KÜLTÜR SANAT - 15 Eylül 2020 Salı 11:48

"Nüket Ersoy ışık oldu, yolumu aydınlattı”

A
A
A
"Nüket Ersoy ışık oldu, yolumu aydınlattı”

Altın Güvercin Beste Yarışması’nda “En iyi beste ve en iyi yorum” ödülünü kazanan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları 2007 mezunu Deniz Özçelik başarıya giden yolda GKV Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’un büyük katkısı olduğunu söyledi.

Altın Güvercin Beste Yarışması’nda “En iyi beste ve en iyi yorum” ödülünü kazanan Gaziantep Kolej Vakfı Özel Okulları 2007 mezunu Deniz Özçelik başarıya giden yolda GKV Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’un büyük katkısı olduğunu söyledi. Özçelik, “Sayın Nüket Ersoy’a bana ışık olarak yolumu aydınlattığı için teşekkür ediyorum” dedi.


Gaziantep Kolej Vakfı, 1963 yılından bu yana eğitim hizmetleriyle dokunduğu gençlerin mesleki kariyerlerinde önemli rol oynuyor. Altın Güvercin Beste Yarışması’nda, “En iyi beste ve en iyi yorum” ödülünün sahibi olan Gaziantep Kolej Vakfı mezunu Deniz Özçelik, başarı hikayesini anlatırken, GKV Mütevelli Heyeti ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’un büyük katkılarına dikkat çekti. Yarışma sonrası GKV Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’u arayan Deniz Özçelik, desteklerinden dolayı teşekkür ederek mutluluğunu paylaştı.


"Nüket Ersoy’la tanışmak hayatımın dönüm noktası oldu"


Özçelik eğitim yaşamında Nüket Ersoy’la tanışmanın kendisi için önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek, “8. sınıfta 10 Kasım Orotoryosunda Bülbülüm Altın Kafeste söylediğimde çağırmıştı beni yanına Nükhet Ersoy, ve sesimin harikulade olduğunu, kesinlikle müzisyen hatta operacı olmam gerektiğini söylemişti. Ailemle beraber de Nükhet Ersoy’la birçok kez bir araya geldik ve her seferinde beni müzikle ilgili motive ederek önerilerde bulundu. Boğaziçi’ni kazandığımda bir yandan da İstanbul Üniversitesi Yarı Zamanlı Müzikal Bölümü’ne başvurmamdaki en büyük tavsiye kendisinindir, ailemin bana destek olması konusunda da onları bunca zaman aydınlattı. Gerçekten Nükhet Hanım’a çok minnettarım, çünkü 14 yaşında her ne kadar yeteneğimin farkında olsam da bununla ilgili net kararlar almak zor bir işti benim için. Kah okul orkestrasıyla katıldığımız yarışmalar olsun kah tiyatrolar, okulda okurken de sanat etkinlikleri sayesinde bu yönümü daha çok keşfedip özgüven kazandım. Şu anda hala iletişimde olmaktan ve Nükhet Ersoy’a ‘Beni haklı çıkardın’ dedirtmekten dolayı çok gururluyum. Kendisine bana ve birçok sanat talibi öğrenciye ışık olduğu için teşekkür ediyorum” diye konuştu.


"Nüket Ersoy’la bağlarını koparmadı"


2007 yılında GKV Özel Okullarından başarıyla mezun olan Deniz Özçelik mesleki kariyerini geliştirmek için büyük çabalar sarf ederken GKV Mütevelli ve Yönetim Kurulu Başkanı Nüket Ersoy’la ilişkilerini sürdürerek sürekli görüş alışverişinde bulunmayı ihmal etmedi. Aydın Büyükşehir Belediyesi, Kuşadası Belediyesi ve Altın Güvercin Kültür, Sanat ve Tanıtım Vakfı işbirliğinde bu yıl 23’üncü düzenlenen Türkiye’nin ilk ve tek beste yarışması olan Kuşadası Altın Güvercin Beste Yarışmasında “Kokun Şehir Değiştirdiğinde” isimli bestesi ile Altın Güvercin’i kazanan Özçelik aynı zamanda “En iyi yorumcu” ödülünü de kazanarak Türkiye’nin gururu oldu.


Gaziantep’ten "Altın Güvercin"e uzanan yolda Deniz Özçelik


Küçük yaşlardan itibaren sahne sanatlarıyla iç içe olan Deniz Özçelik, ortaokul ve lise yıllarında klasik piyano çalışırken okul orkestrasıyla katıldıkları müzik yarışmalarında jüri özel ödülü ve en iyi kız solist gibi ödüller aldı. Üniversite sınavında yaptığı dereceyle Boğaziçi Elektrik Elektronik Mühendisliği’ni kazandığı aynı sene yetenek sınavında birincilikle girdiği İstanbul Üniversitesi’nde de Yarı Zamanlı Müzikal Bölümü’nde okudu. Mete Sakpınar’la ve Hasan Uçarsu ile kompozisyon, Şebnem Sönmez’le oyunculuk çalıştı. Çeşitli müzikallerde oynadı. Boğaziçi’nde 2. sınıfta okurken katıldığı Nardis Jazz Vokal Yarışması’nda Polonya’da Pulawy Jazz Workshop’a gitmeye hak kazandı. Bu sırada Ezel Akay’ın yönettiği, Haluk Bilginer ve Gülse Birsel gibi ünlü oyuncularla 7 Kocalı Hürmüz filminde oynadı, film müziklerini seslendirdi. Aynı zamanda Bahçeşehir Caz bölümünden de sertifika aldı, İTÜ Miam’dan Amy Salsgiver’la, Yıldız Konservatuarı Profesörü Alper Maral’la orkestrasyon ve kompozisyon çalıştı. Amerika’daki Berklee College of Music’de gittiği yaz okulunda %100 tam burslu lisans eğitimi kazandı. Orada eğitimine devam ederek vokal performans ve elektronik prodüksiyon çalıştı. Tiger Okoshi, George Garzone, Greg Osby, Simon Shaheen, Esperanza Spalding, Bobby Mcferrin, Victor Wooten, Beyonce’un saksafoncusu Tia Fuller gibi isimlerden performans dersleri aldı, bazılarıyla aynı sahneyi paylaşma fırsatı buldu. İstanbul’da birçok mekanda sahne aldı, çeşitli kültür merkezlerinde solo piyanist vokalist olarak ve kendi ekipleriyle konserler verdi. Türkü düzenlemeleri, Türkçe ve İngilizce çok geniş bir yelpazede yaptığı besteleriyle ve yorumlarıyla Youtube üzerinden performanslarına devam ediyor. Film ve dizi müzikleri yapmaya, besteciliğe devam ederken aynı zamanda iki farklı grubun aranjörlüğünü yapıyor. Şimdilerde evindeki stüdyosunda kendi aranjörlüğünü ve prodüktörlüğünü kendisi yaptığı, asıl projesi olan albümü üzerinde çalışıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çorum Sungurlu’da KKKA eğitim semineri düzenlendi Çorum’un Sungurlu ilçesinde, baharın gelmesi ve havaların ısınması ile ortaya çıkan ve Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığına sebep olan kene ısırmalarına karşı vatandaşlar uyarıldı. Sungurlu Devlet Hastanesi’nde görevli Uzm. Dr. Mustafa Akıncı tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden Korunma Yolları temalı eğitim düzenlendi, seminer sonrasında hasta ve hasta yakınlarına farkındalık oluşturmak amacıyla danışma biriminde stant açıldı. Konuya ilişkin olarak hastane başhekimliğinden yapılan açıklamada, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşinden korunmak için tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir" denildi. Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası) kene olup olmadığını kontrol etmesi istenilen açıklamada, "Yapılan kontrollerde kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır. Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır. Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir. Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske vb.) almalıdır " ifadeleri kullanıldı. Kene tutunan kişiler kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmeleri konusunda da ikaz edilen açıklamada, "Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır" bilgileri verildi.