GÜNDEM - 05 Şubat 2025 Çarşamba 12:00

6 Şubat depreminde eşini kaybeden itfaiye eri o günleri anlattı

A
A
A

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023 depremlerinde Hatay’da bir buçuk yıllık eşiyle birlikte çok sayıda akrabası ve yakınını kaybeden itfaiye eri Bekir Bilgin geçirdiği zor zamanları anlattı.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Trabzon’da itfaiye eri olarak görev yapan Bekir Bilgin’in eşi Didem Seda Bilgin memleketleri olan Hatay’a aile ziyaretine gitti. Yaşanan felaket sonrası eşinden ve yakınlarından haber alamayan Bilgin, ilk fırsatta Hatay’a giderek görev yapan meslektaşlarıyla birlikte 3 gün boyunca kendi evinin enkaz çalışmalarına katıldı. 9 Şubat günü Bilgin’in eşinin ve baldızının cansız bedenlerine ulaşıldı. Enkazlar arasından amcasını da kendi elleriyle çıkaran Bilgin; ailesinden 8 kişiyi ve çevresinden onlarca insanı kaybetti. Eşinin ölümünden sonra Trabzon’dan Eskişehir’e tayin isteyen ve şu anda Eskişehir’de itfaiye eri olarak görev yapan Bekir Bilgin, depremin yıl dönümünde yaşadığı acıları ve o günleri anlattı.

6 Şubat depreminde eşini kaybeden itfaiye eri o günleri anlattı

"Eşimin, baldızımın ve baldızımın 6 aylık bebeğinin cenazelerini çıkardık"

İtfaiye eri olarak Trabzon’da göreve başladığını, son bir buçuk senedir Eskişehir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı’nda çalıştığını belirten Bekir Bilgin, 6 Şubat depreminde kendisinin 26, eşinin ise 23 yaşında olduğunu ve 1 buçuk senelik evli olduklarını söyledi. Eşinin memlekete aile ziyaretine gitmiş olduğu sırada depreme yakalandığını anlatan Bilgin, "Eşim o gün ablasında kalmıştı. Ablasıyla birlikte enkazın altında kaldılar. En yakınlarımdan 8 kişiyi kaybettim. Genele bakacak olursam da tanıdığım insan sayısı çok fazla; arkadaşlarımız, sevdiklerimiz, dostlarımız, birçok kaybımız var" dedi.

Deprem haberini alır almaz Hatay’a gittiğini ve burada enkaz çalışmalarına katıldığını söyleyen Bilgin, "Trabzon İtfaiyesi’ndeki ilk ekip Adıyaman’a gidecekti, ama ben harici olarak tek başıma memlekete gittim. Çünkü eşimden haber alamıyordum, annemden haber alamıyordum. Annem şu an sağ çok şükür. Ama aile bireylerinden çok fazla ulaşamadığım ve haber alamadığım insan vardı. 26’ıncı saatte Hatay’a ulaştım. Her yer enkazdı tabii ki, yerle bir olmuştu. Deprem Pazartesi günüydü ve biz Perşembe günü eşimin, baldızımın ve baldızımın 6 aylık bebeğinin cenazelerini çıkardık. Ben de hep enkazdan çıkarma çalışmalarına katıldım, ama eşimi bizzat görmedim, göremedim, bana göstermediler o şekilde. Çünkü normal bir ölüm değil, insanlar enkazların altında ezilerek hayatlarını kaybetti. Aynı yerden bacanağımla kızını sağ çıkarttık. Daha sonra amcamı çıkarmaya gittim, amcamı bizzat kendim çıkardım" ifadelerine yer verdi.

6 Şubat depreminde eşini kaybeden itfaiye eri o günleri anlattı

"Hatay karış karış bildiğim bir memleketti ama evimin yerini bulamadım"

Deprem sonrası bütün şehrin yıkıldığını ve mahallelerin enkazlarla dolu olduğunu hatırlatan Bilgin, tanıdığı her yerin yok olduğunu dile getirdi. Evinin yerini yalnızca sokaklarında sağlam kalan çınar ağacından tahmin edebildiğini söyleyen Bilgin, "Hatay, Antakya karış karış bildiğim bir memleketti ve biz ilk şehre girdiğimizde gece sabaha karşıydı, bildiğim adresi bulamadım desem yeridir. Her yer enkazdı, birçok binada yangın vardı. Mahalleler sokaklar birbirine karışmıştı, enkazlar her tarafı kapatmıştı. 6 Şubat’ta ilk gittiğimde yine az çok evimin yerini bulabiliyordum ama geçen sene gittiğimde tahminen bulabildim çünkü bina enkazlarını kaldırmışlardı. Yani ‘evim şuradaydı herhalde’ diyerek hareket ettim, zaten Hatay Antakya’nın birçok yeri de aynı şekilde tanınamaz halde. Eski halini biliyorum çünkü, o kadar canlı bir memleketti ki insan hala inanamıyor" ifadelerini kullandı.

"Hatay dünyayı doyurabilecek bir memleketti, ama insanlar bir damla suya muhtaç kaldılar"

Bilgin, Türkiye’nin her yerinden deprem bölgelerine yardım gittiğini, ancak felaketin ilk günlerinde herkesin çok zor durumda kaldığını ve içecek su dahi bulunamadığını anlatarak felaketin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi. Bölgede şahit olduğu zorlukları ve memleketinin enkaz haline dönmesinden dolayı duyduğu acıyı dile getiren Bilgin, "Oradayken şunu çok duydum, ‘yiyecek falan önemli değil ama içecek suyumuz yok’ dediler. İnsanın en çok zoruna giden de o oluyor. Hatay dünyanın mutfağı denilebilecek bir yer, herkesi doyurabilecek bir memleket ama insanlar bir damla suya muhtaç kaldılar. Sağ olsunlar vatandaşlar ve yardım kuruluşları hep yardımcı oldular" dedi.

"Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetim arttı"

Depremden sonraki süreçte Eskişehir’e nakil isteyen Bilgin, kente geldikten sonra ekip arkadaşlarının verdiği desteklerden bahsederek, "Allah razı olsun bana hep destek oldular. Ekibimden memnunum, çalışmaktan da memnunum. İşime sarılarak bir şeyleri atlatmaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı. Deprem sonrası insanlara karşı hassasiyetlerinin daha çok arttığını belirten Bilgin, son olarak şu çağrıda bulundu:

"Son zamanlar da dahil gerçekten yaşadığımız bütün bu olaylar gösteriyor ki ülkede hiçbir tedbir alınmıyor ve hiçbir acil afet programı yok. Buna acilen bir çözüm bulunması lazım, artık hiç kimsenin daha fazla canı yanmasın."

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Arnavutköy’de sürdürülebilir enerji ve iklim eylem planı toplantısı yapıldı Arnavutköy Belediyesi, çevresel sürdürülebilirliği sağlamak ve iklim değişikliğiyle mücadelede etkin rol almak amacıyla ‘Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı’ (SECAP) çalışmalarına başladı. Arnavutköy Belediyesi, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından Sürdürülebilir Enerji ve İklim Eylem Planı (SECAP) çalışmaları kapsamında ilk toplantısını gerçekleştirdi. Programa, Arnavutköy Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, belediye başkan yardımcıları, İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürü Mehmet Nuri Öztürk ve enerji firmasının temsilcileri katıldı. SECAP, sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının teşvik edilmesi ve iklim değişikliğine uyum sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi için oluşturulan bir yol haritasıdır. Arnavutköy Belediyesi, bu plan doğrultusunda çevre dostu ulaşım projeleri, enerji verimliliği çalışmaları ve yeşil alanların artırılması gibi uygulamaları hayata geçirmeyi hedefliyor. Lansmanda SECAP kapsamında yapılacak projeler hakkında yetkililer tarafından bilgilendirme sunumları gerçekleştirildi. Programda, Arnavutköy Belediyesi’nin yürüttüğü çevre dostu projeler, karbon ayak izini azaltmaya yönelik hedefler ve sürdürülebilir enerji çözümleri ele alındı. Proje kapsamında Ulaşım Kademe Binası’nda 100 kW gücünde güneş enerji santrali kuruldu. 2025 yılı itibarıyla Bolluca Kapalı Pazar, Arnavutköy Spor Salonu, Hadımköy Kapalı Pazar ve Spor Tesisi, Nuri Pakdil Kültür Merkezi, Bilim Merkezi, Belediye Ana Hizmet Binası ve Nikah Salonu gibi alanlarda yeni güneş enerji santralleri kurulması planlanıyor. "Daha yeşil bir Arnavutköy için çalışıyoruz" Programda konuşan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, "İklim değişikliği, doğal kaynakların azalması ve çevresel sorunlar tüm dünyada olduğu gibi bizim de gündemimizde. Bizler, sadece bugünü değil, gelecek nesillere bırakacağımız çevreyi de düşünmek zorundayız. Bu yüzden Arnavutköy’ü sürdürülebilir, çevreci ve enerji verimliliğine sahip bir ilçe haline getirmek için çalışıyoruz. Arnavutköy’ümüzü daha temiz daha yeşil ve daha sürdürülebilir bir şehir haline getirmek için üzerimize düşen ne varsa yapmaya devam edeceğiz. Daha yeşil, daha temiz ve daha yaşanabilir bir Arnavutköy için hep birlikte çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Ankara Emine Erdoğan, Ukrayna Devlet Başkanının eşi Zelenska ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’ye resmi ziyaret gerçekleştiren Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Emine Erdoğan, Zelenska’ya Mevlana’nın "Mesnevi" eserinin İngilizce baskısı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan "Türkiye" tanıtım kitabını hediye etti. Emine Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin eşi Olena Zelenska, Eryaman Çocuk Evleri Sitesi’ni ziyaretlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ne geçti. Cihannüma Salonu’nu gezen Emine Erdoğan ve Zelenska, Ukrayna özel bölümünde yer alan kitapları inceledi. Emine Erdoğan, Zelenska’ya Mevlana’nın "Mesnevi" eserinin İngilizce baskısı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca hazırlanan "Türkiye" tanıtım kitabını hediye etti. Nasrettin Hoca Çocuk Kütüphanesi’ni de ziyaret eden lider eşleri, burada okuma, resim ve boyama gibi etkinlikler yapan çocuklarla bir araya geldi. Çocuklar, kendi elleriyle yaptıkları ve üzerinde gelincik desenlerinden oluşan resimler ile domates, köy biberi ve yıldız domates ata tohumlarının bulunduğu keseleri lider eşlerine hediye etti. Kütüphane ziyareti sonrası Emine Erdoğan ve Zelenska, Devlet Konukevi’ne geçti. Lider eşleri, burada ikili görüşme gerçekleştirdi. "Kitapların raflara sığmayan dostluğu, Türkiye ile Ukrayna arasındaki güçlü bağın da bir yansımasıdır" Emine Erdoğan, ziyaret ve görüşmeye ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullandı: "Ukrayna Devlet Başkanı’nın kıymetli eşi Olena Zelenska ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanemizi ve Ukrayna Kitaplığını ziyaret ederek, ortak mirasa tanıklık ettik. Kitapların raflara sığmayan dostluğu, Türkiye ile Ukrayna arasındaki güçlü bağın da bir yansımasıdır. Türkiye ve Ukrayna’nın dostluğunun bu kitapların bilgeliği gibi nesiller boyu sürecek bir ışık olmasını temenni ediyorum. Barışın, kültürel dayanışmanın ve ortak değerlerin yaşatıldığı nice güzel günlerde yeniden bir araya gelmek dileğiyle."