GENEL - 22 Nisan 2019 Pazartesi 13:58

İlk “MESANTEP” buluşması

A
A
A
İlk “MESANTEP” buluşması

SANKO Üniversitesi Tıpta İnovasyon Buluşmalarının beşincisi "Medikal Sanayi Teknolojisinde Yenilikler ve Fırsatlar" temasıyla, 29 Nisan 2019 tarihinde düzenleniyor.

SANKO Üniversitesi Tıpta İnovasyon Buluşmalarının beşincisi "Medikal Sanayi Teknolojisinde Yenilikler ve Fırsatlar" temasıyla, 29 Nisan 2019 tarihinde düzenleniyor.


Tıpta İnovasyon Buluşmaları 5, SANKO Üniversitesi, Gaziantep Sanayi Odası ve İpekyolu Kalkınma Ajansı işbirliğiyle SANKO Üniversitesi Sani Konukoğlu Uygulama ve Araştırma Hastanesi toplantı salonunda gerçekleşecek.


"Medikal Sanayi Teknolojisinde Yenilikler ve Fırsatlar" ana temasıyla düzenlenecek toplantıda, “Gaziantep Medikal Sanayi Ürünleri ve Teknolojileri Programı (MESANTEP) İşbirliği Protokolü ile Gaziantep medikal sanayi ürünleri ve teknolojilerinin, tüm paydaşları ile birlikte yerlileştirme, AR-GE ve inovasyon, bölgesel-ulusal ve uluslararası işbirliği, mevcut yatırımlar ve yeni girişim eksenleri doğrultusunda geliştirilmesi ele alınacak.


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve MESANTEP Programı Üniversite Danışmanı Prof. Dr. E. İlker Saygılı’nın, MESANTEP tanıtımını da yapacağı etkinliğe Prof. Dr. Melih Bulut, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Koç Üniversitesi Translasyonel Tıp Uygulama ve Araştırma Merkezi (KUTTAM) Direktörü Prof. Dr. İhsan Solaroğlu, İskenderun Teknik Üniversitesi Deniz Teknolojileri Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selin Sayın, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı Genel Sekreteri Mete Çakmakçı, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi / Sinirbilim Uygulama ve Araştırma Merkezinden Öğr. Gör. Dr. Emel Sokullu, SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Çetin, Araştırıcı İlaç Firmaları Derneği Yatırım Politikaları Direktörü Cengiz Aydın ile kamu temsilcileri ve iş dünyasının değerli isimleri katkı sağlayacak.


Sağlık Sektöründe Öncelikler ve Yatırım Fırsatları, Sağlıkta Yenilikçi İşbirliği Ekosistemi, Sağlık Sektöründeki Yatırım Fırsatları ile özel sektör ve üniversite modellerinin ele alınacağı 4 ayrı panelden oluşacak Tıpta İnovasyon Buluşmalarında, Türkiye AR-GE İnovasyon Ekosistemini sürdürülebilir bir bağ ile bir araya getirmenin yolları konuşulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kars Karslı vatandaştan duyarlı davranış Ermeni-Türk harbinde Kars’ta 1920 yılında şehit düşen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarına duyarlı vatandaş tarafından önce bayrak dikildi, ardında da mezarın bulunduğu bölge temizlendi. Tarihi Benli Ahmet İstasyonu’nda dört tarafı duvarla çevrili olan Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının anıt mezar haline getirilmesini isteyen vatandaşlar, mezarlıkta 5 ayrı mezarın bulunduğuna dikkat çekerek mezarın olduğu bölgenin koruma altına alınması gerektiğini veya buraya anıt mezar yapılmasını istedi. Kars’ın en işlek caddelerinden birisi olan Faikbey Caddesi’ne ismi verilen Yüzbaşı Faik Bey’in mezarının tarihi istasyonda bulunduğunu ifade eden vatandaşlar, "Kars ve civarının Ermenilerden geri alınması için yapılan harekat esnasında 12. Tümen, 36. Alay 1’inci tabur komutanı yüzbaşı Faik bey 14 Ekim 1920 tarihinde Ermeni-Türk harbinde, Berne (Koyunyurdu) Köyü’nün doğusundaki tepede birliğin başında olduğu sırada çarpışmalarda şehit düştü. Ben de her sene geliyorum. Otlarını temizliyoruz, bayrağını taktık. Her yıl bu ayalarda gelip buranın bakım ve onarımı yapıyorum" dedi. Duyarlı vatandaş daha sonra Yüzbaşı Faik Bey’in bulunduğu mezarın etrafını temizledi, mezarın üzerinde bulunan ağaç parçalarını ve istenmeyen otlarını topladı, mezarlığın içerisindeki bayrağı değiştirdi. Şehitlere dua eden vatandaş daha sonra bölgeden ayrıldı.
Antalya Eşinden para istedi, ’param yok’ cevabını alınca hayatı değişti, kendi işinin patronu oldu Kocası harçlık vermeyince kendi dükkanını açan kadın, 36 yıldır mesleğini icra ediyor. Antalya’nın Serik ilçesinde yaşayan Fahriye Altınkaynak, 36 yıldır hayali olan olan terzilik mesleğini sürdürüyor. Altınkaynak, terziliğe hobi olarak başladı. Eşinden bir ihtiyacı için bir miktar para istediğinde “Param yok” cevabını alan Altınkaynak, kendi iş yerini açtı. Evindeki el makinesi ve kumaşlarla birlikte dikiş, giyim üzerine açtığı küçük bir dükkanla geçimini sağlamaya başlayan Fahriye Altınkaynak (62), “Herkes bana, "Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın” dedi. Ben de yapabilirim dedim” dedi. Terzilik mesleğiyle çocuklarını okuttu İş yeri açtığı zaman müşteri gelmesi için konfeksiyonlara broşür ve kartvizit dağıttığını anlatan Fahriye Altınkaynak, mesleğinin çocukluk hayali olduğunu aktardı. Eşinin işine karşı gösterdiği tüm direnişlere rağmen, 36 yıllık zaman zarfında 3 çocuğunun üniversite öğrenimini tamamladığını açıklayan Altınkaynak, meslekte nasıl başarıya ulaştığını şu sözlerle ifade etti: "Mesleğim, çocukluk hayalim. Bu işe önce evde başladım. Fakat evde olmuyordu, eve gelen çocuklarıyla geliyordu, çalışma imkanım olmuyordu. Sonra çok acil bir para ihtiyacım oldu. Eşimden para istedim, ’Param yok’ dedi. Eşimin bana öyle demesi çok üzdü. Oturup düşündüm ve bir iş yeri açmaya karar verdim. Hemen araştırmaya başladım ve dikiş, giyim üzerine bir dükkan kiraladım ama hiçbir şeyim yoktu, sadece küçük bir el makinem vardı. Herkes bana, ’Başaramazsın, yapamazsın, tek başına bir bayansın’ dedi. Ben de ’Neden, ben de yapabilirim’ dedim. Evimdeki makinemi iş yerime getirdim. Broşürler, kartvizitler bastırdım. Bütün konfeksiyonları dolaşarak dağıttım. ’Yapılacak tadilat işlerinize talibim’ dedim. Evdeki kumaşlarımı getirdim, dükkanıma yerleştirdim, badana yaptım. Eşim şiddetle karşı çıktı, ’Yapamazsın, uğraşamazsın, otur evde yemeğini yap’ dedi. Ama ben kararlıydım. Çok ağır bir kelime kullandı. Eğer hayat müşterekse ve ben çalışmıyorsam, almakla mükelleftir kendisi. Almıyorsa, ben de bir şeyler yapma ihtiyacı hissettim. Kimseye muhtaç olmak istemedim. O kadar zor ki birilerine muhtaç olmak. Azmettim ve yavaş yavaş müşterilerim gelmeye başladı. Sonra eşimden ayrıldım." Kadınların hayatta her zaman üretken olması gerektiğini anlatan Altınkaynak, “Elimden geldiği kadar helalinden olsun diye gece gündüz, gece yarılarına kadar çalıştım. 3 çocuğum ve 8 torunum var. Oğullarım ve kızım üniversiteyi bitirdi ve hepsinin mesleği var. Torunlarımla mutluyum ve en güzeli bir işim var. Bir kadın, üretken ve karınca gibi olmalı. İlla ki, iş yeri açması gerekmiyor. Evde, tarlada, fabrika başka bir iş yerinde çalışsın ama üretsin. Kadınlar, kimseye muhtaç olmamalı, dimdik ayakta kalmalı” diye konuştu.