EĞİTİM - 12 Eylül 2019 Perşembe 15:03

Rektör Çomaklı’dan, demokrasi ve milli birlik vurgusu

A
A
A
Rektör Çomaklı’dan, demokrasi ve milli birlik vurgusu

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof.

Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, 15 Temmuz hain darbe girişimi karşısında millettin ve devletin, özgürlüğü ve bağımsızlığı uğruna göstermiş olduğu mücadeleye dikkat çekerek, “Milletimiz devlet teşkilatına hiçbir şekilde laf ettirmeyecektir” dedi.


Çomaklı, Eskişehir İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ve Anadolu Üniversitesinin ev sahipliği yaptığı, “Demokrasi ve Milli Birlik“ konferansında konuştu. tu. Rektör Prof. Dr. Çomaklı, Fetullahçı Terör Örgütü mensuplarının o hain gecede, milletin vergileriyle alınan silahları millete karşı kullandığını ifade ederek, “Kurdukları hain plan ve sistem, toplumumuz sayesinde etkisiz hâle getirildi. Başta Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere o gece, sağcısı, solcusu, Alevisi, Sünnisi hepimiz bir aradaydık. Herkes birbirinin kabir arkadaşı oldu. Eminiz ki yine benzer bir olay yaşandığında, aramızdan daha nice babayiğitler çıkacaktır ve milletimiz devlet teşkilatına hiçbir şekilde laf ettirmeyecektir” dedi.



“FETÖ mensupları devletin içine enjekte edilmiştir”


Devlet teşkilat yapılanmasındaki bozulmaların tarihine değinen Rektör Çomaklı, şunları kaydetti:


“Devlet teşkilatında oluşan bozulmalar, 1800’lü yıllara dayanmaktadır. Ancak, 1960’lara gelindiğinde ise devlet teşkilatını savaş meydanında yenemeyeceklerini anlayan örgüt, strateji değişikliğine gitmiştir. Bizim devlet teşkilatına bağlılığımızı irrite etmemek için bu kişiler hassas kelimeler seçmişlerdir. Mesela, tarikat yerine cemaat, Anadolu’da çok kullanılan ağabey yerine abi, haraç yerine himmet, gizli veya eleman kazanma toplantısı yerine sohbet kavramlarını kullanmaları bunun bir örneğidir. Burada toplumun fark edememesinin sebebi; devletin içine enjekte edilmiş olmalardır.”



“Bu örgüt devlete benzemeye çalışmış”


“Savaşta bile hiçbir devlet başka bir devletin meclisini bombalamaz” diyen Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı, Fettullahçı Terör Örgütünün ne denli hain bir kalkışmada bulunduğuna dikkat çekti. Örgütün faaliyetlerinin 1986 yılında istihbarat tarafından ortaya çıkarıldığını; ancak üzerinde durulmadığını belirten Çomaklı, sözlerine şöyle devam etti:


“10 Mart 1992’de ‘Fetullah Gülenin Adamları’ isimli bir örgüt kurulmuştur. Bu örgüt devlete benzemeye çalışmıştır ve devlet kademelerinde sistematik bir şekilde yerleşmişlerdir.”



“Devlet görev verdiği için yaptık”


İnsanların bazen bireysel kararlar alarak hareket etmeleri gerektiğini belirten Rektör Çomaklı, bu noktada kendi kararı ile firari olan Akın İpek ile ilgili raporu hazırladığını dile getirdi. Çomaklı, “Firari Akın İpek’in, 2015 yılı raporunu yazan kişi benimdir. Devlet bir görev verdiyse bunu yapmam gerekiyor diye düşündüm. Bir şey yapmak için yapmadık, devlet görev verdiği için yaptık.” diye konuştu.



“Size rant sunuluyorsa örgüt bağlantısı var demektir”


“Başkaları tarafından size bir şeyler vaat ediliyorsa, orada bir örgüt bağlantısı olduğunu anlamalısınız” diyen Çomaklı, sözlerini şu şekilde sürdürdü:


“Böyle bir durumla karşılaştığınızda buna asla müsaade etmemelisiniz. Sizler, 2 bin 200 yıllık bir devletin memurlarısınız. O yüzden size herhangi bir baskı olamaz, olmamalı. Olduğunda da tepki göstereceğinizi biliyoruz. Sakın aranızda bu tarz niyetleri olan kişilere taviz vermeyin.”



“FETÖ’nün, stratejilerini ve taktiklerini ortaya çıkardık”


Kısa bir süre önce Anadolu Üniversitesi bünyesinde kurulan ve sosyal medya ile dijital güvenlik alanlarında yürüttüğü çalışmalarla dikkat çeken Anadolu Üniversitesi Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik, Eğitim, Uygulama, Araştırma Merkezi’nden (SODİGEM) de bahseden Rektör Çomaklı, “Merkezimiz, Kasım ayında devletimizin tüm birimlerinin de talep ettiği çok önemli bir raporu tamamlamak üzere. Arkadaşlarımız, dijital sahada araştırma yaparken bir örgüte denk geldiler. Davranışları, irtibatları, kullandıkları kelimeler, tavırlarıyla aslında bunlara ‘troller’ deniyor. Bunlar örgütlü bir yapı. Yaptığımız araştırmalar, karşımıza Fetullahçıları çıkardı. Konuyla ilgili olarak arkadaşlarımdan bir rapor talep ettim ve bu çalışmada FETÖ’nün gerçekte yaptıkları sohbetleri, dijital dünyaya taşıdıklarını gördük. Sonrasında da dijital bir terör örgütü olan FETÖ’nün, stratejilerini ve taktiklerini ortaya çıkardık” diyerek örgütün dijital alandaki faaliyetlerine dikkat çekti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.