EĞİTİM - 04 Mart 2021 Perşembe 16:07

En Ekonomik Enerji: Güneş enerjisi

A
A
A
En Ekonomik Enerji: Güneş enerjisi

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Mühendislik Fakültesi ile Kalyoncu İnovasyon Teknoloji ve Transfer Ofisi (KALİTTO) tarafından “Yenilenebilir Enerjide Yeni Konuşmalar” webinar serisinin dördüncüsü video konferans sistemi ile gerçekleştirildi.

Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Mühendislik Fakültesi ile Kalyoncu İnovasyon Teknoloji ve Transfer Ofisi (KALİTTO) tarafından “Yenilenebilir Enerjide Yeni Konuşmalar” webinar serisinin dördüncüsü video konferans sistemi ile gerçekleştirildi. Yenilebilir enerjinin öneminin arttığı vurgulayanan toplantıda en ekonamik enerji kaynağının ise güneş olduğu belirtildi.


Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili detaylı bilgilerin verildiği etkinliğe bu kez, ODTÜ-GÜNAM (Güneş Enerjisi Uygulama ve Araştırma Merkezi) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Raşit Turan, “Fotovoltaik Güneş Enerji Teknolojilerinin Gelişimi ve Geleceği” başlıklı sunumu ile konuk oldu. Video konferans yöntemi ile çevrimiçi gerçekleştirilen webinarın açılış konuşmasını HKÜ Rektörü Prof. Dr. Türkay Dereli yaptı. Webinarın başarılı geçmesi dileklerinde bulunan Prof. Dr. Dereli, emeği geçenlere ve katılımcılara da teşekkür etti.


"Yenilenebilir kaynaklara yönelmek gerekli"


Güneş enerjisinin stratejik önemi ile sunumuna başlayan Prof. Dr. Raşit Turan, “Atmosferin ısınması ve iklim değişikliği dünyamızı tehdit etmektedir. Fosil yakıtların kullanımı ile ilgili yakın gelecekte yaptırımlar gelecektir. Bu konularla ilgili çok kötümser senaryolar mevcut durumdadır. İşte bu sebepler, her geçen gün yenilenebilir enerji sistemlerinin önemi ve gerekliliğini artırmaktadır. Bu anlamda ülkemize bakacak olursak ekonomik düzeyde ülkemizde duyulan enerji ihtiyacı ve bu durumda ortaya çıkan cari açık son derece yüksektir. Eğer biz ülke olarak enerji ithalatımızı azaltırsak bizim refah seviyemiz artacağı gibi bu anlamdaki cari açık ta azalacak belki de kalmayacaktır. Bu da Türkiye’nin gelişimine çok ciddi katkı sunacaktır. Enerji ithalatını azaltmak, yerli ürünleri kullanmayı artırmak ile başlar. Kömür ve nükleer enerji gibi seçenekler ülkemizde kullanılabilir, ancak bunlar hem kısa süreli çözüm olacak hem de çevresel açıdan tehlikeli durumlar oluşturabilecektir. Uzun vadeli bakmak için rüzgâr enerjisi ve özellikle de güneş enerjisi kullanımını artırmamız gerekiyor. Günümüzde güneş enerji üretiminin maliyeti her geçen gün daha da düşmektedir. Bu bağlamda günümüzde güneş enerjisi, en ekonomik enerji üretme yöntemidir” dedi.


“Kalyon PV’nin Karapınar’daki 1300 MWP GES’i ülkemizin en büyük güneş enerji santralidir”


Türkiye’de elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 3.5-4’ünün gibi bir oranda güneşten elektrik üretildiğini belirten Prof. Dr. Raşit Turan, “Bu oran az gibi görünse de dünyanın birçok ülkesine kıyasla iyi bir orandır. Ülkemiz, güneş enerjisinde özellikle son yıllarda çok büyük sıçrama yaptı. Yakın zamanda ülkemizin dünyanın bu anlamdaki öncü ülkeleriyle rekabet edebilecek konuma geleceğini öngörüyoruz. Özellikle Kalyon PV’nin Karapınar’daki 1300 MWp GES’i ülkemizin en büyük güneş enerji santralidir. Bu tür büyük yatırım ve gelişimler, ülkemizin milli üretim hamlesi anlamında son derece önem arz etmektedir” dedi.


GÜNAM’ın faaliyetleri


Güneş Enerjisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (GÜNAM)’ı görsellerle anlatarak bilgiler veren Prof. Dr. Raşit Turan, “ODTÜ Kampüsünde 2009 yılında kurulan GÜNAM, yenilenebilir enerji çalışmaları üzerinde projeler üreten ve araştırmalar yapan bir merkezdir. ODTÜ’de kurulan bu merkezin güneş enerjisi ile ilgili çalışmaları 1970 yıllarına kadar gidiyor. 2009 yılında tam anlamıyla kurulan GÜNAM olarak 2010 yılında ilk endüstriyel hücreyi yaptık. Daha sonra, temiz oda ve organik güneş enerji hücresi üretimi yaptık. Günümüzde ise bu anlamda dünyanın seviyesi ne ise biz de o seviyede iş yapabilecek bir merkez haline geldik. Ayrıca geçtiğimiz ay ODTÜ’den ayrıldık. İsmimiz ODTÜ GÜNAM olarak kalacak, ancak mali ve idari olarak artık bağımsız bir merkez haline geldik. GÜNAM olarak yetiştirdiğimiz birçok isim çok önemli yerlerde ve çok önemli projelerde yer alıyor. Bunlardan birisi de Dr. Fırat Es, Kalyon PV’nin Ar-Ge Müdürlüğü görevini yürütüyor. GÜNAM olarak 2024 yılına geldiğimizde, 200 kişi olarak çalışmalarımızı sürdürmek gibi bir hedefimiz var. Faaliyet olarak birçok başarılı işe imza attık” diye konuştu.


GÜNAM’ın başarılı çalışmalarından örnekler verilen ve yoğun katılım ile gerçekleşen webinarın sonunda ODTÜ-GÜNAM Yönetim Kurulu Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Turan, katılımcıların sorularını yanıtladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri CZN Burak, kazada ölen Kayserili fenomenin taziyesine katıldı CZN Burak, kendisiyle görüşmek için İstanbul’a yürüyerek giden ve canlı yayın yaptığı sırada kamyonun çarpması sonucu hayatını kaybeden ’Yürüyen Adam’ lakaplı sosyal medya fenomeni Neşet Turan’ın taziyesine katıldı. Geçtiğimiz günlerde CZN Burak ile görüşmek için Kayseri’den yola çıkan ve İstanbul’a yürüyerek gitmeye çalışan ’Yürüyen Adam’ lakaplı sosyal medya fenomeni Neşet Turan’a, Aksaray-Ankara karayolu Sapmaz köyü yakınlarında kamyon çarptı. Kamyon şoförü kaza yerinden kaçarken, ihbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemi alırken, ağır yaralanan Turan, ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Talihsiz adam burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kayseri’de toprağa verildi Feci kazada hayatını kaybeden sosyal medya fenomeni Neşet Turan, öğle namazını müteakip Hulusi Akar Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Erkilet Bülbülpınarı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye Turan’ın yakınları ve vatandaşlar katıldı. CZN Burak taziye evinde Turan’ın cenazesine katılmadığı için sosyal medyada tepki alan ’CZN Burak’ olarak dünyaca tanınan Burak Özdemir, Neşet Turan’ın Kayseri’de bulunan taziye evine geldi. Burada aileye başsağlığı dileyen Burak Özdemir; taziye evinde dağıtılması için irmik helvası pişirdi. Özdemir, Neşet Turan’ın sosyal medyada çok sevildiğini söyleyerek, "Gerçekten çok seveni var. Ben mesajlarla tanıdım. Rahmetli olduktan sonra belki de milyonlarca mesaj aldım. Allah mekanını cennet eylesin. Günahlarını affetsin. Kendisi gerçekten ailesinde, arkadaşlarında ve tüm Kayseri’de çok güzel iz bırakmış. Rahmetli olduktan sonra 5 kardeş kalmışlar. Artık yine 6 kardeşler. Ben de onların bir kardeşi sayılırım" dedi. Neşet Turan’ın 1988 doğumlu ve çok da genç olduğunu dile getiren Özdemir, sosyal medyadan kaza ile ilgili kötü yorumlar yapıldığını, bu tür yorumların yapılmaması gerektiğini söyledi. Kazada hayatını kaybeden fenomen Neşet Turan’ın kardeşi Ahmet Turan ise, "Biz yürüyüşe çıktığımızda Burak ağabey bizi bilmiyordu. Videolardan bizi görmedi. Yani kaza olduktan sonra bizden haberi oldu. Bugün de taziye için Burak ağabey buraya geldi" ifadelerini kullandı. Ayrıca Özdemir’in hayranları da taziye evinde yoğunluk oluşturdu.
Zonguldak Prostat ve meme kanserinde umut ışığı Zonguldak’ta prostat ve meme kanseri gibi yumuşak doku kanserinin tedavisinde kullanılabilecek olan ilaç adayı patent aldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zuhal Gerçek ile İstanbul Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Güzel ve öğrencisi Betül Yaşin’in "Kanser Tedavisinde İlaç Adayı Olarak Kullanılabilecek Arilidin Barbitürat Türevi Özgün Moleküller" başlıklı ortak çalışmasına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent verildi. Çalışmanın sentez kısmı Prof. Dr. Gerçek tarafından gerçekleştirilirken; sentetik olarak üretilen özgün moleküllerin anti-kanser aktivitesi ise Prof. Dr. Güzel ve doktora öğrencisi Yaşin tarafından tespit edildi. Yapılan testler sonucunda, bu moleküllerin tirozin kinaz inhibitörü olarak kullanılabileceği belirlendi. “Sentezlenen moleküller yumuşak doku kanserinde çok etkili oldu” Anti kanser ilaçları üzerinde yapılan çalışmalarda sentezlenen maddelerin kanserli hücrelerin üzerinde etkili olduğunu ifade eden Gerçek, “Yeni sentezlediğimiz maddelerin tirozin kinaz enzim inhibisyonunu kanıtlayarak sonuçlandırdık. Bu proje kapsamında pek çok yeni ürün sentezledik. Bunların sentezi üniversitemizde gerçekleştirildi. Sentezlenen ürünlerin anti kanser aktivitelerini Prof. Dr. Mustafa Güzel ve doktora öğrencisi Betül Yaşin çalıştılar. Pek çok kanserli hücre hakkında moleküllerin aktivitesi çalışıldı. Özellikle yumuşak doku kanserlerinde çok etkili olduğu bulundu. Bunun üzerine biz de patent başvurumuzu gerçekleştirdik. Patentimizi de aldık, çok mutluyuz. Dileriz pek çok ortak çalışmayla bu buluşlarımız devam eder” diye konuştu. “Dünyanın en çok zarar gördüğü kanserin tedavisine bir ışık da biz yakmış oluruz” Prof. Dr. Gerçek, günümüzde en çok meme ve prostat kanserinin zarar verdiğini ve bu kanser türlerinin tedavisine bir ışık da kendilerinin yaktığını belirtti. Üç yıldır devam eden projenin henüz tamamlanmadığını belirten Gerçek, “Şu anda dünyanın en çok zarar gördüğü kanserin tedavisine bir ışık da biz yakmış oluruz. Özellikle yumuşak doku derken meme ve prostat kanserinde çok etkili olduğunu kanıtladık. Bizim sentezlediğimiz 8-9 molekül vardı. Bunların türevlerinin aktivitesi de çalışılacak tabi ki. Proje burada bitmedi aslında. Bu bir başlangıçtı. Türevlerine de çalışacağız. Projeyi yaklaşık üç sene boyunca çalıştık. Sonuçlarını daha yeni alıyoruz. İnşallah ilaç olarak görürsek de hepimiz için daha mutluluk verici bir sonuç olacaktır” şeklinde konuştu. Patenti alınan ilaç adayı; eczacılar ve ilaç enstitüleri tarafından ilaca dönüştürülerek satışa sunulabilecek.