SAĞLIK - 12 Ekim 2021 Salı 10:34

Morbid obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor

A
A
A
Morbid obezitenin mutlaka tedavi edilmesi gerekiyor

Günümüzün en yaygın hastalıklarından birisi olan obezitenin ileri evresi olan morbid obezitede uzmanlar, sağlıklı kiloya ulaşmak için cerrahi müdahale ile tedavide başarı oranın yükseltilebileceğini belirtiyor.

Günümüzün en yaygın hastalıklarından birisi olan obezitenin ileri evresi olan morbid obezitede uzmanlar, sağlıklı kiloya ulaşmak için cerrahi müdahale ile tedavide başarı oranın yükseltilebileceğini belirtiyor.


Ortaya çıkardığı sağlık sorunlarıyla ölümcül sonuçlar doğuran morbid obezitenin tedavisi için uzmanların önerisi, başka medikal yöntemlerle tedavi olamayan hastalara cerrahi yöntemler uygulanması oluyor. Vücuttaki yağ depolanmasının sağlığı kötü etkileyecek noktaya geldiği durumların “morbid obezite” olarak tanımlandığını belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hayrettin Dizen, “Araştırmalar, aşırı şişman olarak bilinen morbid obezite hastalarının diyet, egzersiz gibi yöntemlerle sağlıklı kilosunda dönme oranının yüzde 4-5 daha az olduğunu gösteriyor. Mide küçültme ameliyatlarında ise bu oran yüzde 95’lerin üstüne çıkabiliyor” diye bilgi verdi.



“Morbid obezite hastalıktır”


Morbid obezitede kilonun aşırı olduğuna dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Acıbadem Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Hayrettin Dizen, “Morbid obezite kalp, tansiyon, diyabet başta olmak üzere bazı kanser türlerine bile sebep olabiliyor. Toplumda aşırı şişman olarak nitelendirilen morbid obezite hastaları kilolarından dolayı gündelik aktivitelerini de yapmakta zorluk çekiyorlar. Hem hayatlarını tehdit eden hastalıklar hem de yaşam kalitelerinin düşmesiyle birçok sorunla da boğuşuyorlar. Morbid obezite tanısında altın standart, vücut kitle indeksi. Bu değer, kilogram olarak ağırlığınızın boy uzunluğunuza orantılaması ile elde ediliyor. Elde edilen sonuç 30’un üzerinde ise kişi obez, 40 üzerindeyse morbid obez olarak tanımlanır. Morbid obezite hastalık olarak ele alınmalı ve tedavi edilmelidir” dedi.



“Morbid obezitede cerrahi yöntemler en ideal tedavi yöntemi olarak tüm dünyada uygulanmaktadır”


Morbid obezite tedavisinin “cerrahi ve cerrahi dışı” olmak üzere iki şekilde gerçekleştirildiğini kaydeden Dr. Dizen, bu yöntemler ve başarıları hakkında “Morbid obezite hastalarının büyük çoğunluğu diyet, ilaç ya da davranış değiştirme gibi cerrahi dışı tedavi yöntemleri uygulansa da bazı hastalarda olumlu cevap alınamıyor. Bu yöntemlerin başarı oranı yüzde 4-5’den daha düşük olarak bilinmektedir. Cerrahi operasyonlarda ise oran yüzde 95’lerin üstünde çıkmaktadır. Morbid obezite hastalarının çoğunda sağlıklı kilosuna dönmesi için cerrahi müdahale akla geliyor. Ancak cerrahi tedavi sonrasında da hastanın diyetine ve yaşam biçimine dikkat etmesi çok önemli oluyor. Aksi durumda hasta zaman içinde yeniden kilo alabiliyor” ifadelerini kullandı.



“Morbiz obez kişilerde obeziteye bağlı gelişen hastalıklardan kaynaklanan ölüm riski daha fazla”


Cerrahi tedavide en çok tercih edilen yöntemin tüp mide olduğunu kaydeden Dr. Dizen, “Mideyi muz şeklinde kalacak kadar alıyoruz. Midenin yaklaşık dörtte üçünü aldığımız için çok az besinle kişi tokluk hissine ulaşıyor. Yaklaşık 12-18 ay sonunda hasta ideal kilosuna ulaşıyor. Bu süreçte mide bir miktar genişliyor ve hasta en fazla 24 ayda normal hayatına dönüyor” diye bilgi verdi. Bazı morbid obez hastalarının ameliyat korkusu nedeniyle, cerrahiden uzak kalmaya çalıştıklarını belirten Dr. Dizen, şu önemli noktaya dikkat çekti:


“Mide ameliyatından ölüm riskini düşünerek korktukları için ameliyata soğuk bakabiliyorlar. Araştırmalara göre ameliyat sonrası ölüm riski yüzde 2. Fakat cerrahi dışı tedavide, obezitenin yol açtığı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetme oranı ise yüzde 5. Yani araştırmalar, morbid obezite sonucu meydana hastalıkların ölüm riskinin ameliyatın ölüm riskinden daha yüksek olduğunu gösteriyor.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bulgaristan’da ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’ sanatseverlerle buluştu Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosluğu, Filibe Belediye Başkanlığı, Filibe Ressamlar Derneği ve Nöbet Tepe Kültür Sanat ve Edebiyat Kulübü iş birliğiyle düzenlenen ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, Bulgaristan’ın kültür başkenti Plovdiv’de sanatseverlerle buluştu. Plovdiv Belediye Sanat Galerisi’nde gerçekleştirilen serginin açılışı, yoğun katılım ve güçlü diplomatik temsil ile görkemli bir atmosferde gerçekleşti. Açılışa Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav başta olmak üzere diplomatik temsilciler, yerel yöneticiler, sanatçılar ve çok sayıda sanatsever katıldı. Küratörlüğünü Aynur Mahmudova Kaplan’ın üstlendiği sergide, 30 Türk ve 30 Bulgar sanatçının 120 eseri yer aldı. Resim, özgün teknikler ve çağdaş yorumlarla zenginleşen eserler; iki ülke arasındaki ortak kültürel hafızayı, tarihsel bağları ve sanat yoluyla kurulan dostluğu görünür kıldı. Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Emre Manav yaptığı konuşmasında, iki ülkenin gerek coğrafi gerek kültürel benzerliklerinden bahsederek, bu tür etkinliklerin daha da artmasını diledi. Organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Grafik Tasarım Bölüm Başkanı Prof. Birsen Çeken ve ekibine de teşekkür belgesi sunuldu. ‘Yedi Tepeler Bulgar-Türk Dostluk Sergisi’, 15 Ocak 2026 tarihine kadar Plovdiv Galerisi’nde ziyaret edilebilecek.
Aydın Aydınlı sağlık ekibi birinciliği bırakmadı Aydın Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım ekibi, çocuk yoğun bakım alanında yürüttükleri bilimsel çalışmalarla üst üste dört yıldır ödül almayı başarırken, bu yıl da birincilik ödülüne layık görüldü. Geçtiğimiz ay Antalya’da düzenlenen Uluslararası Katılımlı 21. Ulusal Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Kongresi ile 17. Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Hemşireliği Kongresi’nde, Türkiye’nin saygın üniversiteleri ve eğitim araştırma hastanelerinin yer aldığı kategoride, Aydınlı ekibin çalışması birincilik ödülü aldı. Birincilik ödülüne layık görülen çalışma, kongrede ekip adına Selma Albayrak tarafından sunulan "Çocuk Yoğun Bakım Ünitesinde; Hemşire Odaklı Bispektral İndeks (BIS) İzlemiyle Uygulanan Sedasyon Protokolünün Klinik Sonuçlara Etkisi: Prospektif, Randomize Kontrollü Çalışma" başlığını taşıyor. Sağlık ekibi geliştirdikleri yeni protokol sayesinde, solunum cihazına bağlı çocuklarda kullanılan anestezik ilaçların miktarını belirgin şekilde azaltmayı başardı. Çocuk Yoğun Bakım ekibinin sorumlusu Doç. Dr. Ekin Soydan, başarıya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: "Bu kongrelerde Türkiye’nin en saygın hastaneleri yer alıyor. Bildiğimiz kadarıyla dört yıl üst üste ödül alan başka bir merkez bulunmuyor. Bu nedenle elde edilen başarı bizim için ayrı bir mutluluk ve gurur kaynağı. Ekip arkadaşımız Selma Albayrak, yıl boyunca araştırmamızın bulgularını titizlikle derleyerek kongrede son derece başarılı bir sunum gerçekleştirdi. 1.lik ödülünü tekrar kazanmamızı sağladı. Yaklaşık 3,5 yıldır Aydın’da görev yapan bir hekim olarak, hasta bakımında son derece özverili, insani ve mesleki açıdan güçlü bir yoğun bakım ekibiyle çalışıyorum. Bu başarının arkasındaki en önemli güç, ekip arkadaşlarımdır. Önceki yıllarda birincilik ödülü alan çalışmalarımızın yurt dışında saygın dergilerde yayımlanacak olması bizi ayrıca mutlu etti. Çalışmalarımızda ve mesleki eğitim sürecimde büyük katkıları bulunan, İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi’nden Prof. Dr. Hasan Ağın hocama da buradan özellikle teşekkürlerimi iletmek isterim’
Ankara Karahantepe, Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’nin Archaeology Magazıne tarafından 2025’in ilk 10 keşfi arasında gösterildiğini duyurdu. Şanlıurfa’da yürütülen Taş Tepeler Projesi’nin parçası olan Karahantepe, Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterilerek derginin kapağına taşındı. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Taş Tepeler Projesi kapsamında yürütülen bilimsel çalışmaların insanlık tarihine dair mevcut kabulleri yeniden şekillendirdiğini vurguladı. "Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya devam edeceğiz" Bakan Ersoy, yürütülen çalışmaların insanlık tarihine dair bilinenleri yeniden şekillendirdiğini aktararak, "26 Kasım’da 5. yılını kutladığımız Taş Tepeler Projesinin önemli bir parçası olan Karahantepe dünyanın saygın yayınlarından Archaeology Magazine tarafından 2025 yılının ilk 10 keşfi arasında gösterildi ve derginin kapağında yer aldı. Bu topraklarda yürüttüğümüz bilimsel çalışmalar, insanlık tarihine dair bildiklerimizi yeniden şekillendiriyor. İnanıyorum ki mikro analizlerden arkeometriye, sembolik buluntulardan koruma faaliyetlerine uzanan bu kapsamlı süreç, Taş Tepeler’i dünyanın Neolitik başkenti olarak tescilleyecek. Anadolu’nun 12 bin yıllık hikayesini, bilimle gün yüzüne çıkarmaya; kültürel mirasımızı koruyarak dünyaya anlatmaya kararlılıkla devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.