ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 10:17

Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü

A
A
A
Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü

Eskişehir’de 2 hafta önce uygulamalı ilk yardım eğitimi alan öğretmenin okul bahçesinde nefessiz kalan öğrenciyi Heimlich manevrası uygulayarak kurtardığı anlar, saniye saniye güvenlik kamerasına yansıdı.


Olay, 2 Aralık’ta saat 14.48’de TOKİ Ümit Yaşar Oğuzcan Ortaokulu’nda meydana geldi. İddiaya göre, teneffüs zilinin çalmasıyla birlikte arkadaşlarıyla oynamak için bahçeye çıkan bir 5’inci sınıf öğrencisi, korkuluklardan kopardığı ve ağzına attığı sentetik çimlerin boğazına kaçması sonucunda nefessiz kaldı. Erkek çocuğunun yüzünün morardığını ve çevresindeki öğrencilerin panik olduğunu bir öğretmen, düdük çalarak diğer öğretmenlere haber verdi. O sırada kapıda olan teknoloji tasarım öğretmeni Nurcan Beşer, hemen öğrenciye müdahale etti.



Boğulmak üzere olan öğrenci hızlı ve doğru müdahale ile kurtarıldı


Öğrencinin nefes alamadığını fark eden Nurcan Beşer, Heimlich manevrası uyguladı. Beşer’in çabaları ilk başta sonuç vermezken, öğrenciler büyük panik yaşadı. Öğretmen Beşer’in müdahaleyi kararlılıkla sürdürmesi sonucunda küçük çocuğun boğazına takılan sentetik çimler ağzından çıktı. Hızlı ve doğru müdahale sayesinde ölümden dönen öğrencinin sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.



"Heimlich manevrası uyguladım fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık"


Olay anını anlatan öğretmen Nurcan Beşer, "Geçen salı günü bahçede nöbetçiydik. Öğrencimiz, yan taraftaki okulun korkuluklarındaki sentetik çimlerden bir tanesini herhalde rulo yapmış ama koşarken farkında olmadan ağzına almış. Tabii biz bunu bilmiyorduk. Sonra arkadaşım elindeki düdüğü bir-iki kez çalınca bir şey olduğunu anladım. Hemen o tarafa doğru yöneldim. Orada öğrencinin bir tanesinin morardığını ve nefessiz kaldığını gördüm. Öğrenciye Heimlich manevrasını uygulamak istedim, fakat boğazındakini çıkartmakta çok zorlandık. İlk başta çıkmadı. Sonra öğrencilere şeker ve benzeri bir şey yiyip yemediklerini sordum. Onlar da böyle bir şey olmadığını söylediler. Öğlen yemeği yedi de boğazına maydanoz gibi bir şey kaçtı mı diye düşündüm. Sonra ağzına bir yudum su verip yuvarlamasını ve yutmamasını söyledim ama çocuk kendinde değil gibiydi. İkide bir yere yığılıyordu, nefes alamıyordu. Sonra ben bir kez daha Heimlich manevrası yapınca boğazındaki o parça çıktı. Tabii çocuk rahatladı ama ben hayatımda böyle bir an yaşamadım; hem üzüldüm hem de sevindim" dedi.



"Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm"


Yaklaşık 2 hafta önce Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim kursuna katıldığını anlatan Beşer, sözlerini şöyle sürdürdü:


"Burada bu manevraları uygulamalı bir şekilde birebir öğrendim. Bunu her öğretmenin öğrenmesi gerektiğini düşünüyorum. Yardım anında kişilere uygulanacak adımları birebir olarak gösterdiler. Böyle olunca eğitim lafta kalmadı, uygulamalı olunca aklınızda bir şeyler kalabiliyor. Öğrendiklerimi o gün orada uyguladım ve bundan çok mutlu oldum. Bakanlığımızdan bunu özellikle rica ediyorum, bence bütün öğretmen arkadaşlarımıza böyle eğitimler verilmeli. Aile telefonla arayarak bana teşekkürlerini iletti. Çok stresli bir olaydı. Ben o olaydan sonra bir saat boyunca kendime gelemedim, derse giremedim. Çünkü rengim bile atmıştı. Çocuğumuzun o gün orada hayatını kaybedebileceğini düşündüm."



Nefessiz kalan öğrenci öğretmenin hızlı müdahalesi ile ölümden döndü

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Bu okul yapay zeka ile hem öğrenci takibi sağladı hem de sıfır atık tasarrufuna geçti Adana’nın Kozan ilçesinde Şehit Mehmet Oflaz Yatılı Bölge Ortaokulu tarafından geliştirilerek uygulamaya konulan "Yapay Zekâ Destekli İş Süreçleri Takip ve Otomasyon Sistemi" sayesinde hem yemekhanede gıda israfının önüne geçildi hem de kâğıt kullanımını en aza indirerek sıfır atık kapsamında ciddi tasarruf sağlandı. Okulda düzenlenen programla, kamuda tasarrufa örnek olması beklenen proje tanıtılarak yapay zekâ destekli sistemin sağladığı kazanımlar katılımcılarla paylaşıldı. Okul Müdürü Hilmi Yılmaz, sistemin özellikle yatılı okul modeline uygun olarak geliştirildiğini belirterek projeye katkı sunan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve tüm ekibe teşekkür etti. Programda konuşan Prof. Dr. Çağatay Baz, otomasyon sisteminin uzun bir hazırlık sürecinin ürünü olduğunu ve Türkiye genelinde örnek gösterilebilecek nitelikte bulunduğunu ifade etti. Baz, gençlerin yazılım ve teknolojiye olan ilgisinin memnuniyet verici olduğunu vurguladı. "Yemek israfının da önüne geçiyoruz" Sunum yapan Okul Müdür Yardımcısı Ayhan Yıldırım, projenin kamuda israfı önlemeye yönelik geliştirildiğine dikkat çekti. Yıldırım, "Yemekhanede 250 öğrenciye yemek çıkıyor ve anlık bildirim gerekiyordu. Bu nedenle 5-6 sayfa kâğıt israf oluyordu. Altyapıyı bilişimle birleştirerek bunu uygulamaya geçirdik. Kamuda öğrencilerimize 3 öğün yemek veriyoruz. Pansiyondaki öğrencilerimizi hesapladığımızda günlük 28 sayfa harcıyorduk. Şimdi bunu 3 sayfalık bir raporlama ile yapabiliyoruz. Anlık öğrenci bildirimiyle yemek israfının da önüne geçiyoruz. Öğrencilerimizin saatli ilaç kullanımı, tedavi süreçleri ve tüm takipler bu yapay zekâ destekli yazılımla anlık izlenebiliyor" diyerek bilgi verdi. Projede yazılım geliştiren Kozanlı genç yazılımcı Alper Mustafa Bucak da "Yazılımı yaklaşık 5 ayda hazırladık. Okuldaki tüm verileri dijital ortama aktardık ve dışarıdan erişime kapalı, üst düzey güvenlikli bir ağ kurduk. Verileri öğrencilerin ve ailelerinin rızasıyla sisteme işliyoruz. Kâğıt israfının azaltılması ve yemek israfının önlenmesi için kapsamlı bir proje oldu" şeklinde konuştu. Programa katılan Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, ilçede son bir yıl içinde dijitalleşme ve yapay zekâ temelli birçok projenin hayata geçirildiğini aktararak, "Hem Kozan Belediyesi’nin hem de okulların hayata geçirdiği yazılımlar sayesinde işler hızlandı, kamu tasarrufu sağlandı ve birçok engel ortadan kalktı" diye konuştu.
Aydın Buharkent’te engelliler ADÜ ve HEM’in konuğu oldu Aydın’ın Buharkent ilçesindeki engelli bireyler, Buharkent Halk Eğitimi Merkezi ve Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Buharkent Meslek Yüksek Okulu işbirliğinde hazırlanan programa konuk oldu. Düzenlenen etkinlikte Halk Eğitimi Merkezinde açılan kurslarda eğitim alan kursiyer öğrenciler, müzik, halk oyunu ve jimnastik gösterileri ile konuklarına unutulmaz bir gün yaşattı. ADÜ Buharkent MYO öğrencileri ve kursiyerlerin katkılarıyla hazırlanan resim, dikiş, ahşap boyama gibi çeşitli dallardaki çalışmalar da sergilendi. "Hepimizin ortak sorumluluğu" Buharkent Belediyesi Yüzme Havuzu ve Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen programda ilk konuşmayı Halk eğitim Merkezi Müdürü Hüseyin İpek yaptı. Buharkent Halk Eğitimi Merkezi’nin engelli bireyler için açmış olduğu kurslar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren İpek: "3 Aralık Dünya engelliler gününde toplum olarak farkındalığımızı güçlendirdiğimiz dayanışmanın ve eşitlik bilincinin öne çıktığı anlamlı bir gündür. Engelli bireylerimizin sosyal yaşamda, eğitimde ve çalışma hayatında eşit ve bağımsız bir şekilde yer alması hepimizin ortak sorumluluğudur" diye konuştu. "Hepimizin ortak hedefi olmalıdır" ADÜ Buharkent MYO Öğretim Görevlisi İsmet Baysal konuşmasında: "Engelli bireylerimizin eğitime, istihdama, sosyal yaşama, spora ve sanata en az herkes kadar katılabilmesi hepimizin ortak hedefi olmalıdır. Bugün bu hedefi gerçekleştirmenin yanı sıra öğrencilerimizin de farkındalık düzeylerini yükseltecek bir etkinliği Halk Eğitimi Merkezi ve Buharkent Meslek Yüksekokulu olarak birlikte imza atmış bulunuyoruz" dedi. "Öğrencilerimizin okullaşma oranını artırdık" Buharkent İlçe Milli Eğitimi Müdürü Cavit Baştürk: "Tek bir öğrencimizin dahi eğitim-öğretim ortamından uzak kalmasını istemiyoruz. Özel eğitime ihtiyacı olan çocuklarımızın eğitim performanslarını da dikkate alarak, akranları ile birlikte eğitilmelerine öncelik verdik. Öğrencilerimizin okullaşma oranını artırdık. Hassasiyetle yürüttüğümüz projeler ile engelli öğrencilerimizi akranlarıyla farklı ortamlarda bir araya getirerek onları hayatın içinde olmaya teşvik ediyoruz. Çok iyi biliyoruz ki bizim çocuklarımız fırsat verildiğinde hayatın her alanında; spordan sanata, teknolojiden iş dünyasına varıncaya kadar topluma örnek olacak işlere imza atacaktır" açıklamasında bulundu. "Eğitimde fırsat eşitliğini temel ilke olarak benimsiyoruz" Buharkent Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kaya: "Okul olarak eğitimde fırsat eşitliğini temel ilke olarak benimsiyoruz. Öğrencilerimizin farklı ihtiyaçlarını dikkate alarak uygulamaları geliştirmek, kampüsümüzü erişilebilir hale getirmek ve farkındalık düzeyini yükselten çalışmalar yürütmek önceliklerimiz arasındadır. Her öğrencinin potansiyeline ulaşabilmesi için sunulan destek yalnızca bireysel bir kazanım değil; toplumun bütününe yönelik bir yatırımdır. Bugün burada Meslek Yüksekokulumuz ve Halk Eğitimi Merkezimizle birlikte gerçekleştirdiğimiz ve belediyemiz tarafından desteklenen bu etkinlik, ilçemizde güçlü bir dayanışma örneği sunmaktadır" dedi. "Engelli vatandaşlarımızın her zaman yanında olduk" Etkinliğin son konuşmasını yapan Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol da "Bu güzel etkinlikten dolayı Meslek Yüksekokuluna ve Halk Eğitim Merkezimize çok teşekkür ediyorum. Belediye olarak bu tür etkinliklere her zaman destek verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Belediye olarak her zaman Engelli vatandaşlarımızın yanında olduk ve elimizdeki imkanlardan en iyi şekilde yararlanmalarını sağladık. İlçe genelinde engelli bireylerin istihdama katılımı için girişimlerimiz devam etmektedir. Organize sanayi bölgemiz bunun için çeşitli imkanlar sunmaktadır. Biz de çalışmaları yakında takip ediyoruz" şeklinde konuştu. Etkinliğe katılan protokol üyelerinin yanı sıra çok sayıda vatandaş, oldukça renkli geçen programlar nedeniyle emeği geçen herkese teşekkür ettiler.
İzmir Çocukluk hayali olan gökkuşağının altından dronla geçmeyi denedi İzmir’de yaşayan dron pilotu, Karaburun yolunda karşılaştığı gökkuşağının içinden geçme hayalini gerçekleştirmek için dronunu havalandırdı. Sonuç beklediği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlanırken, dron pilotu sonucu bilmesine rağmen çocukluk hayalini denediğini söyledi. 10 yıldır İnsansız hava aracı (İHA) kullanan dron pilotu Mustafa Kaçan, Karaburun yolu üzerinde seyir halindeyken karşısına çıkan gökkuşağını fırsata çevirerek dronunu havalandırdı. Çocukluk hayallerinden biri olan ’gökkuşağının içinden geçme’ fikrini denemek isteyen Kaçan, o anları kayıt altına aldı. Ancak deneme, beklendiği gibi hayal kırıklığıyla sonuçlandı. Bir ışık kırılması olan gökkuşağı, dron ile üzerine gittikçe uzaklaştı. "Umudun gerçekleşmediğini gördük" O anların spontane geliştiğini söyleyen Kaçan, "10 yıldır dronlarla ilgileniyorum, aynı zamanda eğitmenlik yapıyorum. Karaburun’a doğru giderken hava hafif çiseliyordu. Işığın da doğru açıyla vurması sonucu gökkuşağı çok belirginleşti. Aracı sağa çektim ve dronumu kaldırdım. İlk bakışta umut vericiydi fakat umudun gerçekleşmediğini gördük" dedi. "Hayal kırıklığı oldu" Kaçan, deneyimin hem eğlenceli hem de öğretici olduğunu belirterek şunu söyledi: "Biraz hayal kırıklığı oldu. Çocuklukta hep anlatılan, gökkuşağının bittiği yerde define olduğu efsanesini düşündüm. Işık kırılmasını göstermek ve bunu biraz mizansenleştirip, hikayeleştirmek istedim. İzleyenler ‘İki dronu karşılıklı getirsek sıkışır mıydı?’ diye bile sordu. Işık çok güzel görünüyordu ama sonuç olarak gökkuşağının içinden geçilmiyor. Biz kovaladıkça o kaçıyor; hayat gibi aslında." Denemenin öğrenciler için de bilimsel bir örnek oluşturduğunu ifade eden Kaçan, "Çocukluğumuzun küçük bir hayal kırıklığıydı ama bir gerçeği de görmüş olduk. Buna rağmen ortaya çok keyifli bir görüntü çıktı" dedi.