KÜLTÜR SANAT - 14 Haziran 2024 Cuma 10:30

Dışarısı 40 derece ile kavrulurken içeride soba ile ısınıyorlar

A
A
A

Son günlerde hava sıcaklığının 40 derecelere dayandığı Gaziantep'te, ortalama 15 derece sıcaklığa sahip doğal klima olarak bilinen Kaleoğlu Mağarası yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Dışarısı 40 derece ile kavrulurken mağaradakiler içeride soba ile ısınmaya çalışıyor.

Güneydoğu'da kavurucu sıcaklar etkili olurken, Gaziantep'in sıcak yaz günlerinden bunalan vatandaşlar, 500 yıllık geçmişe sahip olan Kaleoğlu Mağarası'nda serinliyor. Dışarıda 40 derecelik sıcaklıktan bunalan vatandaşlar soluğu sıcaklığın 10-15 derecelerde olduğu doğa harikası olan tarihi mağarada alıyor. Öyleki tarihi mağarada üşüyen vatandaşlar battaniye ve soba ile ısınmaya çalışıyor.

“Mağaramızdaki doğal klima, 500 yıldır özelliğini koruyor”

Mağaranın işletmecisi Mehmet Kaleoğlu, dışarıda 40 dereceye yakın sıcaklık olmasına rağmen mağaranın içinin 10-15 derece olduğunu söyleyerek, “Dışarısı ortalama 40 dereceye yakın ve bu mağaranın içi 15 derece. Mağaramızdaki doğal klima, özelliğini 500 yıldır koruyor. Bu mağara dediğim gibi 500 yıllık geçmişi olan tarihi bir mağara. İçerisinde 4 kuyu ve 12 sütun ayaktan oluşuyor. Savaş dönemlerinde silah deposu ve barınma alanı olarak kullanılmış. Dünya harikası diyebileceğimiz bir yer. Şuan Gaziantep'e gelen yerli ve yabancı turistler sıcaktan bunalınca burayı tercih ediyor. Onlar mutlu olunca bizde mutlu oluyoruz” dedi.

Dışarısı 40 derece ile kavrulurken içeride soba ile ısınıyorlar

Vatandaşlar soba yakmamızı istiyor”

Mağara içerisinde üşüyen vatandaşların soba yakılmasını istediğini söyleyen Kaleoğlu, “Vatandaşlar dışarıdaki sıcaktan kaçarak mağarada serinliyor. 10 dereceye kadar düşen sıcaklıkta vatandaşlar şal istiyor. Soba yakmamızı istiyor. Bizler de sobayı yakarak onlara bu imkanları sunuyoruz” ifadelerini kullandı.

“İyi ki sobaları yaktılar”

Serinlemek için tarihi mağara kafeye giden Şehriban Yılmaz, mağaranın kendine has doğal klimasından dolayı serinlediklerini hatta üşüdüklerini söyleyerek, iyi ki sobayı yaktılar dedi. Vatandaş, “Dışarı çok sıcaktı. Arkadaşlarım da hiç gelmediği için serinlemek için burayı tavsiye ettim. 500 yıllık geçmişinin olduğunu biliyordum ama serin olacağını bilmiyordum. Buraya geldiğimizde ilk olarak sıcaktı. Sonra üşümeye başladık. İyi ki sobaları yaktılar” şeklinde konuştu.

Dışarısı 40 derece ile kavrulurken içeride soba ile ısınıyorlar

“Sobaların yandığını gördüm çok şaşırdım”

Mağara'da şal takarak ısınan ve soba yakıldığını görünce şaşırdığını söyleyen bir başka vatandaş ise “Dışarda hava yaklaşık 40 dereceydi. Biz de o sıcağa dayanamayarak mağaraya geldik. İçerideki soğuk hava dalgası bizi serinletti. Sonra içeride elektrikli sobaların yandığını gördüm. Bu durum bizi çok şaşırttı” diye konuştu. 

Uğur Dönek - Fatma Altınbaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA, Pakistan’da el yazması ve nadir eserler kütüphanesini yeniledi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Pakistan’da Yazma Eserlerin Korunmasına Yönelik Program kapsamında 22 binden fazla el yazması eserin yer aldığı Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’ni yeniledi. TİKA tarafından gerçekleştirilen proje kapsamında Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’nin arşiv bölümünde kompakt dolap sistemi, ışıklandırma ve iklimlendirme çalışmaları yapılarak, modern temizlik ekipmanları temin edildi ve kütüphane yazma eserlerin korunması için uygun hale getirildi. Kütaphanenin açılış töreni, Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Ali Erbaş, Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halit Mamud, TİKA İslamabad Koordinatörü Muhsin Balcı, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Daire Başkanı Dr. Nil Baydar, öğretim üyeleri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Erbaş, törende yaptığı konuşmada Pencap Üniversitesi’nin nadir el yazmaları koleksiyonuna sahip olduğunu belirterek, proje ile yazma eserlerin korunması ve dijitalleştirilmesinin İslam medeniyetine ait bilinmeyen birçok eserin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlayacağını ifade etti. Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmud ise, 22 bin el yazması ile Pakistan’ın en büyük koleksiyonuna sahip olduklarını belirterek, projeyle eserlerin korunmasına verdikleri destek için TİKA’ya teşekkür etti.