SAĞLIK - 03 Kasım 2025 Pazartesi 16:21

6 yaşında felç geçiren hasta Gaziantep’te şifa buldu

A
A
A
6 yaşında felç geçiren hasta Gaziantep’te şifa buldu

Felç geçiren 6 yaşındaki Adıyamanlı B.B., şifayı SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde bularak sağlığına kavuştu.


Devlet memuru olan iki çocuk babası B.B., kızının kolunda ve yüzünde uyuşma ve konuşma kaybı meydana gelince Adıyaman’da bir sağlık kuruluşuna başvurduklarını söyledi. Felç geçiren küçük kızın beynine pıhtı attığını ve beynindeki bir damarın tıkandığını ancak Adıyaman’da başvurdukları sağlık kuruluşunda müdahale edilemeyeceğini öğrendiklerini belirten baba B.B. farklı sağlık kuruluşlarına da başvurduklarını ama sonuç alamadıklarını kaydetti.


Yaptıkları araştırma sonrasında, yakınlarının da önerisiyle SANKO Üniversitesi Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nden Doç. Dr. Mehmet Kolu’yla görüşmeye karar verdiklerini ifade eden baba B.B. yaşadıkları süreci anlatarak, "Zamanla yarışıyorduk. SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne başvurma kararımız yakınlarımız tarafından da desteklenince kızımın ambulansla hızlı bir şekilde SANKO Üniversitesi Hastanesi’ne sevkini yaptık. SANKO Üniversitesi Hastanesi’nde çok ilgilendiler. Kızımız da konuşma kaybı, yüzünde kısmi felç olmuştu. Sağ kolunu hareket ettiremiyordu. Yaklaşık bir saat süren operasyon çok başarılı geçti ve kızımızda gözle görülür iyileşmeler oldu. Konuşması ve yüzündeki felçte düzelme oldu, eski haline döndü. Allah tüm doktorlarımızdan ve çalışanlardan razı olsun. Doç. Dr. Mehmet Kolu Hocamıza ve ekibine çok teşekkür ediyorum" dedi.



"Anjiyo yöntemiyle beyin damarındaki pıhtıyı çıkarabiliyoruz"


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde görevli Doç. Dr. Mehmet Kolu, beyin damarları tıkanan hastalara 24 saate kadar müdahale edebildiklerini söyledi. Güncel yayınlarda 6 saat olan müdahale sınırının artık 24 saate kadar çıktığını ifade eden Doç. Dr. Kolu, "Kasık veya kol damarından bir iğne ile giriş yapıp anjiyo yöntemiyle beyin damarındaki pıhtıyı çıkarabiliyoruz. Bu işlem sayesinde ömür boyu felçli kalma riskini ciddi oranda düşürüyoruz" diye konuştu.



Hastaların üçte ikisinin inme geçirmemiş gibi normal hayatına dönebildiğini söyleyen Doç. Dr. Kolu, "Çocuklarda bu işlemleri yapmak erişkinlere göre daha zor ve daha ileri merkezlerde yapılabiliyor. Biz de hastanemizde çocuk ve erişkin tüm yaş gruplarında beyin-damar müdahalelerini yapabiliyoruz" şeklinde konuştu.



"İnme sadece yetişkinlerde görülmez"


SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Nörolojisi Bilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Hasan Kılıç da, "İnme sadece erişkinlerde değil, çocuklarda da görülebilen ciddi bir durumdur. Nadir ama hayati öneme sahip olup her yıl 100 bin çocuktan 2-3’ünde görülür" dedi.



"Erken fark edilirse, beyin dokusu korunabilir ve çocuk normal yaşantısına dönebilir. Belirtileri erken fark etmek, bir çocuğun hayatını kurtarabilir" diyen Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, doğumsal kalp hastalıkları, pıhtılaşma bozuklukları, enfeksiyonlar (Menenjit, viral), boyun travmaları, genetik ve metabolik hastalıklar nedeniyle inmenin meydana gelebileceğini kaydetti.



Dr. Öğr. Üyesi Kılıç, ailelerin dikkat etmesi gereken durumları şöyle özetledi: "Kalp hastalıkları düzenli takip edilmeli, enfeksiyonlar erken tedavi edilmeli, boyun travmalarından korunulmalı, genetik danışmanlık alınmalı, sağlıklı yaşam ve yeterli su tüketimine dikkat edilmelidir. Yüzde kayma, asimetri, konuşma bozukluğu, kelimeleri çıkaramama, kol ya da bacakta ani güçsüzlük, görme kaybı, çift görme, ani dengesizlik ve bilinç değişikliği durumlarında vakit kaybetmeksizin bir sağlık kuruluşuna müracaat edilmeli veya 112 aranmalıdır."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Trump’ın Venezuela hamlesi küresel ticareti geriyor Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Donald Trump yönetiminin Venezuela’ya uyguladığı baskılar, Karayip Havzası’nda tansiyonu yükseltirken, Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’nden Doç. Dr. Berat Akıncı, yaşananların bölgesel bir gerginliği küresel krize dönüştürebileceğini belirterek, ülkelerin güvenlik ve ticaret planlarını yeniden gözden geçirmek zorunda kalacağını söyledi. Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Trump yönetimi Aralık 2025’te Venezuela’nın petrol ticaretine karşı baskıyı sertleştirerek, yaptırımlı petrol tankerlerinin Venezuela’ya giriş-çıkışına ‘tam ve eksiksiz abluka’ emri verdiğini açıkladı. Bu kapsamda ABD’nin, Venezuela açıklarında uluslararası sularda bir tankeri durdurup denetlediği ve bunun "gölge filo" üzerinden yaptırımları delmeye karşı bir hamle olduğu aktarıldı; Venezuela ise adımı "uluslararası korsanlık" diye niteledi. Bölgede ABD’nin sadece Venezuela değil Karayip Havzası’ndaki birçok ülkede de yaptırımları arttırıyor. Ayrıca Trump, Venezuela petrolü ithal eden ülkelere yüzde 25’e kadar ek tarife uygulanabilmesini öngören kararnameyi de devreye alarak üçüncü ülkeler üzerinden ticareti caydırmayı amaçladı. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Berat Akıncı, konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. "Bölgesel kriz, küresel krize dönüşüyor" Doç. Dr. Akıncı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler’e üye olan bir ülkeye dahi tehditler savurduğunu belirterek, "Trump’ın Amerikan dış politikasında Venezuela ile yaşadığı gerginlik, bölgesel gerginlik ortamından çıkarak küresel bir boyut kazandı. Artık Amerika’nın dış politikası, Trump’ın baş aktör olarak bu dış politikayı güç ekseninde değerlendirmesi ve Amerika’nın hegemonik gücünü diğer ülkelere baskılamasıyla bölgesel bir krizi küresel bir krize dönüştürme evresindeyiz" dedi. "Ülkeler ticaret ve güvenlik planlarını yeniden gözden geçiriyor" Trump’ın son dönemde içerik ve kullanılan ifadeler açısından bağımsız, Birleşmiş Milletler üyesi bir ülkeye müdahale niteliği taşıyan bir yaklaşım sergilediğini anlatan Akıncı, "Küresel olarak düşünüldüğünde ülkelerin kendi güvenlik ve kendi ticaret altyapılarını, ikili ticaret ilişkilerini yeniden baştan dikkate alacağı konuma eviriliyoruz. Bütün ülkeler artık Amerika Birleşik Devletleri’nin istemediği, onların kendi çıkarlarına uygun olmayan durumda biz ikili ticaret ilişkilerimizi nasıl dengeye oturacağız. Bu şu an ciddi anlamda belirsizlik oluşturuyor" ifadelerini kullandı. "Venezuela’nın rezervi büyük, payı sınırlı" Venezuela’nın küresel ölçekte en büyük petrol rezervlerine sahip ülkeler arasında yer aldığını, ancak istikrarsızlık nedeniyle pazardan sınırlı pay aldığını söyleyen Akıncı, "Her ne kadar Venezuela, küresel anlamda petrol ihracatçısı olmasa da aslında en büyük rezervlere sahip. Ancak bölgenin istikrarsızlaştırılması sonucu Venezuela minimize bir pay alıyor" diye konuştu. "Ticaret anlayışı ‘haydut devlet’ çizgisine evriliyor" Trump’ın "kural tanımayan ve belirsiz" dış politika anlayışının hem bölgesel hem de küresel ticareti sorgulattığını kaydeden Doç. Dr. Berat Akıncı, "Uluslararası ticaret hukukunu ve ulus devletlerinin bağımsız ticaret yapabilme özgürlüğünü de sınırlayan bir hale dönüştü. Burada özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin ticaret anlayışını ‘haydut devlet’ üzerine kurduğu bir noktaya eviriliyoruz. Bu aslında Birleşmiş Milletlere üye bütün ulus devletlerinin sorunu haline geliyor. Şu anda Latin Amerika’da, Karayip Denizi’nde veya bize uzak gibi gözüken bölgesel krizler, bir bakışa uluslararası ticaret hükümlerini yeniden dizayn eden bir noktaya evriliyor" dedi. "Kısa vadede petrol fiyatlarında sert etki yok" Bölgeye yönelik yaptırımların şimdiye kadar petrol fiyatlarında ciddi bir sıçrama üretmediğine işaret eden Akıncı, "Bu bölgeye yönelik yapılan yaptırımların çok etkisini görmedik. Petrol fiyatlarının çok artmadığını görüyoruz. OPEC üyelerinin bu tür şoklara karşı üretimi arttırma kapasitesi var. Venezuela’nın rezervi çok ama bunları işleyip satma noktasında küresel pazardan çok pay alamıyor. Özellikle petrol rezervlerinin talebi karşılamasından dolayı şu anda bölgede oluşan savaş tehdidi fiyatları etkilemiyor. Kısa vadede böyle ama orta ve uzun vadede OPEC üyeleri petrol rezervlerini arttırma kapasitesine sahip. Tedbir alacaklardır" şeklinde konuştu. "Küresel sistem belirsizlik dönemine giriyor" Uluslararası ortamda ülkelerin ardı ardına yaşanan krizlerden yorulduğunu vurgulayan Doç. Dr. Akıncı, daha sonra şunları söyledi: "Orta Doğu’daki gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı ve son yaşanan bu olaylar ulus devletlerinin istemediği durumlar. Ticaretin önündeki engellerin kaldırılması konuşulması lazımken küresel sistemin oyuncusu olan Amerika Birleşik Devletleri’nin ulus devletlerinin serbestçe yapabileceği ticareti de kendi çıkarları doğrultusunda evrimleştirilebildiği ve küresel ticaret anlamında bir belirsizlik dönemine ilerliyoruz."
Ankara 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçısı yakalandı, 112’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, 14 ilde son 2 haftada jandarma tarafından göçmen kaçakçılığına yönelik düzenlenen operasyonlar ile 156 şüpheli göçmen kaçakçısının yakalandığını ve 112’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Jandarma Genel Komutanlığı Göçmen Kaçakçılığı ve İnsan Ticareti ile Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde; Edirne, Muğla, Aydın, Balıkesir, İzmir, Çanakkale, Tekirdağ, Antalya, Mersin, Van, Şanlıurfa, Erzurum, Hatay ve Gaziantep olmak üzere 14 ilde göçmen kaçakçılığına yönelik operasyonlar düzenlendi. Son 2 haftada Jandarma İnsansız Hava Araçları (JİHA) ile havadan, İl Jandarma Komutanlıklarınca karadan yapılan çalışmalar sonucu düzenlenen operasyonlarda 156 şüpheli göçmen kaçakçılığı organizatörü yakalandı. Şüphelilerden 112’si tutuklanırken 44’ü hakkında ise adli kontrol hükümleri uygulandı. Ayrıca yapılan operasyonlar sonucu 120 adet araç ile 13 adet bot ele geçirildi. Bakan Yerlikaya yaptığı paylaşımda göç yönetimine dikkati çekerek, "Göç yönetiminin güvenlik boyutunu; insan ticareti, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığı ile mücadele alanlarında hukuk devleti ilkeleri ve insan haklarına riayet temelinde yürütülen etkin çalışmalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda sınır güvenliği, üstün teknolojilerden ve gelişmiş izleme-denetim sistemlerinden yararlanılarak güçlendirilmekte; yasa dışı göç yollarını teşvik eden ve organize eden yapılara karşı hem sahada hem de hukuki zeminde güçlü ve caydırıcı mekanizmalar işletilmektedir" ifadelerine yer verdi.