ÇEVRE - 01 Mayıs 2021 Cumartesi 11:56

Kısıtlamada Eskişehir’de bahar yaşanacak

A
A
A
Kısıtlamada Eskişehir’de bahar yaşanacak

Ülke genelinde devam eden tam kapanmanın kalan günlerinde Eskişehir’in havası neredeyse her gün güneşli ve bahar tadında olacağı tahmin ediliyor.

Ülke genelinde devam eden tam kapanmanın kalan günlerinde Eskişehir’in havası neredeyse her gün güneşli ve bahar tadında olacağı tahmin ediliyor.


Bu sene Eskişehirliler, iklim değişikliği sebebiyle nisan ayına kadar zaman zaman kar görürken, artık bahar tadında yaşanacak günlerini ise alınan tam kapanma kararı nedeniyle evlerinde geçirecek. 2021 yılında bahar geç geldi. İç Anadolu şehri Eskişehir’de nisan ayına kadar aralıkla kar yaşandı. Vatandaşlar hem soğuk havanın etkisi hem de baharın özlemini dile getirirken, il genelinde hava durumu güneşli olmaya başlamıştı. Son kaç gündür güneşli günlerini geçiren Eskişehirliler tam mutlu olmaya başlarken, korona virüs tedbirleri kapsamında tam kapanama karar duyuruldu. 29 Nisandan itibaren 17 günlüğüne vatandaşlar evlerinde kapanırken, dışarısı ise adeta bahar yaşanacağı ön görülüyor.


Metroloji 3. Bölgesinden alınan 5 günlük hava tahmininde cumartesi günü en yüksek hava sıcaklığı 29, pazar ve pazartesi günlerinde sıcaklık derecesi 30 olacağı tahmin ediliyor. Salı ve çarşamba günleri ise yine hava sıcaklığı 21 ve 20’e düşecekken bölgede hafif yağış bekleniyor.


Öte yandan 1 Mayıstan 17 Mayıs kapanmanın son gününe kadar, sadece 4 Mayıs salı günü ve 14 Mayıs cuma günü havanın yağışlı olarak ön görülüyor. Diğer günlerde hem güneşli hem de yaz havası olacağı düşünülüyor. Gelen bilgilere göre; vatandaşların uzun bir süre evde kaldığı günlerde dışarısı bahar havası yaşanacakken, insanlar ilk dışarıya çıkacak 17 Mayıs pazartesi ise tahminen yağışla karşı karşıya kalacaklar. Bu arada meteorolojik kaynaktan alınan bilgiler doğrultusunda; 1 Mayıstan 17 Mayısa karar en yüksek hava sıcaklığı 25, en düşük ise 10 olacağı ön görülüyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.