YEREL HABERLER - 20 Mart 2012 Salı 09:26

BÜYÜKŞEHİRDEN ESNAFA BÜYÜK DESTEK

A
A
A
BÜYÜKŞEHİRDEN ESNAFA BÜYÜK DESTEK

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Asım Güzelbey, Gaziantep ekonomisine ve esnafına katkı sağlamak amacıyla cazibe merkezleri oluşturduklarını belirterek, var olan turizm potansiyelini de harekete geçirdiklerini ifade etti.
Başkan Güzelbey, Büyükşehir Belediye Meclis Salonu’nda esnaf odalarının başkanlarını ağırladı. Oda başkanlarıyla Gaziantep için üretilen projeleri konuşan ve esnafların sıkıntılarına kulak veren Başkan Güzelbey, Gaziantep esnafı için cazibe merkezleri oluşturmayı planladıklarını ve bu yöndeki projeleri bir bir hayata geçirdiklerini söyledi. Gaziantep’in birinci sınıf şehir statüsünde olduğunu dile getiren Başkan Güzelbey, esnafı destekleyecek düzenleme yapacaklarını belirterek, "Biz birinci grup bir
şehiriz. Göç alıyoruz, göçün yarattığı negatif efektleri hissedebiliyoruz ama bu arada şehrimiz büyüyor ve gelişiyor. Bugün Gaziantep 5 milyar dolar ihracat rakamına ulaşmış bir şehir. Bu gelişerek büyüyen şehirde hoşumuza gelmeyen işler var mı? Tabi ki var. Mesela; şehirlerdeki alışveriş merkezleri esnaflarımızı olumsuz etkiliyor. Yasal olarak alışveriş merkezlerini engelleyecek hiçbir güç yok. Bugün Amerika’ya gittiğimiz zaman alışveriş merkezleri yine var ama şehre 20 kilometre uzaklıkta. Ama
Gaziantep’in şehir merkezinde alışveriş merkezleri var. Bunu engelleyebileceğimiz bir planımız yok. Peki, ne yapalım? O zaman esnafa destek verecek yeni bir düzenleme yapalım" dedi.
"ESNAFIN OLDUĞU YERDE CAZİBE MERKEZİ OLUŞACAK"
Kent ekonomisini güçlendirmek ve esnafın kazancına hareketlilik getirmek için çalıştıklarını konuşmasına ekleyen Güzelbey, "Kentim Çarşım Yenileniyor diye bir proje yaptık. Gaziler Caddesi, Mütercim Asım Caddesi ve Şıhcan Caddesi, devamında Atatürk Bulvarı devamında Gazi Muhtar Paşa ve bu caddeye yakın olan küçük sokaklar. Biz burada neyi yapıyoruz? Biz burada insanların gelmesini sağlayacak bir proje geliştirdik. Ve bunu yaparken de tamamen esnafımızla oturduk konuştuk. Yapmak istediklerimizi anlattık
ve kendilerinden taleplerini dinledik. Ve hep sorduğumuz soru şu; insanlar buraya neden gelsin? Bu sorunun cevabını arıyoruz. Gaziler caddesi cazibe merkezi olsun, orada bir küçük akülü tren olsun ve orada tur atsın. Zaman zaman caddenin bazı yerlerinin üzeri kapansın. İnsanların oralarda oturma imkanları olsun. Dükkanların, evlerin hepsi tek renge boyansın, hepsi temizlensin. Kaldırımlar, ışıklar yenilensin. Ortalarda küçük küçük kafeler yapılsın. Tabi ki Gaziler, Şıhcan ve Mütercim Asım Caddeleri’nin
avantajı diğer yerlere göre ucuz olmasıdır. Bunu yaptığımız zaman sadece Gaziantep’i değil, çevre illerden gelen nüfusu da önemsiyoruz. Adıyaman, Şanlıurfa, Kahramanmaraş ve Hatay’dan hafta sonları vatandaşlar gelsinler ve buranın bir cazibe merkezi olduğunu görsünler. Hem alışverişini yapsın, hem karnını doyursun hem baklavasını yesin, isterse bir iki gecede konaklasın ama sonuçta şehir kazansın. Şimdi Gaziler caddesini bitirmek üzereyiz. Esnaflar oturduk anlaştık kendilerinin dediği tarihte başladık.
Esnafın olduğu yerde cazibe merkezi oluşacak. Bir vatandaşa her zaman verdiğimiz sözleri yerine getirdik. Hızlı yapacağız dedik ve 85 günde köprülü kavşak yaptık" dedi.
"PROJE BEDELİ 22 TRİLYON"
Güzelbey, cazibe merkezleri projeleri için esnaftan tek kuruş talep etmediklerini ve projeler için kaynak bulduklarını dile getirdi. Güzelbey, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bununla ilgili yaptığımız çalışmada altyapıyı bitirdik. Şimdi üst yapıyı yapıyoruz. Haziran ayı sonunda faaliyete geçirdiğimiz zaman Türkiye’de yapılmış en büyük sokak sağlıklaştırma olacak. Gaziler, Şıhcan, Mütercin Asım ve onun ara sokakları, arkasından Atatürk Bulvarı ardından da Gazi Muhtar Paşa. Burada harcadığımız para 22 trilyon lira. Biz bunu esnaftan istemedik. Biz bunun kaynağını bulduk. Bu esnafa bir destek, şehrin güzelleşmesine bir katkı. Ekiplerimiz şimdi hummalı bir şekilde çalışıyor.
2013’de Gazi Muhtar Paşa’ya gireceğiz. Burayı büyük bir açık alışveriş merkezi halinde planlıyoruz."
"AMAÇ GÜZEL BİR YAŞAM"
İnsanların huzurlu ve mutlu güzel bir yaşam sürmesi için projeler ürettiklerine vurgu yapan Güzelbey, kentin değerlerini iyi kullanmak adına başlattığı projelerden de bahsetti. Güzelbey, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
"Bütün bunlardan hedef daha güzel şekilde yaşama arzusudur. Hedefimizi baştan koymuştuk. Gaziantep’in cazibe merkezi haline gelmesi için yeni şeyler yapmak gerek. Artık kimse Gaziantep’e lahmacun yemek için gelmez. Artık her yerde alası var. Artık sizde bir şeyler varsa insanlar gelirler. Bizde çok şey var. Mesela Rum Kale bizim başlı başına bir turizm cennetimiz olacak. Rum Kale’de şuana kadar hep planlama yapıldı. Geçen sene burayı dünyaya tanıttık. Bu yeterli mi yeterli değil. Bizim şimdi buradaki ana
hedefimiz Rum Kale’nin Zeugma’nın etrafıyla beraber burayı bir turizm cenneti yapmak. Arkasından Karkamış geliyor. Karkamış’ta şuan çalışmalarımız iyi gidiyor. Ama daha fazlasını yapmak istiyoruz. Ve elimizde çok önemli bir mücevherimiz var. O da dünyanın en eski yerleşim yerlerinden bir tanesi olan Dülük. Burada kazı çalışmaları yapıldı. Bundan sonraki hedefimiz Dülük köyü ile antik kenti birleştirmek. Bugün insanlar akın akın Beypazarı’na gidiyor. Beypazarı’nda ne var ki? Sadece görüntü var. Halbuki bizde
birde tarih var. Üstelik mutfak kültürü var. Bu nedenle çalışmalarımıza hızla devam ediyoruz. Arkasından Yesemek, arkasında da Hınzır Yaylası. Hınzır Yaylask?şıklar yenilensin. Ortalarda küçük küçük kaı şuanda Türkiye’de adı bilinen Ayder Yaylası’ndan da çok daha güzel bir yer. Bakın karşımıza birde yayla turizmi çıktı. Sıcak şehirde yayla turizmi. Buranın şuanda projesini yaptırıyoruz. Zannediyorum burası 2014’de hayata geçer. Şehrimizin birde modern bir tarafı var. Şuanda modernlikten taviz vermiyoruz.
Gaziantep’e insan nasıl getirebiliriz diye çalışıyoruz. Çalışmalarımız hep çocuk odaklı. Çünkü anne-babayı en kolay çocuk getirir. Bundan 10-15 sene önce cebinde 3-5 kuruşu parası olan bir kişi hafta sonu ya Adana’ya ya Mersin’e ya da İskenderun’a giderdi. Şimdi tersine döndü. Şimdi buralarda insanlar Gaziantep’e gelmeye başladılar. Bütün bunlar şehrimizde turizm potansiyelinin oluşmasından kaynaklanıyor. Gaziantep artık sadece Türkiye’de değil uluslar arası alanlarda proje sunabilecek bir konuma geldi."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak DEM’li belediyelerin işçi çıkarmasına tepki Şınak’ın Cizre ilçe belediyesini 31 Mart yerel seçimlerin ardından kazanan DEM Partili belediye başkanı Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş, geçtiğimiz ay 5 işçiyi gerekçe göstermeden, dün de 29 olmak üzere toplam 34 işçiyi işten çıkardı. Gerekçe gösterilmeden 34 kişinin işten çıkarılmasına HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur Sen Konfederasyonundan tepki geldi. Cizre Belediyesini kazanan DEM Partinin belediye başkanı hiç bir gerekçe göstermeden geçtiğimiz hafta 3 işçinin iş akdini sonlandırdı. HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet İş Sendikası ve Memur-Sen Konfederasyonu tarafından işten çıkarılanların yeniden görevlerine iade edilmesi için girişimler sürerken, dün 29 kişi daha işten çıkarıldı. İş akitleri fesih edilen 34 işçinin bağlı bulunduğu HAK-İŞ Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, bu duruma sert tepki gösterdi. Usal, yapılan bu işten çıkarılmanın haksız ve hukuksuzluk olduğunu belirterek sendika olarak bütün yasal yollara başvuracaklarını söyledi. “34 işçi işten çıkarıldı 120 kişilik bir liste daha var” İşten çıkarılan 34 kişinin ardından 120 kişilik bir listenin daha olduğu bilgisi aldıklarını belirten Hizmet-İş Sendikası Şırnak İl Başkanı Nevzat Usal, “Bazı belediyelerde hala seçimden icraata geçilemedi. Halkın beklentisi, hayal kırıklığına dönüştü. Hizmetin konuşulması gereken bir zamanda, bazı CHP’li ve DEM’li belediyelerin işçilere yaptığı baskılar, tehditler ve kıyımlar konuşuluyor. Bunlarda biri de Cizre Belediyesidir. 31 Mart yerel seçimlerinde yönetime gelen belediye başkanları, maalesef Cizre halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Cizre Belediyesi’nde 1 Nisan’dan beri emekçiler sendikal baskıya uğruyor, iş akitleri haksız ve hukuksuz bir şekilde feshediliyor. Cizre Belediyesi’nde şuana kadar 34 arkadaşımız haksız ve hukuksuz bir şekilde işten çıkarılmıştır ve aldığımız duyumlara göre 120 kişilik bir listenin de hali hazırda beklediği şeklindedir. Cizre Belediyesi eş başkanları, Cizre halkına hizmet etme noktasında mücadele etmesi gerekirken, işçilerle mücadele yolunu seçtiler. Cizre Belediyesi eş başkanları emekten, hukuktan, demokrasiden her ne kadar bahsetmişlerse de bunların gereksinimlerini yerine getirmemiş bulunmaktadırlar. Oysa; emek deyince, emekçi deyince, ekmek deyince, hak, hukuk, adalet deyince, barış, özgürlük kardeşlik deyince en çok bunların sesi çıkıyordu. Mazbatayı alınca emekçiyi işinden, aşından, özgürlüğünden ettiler. Şimdi demezler mi size, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Lütfen söylemlerinizin arkasında durun. Emekten yana mısın, emek düşmanı mısınız? Barışçıl mısınız, savaşçı mısınız? Oy isterken işçiyi kardeş bil, kazanınca ötekileştir. Böyle politika olmaz. Bu adaletsizliğe, bu kıyıma, bu ha gaspına sessiz kalmayacağız” dedi. “Eylem çadırı kuracağız” İşten çıkarılan işçilerin işlerine geri iade edileceği zamana kadar Cizre Belediyesi önüne eylem çadırı kuracaklarını ifade eden Usal, “Haklılığımızı ortaya koymak için eylem çadırı kurma kararı aldık. Kuracağımız eylem çadırını hakkımızı alana dek kaldırmayacağız. Bu süre belki 1 hafta sürecek, belki 1 ay belki de 5 yıl. Ama usanmayacağız, yılmayacağız ve asla vazgeçmeyeceğiz. Belediye başkanları gelip geçicidir. Belediyelerin asıl sahibi işçilerdir, emekçilerdir. Her kim olursa olsun, kimsenin kimseyi ekmek teknesinden uzaklaştırmasına müsaade etmeyeceğiz. Emeğinden başka sermayesi olmayan, Cizre’ye gece gündüz, kar-kış, bayram, tatil demeden fedakarca hizmet eden işçileri, hiçbir gerekçe göstermeden işten çıkarmak ne demek? Şuana kadar 34 işçi ve hazırda bekleyen 120 kişilik bir liste, her işçinin en az 4 kişilikli bir ailesi olduğunu düşünün. Korkunç bir tablo, felaket. Bir babanın evine boynu bükük gitmesine sebep olmak hangi ideoloji de, hangi kitapta yazar? Bu iyi niyetle açıklanabilecek bir durum değildir. İşçi, memur tüm belediye çalışanları tedirgin, Cizre halkı şaşkınlık içerisindedir. Cizre halkının iradesi ile Belediye Başkanı seçilenlerin tavrına ve yönetimine itiraz ediyoruz. Diyoruz ki, gittiğiniz yol yol değildir. İnsanların rızkıyla oynayarak hiçbir menzile varamazsınız" diye konuştu. “Tasarruf için işten çıkarılma olmaz” Belediye eş başkanlarının tasarruf tedbirleri kapsamında işçilerin işten çıkarıldıklarını belirttiğini ifade eden Usal, tasarruf için işten çıkarılma olmaz dedi. Usal şöyle devam etti: "Söz konusu belediye başkanlarının özrü kabahatinden daha büyüktür. Belediye bütçesini gerekçe göstererek işçilere zulmetmek akıl karı değil. Burada daha önce de belediye başkanları vardı. Hem hizmet üretiliyor hem de ücretler tıkır tıkır ödeniyordu. İnsanları işten atarak, ekmeğiyle oynayarak tasarruf edilmez. Kaldı ki amaç da bu değildir. Bütçe gerekçesi, minareye kılıf hazırlamaktır. Herkes biliyor ki, asıl amaç mevcut işi arkadaşların iş akitleri feshedilerek yeni işe alımlar için zemin hazırlanmaktadır. Başka bir deyişle, yandaşları işe almak için yer açılmaktadır. Cizre Belediyesi eş başkanları Güler Yerbasan ve Abdurrahim Durmuş’a sesleniyoruz. HAK-İş Konfederasyonumuza bağlı Hizmet-İş sendikası olarak diyalogtan yanayız. İşten atılan arkadaşlarımızın haklarını teslim eden bir müzakereye açığız. Ya saygın bir müzakere ya da tavizsiz direniş. Eylemimiz arkadaşlarımız işe geri dönünceye kadar devam edecektir”. “Randevu taleplerimiz cevapsız kaldı” 31 Mart yerel seçimlerinin ardından göreve başlayan Cizre Belediye eş başkanlarından randevu talep ettiklerini ancak randevu taleplerinin cevapsız kaldığını belirten Usal, “Biz, yerel seçimlerin hemen sonrasında gerek yönetici arkadaşlarımızla, gerek telefon irtibatı üzerinden mevcut yönetimin özel kalemleri ile bir randevu talebimiz oldu. Randevu taleplerimiz de hem mevcut yönetime hayırlı olsun ziyaretinde bulunmak üzere, hem de bundan sonraki süreçte orada kendilerinin nasıl halkın iradesi ile, halkın oyları ile seçilerek belediye başkanı olduklarını, aynı şekilde bizim de sendika olarak orada çalışan işçilerimizin özgür, hür iradeleri ile bizi tercih etmiş olduklarını, bununla beraber bakanlık nezdinde yetkili sendika olduğumuzu ve bunun 3 yıl devam edeceğini söylemek üzere kendilerinden defalarca randevu taleplerimiz oldu. Randevu taleplerimize dönüş yapmadılar. Biz yine ona rağmen, Cizre Belediyesi’nin başkanlık makamına bizzat gittik. Kendileri hatta makama geldikleri saatlerde, bizleri salonda görerek bir tokalaşma gerçekleşti. Lakin, makama geçtikten sonra kendi özel kalemlerine kim olduğumuzu sormuşlar. Bizim de HAK-İş Konfederasyonuna bağlı Hizmet-İş Sendikasının yöneticileri olduğumuzu söyledikten sonra özel kalemleri aracılığı ile bize randevu taleplerinin olmayacağını, müsait olmadıklarını, işlerinin olduğunu söyleyerek randevumuz ile alakalı daha sonrasına da bir dönüş sağlanmamıştır. Yine bu bağlamda geçen hafta bir basın açıklaması yapmıştık Cizre’de. Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber yaptığımız basın açıklamamızı gerçekleştirmeden önce, kurum içerisinde bazı müdürler tarafından arandım. Basın açıklaması yapmayın, bizler aracı olalım, belediye başkanlarımız bilmiyorlar. Mevzuata hakim değiller. Biz kendileri ile görüştükten sonra biz size dönüş yapalım dediklerinde bizlerde tabi iyi niyetli olduğumuz için, müzakere masası istediğimiz için onları da bir hafta bekledik. Lakin sonrasında onlarda telefonlarımıza cevap vermeyince biz geçen hafta Memur-Sen Konfederasyonuz ile beraber Cizre Belediyesi’nin önünde bir basın açıklaması yaptık” dedi.
Mersin Mersin’de vatandaşlar işaret dili öğreniyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Sosyal Hizmetler Dairesi bünyesinde hizmet veren Yenişehir MERCEK Mesleki Eğitim Merkezi’nde ’işaret dili’ kursu verilmeye başlandı. Eğitimde, vatandaşların günlük hayatta işitme engelli bireylerle rahatça iletişim kurması amaçlanıyor. Belediye Başkanı Vahap Seçer öncülüğünde birçok projeyi hayata geçiren Mersin Büyükşehir Belediyesi, kendi bünyesinde personele yönelik gerçekleştirdiği işaret dili eğitimlerinin yanı sıra, MERCEK’te vatandaşlar için de işaret dili kursları açıyor. Şimdiye kadar birçok kez işaret dili kursu açılan MERCEK’te, eğitimi yeminli işaret dili tercümanı Esen Çay veriyor. Sağlık alanında çeşitli bölümlerde eğitim alan bir öğrenci grubunun katılım sağladığı kurs programında öğrenciler şu ana kadar, temel kelimelerin yanı sıra birçok ilk iletişim cümlelerini de öğrendiler. Ücretsiz olarak verilen eğitimde; işitme engelli vatandaşların iletişim kurma şekilleri, işaret dili ile beden dili arasındaki uyum ve Türk işaret dilinin temel kuralları öğretiliyor. “İşaret dili öğrenmelerini herkese öneriyorum” Yeminli işaret dili tercümanı Esen Çay, MERCEK’te Yenişehir Halk Eğitime bağlı olarak yaklaşık 3 yıldır işaret dili kursları verdiğini anlatarak, “İnsanların işitme engelli bireyler ile iletişime girebilmeleri adına temel eğitimler veriyorum. İşaret dili kursuna gelmek isteyen kişiler ’mercek.mersin.bel.tr’ adresinden başvurarak gelebilirler. Başvuru yapan kişilerin uygun olduğu saatlere göre kurs ayarlanabiliyor. Biz de ona göre eğitim veriyoruz” dedi. Sağlık alanında çeşitli bölümlerde okuyan öğrenci grubu ile derslere devam ettiğini aktaran Çay, “Temel eğitimin yüzde 80’lik kısmını tamamladılar. Artık cümle oluşturma ve iletişime geçme kısmındayız. Çeşitli aktivitelerle birbirleriyle diyalog şeklinde kurslarımıza devam ettiriyoruz” diye konuştu. Çay, işaret dilini temel düzeyde tüm vatandaşların bilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Bir merhabanın ya da yüzde oluşan bir mimiğin bile onlar adına çok şey ifade ettiğini söyleyebiliriz. İşaret dili öğrenmelerini herkese öneriyorum” diye konuştu. “Temel kelimeleri ve temel cümle kurmayı öğrendik” Optisyenlik bölümü öğrencisi Tunahan Gürbüz, temel kelimeleri ve temel cümle kurmayı öğrendiklerini belirterek, "İşitme engelli biriyle karşılaştığımız zaman temel düzeyde iletişim kurabileceğimizi, ona yardımcı olmak istediğimizi ve eğer çok hızlı konuşursa yavaşlaması gerektiğini anlatabilecek düzeydeyiz. Yaklaşık üç haftada bu düzeye geldik. İlerleyen süreçlerde bunu daha da ilerleteceğimizi düşünüyoruz. Meslek hayatımda böyle bir şeyle karşılaşmadım ama asla karşılaşmayacağım diye de bir şey yok. Neye ihtiyacı olduğunu, ne istediğini temel düzeyde neler yapılması gerektiğini anlatabilecek düzeydeyiz” şeklinde konuştu.
Muğla Muğla BİLSEM Erasmus+KA210 ile uluslararası eğitim köprüleri kuruyor Muğla Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) Erasmus+ KA210 ‘Reduce Consumption Extend Life’ projesi kapsamında İrlanda, Estonya ve Almanya’dan gelen öğretmen ve öğrencileri ağırladı. Felsefe Öğretmeni Gözde Gürdal’ın yürütücülüğünde gerçekleşen etkinlik, 27 katılımcıya ev sahipliği yaptı. Proje, sürdürülebilir yaşam biçimlerini teşvik ederek tüketimi azaltmayı ve ürünlerin ömrünü uzatmayı hedefliyor. Katılımcılar, Muğla’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini de keşfetme fırsatı buldu. Etkinlikler arasında, eski Muğla’nın sokaklarında yapılan gezinti, zeytinyağı tadım atölyesi ve bölgenin deniz ürünlerinin tanıtımı yer aldı. Ayrıca, katılımcılar Muğla’nın müzelerini ziyaret ederek, bilimsel ve sanatsal faaliyetlere katıldı. Proje yürütücüsü Gözde Gürdal, “Bu tür uluslararası projeler, öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin ufuklarını genişletiyor ve farklı kültürler arasında köprüler kuruyor. Ayrıca, çevre bilincini artırarak geleceğimiz için önemli adımlar atıyoruz” dedi. Muğla Bilim ve Sanat Merkezi, bu tür projelerle eğitimde sınırları aşarak, öğrencilerine ve öğretmenlerine global bir perspektif sunmayı amaçlıyor. ‘Reduce Consumption Extend Life’ projesi, bu vizyonun somut bir örneği olarak dikkat çekiyor. Projenin devamında, katılımcılar Muğla’nın doğal güzelliklerini keşfetmeye ve yerel halkın yaşam tarzını deneyimlemeye devam edecek. Etkinlikler, sürdürülebilir yaşam ve çevre koruma konularında farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Proje, bölgesel ve uluslararası düzeyde eğitim ve çevre bilincinin gelişimine katkı sağlamaya devam edeceği açıklandı.