YEREL HABERLER - 14 Ağustos 2017 Pazartesi 12:25

İMKANDER Gaziantep Şubesinden Michael Rubin’e sert tepki

A
A
A
İMKANDER Gaziantep Şubesinden Michael Rubin’e sert tepki

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması ve Suriye’deki gelişmeler ile ilgili hazırladığı raporda Türk sivil toplum kuruluşlarını hedef tahtasına koyan CIA Roportörü Michael Rubin’e sivil toplum kuruluşları sert tepki gösteriyor.

15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması ve Suriye’deki gelişmeler ile ilgili hazırladığı raporda Türk sivil toplum kuruluşlarını hedef tahtasına koyan CIA Roportörü Michael Rubin’e sivil toplum kuruluşları sert tepki gösteriyor.


Başta Suriye olmak üzere zor durumda olan Müslümanlar için çeşitli kampanyalar düzenleyerek yardım malzemelerinin ihtiyaç sahiplerine ulaşmasında büyük rol oynayan sivil toplum kuruluşlarından olan İMKANDER’in Gaziantep Şubesi Başkanı Sait Gökdere, CIA Raportörü Michael Rubin’in, 15 Temmuz darbe girişiminin "Erdoğan’ın paramiliter güçleri" tarafından bastırıldığını iddia ederek, Türkiyeli Sivil Toplum Kuruluşlarını hedef seçtiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve Türkiye’ye açıkça hakaret ettiği için Erdoğan tarafından dava edilen Michael Rubin’e sert tepki gösteren Gökdere, Rubin’in paranoyalar içerisinde kıvrandığı ifade etti.


Gökdere, "Derneğimizin başta Suriye olmak üzere Afrika ve Kafkasya’daki insani yardım çalışmalarını olduğundan farklı göstermeye çalışan, Türkiye’deki marjinal sol ve PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerinin propaganda amaçlı yayınlarından alıntılarla dolu bu sözde rapor saçma olduğu kadar paranoyakça bir yaklaşımla kaleme alınmıştır. 15 Temmuz karanlık darbe ve işgal girişimi Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliği ve milletimizin inanç ve azmi sayesinde akamete uğratılmıştır. Bu gerçeği gölgeleyebilmek için İMKANDER, TÜGVA ve Sosyal Doku Vakfı gibi bütünüyle hayır hizmetleri için çalışan Sivil Toplum Örgütleri "paramiliter bir güç" gibi gösterilmeye çalışılarak "karalanmak" istenmektedir. Bununla birlikte bu rapor, ülkemizi yıkmaya, istikrarımızı bozmaya çalışan düşmanlarımızın nasıl bir sefih ruh hali ve telaş içinde olduğunu göstermektedir" dedi.


Gökdere, İMKANDER’in Kafkasya için yaptığı çalışmalar sebebiyle daha önce de Rusya tarafından BM Güvenlik Konseyi’ne şikayet edildiğini de hatırlatarak, derneğin çalışmalarının bu tarz saldırılarla durdurulamayacağını da vurguladı.


Gökdere, "Bizi, BM Güvenlik Konseyine şikayet eden Rusya’dan sonra şimdi de ABD’li bir neo-con’un hezeyanları bizim ancak çalışma azmimizi arttıracak; Uğradıkları bozgunun telaşı içerisindeki sömürgeciler ise yalan ve paranoyalarıyla ördükleri kirli dünyalarında boğulacaktır" şeklinde konuştu.


"Tetikçi Rubin yalan ve iftiralarında boğulacak"


Gökdere, Michael Rubin’in 15 Temmuz darbe girişiminin ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün ABD’deki en önemli destekçilerinden olduğunu vurgulayarak, Türkiye’ye yönelik başlattığı saldırı ve iftira kampanyasını yeni bir noktaya taşıdığını ifade etti. Gökdere, "Recep’in Devrim Muhafızları-SADAT 2017 başlıklı 76 sayfalık rapor sözde 15 Temmuz direnişinde STK’ların rolünü inceliyor. Başta sona, iftira, karalama ve hezeyanlarla dolu bu raporda İMKANDER, Erdoğan’ın paramiliter örgütlerinden birisi olarak sunulmaktadır. Derneğimizin başta Suriye olmak üzere Afrika ve Kafkasya’daki insani yardım çalışmalarını olduğundan farklı göstermeye çalışan, Türkiye’deki marjinal sol ve PKK, DHKP-C gibi terör örgütlerinin propaganda amaçlı yayınlarından alıntılarla dolu bu sözde rapor saçma olduğu kadar paranoyakça bir yaklaşımla kaleme alınmıştır. 15 Temmuz karanlık darbe ve işgal girişimi Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliği ve milletimizin inanç ve azmi sayesinde akamete uğratılmıştır. Bu gerçeği gölgeleyebilmek için İMKANDER, TÜGVA ve Sosyal Doku Vakfı gibi bütünüyle hayır hizmetleri için çalışan Sivil Toplum Örgütleri "paramiliter bir güç" gibi gösterilmeye çalışılarak "karalanmak" istenmektedir. Bununla birlikte bu rapor, ülkemizi yıkmaya, istikrarımızı bozmaya çalışan düşmanlarımızın nasıl bir sefih ruh hali ve telaş içinde olduğunu göstermektedir. İMKANDER’in Suriye’de PKK başta olmak üzere Türkiye düşmanı terör örgütlerine karşı mücadele eden gruplara ve Türkiye’nin güvenlik güçlerine silah taşıdığı iddiası ise bir başka garabettir. 1000 yıllık geçmişi ile bölgenin en önemli ülkesi durumundaki Türkiye’nin ordusu TSK, kendi imkan ve unsurlarıyla Suriye ve Irak topraklarında doğrudan harekat düzenlemektedir. Bu gülünç raporu hazırlayan PKK’nın ve FETÖ’nün efendileri, Türk Ordusunun ne İMKANDER’e ne de bir başka STK’ya ihtiyaç duymayacak kadar güçlü olduğunu idrakten yoksundurlar. Türkiye’nin 2009 yılından itibaren istikrarlı bir şekilde bağımsızlaşma siyaseti yürütmesinden ve 15 Temmuz sonrasında çok daha kararlı bir şekilde onurlu ve bağımsız bir politika izlemesinden rahatsız olan çevrelerin şüphesiz bu ne ilk ne de son saldırısı olacaktır. Sayın Cumhurbaşkanımızı hukuk dışında hareket eden bir diktatör gibi göstermeye çalışan ve ülkemize bunun üzerinden düşmanlıklarını kusan bu çevrelerin hezeyanları, bizim doğru yolda olduğumuzun açık bir kanıtıdır. İMKANDER, ülkemizi yıkmaya çalışan Emperyalistlere ve onların uşaklarına karşı devletine ve milletine hizmet etmekten ancak iftihar edebilir" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.