikliği yapmıştır; mesaj gönderen sürücüler, takip mesafelerini arttırarak veya hızlarını düşürerek dikkat dağınıklıklarını telafi etmeye çalışmaktadır” bilgilerine yer verildi.


Yola çıkarken bu önerilere dikkat


SODİGEM Bilim Kurulu, Kurban Bayramı öncesinde, sürücülere şu önerilerde bulunuldu:


“Sürüş sırasında telefonu sessizde bırakmak, bildirimleri sessize almak veya telefonu ulaşabileceğiniz alanın dışına koyunuz. Sürüş sırasında telefondan gelen acil bildirimleri cevaplamanız gerektiğinde aracınızı güvenli bir yere çekerek duraklama haline geçmelisiniz. Birçok cep telefonunda olan ‘Araba Kullanırken Rahatsız Etme’ özelliğini aktifleştiriniz. Araç ile seyir haline çıkmadan telefon görüşmelerini yapmanız ve yukarıdaki davranışları bir yaşam tarzı haline getirmeniz önem arz etmektedir. Unutmayın sürüş sırasında telefon ile konuşmanın cezası, sizin ve sevdiklerinizin yaşamı olabilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
Elazığ Başkan Şerifoğulları, Kent Müzesi’ni inceledi Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ’ın kültür ve turizmine yeni bir değer olarak hayata geçirilecek olan Kent Müzesi’nin sona gelinen çalışmalarında incelemelerde bulundu. Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, ‘Müzeler Şehri Elazığ Projesi’ kapsamında hayata geçirdiği Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’nin ardından Kent Müzesi’ni de kente kazandırmaya hazırlanıyor. 1896 yılında dönemin Elazığ Valisi Enis Paşa tarafından Çarşı Mahallesi’nde inşa edilen ve geçmişte hükümet konağı olarak hizmet veren, Osmanlı döneminin izlerini taşıyan tarihi bina, çalışmaların ardından kent belleğinin kayıt altına alındığı, toplumsal hafızayı canlı tutacak Kent Müzesi olarak faaliyet gösterecek. Kent Müzesi bünyesinde, şehrin tarihi dönemleri, coğrafi, sosyal ve ekonomik yapısı, unutulmaya yüz tutmuş meslekler bölümü ile geleneksel yaşam kültürü bölümleri yer alacak. Başkan Şerifoğulları, müzede devam eden çalışmaları inceledi. Yetkililerden bilgi alan Başkan Şerifoğulları; “Aziz Şehrimiz Elazığ’ımızın kültür ve turizmine katkı sağlama adına Müzeler Şehri Elazığ projemiz doğrultusunda Harput Musiki Müzesi, Basın Müzesi ve Hoca Hasan Hamam Müzesi’ni kentimize kazandırmanın onurunu ve gururunu yaşamıştık. Şehrimizin kadim kültür ve medeniyetini, övündüğümüz tarihini geleceğe taşımanın bilinciyle, geleceğimizi inşa etme hedeflerimize adım adım ilerliyoruz. Bu kapsamda Elazığ’ın tarihi ve kültürel değerlerinin geleceğe aktarılması, yaşatılması, ve korunması için kent belleğinin nesilden nesile aktarabileceği Kent Müzemize ilişkin çalışmalarımızın sonuna gelmiş bulunmaktayız. Şehir merkezimizde hayata geçireceğimiz bu Kent Müzemiz, hem kıymetli hemşehrilerimize, hem de farklı illerden şehrimizi ziyaret edecek olan vatandaşlarımıza kentimizin geçmişine dair önemli bir deneyim yaşatacaktır. Kent Müzemizi de geleceğimize kazandırmış olmanın gururunu hep birlikte yaşayacağız” dedi.