GÜNDEM - 17 Temmuz 2025 Perşembe 09:45

Aşırı sıcak havaya rağmen Gaziantep turist akınına uğruyor

A
A
A
Aşırı sıcak havaya rağmen Gaziantep turist akınına uğruyor

Tarihi, kültürel değerleri ve gastronomisiyle öne çıkan Gaziantep, termometrelerin 40 derecelerin üzerinde göstermesine rağmen turist akınına uğruyor.


Yaz mevsiminin etkisini iyice göstermesinin ardından Gaziantep’te termometreler 40-45 dereceleri göstermeye başladı. Bunaltıcı sıcakların etkili olduğu Gaziantep’te yaşanan turist yoğunluğu yüzleri güldürüyor.


Türkiye’nin ilk gastronomi kenti olan, tarihi değerleri ve eşsiz yöresel lezzetleriyle her mevsimde akın akın ziyaret edilen Gaziantep, yıl boyunca milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlamaya devam ediyor.


Tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra damaklarda unutulmaz tatlar bırakan yöresel lezzetleriyle de dikkat çeken Gaziantep’i tercih eden turistler, termometreler 40 derecenin üzerinde göstermesine rağmen turistlerden büyük ilgi görüyor.


UNESCO’nun gastronomi dalında "fark oluşturan şehirler" ağında olan, dünyaca ünlü Çingene kızı mozaiğinin yer aldığı Zeugma Mozaik Müzesi, Rumkale, Bakırcılar Çarşısı, Almacı Pazarı, kale çevresi ile hayvanat bahçesi gibi çok sayıda tarihi ve turistik alanı bulunan Gaziantep, sıcak havaya rağmen turistlerin akınına uğradı.


Kente gelen yerli ve yabancı turistler, tarihi hanları, camileri ve çarşıları gezdi. Yöresel ürünler ile bakır eşyaların satıldığı Bakırcılar Çarşısı ve Almacı Pazarı’ndan alışveriş yapan turistler, çarşılarda bol bol fotoğraf çekti.


"Gaziantep gezilmesi ve görülmesi gereken bir şehir"


İstanbul’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini ve Gaziantep’i çok beğendiğini belirten Nuray Elçi, "Arkadaşım 4 senedir beni Gaziantep’e davet ediyordu, bu sene kısmet oldu ve geldim. Keşke 4 yıl önce Gaziantep’e gelseydim. Gaziantep’i bol bol geziyoruz. Gaziantep’in yemekleri çok güzel. Gaziantep çok sıcak olmasına rağmen yine de keyif alarak vakit geçiriyoruz. Bakırcılar Çarşısı’nı geziyoruz ve alış verişimizi yapıp gideceğiz. Hava çok sıcak olmasına rağmen Gaziantep gezilmesi ve görülmesi gereken bir şehir" dedi.


"Hava sıcak olmasına rağmen Gaziantep’i gezmeyi tercih ettik"


Ankara’dan gelen Mehmet Kalay ise, "Hava sıcak olmasına rağmen Gaziantep’i gezmeyi tercih ettik. Gaziantep çok güzel ve Gaziantep’i çok beğeniyoruz. Bundan dolayı Gaziantep’i tercih ettik. Farklı alanlar, kültürler ve insanlar olmasına rağmen Gaziantep çok güzel, çok hoşumuza gidiyor. Gaziantep turistik açısından da çok mükemmel ve herkese Gaziantep’i tavsiye ederim" şeklinde konuştu.


"Gaziantep tarihiyle, kültürüyle, çarşılarıyla çok güzel"


Mardin’den Gaziantep’i gezmeye geldiğini belirten Metin Kavak, tarihi, yapıları, gastronomideki ünü ve kültür turizmi sayesinde Gaziantep’in gözde şehirlerden olduğunu ifada ederek, "Gaziantep’in kendine özel bir hikayesi var. Gaziantep tarihiyle, kültürüyle, çarşılarıyla çok güzel. Bakırcılar Çarşısı’nı gezdik ve çarşı çok cıvıl cıvıldı. Mardin’in kendine göre, Gaziantep’in kendine göre özgün bir kültürü var. Gaziantep’in mutfağı tartışılmaz. Tarihi hanları, çarşıları ve özellikle Bakırcılar Çarşısı, kendi kültürel dokusuyla Türkiye’nin bu anlamda mihenk noktasıdır" diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.