EĞİTİM - 29 Ekim 2020 Perşembe 18:24

GAÜN’de "Demokratik Kazanımlar" konferansı

A
A
A
GAÜN’de "Demokratik Kazanımlar" konferansı

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.

Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakup Bulut tarafından,Cumhuriyetimizin 97. Yılı nedeniyle “Cumhuriyetin Yüzüncü Yılında Demokratik Kazanımlarımız”konulu online konferans verildi.


1920 Cumhuriyetin ilanıyla başlayan ve 29 Ekim 1923’te Türkiye’nin yönetim biçiminin resmen Cumhuriyet olduğu kabul edilen süreç dikkate alındığında, yüz yıllık bir cumhuriyet geleneğine sahip olduğumuzu ifade eden Prof. Dr. Yakup Bulut,Cumhuriyetin belli bir birikim ile kurulduğunu ve Cumhuriyete geçişte meclis geleneğine sahip olmanın önemli bir yer tuttuğunu ifade etti. Özelikle zihni bir alt yapı oluşturan bu meclis geleneğinin, geçiş sürecinde toplumsal kabulleri de içinde barındırdığını vurguladı. Prof. Dr. Bulut konuşmasında şunları söyledi:


"Türk toplumunda var olan meclis geleneği, Cumhuriyet yönetimine geçişte de bir kolaylık sağladı. Ancak toplumsal iradenin yönetime yansıması da kolay olmadı. Demokratik sistemin hayata geçirilmesinde birçok sorun yaşandığı dikkate alındığında demokratik bir sistemin kolay yerleşmediği söylenebilir. Demokratik bir sistemin yerleşmesinde temel bir şart olan siyasal parti örgütlenmeleri, toplumsal iradenin yansımasını ortaya koyan seçimlerin yapılması, çok partili hayata geçilmesi, vesayetçi yapıların bertaraf edilmesi ve demokrasinin yerleşmesi için demokrasi adına bazı bedeller de ödendi. Bu bedeli ödeyenlerden biri de Rahmetli Adnan Menderes’tirki, bir demokrasi şehidi olarak da anılmaktadır. Bu açıdan toplumsal hafızanın muhafaza edilmesi ve bu hafızada demokrasi dışı müdahalelerin topluma nasıl bedeller ödettiği canlı tutulması gerekir. Toplumsal iradenin, Cumhuriyetin kazanımlarının farkında olması demek, bu kazanımların yaşam biçimine dönüşmesi demektir.”


Cumhuriyetin en önemli kazanımlarının çok partili hayata geçişle daha iyi görülmeye başlandığını, demokratik sistemin çıtasının yükselmesi yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bulut, bu durum aynı zamanda bir demokrasi mücadelesi ve toplumsal iradenin siyasi ve idari yaşama yansıması anlamına geldiğini ifade etti. Prof. Dr. Bulut konuşmasının devamında, "Türkiye’de farklı zaman dilimlerinde oluşan ve farklı içerik taşıyan darbelere rağmen, demokratik kazanımların toplum tarafından vazgeçilmez hale geldiği artık net bir şekilde görülmektedir.Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminde, toplumun kendi iradesine nasıl sahip çıktığı ve demokratik kazanımları artık silah karşısında bile terk etmeyeceğini örnek olarak dünyaya gösterdi. Giderek kan kaybeden batı demokrasileri dikkate alındığında, demokratikleşme alanında toplumsal güvenin oluşmasını hedef koyan bir Türkiye, toplumsal olarak da demokrasi kazanımlarını artırma yoluna gidecek" şeklinde konuştu.


Atatürk’ün ‘en büyük bayram’ olarak nitelendirdiği ve çağdaş ve medeni bir ülke olarak geleceğin temellerinin 97 yıl önce atıldığını ifade eden Prof. Dr. Bulut, “Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere devletimizin kurulmasında ve ayakta kalmasında canını ortaya koyan tüm kahraman şehitlerimizi rahmetle anıyorum" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yeni Casper VIA M40 akıllı telefon satışa çıktı Casper VIA telefon ailesinin satışa sunulan en yeni üyesi Casper VIA M40; etkileyici dış görünüşü, yapay zeka destekli 50MP arka ve 13MP ön kamerası, uzun ömürlü 5 bin mAh batarya kapasitesi, 128GB depolama alanı ile kullanıcıların ihtiyaç duyduğu tüm özellikleri sunuyor. VIA ailesinin en yeni üyesi Casper VIA M40, 6GB RAM’e ek 6GB Sanal RAM’i ve etkileyici dış görünümü ile satışa çıktı. Tüketici trendleri dikkate alınarak geliştirilen İnci Beyazı, Safir Siyah ve Opal Mavi olmak üzere 3 farklı renk seçeneğiyle kullanıcıların beğenisine sunulan Casper VIA M40, kullanıcıların kişisel tarzlarına uygun seçenekler sunuyor. Arcsoft’un yapay zeka destekli 50MP arka ve 13MP ön kamerasıyla güçlendirilen Casper VIA M40, 128GB geniş depolama alanı 512 GB microSD kart desteği ile artırılabilir ve yüksek pil kapasitesinin sunduğu 5 bin mAh batarya gücü ile kullanıcıların ihtiyaç duyduğu gelişmiş özellikleri şık tasarımla sunuyor. 6GB RAM’e ek 6GB Sanal RAM kullanıyor Casper VIA M40, telefon performansının sürekliliğini sağlamak ve deşarj süresini optimize etmek için 6GB RAM’e ek 6GB Sanal RAM kullanıyor. Bu sayede yüksek pil kapasitesinin sunduğu 5000 mAh’lik batarya gücü, çok daha uzun süreler boyunca etkin bir şekilde kullanmayı mümkün kılıyor. Performansıyla olduğu kadar ekran deneyimiyle de kullanıcıların beklentilerini karşılayan Casper VIA M40, 1600x720 çözünürlüğe sahip 6.53” HD+ ekranı, 450 NIT ekran parlaklığı ve 90Hz yenileme hızına sahip yüksek ekran kalitesi ile en zorlu oyunlarda dahi rakiplere karşı üstünlük kazandırırken, seyir zevkini artırıyor. Derin ve odaklı fotoğraflara imkan tanıyor Dinamik ve canlı fotoğraflar için alanında lider Arcsoft firmasının lisanslı yapay zeka destekli ön ve arka kamerasıyla keyifli fotoğraf çekimlerine imkan tanıyan Casper VIA M40, güçlü kamera özelliği ile uyumlu bir tasarım sunuyor. Casper VIA M40, 50MP ana kameraya ek yer alan, 2MP bokeh açı kamerası ve 2MP makro kamerasıyla canlı, derin ve odaklı fotoğraflara imkan tanıyor. Farklı kamera modlarıyla güçlendirilen Casper VIA M40, 13MP çekim gücüne sahip ön kamerasıyla eğlenceli özçekimleri de mümkün kılıyor. Ön kamerasında, maksimum görüntü için ‘punch hole’ görünümlü kamera kullanan Casper VIA M40, arka kamerasında ise mat görünümlü, kameradan yayılan parıltılı bir efekte yer vererek etkileyici bir tasarım sunuyor.
Manisa Kamu görevlilerinin yargılandığı Soma Davası 12 Eylül’e ertelendi Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında 28 kamu görevlisi yargılanmaya başladığı davanın ilk duruşması yapıldı. Aileler ve ailelerin vekillerinin davaya katılma taleplerinin asıl dosyanın incelenmesinin ardından değerlendirileceğini belirten mahkeme heyeti, baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddederek, davayı 12 Eylül tarihine erteledi. Manisa’da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Faciasında ihmali olduğu gerekçesiyle 28 kamu personelinin yargılanması için açılan dava Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde başladı. İlk celsede madenci ailelerin ve vekillerinin mahkemeye katılma taleplerini asıl dosyayı inceledikten sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti barolar ve sendikaların katılım taleplerini ise reddetti. Heyet duruşmayı 12 Eylül tarihine erteledi. "Geciken adalet adalet değildir" Soma Adliyesi önünde bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, "Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra yani 10. yıla 5 gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davada özel şirket mensuplarının yargılandığı bu katliamla ilgili ana davadan çok sonra 9 yıl 360 gün sonra bugün ilgili faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66., 67. maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil, zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şuan için zaman aşımıyla ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. iddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; Böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır. Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay’a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığıyla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay’ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığının bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir yani geç vermiştir bu kararları. Geciken adalet adalet değildir.