ASAYİŞ - 23 Eylül 2025 Salı 10:57

Önce iddiayı reddettiler, görüntüleri izledikten sonra bir şey demeden uzaklaştılar

A
A
A
Önce iddiayı reddettiler, görüntüleri izledikten sonra bir şey demeden uzaklaştılar

Eskişehir’de çocuğunun camdan attığı altın dolu kutuyu aldığı iddia edilen kadının eşi ve babasının mağdur Adem Aslan’ın evine gidip önce itiraz ettikleri, görüntüleri izledikten sonra ise olay yerinden uzaklaştığı öğrenildi.


Kumlubel Mahallesi Yavuz Sokak üzerinde bulunan 4 katlı binanın 2’nci katında oturan evli ve 3 çocuk babası 35 yaşındaki inşaat işçisi Adem Aslan’ın 6 yaşındaki oğlu M.H.A., içinde 5 tane çeyrek altın olan kutuyla oynadıktan sonra, camdan aşağıya attı. Altınların sokakta olmadığını fark eden Aslan, çevredeki güvenlik kameralarını incelediğinde, birikimlerinin içinde bulunduğu kutuyu bir kadının aldığını gördü. Durumu polise bildiren Adem Aslan, konuyla ilgili, İhlas Haber Ajansı’na röportaj vermişti.



Kadının babası ve eşi mağdur adamın sokağına gitti


Yapılan haberin gündemde yer almasının ardından S.K. isimli şüpheli kadının polis tarafından yakalandığı öğrenildi. Daha sonrasında ise Adem Aslan’ın adresine gelen bahse konu kadının eşi ve babası oldukları iddia eden 2 şahsın, S.K.’nin altınlarla alakasının olmadığı, sadece düşen cep telefonunu aldığını söyledi. Bunun üzerine güvenlik kamerası görüntülerini gösteren Adem Aslan, kendisine sert çıkışan şahısların adresten uzaklaştığını belirtti. Kimseyi suçlamadığını, sadece birikimini istediğini belirten mağdur adam, altınlarından halen daha bir haberin olmadığına değindi. Aslan yaşanan olayın Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca incelenmeye devam ettiğine değindi.



"Başta beni tehdit eder gibi konuşmaya başladılar"


Şahısların adresine gelişini ve aralarında geçen diyaloğu anlatan Adem Aslan, "Ben balkonda oturuyordum, iki şahıs geldi kapının önüne. Binaya doğru baktılar, oraya buraya göz gezdirdiler. Ben de kendilerine, ‘Hayırdır, bir sıkıntı mı var, bakınıyorsunuz?’ dedim. Altın konusunu açtılar. Bunun üzerine ben de aşağı inip yanlarına gittim. Başta beni tehdit eder gibi konuşmaya başladılar, ama baktılar ki ben onlar gibi davranmıyorum. Çünkü haklıyken haksız duruma düşmek istemedim. Dedim ki, ‘Ben özellikle sizin isminizi söylemedim, sizinle bir alıp veremeyeceğim yok. Sadece elimdeki kayıtlara dayanarak karakola başvuruda bulundum. Karakol da ondan sonra sizi bulmuş. Kayıtlara göre de, yüzde bir milyon beni mağdur eden kişi sizsiniz,’ diye cevap verdim. İnanmadılar. Ben elimdeki videoyu gösterdim, görüntüyü yakınlaştırdım. Adam dedi ki ‘Telefon yere düşmüş, ben de onu almaya çalışıyordum.’ Dedim ki ‘Eğer gerçekten telefonu almaya çalışıyor olsaydınız, telefon düştüğü anda eliniz kulağınızda durmazdı.’ Yere eğildiğinde hâlâ telefon kulağında ama diğer eliyle yerden bir kutu alıyor, kutuya bakıyor ve sonra cebine koyup kayıplara karışıyor. Başta, ‘Biz almadık,’ diyorlardı, ama kayıtlara göre o an oradan geçen başka kimse yok. Kuş olup uçmadıklarına göre yüzde bir milyon alan kişi odur. Altınlardan hâlâ bir haber yok. Ancak şahsın ikinci kez karakola çağrıldığına dair bir haber aldık" dedi.



"‘Ben olsam ben de karakola başvuru yapardım’ dediler"


Kadının eşinin ve babasının görüntüleri izledikten sonra oradan uzaklaştığı anlardan bahseden Aslan şöyle devam etti:


"Eğer almamış olsaydı, ikinci kez karakola çağırmazlardı. Artık aldığına eminim. Çünkü videoyu eşine yavaşlatarak gösterdikten sonra, eşi bana hiçbir şey söylemeden, vedalaşmadan, görüşürüz, demeden, arkasını dönüp kayınpederiyle birlikte gitti. Yüzü düştü tabii. Zaten en son bana dediği söz şu oldu: ‘Ben olsam ben de karakola başvuru yapardım.’ Yanındaki yaşlı adam ‘Ben babasıyım’ dedi. Genç olan da ‘Ben eşiyim’ dedi. O günden beri, yani pazardan beri eve geldiğimde çocuk korkuyor. Acaba çocuğa bir şey mi yapacağım diye düşünüyor. Psikolojisi bozuldu. Eve girdiğim zaman yatağın arkasına gidip kendini saklıyor. Sonra ben gidip kucağıma alıyorum, öpüyorum, seviyorum. Daha sonra yanıma çağırıyorum, ancak o zaman geliyor. Buradan da özellikle belirtmek istiyorum ki, İhlas Haber Ajansı’na çok teşekkür ediyorum. Onlar olmasaydı bu kadar yayılmazdı, o kadın da yakalanmazdı. Bu yüzden kendilerine çok teşekkür ediyorum."



Önce iddiayı reddettiler, görüntüleri izledikten sonra bir şey demeden uzaklaştılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.