POLİTİKA - 07 Aralık 2024 Cumartesi 19:28

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır"

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gaziantep 8. İl Kongresine katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Şam rejiminin uzatılan eli idrak edemediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Gaziantep 8. İl Kongresine katıldı. Burada açıklamalarda bulunan Erdoğan, Şam rejiminin uzatılan eli idrak edemediğini söyledi. Hiçbir ülkenin toprağında gözleri olmadığını vurgulayan Erdoğan, Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçekliğin olduğunun altını çizdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin milli güvenliğini ve çıkarlarını tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceklerini belirtti. Erdoğan, "AK Parti Gaziantep İl Kongremizin hayırlı olmasını diliyorum. AK Parti erdemliler hareketi olarak yola çıktığında dava erleridir. AK Parti’nin temelinde kardeşlik, muhabbet, dayanışma vardır. Partimizin sevda ve hizmet bayrağını dalgalandıran tüm kardeşlerimize teşekkür ediyorum. Bize destek ve sahip çıktığınız için hepinize teşekkür ediyorum. Yol ve dava arkadaşlığımız devam edecek. Gaziantep’te ilk olarak Güneyşehir’e gittik deprem ve sosyal konutun anahtar ve tapu teslim törenini gerçekleştirdik. 6 Şubat depremlerinden sonra ’Erdoğan bu enkazın altında kalır’ diyenleri hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyoruz. En son hak sahibi kardeşimiz yuvasına kavuşana kadar durmadan çalışacağız. Asrın felaketinde vefat edenlere rahmet diliyorum. Gaziantep gazanın, istiklal, istikbal, vatanın ne manaya geldiğini en iyi bilen şehirlerden bir tanesidir. Gaziantep’te analar er doğurur. Gazianteplinin sevdası Türkiye’nin sevdasıdır. Buradan 13 yıldır Suriyeli muhacirlere kol kanat gelen ensarlar çıkar" dedi.

"Bizim hiçbir ülkenin bırakın toprağını çakıl taşında dahi gözümüz yoktur"

"Sınırımızın hemen ötesinde yaşanan kritik gelişmeler İdlib’teki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor" diyen Erdoğan, "Türkiye’nin 910 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğu Suriye’de yaşanan gelişmelere gözlerini kapaması mümkün değildir. Perşembe günü Milli Güvenlik Toplantımızda Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır ciddiyetle sahadaki durumu değerlendirdik. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim; bizim hiçbir ülkenin bırakın toprağını, çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak bizim temennimiz komşumuz Suriye’nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına süratle kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz gerçekten çok zor günler geçirdi. Ağır bedeller ödedi. Büyük zulümler gördü. Yaklaşık 1 milyon Suriyeli rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybetti. Kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla siviller canice katledildi. 12 milyona yakın Suriyeli evini, yurdunu, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 10 binlerce bebek, kadın, çocuk, yaşlı başka ülkelere göç etmek isterken yollarda can verdi. Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz. Kuşatma altında bir dilim ekmek, bir lokma su bulamadığı için ölen sivilleri nasıl unutabiliriz. Bunun gibi hepimizin yüreğini dağlayan pek çok trajediye, katliama, insanlık ayıbına komşumuz Suriye’de şahit olduk. DEAŞ’ından PKK’sına kadar terörün kanlı yüzünü Suriye sahasında hem de çok vahşi bir şekilde icra etti. Türkiye kendisi için istediğini komşuları için de isteyen bir devlettir. Ekonomik kalkınması toplumsal huzuru, barışı ve güvenliğiyle nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep için de aynı temennide bulunuyoruz. Hatay’ın esenliğine nasıl önem veriyorsak Hama’nın, Humus’un, Şam’ın, Rakka’nın, Aynel Arab’ın da güven içinde olmasını arzu ediyoruz. Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. Bin yıldır bu coğrafyada yan yana yaşıyoruz. İnşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır"

Konuşmasının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu hakikati artık herkesin görmesi ve kabullenmesi gerekiyor. Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Ve Suriye tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz" dedi.

"Milli güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin milli güvenliğini tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceklerini belirterek, "Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkındayız. Türkiye olarak milli güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizi bilinmesini isterim. Sorumluluk sahibi tüm aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi tüm bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır. Kan dökerek, can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir" ifadelerine yer verdi.

"Şam rejimi Türkiye’nin uzattığı elin kıymetinin bir türlü idrak edemedi"

Şam rejiminin uzattıkları elin manasını anlayamadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şunu artık herkes kabul etmelidir; Suriye toprakları savaşa doymuştur. Suriye toprakları kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmektedir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü güvenli bir şekilde kendi vatanlarında yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir. Türkiye’nin yegane amacı da tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliğidir. Biz ilk günden beri hep bunu savunduk hep bunun için çalıştık. Ne yaptıysak sadece ve sadece bunun için yaptık. Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizine çözüm bulmak için de elimizi uzatırken gayemiz daima buydu. Ama Şam rejimi Türkiye’nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi. Uzattığımız elin ne manaya geldiğini anlayamadı. Türkiye dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır. Huzurun, barışın hakim olduğu Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Hıristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye’yi göreceğimizi ümit ediyoruz" diye konuştu.

"Siz Şam rejiminin değil, Türkiye’nin ana muhalefet partisisiniz"

CHP’ye yüklenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye’de barışın sağlanması için gösterdiği çabayı tüm dünya çok iyi biliyor ve takdir ediyor. Katıldığımız her uluslararası toplantıda ülkemizin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ediyoruz. Ama bu gerçeği muhalefet bir türlü görmüyor, görmek istemiyor. Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP’nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de aynı sebepler var. Sosyal medya paylaşımları bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor. Eski yönetimin marazlı yaklaşımının CHP’nin yeni yönetiminde devam etmesi CHP adına utanç vericidir. Sayın Özel’in grup toplantısında hükümetimizin Suriye politikasıyla ilgili sarf ettiği sözlerin elle tutar hiçbir yanı yoktur. Anlaşılan Sayın Özel, iyice kızışan parti içi iktidar kavgasından başını kaldırıp dünyada ne olup bittiğini takip dahi edemiyor. Tıpkı devrik genel başkan gibi birilerinin eline tutuşturduğu kağıtları okuyarak, saçma sapan iddiaları gündeme taşıyor. Kendisine tavsiyem, siz Şam rejiminin değil, Türkiye’nin ana muhalefet partisisiniz. Dolayısıyla gelişmelere Ankara merkezli bakmanız beklenir. Haleplilerin Türkiye’yi ve ay yıldızlı bayrağımıza muhabbet duyması CHP’yi niçin rahatsız oluyor. Suriyeli sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu bir şekilde vatanlarına dönme ihtimalinden CHP yönetimi niye rahatsız oluyor. Türkiye’nin bölücü terör belasını sınırlarından uzaklaştırma iradesinin size dokunan tarafı nedir. Eski yönetim döneminde CHP’yi enfekte eden etnik köken virüsünden ne zaman kurtulacaksınız. Ülkemize başkalarının penceresinden bakmayı bırakıp ne zaman Türkiye partisi olacaksınız. Sayın Özgür Özel CHP’yi normalleştireceksen Türkiye meselesinde eski yönetimin bıraktığı kötü mirasla da hesaplaşması gerekir" şeklinde konuştu.

"Kongre takvimimiz tüm siyasi partilere örnek olacak şekilde ilerliyor"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "12 Ekim’de başlattığımız 8. olağan kongre sürecimizi kardeşlik şöleni havasında devam ettiriyoruz. İlçe kongrelerimiz neredeyse tamamlandı. Geçen haftadan itibaren il kongrelerimizin startını verdik. Kongre takvimimiz tüm siyasi partilere örnek olacak şekilde ilerliyor. Gençlerimizin heyecanını önemli kazanım olarak görüyoruz. Birileri bu parti içinde yıllarca kardeş kavgası çıkmasını bekledi. Bunları her defasında hüsrana uğrattık. AK Parti kadroları arasında ayrılık görmeyi murat edenler 22 yıl boşuna beklediler. İnşallah 10 yıllar boyunca da boşuna bekleyecekler. Aramıza fitne çıkarmak istediler başaramadılar bundan sonra da başaramayacaklar. Her kongremizi bir bayrak yarışı, bir nöbet değişimi olarak gördük. Devreden ve devir alan arkadaşlarımız oldu. Bu süreçlerin tamamını partimize, dava arkadaşlarımıza yakışır bir şekilde icra ettik. Bizim görevimiz aziz milletimize aşkla hizmettir. Bizim görevimiz Türkiye’yi her alanda yüceltmektir. Bizim görevimiz milletimizin dertlerine çare bulmaktır. Millete hizmet yolunda yorgunluk, dargınlık, küskünlük yoktur. Yerine göre bedel ödeyip canımızı ortaya koyacağız. Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz. Birlikte yürüyeceğimiz daha çok çetin yol var" diyerek sözlerini tamamladı.

Fatma Altınbaş - Eray Özbudak - Said Vakkas Yağcı



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana AK Parti Sözcüsü Çelik: “Kartalkaya olayında Cumhurbaşkanımızın iradesi nettir” AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, son günlerde üst üste facialar yaşandığını çok canın yaşamını yitirdiğini belirterek, “Cumhurbaşkanımızın ve partimizin iradesi nettir. Bütün bu olayların sebeplerinin aydınlatılması ve faillerinin bulunup ortaya çıkartılmasını sağlayacağız” dedi. Çelik, Çukurova Üniversitesi Kongre Merkezinde, Adana AK Parti İl Kadın Kolları 7. Olağan Kongresinde yaptığı konuşmada Bolu Kartalkaya’da otelde çıkan yangında hayatını kaybeden 78 vatandaşın ve Konya’da apartmanın çökmesi sonucu hayatını kaybeden 2 vatandaşın yakınlarına başsağlığı ve sabır dileyerek, “Geçtiğimiz günlerde üst üste gelen ve hepimizi kahreden bir takım olaylar meydana geldi. Bu faciada pek çok kardeşimizi kaybettik. Öncelikle şunu söylemek isterim ki Cumhurbaşkanımızın AK Partimizin iradesi nettir. Bütün bu olayların sebeplerinin aydınlatılması ve faillerinin bulunup ortaya çıkmasını sağlayacağız. Şeffaf bir biçimde bunları kamuoyuyla paylaşacağız. Biz kaybettiğimiz canların tarafındayız” şeklinde konuştu. Çelik, Türkiye’deki demokrasi mücadelesinin bir taraftan da kadınların verdiği hak mücadelesi olduğunu söyleyerek, “Türkiye’nin demokrasisi güçlü olsun Türkiye hukuk devleti güçlü olsun Türkiye çocukları için gençler için daha iyi bir yerde olsun diye Erzurum’da da Kars’ta da kadınlarımız vardı. O sebeple 15 Temmuz gecesi de darbeci alçakların tankının tüfeğinin üzerine yürürken en önde kadınlarımız vardı” diye konuştu. Çelik, şöyle devam etti: “İşte bizim hareketimizin en büyük özelliklerinden bir tanesi siyaseti iyileştirmek için siyaseti güzelleştirmek için siyaseti insani bir değer haline getirmek için siyasete kadın eli değmesi sağlanmıştır. 2002’den beri bu yol arkadaşlarımızla yürüyoruz. AK kadınların Adana’da geri kaldığı bir gün görmedim. Başarısız kaldığı bir gün görmedim. Yorulduğu bir gün görmedim.”
Antalya Yüksek kesimlerinde kar etkili olan Antalya’nın sahilinde deniz keyfi İki gündür devam eden yağışlı havanın ardından açan güneşi fırsat bilen Antalyalılar Pazar gününü Konyaaltı Sahilinde geçirdi. Yurdun bir çok noktasında ve Antalya’nın yüksek kesimlerinde kar yağışı etkisini gösterirken kent merkezinde iki gündür devam eden yağmur yerini güneşli havaya bıraktı. Sabah saatlerinden itibaren güneşli ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklığını fırsat bilen Antalyalılar ve yabancı turistler dünyaca ünlü Konyaaltı Sahili’ni doldurdu. Kimi Antalyalılar aileleri ile birlikte yanlarında getirdikleri kamp sandalyeleri ve masalarını yeşil alanlara kurarak piknik yapmayı tercih ederken, yabancı turistler ve yerleşik yabancılar güneşli havayı denize girerek değerlendirdi. Güneşli havayı gören sahile koştu Hava ve deniz suyu sıcaklığının 19 derece olarak ölçüldüğü kentte neredeyse yaz mevsimini aratmayacak bir yoğunluğun yaşandığı Konyaaltı’nda kimi vatandaşlar bisiklet sürerek ve spor yaparak Pazar gününü değerlendirirken, kimileri de kumsalda oturmayı tercih etti. Bugün oynanacak olan Antalyaspor-Beşiktaş karşılaşması için Ankara’dan Antalya’ya geldiklerini belirten, Mehmet Akif Zobu, “Ankara’dan maça gelmiştik. Ankara ayazından sonra buradaki sıcaklığı görüp de denize girmemek olmazdı. Böyle bir havayı bulmuşken direk değerlendirdik. Su baya dalgalı ama sıcak. Hoşuma gitti, Sahil genel olarak kalabalık, herkes gelmiş oturmaya, bizde bu şansı değerlendirdik. Bizim içinde çok iyi oldu. “Denizi görünce girmek istedim” Ailesi bile Ankara’dan gelen ve denizin keyfini çıkartan Talha Murat Zobu ise, “Ankara’dan geldim, burası çok sıcak. Ankara eksilerde iken burası 18 derece falan. Ben Ankara’da hiç deniz görmediğim için, burayı görünce denize girmek istedim. Sıcaklığı çok iyi girince alışıyorsun” ifadelerini kullandı. Çağrı Kaymer ise “Ankara’dan geldik Antalya’ya, gelmişken de denize girelim dedik. Ankara’da hava soğukken burası sıcak” şeklinde konuştu.
İstanbul Esenyurt’ta bilim, sanat ve eğlence dolu bir sömestr Esenyurt Belediyesinin açtığı Düşle Yap Bilim ve Sanat Atölyeleri çocukların ruhsal, zihinsel ve bedensel gelişimine katkı sağlıyor. Sömestr tatili boyunca beş farklı branşta uygulanan eğitim modelleri ile çocuklar eğlenerek öğreniyor. Kültür İşleri Müdürlüğü, sömestr tatilinde 8-14 yaş aralığındaki çocuklar için Düşle Yap Bilim ve Sanat Atölyeleri düzenledi. Bilimin yanında sosyal ve duygusal öğrenmeyi sağlamak amacıyla hayata geçirilen atölyeler, uzman öğretmenler eşliğinde çocukların gelişim özelliklerine uygun olarak hazırlandı. 20’şerli gruplar halinde en az 2 saat süren atölyelere katılan çocuklar; Robotik Kodlama, Ritim, Kitap Ayracı, Taş Boyama ve Anadolu Masal Atölyeleri’nde eğlenerek öğrendi. Çocukların gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla farklı atölyelerle hizmet vermeye devam edeceklerini söyleyen Esenyurt Belediyesi Eğitim Koordinatörü Okan Ceylan, “Sömestr tatili boyunca beş farklı bilim sanat atölyesi açtık. Amacımız çocuklarımızın hayal dünyasını geliştirmek, kabiliyetlerini ortaya çıkararak kendilerini tanımalarını sağlamak. Düşle Yap Bilim ve Sanat Atölyeleri ile çocuklarımız hem öğreniyor hem de eğlenceli bir tatil geçiriyor. Bundan sonraki süreçte de farklı atölyelerle çocuklarımızın gelişimlerine katkı sağlayacağız” dedi. “Hem öğrendim hem eğlendim” Ritim Atölyesi’nde eğitim alan Selin Mürvet Yılmaz ise şöyle konuştu: “Tatil için hazırlanan sinemalar, tiyatrolar, atölyeler çok güzel. Ben ritim atölyesine katıldım. Darbuka çalmayı öğrendim. Etkinlikler sayesinde tatilim çok güzel geçti. Evde boş durmak bize iyi gelmiyordu. Burada hem bir şeyler öğrendim hem de eğlendim. Esenyurt Belediyesine teşekkür ederim.”