GENEL - 30 Ekim 2014 Perşembe 19:57

Gaziantep’te ‘ortadoğu’nun Önemi Bölgemiz Ve Ekonomi’ Paneli

A
A
A
Gaziantep’te ‘ortadoğu’nun Önemi Bölgemiz Ve Ekonomi’ Paneli

Gaziantep’te, TÜMEXPO 2. Sanayi ve Ticaret Fuarında ‘Ortadoğu İş Zirvesi’ kapsamında ‘Ortadoğu’nun Önemi, Bölgemiz ve Ekonomi Paneli’ düzenlendi.
Ortadoğu Fuar Merkezinde (OFM) gerçekleşen panele TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Çoşkun, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Osman Kurtkan Kapıcıoğlu, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, iş adamları, öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert yaptı. Sert konuşmasında şunları söyledi:
“TÜMSİAD’ın düzenlemiş olduğu Uluslararası Ticaret Fuarının ikincisini düzenliyoruz. Biz geçen yıllarda irincisini düzenlediğimiz dönemde Uluslararası Ticaret Fuarının yanında Uluslararası KOBİ zirvesi diye Türkiye’nin geleceğinde söz sahibi olacak kuruluşlara bir diriliş suyu, bir can suyu katalım diye uluslararası konuşmacıları getirmiştik. Bu yıl Ortadoğu İş Zirvesini yaptık. Ortadoğu’da nasıl faydalı olabiliriz. Nasıl bu bölgedeki huzur ve refahı hem psikolojik olarak hem de ekonomik olarak katkı yapabiliriz diye bu zirveyi düzenledik. Biz çift şapka giyen insanlarız. Biz hem bir yandan akademik hayatı götürmeye çalışırken hem de ticarette var olmaya çalıştık. Bu var oluşta ikisi arasında bir koordinasyon kurmaya çalıştık. Doğru bir koordinasyonda çıktı. Bilim dünyasıyla, ilim dünyasıyla, ilimle, literatürle, kitapla, istatistikle uğraşırken aynı zamanda bunun ticari uygulamalarını da göz ardı etmedik. TÜMSİAD şapkası altında da bu akademik görüşle birlikte ticari görüşü nasıl entegre edebiliriz ve bunu topluma nasıl yansıta biliriz. Bununla ilgili çalışmalar yaptık.”
Yapılan açılış konuşmasının ardından panel, Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd.Doç. Dr. Osman Kurtkan Kapıcıoğlu moderatörlüğünde devam etti.
Panelin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Çoşkun, “Kalkınma dediğimiz zaman bölgede ciddi anlamda Türkiye’de paradigmaların altında olduğu kalkınmanın altını dolduracak önemli parametreler var. Bu parametrelerden bir tanesi ekonomi bir tanesi sosyal kalkınma. Elbette ekonomik kalkınma açısından son 10 yılda ülkemizin aldığı mesafe 3 bin dolarlardan 10 bin dolarlara kadar gelen mesafeyi idrak etmiş olmakla Dünyanın önde gelen ilk on yedinci ekonomileri içerisinde yer almış olmakla gurur duymamız lazım. Ama önümüzde daha almamız gereken yol olduğunu tabi kaynaklarımızın olmadığını mutlaka üretmenin çeşitlendirilerek yeni anlayışların üretime katılarak bilginin ürünün içerisine gömüldüğü bir inovatif anlayışı veya yeni Ar-Ge’lerle elde edeceğimiz teknolojik ürünler yeni ürünlerle artık bu değişimin arifesindeyiz” dedi.
AK Parti’nin iktidar olmasıyla ekonomi ve kişi başı düşen milli gelirde önemli gelişmeler olduğunu vurgulayan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, “Türkiye’nin 2001 krizi sonrası özellikle AK Parti’nin iktidara gelmesiyle beraber temel makro ekonomi değişkenlerde olsun, ihracat, kişi başı gelir gibi önemli değişimler ve gelişmelerin olduğu bir dönem yaşadık. Fakat özellikle küresel ekonomik kriz dönemi sonrası özellikle büyüme rakamlarına bakıldığında yada kişi başı gelirine baktığımız da Türkiye’nin 2002-2007 döneminde yaşadığı yüzde 6.8’lik ekonomik büyüme rakamı sonraki yıllarda düştü. 2002-2008 yılları arasında kişi başı gelirde 3 katı bir artış olmasına rağmen orta gelir bölgesinde biraz kalmış gözüküyoruz. Türkiye orada gelir tuzağında değil fakat bu bölgede fazla kalmaması gerekiyor. Küresel ekonomik kriz sonrası dönem de belki bunu yaşamaya bilirdik fakat ekonomideki şartlar, yasal problemler, Türkiye ekonomisinin temel yasal problemlerinden dolayı biz dün nasılsak bugünde bu yasal problemlerle karşı karşıyayız” şeklinde konuştu.
Ortadoğu ve Türk Üniversiteleri ile ilgili açıklama yapan Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Üniversiteler 3 temel görevi var. Birincisi Eğitim öğretimi çok iyi yapmak zorunda, ikincisi Ar-Ge ve proje üretmek zorundasınız, diğer bir görevi de sosyal sorumluluklar mutlaka bu üç görevi yapmanız lazım. Türkiye’de yabancı uyruklu öğrenci sayısına baktım. YÖK’ün verileri Nisan 2014 kayıtlarına göre Türkiye’deki üniversitelerde 55 bin yabancı öğrenciden bahsediliyor. Bunların ilkini Türkmenistan, Azerbaycan ve İran oluşturuyor. Aslında Orta Asya önde geliyor daha sonra İran’la başlıyor. Ortadoğu ülkelerine baktığımız zaman sosyo kültürel ve sosyo ekonomik tercihler nedeniyle çocuklarını Türkiye’ye göndermek istiyorlar. Maalesef biz bu öğrenci pastasından zor pay alıyoruz” diye konuştu.
Yapılan açıklamanın ardından TÜMSİAD Genel Başkanı Dr. Hasan Sert, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Çoşkun, Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl’e plaket verdi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 51 kişiye mezar olan apartmanın davasında verilen karar, yakınlarının acısını ikiye katladı Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 51 kişinin öldüğü Gaziantep’in Nizip ilçesindeki Furkan Apartmanı ile ilgili beşinci duruşmada tutuklu sanıklardan 3’ünün tahliye kararı, hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının acılarını ikiye katladı. Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde Gaziantep’in Nizip ilçesi Mustafa Kökmen Bulvarı’nda bulunan Furkan Apartmanı da yıkıldı. Yıkılan binanın enkazı 51 kişiye mezar oldu. Furkan Apartmanı ile ilgili beşinci duruşma Nizip Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada mahkeme heyeti; tutuklu sanıklar Nejdet A., Faik Ö. ve Eyüp Ö.’nün tahliyesine, diğer tutuklu sanık Yılmaz Şahin Y.’nin ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Nizip’te ilk depremle yıkılan ve ilçede can kaybının yaşandığı tek bina olan Furkan Apartmanı davasının müteahhitleri ise kırmızı bültenle aranmasının devamına karar verildi. Yeniden yetkili üniversiteden bilirkişi raporu talebi Binada taşıyıcı kolonunun kesilmesi üzerine başlayan yargı sürecinde, kolonun kesme işinin bodrum kat seviyesinde tespiti raporlandı ve bu rapor da mahkeme dosyasına eklendi. Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin hazırladığı raporda hataların olduğu aynı zamanda bilimsel raporlar ile yapılan keşiflerin çelişkili olduğunu belirten Avukat Mesut Çakar ara karar ile kusurlu dört tutukludan 3’ünün serbest bırakılmasına anlam veremediklerini söyledi. Nizip Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu tahliyeye, avukatlar tarafından itiraz dilekçesi yazıldı. Yetersiz ve çelişkilerin bulunduğu öne sürülen raporun yeniden yetkili bir üniversiteden bilirkişi raporunun istenmesi de talep edildi. Karar, hayatını kaybedenlerin yakınlarını adeta yıktı Furkan Apartmanı davasındaki yakınlarını kaybedenler, acılarının üzerine adeta tuz döküldüğünü ve mahkemenin ara kararı ile verilen tahliyelerin acılarını ikiye katladığını belirttiler. Duruşmada kusur oranı en düşük olan fenni mesul ile ilgili tutukluluk hali devam ederken diğer asli kusurlulara da tahliye kararı verildi. Üniversite ve bilirkişi raporlarınca kolon kesilmenin tespit edildiği Furkan Apartmanı’nda verilen tahliye kararı, hayatını kaybeden vatandaşların yakınlarının tepkisine sebep oldu. “Yetersiz ve çelişkili raporlar var, yeni bilirkişi raporu mutlaka alınmalı” Konuya ilişkin açıklama yapan Avukat Mesut Çakar, “Mahkeme dosyasında yetersiz ve çelişkili raporlar var yeni bir bilirkişi raporu mutlaka alınmalı. Avukatlar olarak bilirkişi raporlarına karşın ek süre istedik süre de verilmedi. Binanın sahipleri tarafından taşıyıcı kolonlarının kesildiği raporlarda tespit edilmiş. Mahkemenin erken tahliye kararı tüm taraflarda şaşkınlık oluşturdu. Mahkemeye itiraz dilekçelerimizi yazıp ulaştırdık. Dileğimiz verilen tahliye kararının yeniden gözden geçirilmesi” dedi. “Binada taşıyıcı ana kolonun kesildiği tespit edildi” Binanın kolonunun kesildiğinin ispatlandığını ancak mahkemenin kararı ile hayatını kaybedenlerin yakınlarının acılarının ikiye katlandığını aktaran Avukat Mesut Çakar, “Üniversite raporları bilirkişi raporlarında binada taşıyıcı ana kolunun kesildiği tespit edildi ve 4 tutuklu, iki kişi de kırmızı bültenle aranıyor. Nizip adliyesinde 5’inci duruşmada tutuklular arasında kusuru fazla olan üç kişi mahkemenin tahliye ara kararı ile serbest bırakılması bir kişinin tutukluluğuna diğer iki kişinin de aranması sürdürüldü. Çelişkilerle dolu olan raporlar karşısında binanın kolonu kesildiği ispatlı fakat mahkeme kararı ile 3 kişiye tahliye edilmesi en başta hayatını kaybeden 51 vatandaşın yakınlarının acılarını ikiye katladı” şeklinde konuştu. “Gerçek suçluların ortaya çıkmasını istiyoruz” Avukat Mesut Çakar, “Mahkemenin, Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden istediği raporda binanın ana taşıyıcı kolonda kesilme olduğu ortada. Bilirkişi raporları da mahkeme dosyasında mevcut fakat ara karar ile tahliyenin olması davadaki tüm tarafları memnun etmedi. Dava sürerken mevcut raporların yetersiz ve çelişkili olduğu aşikar. Binayı alanlar tarafından bodrum katında ana taşıyıcı kolonun kesilmesi raporlarda ortaya çıkmasına rağmen mahkeme tarafından erken tahliye kararı davada buz gibi bir havanın esmesine sebep oldu. Mahkemenin bu kararına itiraz dilekçesini yazdık. Çelişkilerin yer aldığı raporun haricinde yeni bir bilirkişi raporuna ihtiyaç var. 51 canın kaybedildiği davada adaletin tecelli etmesini gerçek suçluların ortaya çıkmasını istiyoruz. Hayatını kaybedenlerin yakınlarının adeta yıkan tahliye kararı karşısında yüce mahkemenin bu itirazları dikkate alması gerekli” ifadelerini kullandı. “Bu davada tutuklu olanların tahliyesi canımı yakıyor” Yıkılan apartmanın enkazından çıkan Furkan Taşdemir, “Furkan Apartmanı’nda depreme yakalananlardan ailemle birlikte evde yakalandık. Enkazdan ilk çıkanlardan biri de benim. Binada kolonların eksik olduğunu hepimiz biliyoruz. Eksik kolon olmasaydı bu kadar kısa zamanda yıkılmazdı” derken, Bekir Taşdemir, “Canım yanıyor. Bu davada tutuklu olanların iki sene gibi kısa zamanda tahliye olması hangi vicdana hangi adalete hangi kanuna sığdıracağımı bilmiyorum” dedi. “Serbest bırakılmaları bizlerde büyük yaralar açtı” Erdal Karakuş, “Netice itibari ile bu vicdansızların yapmış oldukları üç-beş kuruş menfaat uğruna kolon eksiltmelerinden dolayı binanın yıkıldığına inanıyoruz. Raporlarda kolon kesilmesinin sabit olduğu tespit edilirken yıkım sonrasında enkaz kaldırıldıktan sonra farklı raporların çıkarılmasına anlam veremiyorum. Kolon kesenlerin tutukluların serbest bırakılması bizlerde büyük yaralar açtı” şeklinde konuştu. “9 yakınımı kaybettim tahliye beklemiyorduk, şaşkınız” Dokuz yakınını kaybeden Hakan Kılıç ise, “Dokuz yakınımı kaybettim. Kızım 7’inci gün sağ olarak çıkarıldı. Bu kadar bilirkişi raporu kati raporlar geldi fakat çelişkiler çok. Kolonun kesik olduğu tespit edildi. Mahkeme nasıl oldu da ara karar ile tahliye vermesine anlam veremedik. Kimse de tahliye beklemiyordu, şaşkınız” ifadelerini kullandı.
Denizli Denizli’de patlamalar 4 gündür devam ediyor Denizli’de kurulacak jeotermal tesis için yapılan sondaj çalışması sırasında meydana gelen patlamalar 4 gündür devam ediyor. Yüzeye fışkıran jeotermal su nedeniyle bölgede geniş çaplı önlem alınırken, metrelerce yüksekliğe fışkıran su havadan görüntülendi. Denizli’de 4 gündür devam eden patlamaların ilki, 29 Nisan Pazartesi günü saat 12.00 sıralarında Sarayköy ilçesi Yeni Babadağ Caddesi üzerinde meydana geldi. Bölgede kurulması planlanan jeotermal tesis için yapılan sondaj çalışmaları sırasında bir patlama gerçekleşti. Özel bir firma tarafından yürütülen sondaj çalışmaları esnasında 850 metre derinlikte hidrojen sülfür gazının patlamasıyla jeotermal su metrelerce yüksekliğe ulaştı. Devam eden patlamalar nedeniyle bölgede geniş çaplı önlem alınırken, patlamalar sırasında Babadağ kara yolunda trafik akışı kontrollü olarak sağlandı. Ölen ya da yaralananın olmadığı olay sırasında sülfür gazı da çevreye yayıldı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen ekipler güvenlik tedbirleri alırken, yüzeye fışkıran jeotermal su dördüncü günde de devam ettiği görüldü. İtfaiye ekipleri tarafından yapılan sülfür gazı ölçümlerinde yanma riski olmadığı öğrenilirken, cadde üzerinde ulaşıma kapatıldı. Basınçlı jeotermal su ve gaz nedeniyle ekiplerin müdahale etmekte zorlandığı kuyu havadan görüntülendi. Kuyunun bir süre sonra kapatılacağı öğrenildi.