GÜNDEM - 17 Temmuz 2025 Perşembe 15:09

Askıda kalan 31 yıl hastanede son buldu

A
A
A
Askıda kalan 31 yıl hastanede son buldu

Gaziantep’te 31 yıl evlilikten sonra 5 yıl önce boşanan Huriye Akkaya ve Cemal Korkmaz çifti, bu defa Şehir Hastanesi’nde nikah masasına oturdular.


Geçirdiği beyin kanaması sonucu anjiyo olan ve tedavisi devam eden 52 yaşındaki Huriye Akkaya’yı 5 yıl önce boşandığı 57 yaşındaki eşi Cemal Korkmaz, hastalığı boyunca bir an olsun yalnız bırakmadı. Geçtiğimiz şubat ayında beyin kanaması geçiren Huriye Akkaya’ya Gaziantep Şehir Hastanesi’nde beyin anjiyosu yapıldı. Anjiyo sonrası tedavisine fizik tedavi bölümünde devam edilen Huriye Akkaya’ya bu zorlu süreçte en büyük desteği boşandığı eşi Cemal Korkmaz verdi. Tedavisi boyunca Huriye Akkaya’nın yanında olan, moral veren ve umut olan Cemal Korkmaz ile Huriye Akkaya arasındaki bağ yeniden kuvvetlendi. Hayatlarına tekrar birlikte devam etme kararı alan Huriye Akkaya ve Cemal Korkmaz çifti, alınan bu anlamlı kararla birlikte Gaziantep Şehir Hastanesi’nde kıyılan resmi nikah ile yeniden dünya evine girdi. 31 yıllık evliliklerini çeşitli gerekçelerle 5 yıl önce sonlandıran Huriye Akkaya ve Cemal Korkmaz, yıllar sonra hayatını yeniden birleştirme kararı aldıkları hastanede nikah masasına oturdu. Nikah töreninde hastane yönetimi ve sağlık çalışanları da çiftin mutluluğuna tanıklık etti. Duyguların yoğunlaştığı anlarda gözyaşları da, tebessümler de eksik olmadı. Gaziantep Şehir Hastanesi yönetimi ve sağlık çalışanları, yeniden hayatlarını birleştiren Akkaya ve Korkmaz çiftine sağlıklı, huzurlu ve sevgi dolu bir ömür temennisinde bulundu.


"Eşinin desteği hastanın motivasyonunu artırmış ve tedaviye olumlu katkı sağlamıştır"


Hastanın evlendikten sonra tedavisinin daha iyi gittiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Doktoru Uzm. Dr. Müzeyyen Günay Örkmez, "Hastamız, tedavi süreci boyunca eski eşi Cemal Bey’in büyük desteğini gördüğü için kendisiyle tekrar evlenmeye karar vermiştir. Hastanede tedavisi devam ettiğinden durumu bize bildirmiş, biz de başhekimimiz aracılığıyla görüşerek nikahın hastanemizde kıyılmasını uygun bulduk. Nikah hastanemizde gerçekleşti ve bu mutlu ana ev sahipliği yapmanın sevincini yaşadık. Kendilerine ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Hastamız inme tanısıyla takip edilmekte olup yaklaşık 10 seanslık daha tedavisi planlanmaktadır. Tedavi süreci burada sona erse de, ilerleyen dönemde yeniden rehabilitasyon desteği alması gerekecektir. İnme sonrası iyileşme sürecinde fizik tedavi kadar psikolojik ve sosyal destek de büyük önem taşımaktadır. Özellikle eşinin desteği hastanın motivasyonunu artırmış ve tedaviye olumlu katkı sağlamıştır" dedi.


"Yaşandı, bitti ama şimdi yeniden bir aradayız"


Yeniden evlendiği için mutlu olduğunu anlatan Huriye Akkaya, "Tabii ki iyi hissettim, mutlu oldum. Gerçekten beni hiç yalnız bırakmadı. Her anlamda, hem maddi hem de manevi olarak hep yanımda olmaya çalıştı. Elinden geleni yaptı ve bana gerçekten destek oldu. Birlikte mutlu olabileceğimize inandım. Daha önce yaşadığımız tartışmaların çoğu maddi sıkıntılardan kaynaklanıyordu. Üç çocuğumuz var, iki erkek, bir kız. O dönem çocuğumu üniversitede okutuyordum ve ciddi maddi zorluklarımız vardı. Bu durum evde gerginliklere yol açıyordu. Sonra bir şekilde yollarımız tekrar kesişti. O da yalnız kalmaktan korkuyordu, ben de. Yaş ilerledikçe insan hayatında bir yol arkadaşı istiyor, yanında birinin olmasına ihtiyaç duyuyor. Aynı şeyleri tekrar yaşamaktan korksam da bir şans daha verdik. İnme geçirdiğimde evde yalnızdım ve bir anda ne olduğunu anlayamadım. Kimse yoktu yanımda, bu da beni çok etkiledi. Bu yüzden birinin varlığına, desteğine daha çok ihtiyaç duydum. Evet, duygusal destek çok kıymetli ama bunun yanında maddi yükümlülükler de var. İlaçlarım, tedavim, hastaneye gidiş gelişlerim ciddi masraf oluşturuyor. O, vefalı bir insan. Sağ olsun, her zaman desteğini esirgemedi. Ama tabii ki zaman zaman tartışmalar da oluyor. Bazen olmadık bir sebepten sinirlerine hakim olamayıp tartışma çıkabiliyor. Ben de o anlarda karşılık veriyorum. Bu yüzden tartışmalar karşılıklı yaşanıyor. Ama bu çok insani bir şey, herkesin başına gelebilir. Sonuçta insan hasta oldu diye hayatı bitmiş sayılmaz. Önemli olan maddiyat değil, aradaki sevgi ve saygıdır. Sevgi ve saygı olduktan sonra her şey aşılır. 3 çocuğumuz var. Ayrılmış olsak da aslında birbirimizle bağımızı hiç koparmadık. Görüşmeye, yardımlaşmaya devam ettik. Hiçbir zaman birbirimize sırt çevirmedik. Yaşananlar belki de yaşanması gerekiyordu. Yaşandı, bitti ama şimdi yeniden bir aradayız" şeklinde konuştu.


"Eşimden ayrılınca çok pişman oldum"


Eşinden daha önce ayrıldığı için pişman olduğunu ifade eden Cemal Korkmaz, "Eşimden ayrıldıktan sonra fabrikada çalışmaya başladım. Bir akşam işe giderken onu birkaç kez aradım ama telefonunu açmadı. Sabah saat 7’de işten çıktım, tekrar aradım ama bu sefer de telefonu meşguldü. Eve geldim, kapıyı açtım. O sırada bir telefon geldi. Telefonda, ‘Banyoda düşmüş, beyin kanaması geçirmiş’ dediler. Hemen hastaneye gittik. Önce şehir hastanesinde ameliyat etmişler ama yer olmadığı için Hatem Hastanesi’ne sevk etmişler. Orada 15 gün yoğun bakımda kaldı. Sonra üniversite hastanesine gönderildi, 3-4 ay da orada yattı. Bu süreçte hiçbir zaman yalnız bırakmadım onu. Yanında oldum hep. Şimdi çok mutluyum. Ne diyebilirim ki başka. Aslında beyin kanamasından önce barışmak istemişti, ama biz o zaman barışamamıştık. Bu olaydan sonra tekrar bir araya geldik. Çok pişman oldum ayrıldığımıza. Tek başına hayat zor. Yemek yok, düzen yok. Sürekli dışarıdan yemek zorunda kalıyordum. Şimdi düşünüyorum da, 58 yaşındayım; evde tek başıma bir kalp krizi geçirsem kimse fark etmezdi. Sonunda tekrar nikah masasına oturduk, evlendik. Çok şükür, şimdi mutluyum" diye konuştu.



Askıda kalan 31 yıl hastanede son buldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM’de Leyla Zana gündem oldu TBMM Genel Kurulu’nda Leyla Zana gündem oldu. TBMM genel Kurulu’nda 2026 Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ediyor. DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Cengiz Çandar, sürecin dilinin oluşturulması gerektiğini söyleyerek, "Bu sürecin başarısı için olmazsa olmaz şart olan toplumsal rıza ve toplumsal desteği de oluşturamayız. Bu konuda üzülerek söylemeliyim, siz sayın iktidar partisi mensupları gereken özen ve çabayı göstermiyorsunuz, göstermediniz. Örneğin, bu Parlamentonun bedel ödemiş eski bir üyesi, bir kadın, bir anne, bir torun sahibi anneanne, başta ülkemizin Kürt halkının, Kürt kadınlarının çok sevdiği, çok saydığı, onuru olan Leyla Zana için iktidar temsilcilerinden bir tepki gelmesini beklerdik. Bursa’da bir grup kendini bilmez ırkçının hakaretlerine karşı en başta öncelikle siz kadın milletvekillerinin bu kürsüden çıkıp iki çift laf etmesini beklerdik, etmeliydiniz, hâlâ da etmelisiniz. Ben Bursa’daki aile kökeni yedi yüz yıl geriye giden bir insan, nüfus kütüğü Bursa’da olan bir insan olarak Leyla Zana’dan tüm Bursa namına özür diliyorum" ifadelerini kullandı. Bunun üzerine TBMM Başkanvekili Pervin Buldan, tek kelimeyle cevap vereceğini söyleyerek, "Leyla Zana onurumuzdur; nokta" şeklinde konuştu. AK Parti Artvin Milletvekili Faruk Çelik söz aldı. Çelik, "Salı günü Soma’da gerçekleştirilen Somaspor-Bursaspor maçında, maçın bitimine üç-dört dakika kala maalesef hiç istenmeyen, hiç arzulanmayan ve bugüne kadar da, yaklaşık iki yıldır kulübün başında bulunan oğlum dolayısıyla yakinen izlediğim Bursaspor’un, takip ettiğim Bursaspor’un hiçbir maçında bu ve benzeri hiçbir olayı yaşamadığımız bir sahneyle karşı karşıya kaldık. Şimdi, sosyal medyada da ifade ettim, Bursaspor 3-0 galip ve maç bitiyor, bitmek üzere; bunu bir soru işareti olarak huzurlarınıza koyuyorum, bir. İkincisi, şunu da açıkça ifade ettim, dedim ki: ’Bu yanlıştır, bir. Kabul edilemez, iki. Doğru değildir, üç. Ve müsamaha gösterilemez’ diye 4 madde altında bunları ifade ettim, çok net bir şekilde. Cengiz Çandar ’İfade edilmedi, konu geçiştirildi’ anlamında söylediği için bunları söylüyorum. Ben inanıyorum ki şu eylem karşısında bu 4 ifade bütün Meclisin ittifak ettiği, hiçbir milletvekilinin ’hayır’ demeyeceği 4 madde diye düşünüyorum. Yani bu hoş görülecek veya tasvip edilecek veya ’Ne iyi olmuş’ denilecek bir olay değil; aksine kınanacak, aksine bunun müsamaha gösterilme gibi olay olmadığını da ifade etmek istiyorum. Evvela bu konuda hemfikir durum var. Fakat esas mesele şu: Biz siyasetçiyiz, mümkün mertebe de vitrinden uzak durmaya çalışıyoruz. Ya sorumlu bir siyasetçi olacağız ya da sorumlu bir siyasetimiz olacak. Bu konuda sorumlu siyasetçi olarak davranmak mecburiyetindeyiz. Burada ifade ettiğimiz herhangi bir kelimenin topluma, stadyumlara, seyirciye, tribünlere nasıl yansıdığını mutlak surette değerlendirmek durumundayız" şeklinde konuştu. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, şunları kaydetti: "Şimdi konuyu bu kadar teferruatta boğmaya gerek yok, zaten böyle bir usul yok ama biz kendisini dinlerken bir özrü bekledik her şeyden önce çünkü bu ülkenin en onurlu siyasetçilerinden birine inanılmaz bir hakaret, saldırı ve küfür söz konusu olmuştur. Tabii ki biz tüm Bursa’yı ya da tüm Bursa taraftarını suçlamadık, bir grubun bu suçu işlediğini söyledik. Mesele bir, özürdür; iki, bu suçu işleyenler hakkında gerekli soruşturmanın açılmasıdır. Ben bir kez daha buradan ’Leyla Zana onurumuzdur’ diyorum ve bu konuda da İçişleri Bakanlığını göreve davet ediyorum."
İstanbul Esenyurt’ta öğrencilere ücretsiz içme suyu desteği Esenyurt Belediyesi, öğrencilerin temiz ve sağlıklı içme suyuna ücretsiz erişimini sağlamak amacıyla okullara su sebili yerleştirme uygulamasını başlattı. Belediye Başkan Vekili Can Aksoy’un öncülüğünde hayata geçirilen proje, ilk etapta üç okulda uygulamaya alındı. Uygulama kapsamında Esenyurt Sezai Karakoç Lisesi, Esenyurt Ali Fuat Üstün İlkokulu ve Esenyurt Merkez Ortaokulu’na modern su sebilleri kuruldu. Projenin kısa sürede ilçedeki tüm okullara yaygınlaştırılması hedefleniyor. Recep Tayyip Erdoğan Parkı’nda da başlatılan bu uygulamanın tüm parklar ve ilerleyen süreçte diğer kamusal alanlarda da hayata geçirilmesi planlanıyor. Çevre dostu bir uygulama Konuyla ilgili açıklama yapan Can Aksoy, "Çocuklarımızın temiz ve güvenilir içme suyuna kolayca ulaşmalarını sağlamak için okullarımıza modern su sebilleri kuruyoruz. Bu uygulamayla öğrencilerimiz ücretsiz içme suyuna ulaşırken, plastik şişe ve tek kullanımlık ambalaj kullanımını azaltarak çevreye duyarlı bir adım da atmış oluyoruz" dedi. "Eğitim yatırımlarımız hız kesmeden sürüyor" Eğitim alanındaki çalışmalara da değinen Aksoy, göreve geldikleri günden bu yana Esenyurt’taki eğitim sorunlarını öncelikli gündem maddeleri arasında ele aldıklarını belirtti. İlçede öğrenci sayısının fazla, derslik sayısının ise yetersiz olduğuna dikkat çeken Aksoy, bu sorunun çözümü için Milli Eğitim Bakanlığı ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. Recep Tayyip Erdoğan Eğitim Külliyesi’nin 10 okuldan oluşan yapısıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla eğitime başladığını hatırlatan Aksoy, Ardıçlı Mahallesi’nde önceki yönetim tarafından yarım bırakılan Beşli Lise projesinin Milli Eğitim Bakanlığı’na devredildiğini ve çalışmaların hızla sürdüğünü aktardı. 3 yeni okulun proje çalışmaları sürüyor Ayrıca 24 derslikli Durmuş Döven İlkokulu’nun yapımının devam ettiğini belirten Aksoy, üç yeni ilkokul için de proje çalışmalarının tamamlandığını söyledi. Okulların fiziki şartlarının iyileştirilmesine önem verdiklerini vurgulayan Aksoy, eğitim-öğretim dönemi başında ve ara tatillerde boya, badana ve tadilat çalışmalarının yapıldığını, 26 bin öğrenciye ise kırtasiye desteği sağlandığını kaydetti.
Muğla Muğla Büyükşehir Zabıtasından hijyen ve gramaj denetimi Vatandaşların sağlıklı gıdaya ulaşması, ürünlerin hijyen kurallarına uygun hazırlanması ve satışa sunulmasını sağlamak için Büyükşehir Belediyesi Zabıta ekipleri il genelinde denetimlerine devam ediyor. İşletmelerde hijyen, gramaj denetimleri yapan Büyükşehir Belediyesi kurallara ve halk sağlığına uymayan bazı işletmelere idari işlem uygularken tarihi geçmiş ürünleri de satıştan men ediyor. Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ahmet Şan halkın hijyenik ve kaliteli ürünlere ulaşması için il genelinde gıda üretimi yapan iş yerlerine rutin kontrollerinin devam ettiğini söyledi. Ahmet Şan; "Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanlığı olarak gıda üretimi ve satışı yapan yerlerde denetimlerimizi gerçekleştiriyoruz. Yapmış olduğumuz denetimlerde amacımız halkımıza hijyenik ve kaliteli ürünlerin sunulması ve halkımızın hijyenik ürünlere ulaşmasını sağlamak. Ben bu konuda kurallara uyarak Muğla halkının hijyenik ve sağlıklı ürün tüketmesini sağlayan esnaflarımıza teşekkür ediyorum. Vatandaşlarımıza da herhangi bir aksaklık gördüğünde bizlere ulaşmasını rica ediyorum. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Aras’ın halk sağlığına verdiği önem doğrultusunda denetimlerimize devam ediyoruz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras halkın sağlığını yakından ilgilendiren gıda üretimi yapan işletmelerle ilgili Zabıta ekiplerinin sürekli denetimde olduğunu, bu konuda çok titiz ve dikkatli olduklarını belirtti. Başkan Aras; Muğla’nın 13 ilçesinde Büyükşehir Belediyesi ekiplerimiz vatandaşların sağlığı için titiz bir çalışma yürüttüklerini belirtirken, sofraların baş tacı ekmeği üreten fırınların, vatandaşa yemek hizmeti veren lokantaların temizlik ve hijyen kurallarına uyması, zincir marketlerdeki ürünlerin son kullanma tarihlerine dikkat etmesi gibi birçok önemli konuda Büyükşehir ekiplerimiz sahada kontrollerini yaparak vatandaşların sağlığını korumak için çalıştıklarını açıkladı.