GENEL - 15 Eylül 2019 Pazar 16:14

Bakbak’tan GastroAntep değerlendirmesi

A
A
A
Bakbak’tan GastroAntep değerlendirmesi

AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Dr.

AK Parti Gaziantep Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu (KEFEK) üyesi Dr. Derya Bakbak, çiçekli şalvarını giydi, önce biber hasadına girişti sonra fıstık toplayıp, eleme yaptı.


Bu yıl ikincisi düzenlenen Gastronomi Festivali kapsamında Nurdağı’nda biber hasadı, Nizip’te fıstık hasadı yapıldı. İki hasada şalvarı ile katılan Milletvekili Derya Bakbak’a Antep kızı yorumları yapıldı.


Bu yorum karşısında Bakbak, “Bu topraklarda büyüdüm bu toprakların iklimi ile yoğruldum. Ben Gaziantep’te yaşıyorum. Ailem, işim, arkadaşlarım, komşularım, evet “Ben Antebim” şalvar da bizim rengimizin, kültürümüzün bir öğesi. Bu öğe ile yabancı misafirlerimizi ağırlamak da çiftçimizin hasat heyecanına ortak olmak da çok keyifliydi. Bu artık festivalimizin bir parçası haline geldi” dedi.


Bakbak, festivale ilişkin de değerlendirme yaptı


Gaziantep’in hem mutfak hem de tarihi, kültürel bakımdan çeşitliliğin başkenti olduğuna dikkat çeken Bakbak, “Burası öyle bir coğrafya ki bizi gastronomi şehri yapan eşsiz lezzetlere kokusunu, rengini, tadını veren tarımsal ürünlerin yetiştirdiği bir coğrafya. Burası öyle bir coğrafya ki bağrında sakladığı medeniyetlerin izlerini kültürü ile harmanlayan bir coğrafya. Burası kültürün, sanat, tarih ve lezzetle buluştuğu bir coğrafya” ifadelerini kullandı.


Gastronomi Festivalinin hasatlarla başlayıp, söyleşiler, lezzet yarışmaları, eşsiz yemek sunumları, konserler ile devam ettiğini de belirten Bakbak, “Bizler de festival kapsamında düzenlenen etkinliklere katıldık. Yöresel ürünlerimizin sergilendiği stantları gezdik. Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen ziyaretçilerin festivalden oldukça memnun kaldığına şahit olduk. Bu konuda sevgisini, muhabbetini misafirperverliğini esirgemeyen hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Bu festival ile biz bir kez daha dünyaya ‘Dünyanın lezzet başkenti olma’ iddiamızı haykırdık. Bu başkentliği fazlasıyla da hak ediyoruz. İşte fıstık ihracatın ana kalemi ve dünya besinleri içerisinde en değerli ürünlerimizden bir tanesi. Yeşil altınımız dediğimiz fıstığın gramının bile çok değerli olduğu, katmerinden baklavasına bu mevsimde yaptığımız şireye kadar tüm bu lezzetlere lezzet katan marka değeri yüksek ürünümüz. Tüm ürünlerimizde, pilavımızdan, çorbamızdan, tatlımıza kadar her yemeğimizi süsleyen, suyumuzun bile fıstık gibi olduğu bir şehiriz. Zenginliğimiz fıstıkla sınırlı değil bu bereketli toprakların bize verdiği öyle tarım ürünleri var ki biz en fazla coğrafi işaret tescili alan şehiriz. Şimdi en son Oğuzeli narımız tescillendi” ifadelerine yer verdi.


Gaziantep’in kırmızı biber konusunda da önde gelen bir şehir olduğunu aktaran Bakbak, “Tecsil konusunda sırada biberimiz var. Tüm yemeklerimize lezzetini veren ana maddemiz biberdir. Yemeklerimize salçası ile ayrı, acısı, rengi, aromasıyla ayrı bir lezzet katıyor. Öyle bir üretimi var ki ülkemizin kırmızıbiber üretiminin yüzde 26’sı Gaziantep’ten karşılanıyor. Türkiye’de geçen yıl 227 bin 380 ton kırmızı biber üretildi. Bu üretimin 59 bin 100 tonunu Gazi şehrimiz tek başına üstlendi. Son 5 yılda kırmızı biber üretim alanımız da yüzde 48 arttı. Kırmız biberde Türkiye 2.’siyiz ekim alanlarımızın genişlemesiyle, aldığımız üretimi artırma tedbirleri, izlediğimiz tarımsal politikalarla inşallah üretimde birinciliği yakalayacağız. Yine nane bu bölgede yetişiyor ve biz nane üretiminde yüzde 70’e yakın üretimle Türkiye birincisiyiz. Yeşil olarak da sofralarımızda yerini alan nane kurutularak da yemeklerimize lezzeti veren bir başka önemli ürünümüz. Baktığınız zaman ben aslında Antep kızı olarak yemeklerimizin sırrını verdim. Biber, fıstık, nane ve Antep’imizde üretilen tüm ürünlerimiz bu işin püf noktası. Tabi tüm bunların Gaziantep topraklarında yetişmesi, Antep kültürü ile yoğrularak lezzete dönüştürülmesi de ayrı bir ustalık. Bu ustalığın yakalanmadığını bildiğimiz için mutfağımızı, kültürümüzü dünyaya Gastronomi Festivali ile açtık. Dolu dolu geçen festivalimiz dilerim şehrimize, ülkemize büyük kazanımlar sağlar. Misafirlerimiz de festivalin üçüncüsüne katılma hayaliyle şehrimizden ayrılır. Bizler de hemşehrilerimizle el ele daha nice festivallere imza atarız” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzmanından bebek isteyen çiftlere beslenme önerileri Jinekolog Kağan Açıkgözoğlu doğurganlığı etkileyen faktörlere dikkat çekerken, hamile kalmada sperm ve yumurta kalitesinin, sperm ve yumurta kalitesinde de beslenmenin önemli rolü olduğunu söyledi. Uzm. Dr. Akıçgözoğlu, “Kadınlar hayatı boyunca oluşacak tüm yumurta sayısı genetik olarak belirlenmiş olarak dünyaya gelirler. Sonradan bu sayıyı artıracak önlemler alamazlar. Ancak yumurtalarının kalitesini iyileştirmek ve bunu yaparak doğal olarak gebe kalmayı kolaylaştırmak için atabilecekleri adımlar var” diyerek önerilerde bulundu. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Kağan Açıkgözoğlu, kadın ve erkekte üreme sağlığı konusunda önerilerinin de yer aldığı bilgiler verdi. Açıkgözoğlu, doğurganlığı olumsuz etkileyen faktörleri; sigara kullanımı, kontrolsüz kilo alımı, ileri yaş, kafein, çevresel zararlı maddeler, stres, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar olarak sıraladı. Bunların dışında beslenmede yapılan yanlışların da sperm ve yumurta kalitesini azalttığını kaydeden Açıkgözoğlu, “Gebelik planlayan çiftler, üreme hücrelerinin sağlığını koruyabilmek için sadece karbonhidrat içeren gıdalardan, trans yağlardan, salam, sosis, jambon gibi işlenmiş et ürünlerinden, aşırı tuzlu veya şekerli gıdalardan uzak durmalı” diye konuştu. “35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” Jinekolog Açıkgözoğlu, bebek sahibi olmak isteyen çiftlere daha az kırmızı et, daha fazla deniz ürünü ve taze meyve sebze tüketme önerisinde bulundu. Açıkgözoğlu, çiftlerin öğünlerine böğürtlen, çilek, nar, karadut, zerdeçal, keklik otu, zencefil ve kimyon gibi antioksidan zengini ürünlerini eklemelerinin de yararlı olacağını söyledi. Çiftlere her gün olmasa da haftada en az 4 gün düzenli egzersiz yapmayı tavsiye eden Açıkgözoğlu, “Yumurta ve sperm kalitesi açısından egzersiz çok önemli. Anne ve baba adaylarının kendilerini zorlamadan 35-50 dakika arası kardiyo egzersizleri yapmalarını tavsiye ediyorum” dedi. Kadınlar için öneriler Yumurta rezervi ve kalitesinin genetik faktörlerden etkilendiği için bazı durumlarda tamamen kontrol dışı olabileceğini kaydeden Uzm. Dr. Açıkgözoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Fakat sağlıklı yaşam tarzı seçimleri ve profesyonel yönlendirme ve tedavi ile bu konuda olumlu adımlar atılabilir. Benim önerim; antioksidanlar vücudu serbest radikallerden korur ve yumurta kalitesini artırabilir, C vitamini, E vitamini, beta-karoten gibi antioksidanları içeren yiyecekler tüketin. Nar, avokado, muz, brüksel lahanası, brokoli, havuç, karides gibi kabuklu deniz ürünleri, somon, badem, kuzu ciğeri, incir yumurta kalitesini artıran yiyeceklerdir. Uykusuzluk ve sürekli stres, hormon seviyelerini etkiler ve yumurta kalitesini düşürebilir. Yeterince dinlenmek, stresi azaltmak önemlidir. Özellikle folik asit, D vitamini ve omega-3 yağ asitleri, Çinko, Selenyum, CoQ10 gibi fertilite destekleyici takviyeler yumurta sağlığını destekleyebilir, güvenle kullanabilirsiniz. Yumurtalık Uyarım Tedavisi’nden destek alabilirsiniz, bu tedavi yumurta üretimini artırmak için kullandığımız bir yöntem. Yumurtalık uyarım tedavisinde hormonal bazı ilaçları kullanarak yumurtalıkların daha fazla yumurta üretmesini teşvik edebiliyoruz. IVF (Tüp Bebek) veya diğer üreme prosedürleri için yumurta toplama işlemi öncesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Hamilelik istiyorsanız 12 aylık denemeden sonra (veya 6 ay – 35 yaşın üzerindeyseniz) hala hamile kalamıyorsanız, olası sebeplerin belirlenmesi ve tedavi seçeneklerinin uygulanması için bir kadın doğum uzmanından destek almanız gerekir.” Erkekler için öneriler Açıkgözoğlu, baba olmak isteyen erkeklere de sperm kalitesini artıracak 10 besin önerisinde bulundu. Bunları; yaban mersini, yağsız dana eti, kabak çekirdeği, keçiboynuzu, somon, bitter çikolata, istiridye, yumurta, fındık, domates olarak sıraladı. Her bireyin farklı olduğunu ve bireyin özelinde tedavi seçeneklerinin de farklı olacağını ifade eden Açıkgözoğlu, “Rutin kontrolleri aksatmamak ve herhangi bir tedaviye başlamadan önce uzman bir doktora danışmak oldukça önemli” bilgilerini verdi.
Kütahya Kütahya’da 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışlar yasak Kütahya’da Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonunca orman yangınlarını önleme çerçevesinde 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışların yasaklanması kararı alındı. Vali Musa Işın’ın başkanlığında toplanan Orman Yangınları ile Mücadele Komisyonunda Kütahya’daki 2024 yılı yangın önleme çalışmaları ve yangınlara karşı alınacak tedbirler karara bağlandı. Toplantıda, orman yangınlarını önleme kapsamında 1 Temmuz-30 Eylül tarihleri arasında ormana giriş ve çıkışların yasaklanması kararı alındı. “Anız ve Bitki Örtüsü Yakmak Yasak” Toplantıda alınan kararlara göre, anız yakanlar hakkında 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi gereği idari para cezası kesilecek, ormana 4 kilometre mesafede yakılan anızlar için 6831 sayılı kanunun 76. Maddesi 4. fıkrasına gereği yasal işlem yapılacak. 2872 sayılı Çevre Kanunun 20. inci maddesinin (l) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için 386,79 TL idari para cezası verilecek. Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskun mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat arttırılacak. “Gönüllü Eğitimleri” Orman teşkilatınca lüzumlu görülen ilçelerde, yangın söndürme çalışmalarına katkıda bulunabilecek gönüllüler ve Sivil Toplum Örgütlerine, başvurmaları halinde gönüllü eğitimleri Orman İdaresince gerekli eğitimler verilecek ve yangın söndürme esnasında, yangın söndürme malzemesi desteği sağlanacak. Geçen yıl iki büyük yangınla karşılaşıldığını ve bu yangınlarda kahramanca mücadele eden Orman İşletme Şefi Murat Yıldırım’ın şehit olduğunu, dozer operatörü Hasan Hüseyin Türker’in ise gazi olduğunu hatırlatan Vali Işın, "Şehidimize tekrar Allah’tan rahmet, gazimize sağlık ve esenlikler diliyorum, Allah sağlığına kavuştursun” dedi. “580 teknik personel, 108 adet araç ve iş makinesiyle mücadele edeceğiz” Vali Musa Işın, 2024 yılında 580 teknik personel ve yangın işçisi, 108 adet araç ve iş makinesiyle yangınlarla mücadele edileceğini ve 33 adet orman gözetleme kulesinde kameralı gözetleme sistemi mevcut olduğunu belirtti. “TB2 İHA ve KORU431 helikopteri konuşlandırılacak” Vali Işın, yangın söndürme helikopteri Koru 431 ve İnsansız Hava Aracı (TB2 İHA)’nın da yangınlarla mücadelede önemli rol oynayacağını söyledi. Zafer Havalimanı’nda konuşlandırılacak TB2 İHA’nın 10.00-20.00 saatleri arasında uçuş ve gözetleme yapacağını belirten Işın, İnsansız Hava Aracı (TB2 İHA)’nın havada kalış süresinin 27 saat olduğunu kaydetti. Orman Bölge Müdürü Erdal Dingil “ 2024 yılının yangınsız bir sezon olması diledi.”