SPOR - 24 Mayıs 2018 Perşembe 18:31

Gaziantepspor’da yolsuzluk iddiaları

A
A
A
Gaziantepspor’da yolsuzluk iddiaları

Gaziantepspor Kulübü Başkanı Hasan Şahin, Gaziantepspor’un borçlarının bir çoğunun şişirme borç olduğunu ve dünyanın en ünlü futbolcularının bile alamadığı ücret kadar borç kaydedildiğini vurgulayarak, sadece iki gün Gaziantep’te kalmış bir futbolcuya milyon dolarların ödendiğini, yolsuzlukların olduğunu belirtti.

Gaziantepspor Kulübü Başkanı Hasan Şahin, Gaziantepspor’un borçlarının bir çoğunun şişirme borç olduğunu ve dünyanın en ünlü futbolcularının bile alamadığı ücret kadar borç kaydedildiğini vurgulayarak, sadece iki gün Gaziantep’te kalmış bir futbolcuya milyon dolarların ödendiğini, yolsuzlukların olduğunu belirtti.


Gaziantepspor Kulübü Başkanı Hasan Şahin, Celal Doğan Tesisleri’nde basın toplantısı yaptı. Şahin, "Gaziantepspor’un çok borcu olduğunu söyleyenler var. Elbette Gaziantepspor borçlu ama bu kentin de bu kulübe borcu var. Gaziantep’in bilinen bir şehir olmasında, marka şehir olmasında en büyük etkenlerden biri Gaziantepspor’dur. Hasan Şahin’in devraldığı bu kötü durumda nasıl icraat yapacağını tüm Türkiye görecek. Eski yönetimlerin yaptığı yolsuzlukları, kayıp paraları belgeleriyle ortaya çıkaracağım. Örneğin; Gazdaş’tan Mutlu Özpineci zamanında gelen 500 bin TL’lik bir sponsorluk bedeli var ve paradan kulübe aktarılan para sadece 150 bin TL civarında. Geriye kalan 350 bin TL’si ne bir belgeye yansımış ne de kulübün kasasına girmiş" diye konuştu.



"Huzeyfe Durmaz dönemindeki harcamaların belgesi yok"


Daha sonraki Huzeyfe Durmaz dönemi hakkında da açıklamalarda bulunan Şahin, "Huzeyfe Durmaz, başkanlığı döneminde transfer yasağından dolayı FIFA’ya Gaziantepspor’u 161 bin Euro borçlandırmış. Durmaz’ın o dönem Kulüpler Birliği’nden Gaziantepspor için almış olduğu 337 bin Euro var ve Durmaz, kulüp hesabına yatan bu parayı bankadan tek imza ile çekmiş. Çektiğine dair belgesi de var. Cenk Tosun’nun transferinden kulübe gelen bir para var 179 bin 597 Euro. O da yok ortada. Yarım sezon kiralık kadromuzda bulunan Galatasaraylı Bruma için 20 bin Euro gelmiş, bunun da aynı şekilde ortada hiçbir harcama belgesi yok. Faik Bezek’ten 200 bin TL alınan parayı ödedim diyor ama Faik Bezek de ben para almadım diyor. Yani ortada bir zimmete geçirilmiş milyonlar var, yolsuzluk var. Bunların belgelerini suç duyurusuyla birlikte savcılığa vereceğiz" dedi.



"Gaziantepsor’un hakkını kimseye yedirmeyeceğiz"


Gaziantepspor’u tekrar eski günlerine döndüreceklerini vurgulayan Şahin, "Biz bundan sonra ortada olmayan paraların hesabını bağımsız denetim kuruluşuna incelenmek üzere vereceğiz ve bunun hesabını kuruş kuruş soracağız. Bizim her şeyimiz olan Gaziantepspor’un hakkını kimseye yedirmeyeceğiz. Şimdi tüm sıkıntıları çözmek için Ankaragücü’nün de maddi sorunlarını çözen, FIFA davalarına bakan, FIFA avukatı Erdal Kesebir ile anlaştık. Bütün kulüp davalarımıza Kesebir bakacak. Bu saatten sonra çok önemli bir iddiada bulunuyorum; Gaziantepspor artık küme düşmeyecek, 3 puan silinme olayları olmayacak. Bunlar olursa ben istifa edeceğim" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.