SAĞLIK - 28 Haziran 2025 Cumartesi 09:27

Genç kadının hayatı kezzapla karardı

A
A
A
Genç kadının hayatı kezzapla karardı

Eski sevgilisi tarafından, uyuduğu esnada yüzüne, vücudunun çeşitli yerlerine kezzap atıldıktan sonra kıkırdakları eriyen, sol gözü akan ve vücudunda ciddi yanıklar oluşan 45 yaşındaki Yasemin Uzunçelebi’nin, şifa aradığı Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yapılan ameliyat sonrası hareket kabiliyeti arttı. Yaşadığı acı tecrübeleri aktarıp tavsiyelerde bulunan Uzunçelebi, "Hissettiğim acı anlatılmaz, yüzünüzün dış tarafı eriyor, ellerinize, ayaklarınıza damlıyor. Arkadaşlık kurarken gençlere tavsiyem; tatlı sözlere kanmasınlar, inanmasınlar ve kolay kolay güvenmesinler" dedi.


İstanbul’da 4 yıl önce garson olarak çalışan, aslen Bartınlı olan Yasemin Uzunçelebi, 42 yaşındayken çalıştığı işletmeye müşteri olarak gelen Mehmet Y. ile arkadaş oldu. Arkadaşlıkları kısa sürede sevgililiğe dönüşen çift bir süre sonra ayrılırken, Yasemin Uzunçelebi Antalya’ya taşınma kararı aldı. Avcılar Merkez Mahallesi Katip Ahmet Sokak’ta ablasıyla birlikte yaşayan Uzunçelebi, her şeyden habersiz 5 Ekim 2021 tarihinde işten eve geldi. Antalya’ya taşınmasına kısa bir süre kala eşyalarını toparlayan kadın uykuya daldı.



Suyu kesip uyuyan kadına kezzap dökmüş


Gizlice eve giren Mehmet Y., iddiaya göre içerisinde su olan bütün kapları boşaltıp, şebeke suyunu kesti. Mehmet Y. daha sonra elindeki kezzabı uyuyan kadının yüzüne ve vücudunun çeşitli yerlerine döktü. Gece saat 03.00 sıralarında acı ile uyanan kadın yüzünü yıkayacak su aradı. Su bulamayan Uzunçelebi, apartman dairelerinin zillerine basıp yardım istedi. İddiasına göre kapıyı kimsenin açmaması üzerine evine dönen kadın, 112’yi arayarak yardım istedi.



Vücudunda yanıklar oluştu, kıkırdakları eridi


Ağır yaralı ve hayati tehlikesi bulunan kadın Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırdı. Talihsiz kadının sol gözü akarken sağ gözünde görme kaybı oluştu. Vücudunun çeşitli yerlerinde 3’üncü derece, kıkırdaklarında 4’üncü derece yanık ve erime oluşan kadın 6 ay yoğum bakımda tedavi gördü. Dört ay da serviste tedavi görüp ayağa kalkan kadın, o anları asla unutmadığını dile getirdi. Tavsiye üzerine boynundaki ve ellerindeki deri gerginliğini giderip hareket kabiliyeti için Eskişehir Şehir Hastanesi’ne gelen Uzunçelebi burada muayyene oldu. Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul ve ekibi tarafından yapılan ameliyatla ellerini, boynunu daha rahat kullanan kadın, hastaneye ve sağlık çalışanlarına teşekkür etti.



Acı tecrübelerden sonra gençlere tavsiye


Öte yandan yaşadığı acı tecrübelerden yola çıkarak, gençlere tavsiyelerde bulunan Yasemin Uzunçelebi, gençlerin hayatına alacakları insanları iyice araştırmaları ve kolay kolay güvenmemeleri konusunda tavsiyede bulundu. Talihsiz kadın, kendisinin en büyük hatasının kolay inanmak olduğunu sözlerine ekledi.



"Canice bir saldırıya uğradım"


Yaşadığı acı tecrübeyi anlatan Yasemin Uzunçelebi, "5 Ekim 2021 günü erkek arkadaşım tarafından canice bir saldırıya uğradım. Elektriği ve suyu kapatmış. Kezzabı evde mi, dışarıda mı hazırladı, bilmiyorum. Acıyla uyandım. Bütün apartmanı dolaşıp dairelerin kapılarını çaldım, ama kimse kapıyı açmadı. Daireme geri döndüm ve 112’yi aradım. Ambulans geldi, hastaneye kaldırıldım. Sonrasını hatırlamıyorum. Bu olay yüzünden bir gözümü kaybettim. Ellerimi, ağız yapımı, birçok uzvumu kaybettim. Doğru düzgün yemek yiyemiyorum ve nefes almakta zorlanıyorum. Çok büyük acılar çektim. Bunların bir daha tekrarlanmasını istemiyorum. Hiçbir kadının, hiçbir gencin bunları yaşamasını istemiyorum. Artık bunlara dur denmeli, yeter denmeli. Bu şiddet ve ölümler neden hâlâ devam ediyor? Devletimizin buna bir dur demesi gerekiyor" dedi.



"Yüzünüzün dış tarafı eriyor, ellerinize, ayaklarınıza damlıyor"


Kezzapla yapılan saldırı gecesini anlatan Uzunçelebi, "Kafede garson olarak çalışıyordum, orada tanıştık. O müşteri olarak geldi, önce tanıştık, sonra arkadaş olduk. İlişkimiz ilerledikçe onu iyi bir insan sandım, ama öyle değilmiş, bunu sonra anladım. Sonradan öğrendim ki devletten sahte şekilde engelli maaşı alıyormuş. O gün Antalya’ya taşınacaktım. Gece uyurken eve girmiş, kezzabı nasıl hazırladı, bilmiyorum. Kafam çok karışıktı, tam olarak hatırlamıyorum. Bir çocuğun rüyadan uyanması gibi, o acıyı tarif etmek imkânsız. Yüzünüzün bir kısmı erirken hissettiğiniz şey anlatılmaz. Yüzünüzün dış tarafı eriyor, ellerinize, ayaklarınıza damlıyor. O can havliyle su arıyorsunuz, ama etrafta su yok. Damacanaları, çaydanlıkları, su ısıtıcısını, sürahiyi boşaltmış. Her şeyi organize bir şekilde planlamış. Elektriği ve suyu kapatmış, her şeyi önceden düşünmüş. Bunu gündüz mü yaptı, bilmiyorum, hatırlamıyorum. O gün yoldan gelmiştim, yorgundum. Eşyalarımı toplayıp saat 22:00 gibi yattım. O yorgunlukla hiçbir sesi duymadım" ifadelerini kullandı.



"Arkadaşlık kurarken kolay kolay güvenmesinler"


Eskişehir Şehir Hastanesi’nde yapılan başarılı ameliyat ile hareket kabiliyeti artan Yasemin Uzunçelebi, kendini daha iyi hissettiğinin altını çizdi. Uzunçelebi şöyle konuştu;


"Ablamlar, yoğun bakımda 6 ay kaldığımı söylüyor. Dört ay da Kartal’da serviste kaldım. Sonrasında ara ara hastaneye gidip geldim, tedaviler ve ameliyatlar gördüm. Daha sonra Ayşegül Aksu hanım ve Kadir hoca ile tanıştım. İnşallah daha iyi olacağıma inanıyorum. Onların beni daha iyi hale getireceğine güveniyorum. Boynumu açamıyor, oynatamıyordum; Kadir hocamız bunu düzeltti. Ellerim açılmıyordu, onu da tedavi ettiler. Üç haftalık bir iyileşme sürecim var. Sonra tekrar buraya geleceğim, Allah’ın izniyle. Genç arkadaşlarımıza, bayan arkadaşlarımıza, hangi yaşta olurlarsa olsunlar, tatlı sözlere kanmasınlar, inanmasınlar. Kolay kolay güvenmesinler, arkadaşlık kurarken dikkatli olsunlar. Ben çok saf bir insanım, her şeye inanıyorum. Kalbimin temizliğinden mi, bilmiyorum, ama çabuk inanıyorum ve bu yüzden kaybediyorum. Sadece erkekler değil, bayanlar da beni sırtımdan vurdu."



"Hastamızın şu anki durumu iyi"


Eskişehir Şehir Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkadir Calavul ise yapılan başarılı operasyonla ilgili olarak, "Yasemin adlı hastamızın durumu gerçekten acı bir tablo. Daha önce Türkiye’de sanatçı Bergen’in yaşadığı trajik olay hepimizin malumu. Bergen, sevdiği kişi tarafından önce kezzapla yakılmış, ardından kurşunlanarak öldürülmüştü. Hastamız da Bartın’dan bize başvurdu ve onun da Bergen’e benzer bir hikayesi var. Hastamızın vücudunun büyük bir kısmında yanıklar oluşmuş ve sağ gözünde görme kaybı gelişmiş. Hasta daha önce birçok ameliyat geçirmiş ve bundan sonra da çeşitli ameliyatlar geçirmesi gerekecek. Şu anda el ve boyun bölgesine odaklandık. Boynunda çekintiler vardı ve ağız yoluyla yeterince iyi nefes alamıyordu. Boğazında trakeostomi bulunuyor, yani nefesini boğazından alıyor. Her iki elinde de çekintiler mevcut, bu yüzden ellerini rahat kullanamıyor. Sol el ve boyun bölgesindeki yanık alanlarını tedavi ettik. Hastamızın şu anki durumu iyi, ancak bu ameliyat yeterli olmayacak; birkaç ameliyat daha geçirmesi gerekecek. Önümüzdeki haftalarda diğer ameliyatları da yavaş yavaş gerçekleştirdikten sonra, inşallah kabul edilebilir bir görünüme kavuşacak. Yanıklar 3. derece, hatta bazı bölgelerde 4. dereceye ulaşıyor; kemik ve kıkırdağı bile etkilemiş. Bu bölgelerin rekonstrüksiyonu gerçekten çok zor. Şimdilik boyun ve el bölgelerine odaklandık. Bu tedaviler tamamlandıktan sonra tekrar yüz bölgesine yoğunlaşacağız" dedi.


Öte yandan geçtiğimiz yıl mahkemece Mehmet Y.’ye "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıl hapis cezası verildiği öğrenildi.



Genç kadının hayatı kezzapla karardı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Balıklı Rum Hastanesi ihbarda bulunmuştu: "Sahte reçete" soruşturması tamamlandı İstanbul’da bulunan Balıklı Rum Hastanesi Çocuk Psikiyatrisi bölümünde, usulsüz reçete düzenlenerek, muayene olmayan hastaların tedavi edilmiş gibi gösterip, SGK’nın ve hastanenin zarara uğratıldığı iddiasına ilişkin, yürütülen soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede, bir sanık hakkında, 46 yıla kadar, 4 sanık hakkında ise 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Balıklı Rum Hastanesi’nde, çocuk psikiyatri doktoru Prof. Dr. A.E. ve tıbbi sekreter N.D. ile bir eczanede kalfa olarak çalışan R.Ç. başta olmak üzere 16 şahsın, sahte reçete düzenleyerek Balıklı Rum Hastanesini zarara uğratıldığı, konun ise hastane tarafından yapılan iç denetimde ortaya çıktığı olaya ilişkin yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma kapsamında geçtiğimiz günlerde yapılan operasyon neticesinde, 6 şüpheli gözaltına alınmış, bu şüphelilerden 3’ü tutuklanmıştı. Konuya ilişkin, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan 157 sayfalık iddianamede; Balıklı Rum Hastanesi Vakfı ‘müşteki’, 18 kişi ‘mağdur’, 16 kişi ‘müşteki’, 5 şahıs ise ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. İddianamede, tıbbi sekreter N.D. ve eczacı kalfası R.Ç. diğer sanıkların da içinde olduğu sahte reçeteler düzenlenmek suretiyle resmi evraklarda sahtecilik yapıldığı, müşteki hastane başta olmak üzere bir çok kişi ve kuruma zarar verdiği, Balıklı Rum Hastanesi Vakfı’nın kendi kurum bünyesinde yapmış olduğu iç denetim sonucunda; hastanede "Çocuk Psikiyatristi" olarak görev yapan sanık Prof.Dr. A.E. ve tıbbi sekreter sanık N.D.’nin, dışarıdan eczacılar ile anlaşarak, kimlik kontrolü yapmadan hastayı muayene ettikleri, resmi evrak düzenledikleri, hastaneye gelen kişi adına SGK sisteminde sorun olmadığı halde "Sistemde Problem Var"mazeretiyle kayıt açmadan işlem yaptıkları ve yeşil ile kırmızı reçete düzenledikleri, bunun sonucunda da kamu kurumlarını zarara uğrattıkları belirtildi. "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak SGK zarara uğratıldı Protokol numaralarının çoğunda muayene olan hastanın değil, başkalarının kayıtlı olduğunun belirtildiği iddianamede, hastaların kayıtlı oldukları tarihte hastaneye hiç gelmedikleri, dolayısıyla hastaların hastanenin resmi sisteminde hiç bir kaydı olmadığı, dolayısıyla o kişi adına hastanede kaydı olan başka bir kişinin protokol numarasına yazılarak adına sahte reçete düzenlendiği, sisteme kaydedilmeyen hastalara usulsüz reçete verildiğinde; "Kişinin ne kadar ilaç alıp alamayacağı, sistemin buna izin verip vermediğinin görülmediği, "kırmızı ve yeşil reçeteli ilaçların fazla miktarda ve kayıtsız alındığının tespit edildiği, bazı hastaların belirli bir tarihten sonra hastane sistemine hiç kayıt olmadıkları, ancak bu hastalar adına yeşil ve kırmızı reçete düzenlenmeye devam edildiği aktarıldı. İddianamede, hastanenin maddi zarara uğradığı gibi hastaneye gelmeyen bu hastaların adına kendilerinden habersiz reçete düzenlenmesi sebebiyle bu kişilerin kimlik bilgilerinin izinsiz kullanıldığı, birçok hastaya hastanenin yoğun olduğu söylenerek, sanık Doktor A.E. tarafından, anlaşmalı olduğu bazı psikiyatristlere yönlendirilme yapılarak hastanenin maddi kayba uğradığı, hastane ve sağlık çalışanlarının normalde "dışarıda başka eczane, sağlık kurumu gibi yerler ile resmi ve uygun olmayan ilişki içine girmesi" yasak olduğu halde sanık Doktor A.E’nin sürekli olarak eczane kalfası R.Ç. tarafından reçete edilen ilaçlar getirildiği, bunun sonucunda da her ikisi arasında menfaat ilişkisi olduğu bilgisi yer aldı. Hazırlanan iddianamede, bazı hastalara "SİSTEM YOKTUR" kaşesi vurularak sisteme kayıt edilmeden çokça yeşil ve kırmızı reçeteye tabi ilaçların hastane adına reçete edildiği, SGK’nın maddi kayba uğramasına sebep olunduğu bilgisi yer aldı. İlaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri belirtildi Hazırlanan iddianamede, Doktor A.E.’nin, 2020 yılından beri hastanede çalıştığı, bir psikolojik danışmanlık merkezine yüzde 50 ortağı olduğu, bu merkezin 3 yöneticisinden de biri olduğu, ayrıca Doktor A.E.’nin eylemlerini hastane çalışanı N.D. ile birlikte hareket ederek gerçekleştirdikleri, sanıkların Balıklı Rum Hastanesine kayıt yaptırmayan ancak özel polikliniğe giden hastaların reçetesini hastane aracılığı ile SGK’ya fatura ettikleri, fatura edilen ve kırmızı ve yeşil reçetelere mahsus edilerek alınan ilaçları el altından farklı kişilere yüksek fiyatlardan satarak haksız kazanç elde ettikleri, yazılan usulsüz ilaçlardan dolayı temin edilen haksız kazancı diğer sanıkların aralarında paylaştıkları, bu ilaçları temin ederken Eczacı sanık A.H. ile ilaç mümessili sanık C.K.’nin iletişim kurarak ilaç temini yönünde birlikte hareket ettikleri, işlenen suç yönünden dosyadan bulunan tüm sanıkların iş birliği içerisinde hareket ettikleri aktarıldı. Sanıklar hakkında değişen oranlarda hapis talebi İddianamede, sanık A.H. hakkında, 5 suçtan 21 yıldan, 46 yıla kadar, sanık A.E. başta olmak üzere diğer sanıklar C.K., N.D. ve R.Ç. hakkında ise 11’er yıldan 26’şar yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Hazırlanan iddianame Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Sanıkların yargılanmasına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Muş Muş’ta dolandırıcılık operasyonu: 5 tutuklama Muş’ta yatırım vaadiyle dolandırıcılık yaptığı belirlenen şüphelilere yönelik Muş’ta düzenlenen siber operasyonda 5 kişi tutuklandı. Muş İl Emniyet Müdürlüğüne yapılan müracaat üzerine başlatılan soruşturmada, müştekinin kendisini arayan şahıslar tarafından yatırım vaadiyle dolandırıldığı belirlendi. Müştekinin, iki ayrı şirkete ait banka hesaplarına 26 işlemde toplam 2 milyon 352 bin 382 TL para gönderdiği tespit edildi. Soruşturma kapsamında yapılan incelemelerde, söz konusu paraların farklı şahıslara ait banka hesaplarına aktarıldığı, bu hesaplardan kripto para platformlarına yönlendirilerek kripto varlık alımı yapıldığı ve kripto cüzdanlara transfer edildiği belirlendi. Muş İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince 25.12.2025 tarihinde gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonlarda, çeşitli illerde toplam 10 şüpheli yakalandı. Şüphelilerden 7’si adli işlemlerinin tamamlanması amacıyla ile getirilirken, 3 şüpheli ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. Bazı şüphelilerin adreslerinde bulunamadığı, bir kısmının ise yurt dışında olduğu tespit edildi. Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda 13 cep telefonu, 6 SIM kart, 2 hard disk ve 1 hafıza kartı ele geçirildi. İle getirilen 7 şüpheli, 26.12.2025 tarihinde mevcutlu olarak adli makamlara sevk edildi. Şüphelilerden 1’i savcılıktan serbest bırakılırken, 1 şüpheli yurt dışı yasağı adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 5 şüpheli ise tutuklanarak cezaevine teslim edildi.
Bayburt Bayburt’ta ’Liseler Arası Münazara Yarışması’ devam ediyor Bayburt İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Liseler Arası Münazara Yarışması kapsamında ikinci münazara Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi ile Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında gerçekleştirildi. Öğrenciler, eğitimde teknoloji ve insan ilişkisinin önceliğini tartıştı. Yarışmada, Aydıntepe Çok Programlı Anadolu Lisesi öğrencileri ’Eğitimde teknolojik araçlar öncelikli olmalıdır’ tezini savunurken, Bayburt Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimde öğretmen-öğrenci ilişkisi öncelikli olmalıdır’ tezi üzerinden görüşlerini dile getirdi. Belirlenen tezler doğrultusunda gerçekleşen münazarada öğrenciler; eleştirel düşünme, etkili ifade ve akademik tartışma becerilerini sergileyerek nitelikli bir tartışma ortaya koydu. Öte yandan, yarışmanın ilk münazarası ise Bayburt Lisesi ile Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri arasında Çoruh Kültür Merkezi’nde düzenlenmişti. İlk münazarada Bayburt Lisesi öğrencileri ’Eğitimin öncelikli amacı değerler eğitimidir’ tezini savunmuş, Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri ise ’Eğitimin öncelikli amacı bilgi aktarımıdır’ tezi üzerinden görüşlerini paylaşmıştı. Liseler Arası Münazara Yarışması ile öğrencilerin kendini ifade etmesine ve akademik gelişimlerine katkı sunulması amaçlanıyor.