EĞİTİM - 03 Haziran 2025 Salı 14:41

DİLKOM’da "Türkçe Alternatif Destekleyici ve İletişim Sistemi" eğitimi gerçekleştirildi

A
A
A
DİLKOM’da "Türkçe Alternatif Destekleyici ve İletişim Sistemi" eğitimi gerçekleştirildi

Anadolu Üniversitesi Dil ve Konuşma Bozuklukları Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi (DİLKOM) tarafından düzenlenen "Türkçe Alternatif Destekleyici ve İletişim Sistemi" (TADİS) eğitimi düzenlendi.


İstanbul Medeniyet Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ertan Görgü’nün konuşmacı olarak katıldığı eğitim, DİLKOM Prof. Dr. Seyhun Topbaş Seminer Salonunda gerçekleştirildi. DİLKOM Müdürü Prof. Dr. Özlem Diken, öğretim elemanları ve öğrenciler katılım gösterdi.



"Görselliğin gücü bize çok fayda sağlıyor"


İstanbul Medeniyet Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Ertan Görgü, "Türkçe Alternatif Destekleyici ve İletişim Sistemi" (TADİS) eğitiminde yaptığı konuşmada sistemin konuşma güçlüğü yaşayan bireyler için özel olarak tasarlandığını belirterek şunları söyledi:


"TADİS, geliştirilmiş program; konuşamayan veya yeterince konuşamayan popülasyon için tasarlandı. Görsel materyaller özellikle Otizm Spektrum Bozukluğunda inanılmaz işe yarıyor çünkü hem dili anlamakta zorlanıp hem de konuşma ve taklit becerileri düşük popülasyonda görselliğin gücü bize çok fayda sağlıyor." Görgü, teknolojik gelişmelerin bu alandaki katkısına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:


"Orta ve yüksek teknoloji düzeyindeki cihazlar, cümlecikleri veya kelimeleri temsil eden görselleri, belirli bir gramer yapısı çerçevesinde anlamlandırarak sunan araçlar olarak kabul edilmektedir. Mobil cihazlar sayesinde çok sayıda sembole erişim imkânı sağlayabiliyoruz. Eskiye ve günümüz şartları odağında baktığımızda, sembollere erişim konusunda bizleri büyük uğraşlardan kurtardı. Mobil cihazlarda ses faktörünün olması da değeri garipsenmeyecek derecede önemli."



"Tabletle çalışan popülasyon sosyal kabul konusunda daha ön planda"


Otizm spektrum bozukluğunda en temel problemin iletişim olduğunu vurgulayan Görgü, alternatif destekleyici iletişim sistemlerinin bireylerin sosyal yaşantılarına da olumlu katkılar sunduğunu belirterek şunları söyledi:


"Otizm spektrum bozukluğunda en temel mesele iletişim bozukluğudur. Bu mesele içinde dili anlamada zorlanma, konuşamama ve taklit becerilerinin düşüklüğü yer alıyor. Sosyal kabul konusunda ise araştırmalar şunu gösteriyor: Eski yöntem olan kartla çalışmanın aksine, üst düzey teknolojili sistemler kullananların daha çok kabul edildiği görülüyor. İşin aslında, kartla çalışan popülasyona göre tabletle çalışmasını sürdüren popülasyon sosyal kabul konusunda daha ön planda oluyor. Kanada ve Amerika özelinde, eğer çocuk otizm spektrum bozukluğu tanısı alıyorsa ve konuşma becerileri tam olarak gelişmemişse, hemen hemen birçok sigorta şirketi içerisinde Alternatif Destekleyici İletişim Sistemi (ADİS) bulunan bir tablet veriyor. Verilen tablet ile çocuk okulda eğitim hayatını sürdürürken, şirket tarafından ADİS’in nasıl kullanılması gerektiğine dair eğitim veriliyor."


Eğitim kapsamında Görgü, TADİS’in uygulama sürecine dair örnek videolar ve temel bilgileri katılımcılarla paylaştı. Eğitim soru-cevap kısmının ardından sona erdi.



DİLKOM’da "Türkçe Alternatif Destekleyici ve İletişim Sistemi" eğitimi gerçekleştirildi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.