KÜLTÜR SANAT - 21 Nisan 2018 Cumartesi 18:15

Sanko Sanat Galeresi’nde Turkuaz" temalı sergi

A
A
A
Sanko Sanat Galeresi’nde Turkuaz" temalı sergi

Ankaralı Ressam Derya Yıldız, Gaziantep’te sanatın ve sanatçının buluşma merkezi haline gelen Sanko Sanat Galerisi’nde “Turkuaz” temalı 15’inci kişisel resim sergisini açtı.

Ankaralı Ressam Derya Yıldız, Gaziantep’te sanatın ve sanatçının buluşma merkezi haline gelen Sanko Sanat Galerisi’nde “Turkuaz” temalı 15’inci kişisel resim sergisini açtı.


Sergi açılışında konuşan ressam Yıldız, Gaziantep’te sergisine ev sahipliği yapan Sanko Sanat Galerisi yönetimine ve Konukoğlu ailesine çok teşekkür etti. Ankara’daki atölyesinde sanat çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Yıldız, birçok sanat fuarı, uluslararası sanat çalıştayları ve çok sayıda karma sergide yer aldığını ve yurt içi ve yurt dışı özel koleksiyonlarda eserleri bulunduğunu kaydetti. Resim yapmayı bir aşk biçimi olarak tanımlayan Yıldız, “Resim çizmeye, yollara tebeşir ile çocukken başladım. O süreçten itibaren resim ile iç içeyim. Serginin adı turkuaz, çünkü turkuaz beni en çok çeken renklerin başında geliyor. Türk mavisi olduğundan ve bize ait bir renk, bize ait çinilerden dolayı benim rengim. Bana sorsalar ne renksin diye ‘turkuazım’ derim” dedi.


"Resim yaparken en uygun tekniği buluyorum"


Resim yaparken çok araştırıp en uygun tekniği bulup yaptığını ve her türlü malzemeyi kullandığını kaydeden Yıldız, "Akrilik, suluboya, füzen (kömür kalem) renkli kalemler ve yağlıboyayla da bitiririm. 15’inci kişisel sergim. Karma sergilerimin sayısını hatırlamıyorum. Çok fazla. Şu anda Paris’te bir karma sergide eserlerim yer alıyor. Bu hayatta olmak istediğim, yerdeyim. Ait olduğum yer sanat. Evim, fırçam, resimlerim. Aidiyet duygusunu yaşadığım tek yer. Resim kısaca sanat. Resimlerimde dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de modernleşmenin içinde kadının mutlaka var olması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Kadın çok estetiktir. O yüzden kadın figürleri çiziyorum. Kadının etkin fonksiyonu olmayan şehirlerin sadece boş beton bina ve sokaklardan oluşacağını ve ruhsuz olacağını anlatıyorum. Eserlerimde eski dönemlerden gelip bugüne ve buradan da geleceğe gidecek kadınların bu çizgi üzerindeki yürüyüşlerini vurguluyorum" şeklinde konuştu.


Sanko Park AVM Müdürü Niyazi Büyükaksu ise “AVM olarak sanata ve sanatçıya destek veriyoruz. Sanat ve kültürel etkinliklerin artması için son olarak AVM’de Çiçek Festivali düzenleyeceğiz. Bu etkinliğe de tüm sanatseverleri bekliyoruz” diyerek doğa severlere çağrı yaptı. İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Mehmet Aykanat da 1990 Yılından bu yana sanat ile ilgilendiğinin altını çizerek, “Sanatçı değilim ama sanatı seviyorum ve destekliyorum. Sanatçı toplum adına, söylemek isteyip de söyleyemediklerimizi söyleyen kişilerdir” ifadelerini kullandı.


Galerinin 14 yıldır sanatçıların buluşma noktası olduğunu ve şimdiye kadar 230’un üzerinde sergi açıldığına vurgu yapan Sanko Sanat Galerisi Seçici Kurul Üyesi Aslı Özen ise Türkiye genelinde önemi bilinen bir galeri olduklarını ve bu anlamda çok mesafe kat ettiklerinin altını çizdi. Konuşmalardan sonra İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı Mehmet Aykanat, SANKO Holding tarafından bastırılan ve Gaziantep Arkeoloji Müzesi’nin bilimsel yayını olan “Belkıs Zeugma ve Mozaikleri” isimli bilimsel yayını, sanatçı Derya Yıldız’a hediye etti.


Sergi açılışına, Sanko Sanat Galerisi Yürütme Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Halil Çiçek, Gaziantep Ticaret Odası Güzel Sanatlar Lisesi resim öğretmeni Hüseyin Yıldırım, sanatçılar Şaban Pala ve Adil Ocak ile sanatseverler katıldı.


Yıldız’ın, tuval üzerine yağlı boya tekniğiyle yaptığı 25 eserinden oluşan “Turkuaz” temalı sergisi, 11 Mayıs’a kadar her gün 10.00 - 22.00 saatleri arasında gezilebilecek.


Derya Yıldız


Ankara 1971 doğumlu olan sanatçı, Gazi Eğitim Resim Bölümü’nden mezun oldu. Sanat çalışmalarının yanı sıra, Çankaya Başkent Halk Eğitim Merkezi’nde görsel sanatlar eğitmenliği yapan sanatçı, bugüne kadar 14 kişisel sergi açtı, sanat fuarları, uluslararası sanat çalıştayları ve birçok karma sergiye katıldı. Son dönem eserlerinde ağırlıklı olarak, çeşitli enstrümanlarla betimlediği çağdaş kadını konu alan sanatçı, kadının, kendi varlık temelleri üzerine inşa ettiği, çağdaş yaşamı uyumla harmanlama kabiliyetini vurguluyor. Bu fikir altyapısına uygun olarak, lekelerin yanında sağlam bir fırça deseni, sanatçının imgelemindeki kadınsal armoni arayışını tuvalde biçimlendiriyor.


“Kadın renktir, ışıktır ve sestir. Resmimin fısıldayarak, bir kadın duyarlılığıyla mesajlar verebilmesi ayrı bir güzelliktir” diyen sanatçının, yurt içi ve yurt dışı özel koleksiyonlarda eserleri bulunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Adana’da 16’sı kadın 32 çiftçiye makine desteği Adana’da "Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi" kapsamında 16’sı kadın 32 çiftçiye yüzde yüz devlet desteğiyle hamur yoğurma ve ceviz soyma makinesi verildi. Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (KDAKP) kapsamında 32 kadın ve erkek çiftçiye, hamur yoğurma makinesi ile ceviz soyma makinesi yüzde 100 devlet desteğiyle hibe edildi. Makine teslim programı, Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda konuşan İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, KDAKP’nin kentte 7 ilçede yer alan 8 Ekonomik Kalkınma Kümesinde (EKK) başarıyla uygulandığını belirtti. Bayazıt şöyle devam etti: "Bugün burada 16 kadın çiftçimize hamur yoğurma makinesi, 16 erkek çiftçimize ise ceviz soyma makinesi olmak üzere toplam 32 çiftçimize yüzde 100 hibe ile makine teslimi gerçekleştiriyoruz. Ceviz soyma makinesi desteğinden yararlanan üreticilerimiz, proje bölgesindeki ceviz üreticilerine ücret karşılığı hizmet sunarak aile bütçelerine katkı sağlama ve gelirlerini artırma imkânı elde edecektir. Kırsalda yaşayan kadınların ev içi iş yükünü azaltmaya yönelik faaliyetler KDAKP kapsamında ayrı bir önem taşımaktadır. Bu doğrultuda, kadınlarımızın gerek kendi hanelerinin gerekse çevre hanelerin hamur işi ihtiyaçlarını karşılamalarına katkı sağlamak amacıyla hamur yoğurma makineleri temin edilmiştir." Bayazıt, ayrıca 2025 yılı içerisinde KDAKP kapsamında kentte 7 ilçede toplam 463 üreticiye yaklaşık 45 milyon 500 bin TL hibe desteği sağlandığını ifade ederek, "Hibe programı kapsamında, toplam 32 çiftçiye 1 milyon 2 bin 800 TL tutarında hibe desteği sağlandı" dedi. Programın sonunda ceviz soyma ve hamur yoğurma makinesi almaya hak kazanan çiftçilere makine teslim belgeleri, Adana Vali Yardımcısı Abdullah Şahin, İl Tarım ve Orman Müdürü Atilla Bayazıt, Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan ve ilçe müdürleri tarafından takdim edildi.
İstanbul Arnavutköy’de kaçak döküm isyanı: "Her gece döküyorlar, doğa çöplüğe döndü" Arnavutköy’de, çayırlık alanların kenarına kamyonetle gelen kişiler kaçak döküm yaparak bölgeden uzaklaştı. O anlar cep telefonu kamerasına anbean yansıdı. Yıllardır bölgede hayvancılıkla uğraşan ve yaşanan olaya ilişkin konuşan Sedat Bingöl, "Her gece kamyonetlerle gelip buraya kaçak döküm yapıyorlar. Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz. Sonra da bu atıkları ateşe veriyorlar. Daha önce çıkan yangında burası neredeyse yanıyordu. Hem çevre kirleniyor hem hayvanlarımız tehlikede" dedi. İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde bulunan İmrahor Mahallesi’ndeki çayırlık alanlar, kaçak döküm yapan şahısların radarına takılmış durumda. Özellikle gece saatlerinde bölgeye gelen şahıslar doğayı adeta katlederek bölgeden uzaklaşıyor. Araziye kaçak döküm yapılan anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerası tarafından görüntülenirken mahalle sakinleri ise yaşanan durumdan şikayetçi. "Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz" Yıllardır bölgede hayvancılıkla uğraşan Sedat Bingöl, "Ben yaklaşık 17 yıldır burada hayvancılık yapıyorum. Her gece kamyonetlerle gelip buraya kaçak döküm yapıyorlar. Biz şikayet ediyoruz ama baş edemiyoruz. Zabıta geliyor, bize uyarı yapıyor ama döküm yapanlar geceleri gelip gidiyor. Sonra da bu atıkları ateşe veriyorlar. Daha önce çıkan yangında burası neredeyse yanıyordu. Hem çevre kirleniyor hem hayvanlarımız tehlikede. Yetkililerden bir an önce bu duruma müdahale etmelerini istiyoruz" dedi. Bölge halkı, özellikle dere kenarlarına yapılan bu kaçak dökümler yüzünden doğanın tahrip olduğunu, çayırlık alanların ve otlakların çöplüğe dönüştüğünü dile getirdi. Öte yandan, polis ve zabıta ekiplerinin görüntüler üzerine olayla ilgili inceleme başlattığı öğrenildi.
Antalya Yeni yılda mışıl mışıl uyumak için bu 7 öneriye dikkat edin Nöroloji Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatleri yetersiz uykunun başlıca sebepleri olduğunu belirterek, "Kronik uykusuzluk, alzaymır ve parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırır, beyin toksinlerini temizleyen uyku evreleri bozulduğunda hasar birikir" dedi. Konuyla ilgili açıklamada bulunan Memorial Antalya Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, Yapılan araştırmaların, milyonlarca insanın haftada birkaç gece kaliteli uyku alamadığını gösterdiğini söyledi. Bu durumun, iş verimliliğini düşürdüğünü, çalışanların yüzde 70’inin kariyerlerinde en az bir kez kötü uyku nedeniyle işe gidemediğinin belirlendiğini hatırlatan Dr. Sarıönden Gencer, Günümüzün 7 gün 24 saat çalışma kültürü, akıllı telefonlar, sosyal medya ve stres, uykuyu en çok etkileyen faktörlerdir. Akıllı saatler ve uyku takip uygulamaları sayesinde elde edilen verilere göre Türkiye’de her üç yetişkinden biri uyku sorunu yaşamaktadır. Pandemi sonrası dönemde kötü uyku kalitesi daha da yaygınlaşmıştır. Stres, kaygı ve düzensiz çalışma saatleri yetersiz uykunun başlıca nedenleridir. Kronik uykusuzluk, alzaymır ve parkinson gibi nörolojik hastalık riskini artırır, beyin toksinlerini temizleyen uyku evreleri bozulduğunda hasar birikir" dedi. Uykusuzluğun sağlık üzerindeki gizli tehlikesi Yetersiz uyku bağışıklığı zayıflattığını belirten Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, "Enflamasyonu artırır ve aşağıdaki kronik hastalıklara zemin hazırlar; Kalp ve damar hastalıkları: Uyku apnesi gibi bozukluklar hipertansiyon ve kalp krizi riskini yükseltiyor. Ruh sağlığı: Depresyon ve anksiyete ile doğrudan bağlantılı; uykusuzluk hem neden hem sonuç olabiliyor. Obezite ve diyabet: Hormon dengesi bozuluyor, iştah artıyor. Kaza riski: Gündüz uykululuk, trafik ve iş kazalarını tetikliyor. alzaymır-demans: Son araştırmalar, kronik uykusuzluğun beyinde alzaymır plaklarını biriktirdiğini göstermektedir. Özellikle yaşlılarda uyku kalitesi düşüşü, demans riskini artırır" şeklinde konuştu. Uyku hijyenine uyun Uykuyu iyileştirmek ilaçsız da mümkün olabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Elif Sarıönden Gencer, "Belirtilen uyku hijyeni kurallarını uygulayarak birçok kişi sorunlarını çözebilir. Düzenli saatler tutun: Hafta sonları da dahil olmak üzere her gün aynı saatte yatıp kalkın. Biyolojik saatiniz böylelikle bir düzene girecek. Yatak odasını uyku için uygun şekilde hazırlayın. Karanlık, sessiz ve serin (18-22C) olsun. Yatakta televizyon izlemeyin, telefondan uzak durun. Akşam rutinleri oluşturun: Yatmadan 1-2 saat önce ekranlardan uzak durun, mavi ışık melatonin salgısını baskılamaktadır. Ilık duş, hafif okuma veya meditasyon yardımcı olur. Kafein ve ağır yemeklere dikkat: Öğleden sonra kafein almayın, akşam yemeğini hafif tutun. Gündüz hareket edin: Haftada en az 3 gün 30 dakika yürüyüş veya egzersiz yapın, ama yatmadan 4-6 saat önce bitirin. Gündüz uykusunu sınırlayın: Gündüz şekerleme yapma alışkanlığınız varsa 20-30 dakikayı aşmayın ve öğleden önce olmasına dikkat edin. Stresi yönetimi için destek alın: Günlük kaygılarını yatak odasına taşımayın; gerekirse profesyonel yardım alın. Eğer uyku apnesi şüphesi varsa, mutlaka bir uzmana başvurun ve uyku testi yaptırın. 2025’te akıllı saatler, uyku takip cihazları sayesinde uykuyu daha iyi izleyebilmekteyiz. Ama asıl değişim, uykuyu önceliklendirmektir. Sağlığımızı gece kaybediyoruz ama gece kazanmak da elimizdedir. Kaliteli uyku en iyi ilaçtır" diye konuştu.