- 12 Şubat 2020 Çarşamba 16:17

Başkan Ataç, bilgilendirme toplantısında çok sayıda kadınla buluştu

A
A
A
Başkan Ataç, bilgilendirme toplantısında çok sayıda kadınla buluştu

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt.

Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, Bahçelievler Mahallesi’nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında çok sayıda kadın ile buluştu. Toplantıda kadınlara seslenen Başkan Ataç, “Kadınlarımız Belde Evleri sayesinde üretken oldu, sağlıklarına kavuştu, yeni arkadaşlar edindi ve sosyalleşti. Bizim en büyük dileğimiz de aslında buydu. Tepebaşı’nda artık kadınlarımızın yüzü gülüyor” dedi.


Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, düzenlenen bilgilendirme toplantılarında Eskişehirliler ile bir araya gelerek çalışma ve projeler hakkında bilgi vermeye devam ediyor. Bilgilendirme toplantısının kadınların yoğun ilgisi ile düzenlendiği adres, Bahçelievler Belde Evi ve Meslek Edindirme Kurs Merkezi oldu. Toplantıda Başkan Ataç, kadınları selamlamasının ardından Tepebaşı Belediyesi’nin hayata geçirdiği proje ve çalışmaları görseller eşliğinde kursiyerlere anlattı.


İnsana dokunan projeler


Tepebaşı’nda yakalanan belediyecilik başarısının, insana dokunan projeler ile yakalandığına dikkat çeken Başkan Ataç, “Biz belediye başkanları hep, ‘İnsana dokunmayı severiz’ deriz. Hakikaten de bu böyledir. Ama projenin insana dokunması, çok daha önemlidir. Mesela bu Belde Evi olmasaydı, burada etkinlikler düzenleyemez, bu sosyalleşmeyi sağlayamazdık. Belde Evi projemiz çok sevildi, sevildikçe sayıları arttı. Şimdi binlerce insanımız girip, çıkıyor ve buralardan faydalanıyor. Belde Evi, Tepebaşı Belediyesi’nin yaptığı ve Türkiye’ye örnek olan birçok projeden sadece bir tanesidir. Bu başarı, insanlara dokunan projeler ile yakalandı. Bir projeden kent halkı ne kadar yararlanıyor ise proje, o kadar güzel ve başarılıdır. Bizim projelerimiz de işte, bu yüzden başarılı” dedi.


“Türkiye’de marka oldu”


Başkan Ataç konuşmasının devamında, Belde Evleri’nin Tepebaşı halkı ve özellikle kadınlar için çok büyük anlam ifade ettiğine vurgu yaptı ve “Türkiye’de Belde Evleri’nin benzeri sistem yoktu. Bunu ilk olarak Eskişehir’de biz başlattık. 2001 yılında başladığımız projenin ilk amacı kadınlarımızı evden çıkartmaktı. Şöyle ki; eğer buralar olmasaydı şuanda birçok kadınımız ya evinde dizi seyrediyordu ya da birbirlerine misafirliklere gidiyordu. Kadınlarımızın günleri böyle geçiyordu. Ama şimdi kadınlarımız Belde Evleri sayesinde üretken oldu, sağlıklarına kavuştu, yeni arkadaşlar edindi ve sosyalleşti. Bizim en büyük dileğimiz de aslında buydu. Tepebaşı’nda artık kadınlarımızın yüzü gülüyor. Bizler bunu gördüğümüzde inanın daha çok mutlu oluyoruz. Gelinen noktada ise Belde Evlerimiz bugün Türkiye’de bir marka oldu. Bazı şehirlerin yöneticileri bize ulaşıyorlar ve bulundukları yerlerde bu projeyi hayata geçirerek adını belde evi koymak istediklerini söylüyorlar. Bizler de bundan memnuniyet duyuyoruz. Çünkü Tepebaşı’ndan başlattığımız bu projenin tüm Türkiye’ye yayılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.


Programda Başkan Ataç daha sonra Hanımeli Sokak, Engelliler Montaj Atölyesi, Yaşam Köyü, Matematik Evi, Erken Çocukluk Eğitim Merkezleri, İki Elin Sesi Var Çocuk Senfoni Orkestrası gibi çalışma ve projeler hakkında da bilgiler verdi.


“Dışarısı soğuk ama Belde Evleri çok sıcak”


Başkan Ataç’a gerçekleştirilen çalışmalardan dolayı memnuniyetlerini ileten kadınlar, düzenlenen toplantı için de teşekkür etti. Bu sırada söz alan kursiyer kadınlardan Suna Arslan, 2 vasıta değiştirerek Bahçelievler Mahallesi’ndeki kursuna devam ettiğini belirtti ve “Akarbaşı Mahallesi’nde oturuyorum ve 2 vasıta değiştirerek kursuma geliyorum. Burası gerçekten çok güzel, çok mutluyuz. Size ve Belde Evi yetkililerimize, eğitmenlerimize teşekkür ediyorum. Eskişehir halkına da söylemek istiyorum; dışarısı soğuk ama Belde Evleri çok sıcak. Herkesi davet ediyorum” diye konuştu.


Bir diğer kursiyer kadın Nurdan Güler Er ise “Mersinliyiz ve 3 yıldır şehrinizde yaşıyoruz. Burada olmaktan, sizleri tanımaktan çok mutluyuz. Yaptığınız tüm çalışmalardan dolayı kadın arkadaşlarım adına sizlere teşekkür ediyorum” dedi.


12 yıldır Tepebaşı’nda ikamet eden Marmarisli Nuray Çeliker ise “Senelerdir halk oyunlarına geliyorum. Sizlerle birlikte olmaktan çok memnunuz. Turlarınıza da katıldım, Çanakkale’yi gördüm. Bizlere gösterilen ilgiden dolayı çok mutluyuz, bizleri hiçbir yerde yalnız bırakmadığınız için teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.


Buluşma, hep birlikte çektirilen hatıra fotoğrafı ile son buldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Fabrikanın dereye bıraktığı atık, mahalleliye eylem yaptırdı Sakarya’nın Ayazı ilçesinden geçmekte olan ve bölgedeki birçok köyün tarım için kullandığı dere, iddiaya göre gıda fabrikasının atıkları sebebiyle kirli akıyor. Yıllardan beri kötü koku ve dere pisliğinden isyan eden mahalleli, fabrikanın önüne kadar yürüyüş eylemi yaptı. Kzıılcıkorman Mahallesi’nden geçen ve çevre mahallelerden geçerek Mudurnu Deresi ardından da Sakarya Nehri üzerinden Karadeniz’e dökülen derenin, bölgede bulunan GSF Gıda Sanayi Fabrikaları’nın atıklarından dolayı yıllardan beri kirli aktığı iddia edildi. Adeta siyaha bürünen derenin yıllardır bir çözüme kavuşturulmadığı için duruma tepki gösteren mahalle halkı, fabrikanın önüne kadar yürüyerek eylem gerçekleştirdi. Fabrikanın önünde toplaşan mahalle sakinleri ellerindeki ‘Balıklar öldü sıra çocuklarda’, ‘Yeter artık 40 yıl oldu, bıktık’, ‘Doğaya zulüm insana zulümdür’ pankartlarıyla yaptığı yürüyüşte ise jandarma ekipleri geniş güvenlik önlemi aldı. Mahallelinin tek istediği ise fabrikanın arıtma cihazını aktif hale getirip bölgenin pislik ve kötü kokudan arındırılması. “Artık ceza da işe yaramıyor” İnsanların mağdur olduğunu belirten mahalle sakini Mehmet Gülşen, “Deremiz hali çok kötü ve yıllardan beri biz bu çileyi çekiyoruz. Dere yakınlarında okul var ve birçok çocuk kötü kokudan dolayı sınıflara giremiyor. Derenin hemen kenarında Kur’an kursu var ve buraya çocuklar gelemiyor. Zamanında biz bu derede yüzerdik şimdi ise siyahlaştı. Köyün içinden geçeni geçtim D-100 kara yolundan geçen insanlar bile kokuya dayanamıyor. Artık köyümüzün ismi ‘Pis kokulu köy’ kaldı. Burada kahvehaneler, lokantalar var kimse buralara gelemiyor. Geçtiğimiz Cuma günü atık suyu bırakan fabrikaya ceza kesildi ve 2-3 gün kapalı kaldı ama bugün yine atık, yine koku var artık ceza da işe yaramıyor” dedi. “Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık” Yaklaşık 40 yıldan beri kokudan rahatsız olduklarını belirten Kızılcıkorman Mahallesi Muhtarı Mecid Kızıldağ, “Mahallemizin içinden geçmekte olan tarla seviyelerini düşürmek için açılan kanalda 1982 senesinde açılan bu fabrika ürettiği nişasta ve glikoz üretiminin atıklarını kanalımıza bırakıyor. Burası 1982 senesinde açıldı ve o günden bu güne kadar kanala akıtıyor pisliklerini. Kokusu ile pisliği artık bizi bezdirdi ve gerekli olan her yere müracaatımızı yaptık. Dilimizin döndüğünce insanlara anlattık ama hiç kimse bir çare bulamadı ev bu günlere kadar geldik. Çevre mahalle sakinleri muhtarları herkes burada ve bu işten muzdarip, biz de bunu dile getirmek için yürüyüş gerçekleştirdik. Bizim kimseyle sorunumuz yok, art niyetimiz yok. Fabrikanın üretim yapması gerekiyorsa üretimini yapsın ama arıtmasını çalıştırsın. Bu fabrikadan 100-150 kişi ekmek yiyorsa diğer taraftan yoldan geçenler hariç 3 bin, 5 bin kişi kokuyu çekmek zorunda bırakılıyoruz. Muhtarlıkta benim dördüncü dönemim gelen her kaymakama, belediye başkanına ve valiye yani bu işte etkisi olabilecek herkese anlatmaya çalıştım ama herkes topu başkalarına attı. Sağ olsunlar yeni gelen vali ve kaymakam bize sahip çıktı, biz de mahalle halkı olarak düzen içinde eylem yaptık” diye konuştu. “İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor” Mahalle halkının çoğunun maske taktığını aktaran Kızıldağ, “Sinekler öyle bir hale geldi ki eşek arısı gibi oldu. Burada insanlar pencerenin camlarını açamıyor, misafir ağırlayamıyor hatta kanala yakın olan insanlar daha kötü durumda. Ben muhtar olarak utanıyorum. Buradan kim kime sıkıntı oluşturarak para kazanıyorsa haram olsun. İnsanlar evinde dururken, sokakta gezerken maske takıyor artık çünkü kokudan durulmuyor. Ben muhtarlık dönemimde defaten temizlettim ama yine de pislik içinde kalıyor” şeklide konuştu.