EĞİTİM - 02 Nisan 2025 Çarşamba 17:54

Edebiyat Fakültesinde yapay zekâ, çeviri ve çevirmenlik konuşuldu

A
A
A
Edebiyat Fakültesinde yapay zekâ, çeviri ve çevirmenlik konuşuldu

Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü tarafından "Yapay Zekâ Çağında Çeviri, Çevirmenlik ve Çeviri Eğitimi" semineri düzenlendi.


Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Volga Yılmaz Gümüş’ün konuşmacı olduğu seminer, Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Taciser Tüfekçi Sivas Kongre Salonunda gerçekleştirildi. Seminere başta Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü Başkanı Prof. Dr. Zehra Gülmüş olmak üzere öğretim elemanları ve öğrenciler katılım gösterdi.


-


"Teknoloji ile çeviri daha karmaşık hale geldi"


Seminer konuşmasında yapay zekâ ile çevirmenlik mesleğinin değişimi, değişimin zorlukları ve fırsatları gibi farklı konulara değinen Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü öğretim üyesi Dr. Volga Yılmaz Gümüş konuşmasında şu sözlere yer verdi: "Yapay zekâ çağında hem çeviri hem çevirmenlik hem de çeviri eğitimi günlerce konuşulabilecek konular. Son iki yıldır yapay zekâ konusunun geçmediği seminer çok az. Ben yapay zekâ ve makine çevirisinin çeviri eğitimine yansımasıyla ilgileniyorum. Teknik kısmından ziyade bir çevirmen ve çevirmen eğitimcisi olarak bu teknolojiler bize nasıl yansıyor gibi konuları ele alıyorum. Teknolojiyle çeviri daha karmaşık hale geldi, bu bir gerçek."


-


"Çeviri karar verme sürecidir"


Çevirmenlerin farklı kültürlerden kültürlere bilgiler aktardığının altını çizen Doç. Dr. Gümüş, çevirmenlerin bilgi akışını sağlayan bireyler olduğuna dikkat çekti. Doç. Dr. Volga Yılmaz Gümüş sözlerine şöyle devam etti: "Çevirmenler kültürel mirasın korunması, çok kültürlü yaşamın devamı için önemli bir role sahiptir. Yapay zekâdaki gelişmelerden en fazla etkilenecek mesleklerden biriyiz. Bu konuda birçok araştırma ve rapor var. Piyasa bir dönüşümden geçiyor, hızlı bir dönüşüm var ve ihtiyaç biçim değiştiriyor. Yapay zekâ çeviriye ve çevirmenliğe fırsatlar sunarken zorluklar da oluşturuyor. Yapay zekâ gelişmeye, değişmeye ve etkilemeye devam ediyor ve edecek. Bu durum çevirmenlerin istihdamını önemli ölçüde etkileyecektir. Ortada bu anlamda çevirmenlik açısından bir tehdit mevcut. Bununla birlikte olumlu açıdan bakacak olursak, insanların tam olarak devreden çıktığı bir dil ve çeviri endüstrisi düşünmek pek mümkün değil. Hala insan çevirmene ihtiyaç var. Çünkü çeviri bir karar verme sürecidir. Dilsel aktarımı gerçek bir zihinsel mekanizmaya dönüştürmektir. Çeviri için ve makine çevirisini değerlendirmek için insan muhakemesi şarttır. Çeviri aynı zamanda bir risk yönetimidir. Yapay zekânın ve mesleğimiz üzerimizdeki etkilerini ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz. Şu an bir ‘bekle ve gör’ sürecinde olduğumuzu düşünüyorum."


"Yapay Zekâ Çağında Çeviri, Çevirmenlik ve Çeviri Eğitimi" semineri Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Mütercim ve Tercümanlık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Volga Yılmaz Gümüş’ün sunumunun ardından katılımcıların sorularını cevaplandırması ile son buldu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.