GÜNDEM - 23 Aralık 2025 Salı 14:45

Eski bakan Kürşad Tüzmen ve DAİMFED yönetiminden GGC’ye ziyaret

A
A
A
Eski bakan Kürşad Tüzmen ve DAİMFED yönetiminden GGC’ye ziyaret

Devlet Eski Bakanı ve 22. Dönem Gaziantep Milletvekili Kürşad Tüzmen, Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) yöneticileriyle birlikte Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret etti.


Bakanlığı döneminde Türkiye ihracatının katlanarak artmasında büyük pay sahibi olan Kürşad Tüzmen, mevcut döviz kuru ile tekstil ve konfeksiyon sektörünün hareket etmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Tüzmen, "Dolar kuru 55-60 Lira bandında olmalıdır" dedi.


58, 59 ve 60. hükûmetlerde Dış Ticaret ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı olarak görev yapan, 22. Dönem AK Parti Gaziantep Milletvekili ve 23. Dönem Mersin Milletvekili Kürşad Tüzmen, Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhit Birlikleri Federasyonu (DAİMFED) Genel Başkanı Mustafa Karslıoğlu, Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Kara ve federasyon yöneticileri ile birlikte Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti’ni (GGC) ziyaret etti.


Tüzmen ve beraberindekileri Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Meral Ay, yönetim kurulu üyeleri ve basın mensupları karşıladı. GGC Başkanı Meral Ay, Tüzmen ve DAİMFED yöneticilerine ziyaretlerinden dolayı teşekkür ettikten sonra, "Ekonominin lokomotifi olan inşaat sektörünün güçlü bir çatı altında, birlik ve beraberlik içerisinde hareket etmesi hem Gaziantep hem de ülke ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. Türkiye olarak bir deprem ülkesiyiz. Depreme dayanıklı yapıların önemini acı tecrübelerle yaşadık. Müteahhitliğin ne kadar önemli bir meslek olduğunu gördük. Bu nedenle sektördeki STK’lara önemli rol düşüyor. Diğer taraftan inşaat sektörü çok önemli bir sektördür. Ekonominin lokomotifidir. Önümüzde Suriye’nin yeniden imarı gibi bir durum var. Burada inşaat sektörüne büyük rol düşüyor. Bu anlamda DAİMFED’in önemli bir misyon üstleneceğine inanıyoruz" ifadelerini kullandı.



"İnşaat sektörü 400 alt sektörü etkiliyor"


Devlet Eski Bakanı Kürşad Tüzmen, Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, inşaat sektörünün önemine vurgu yaparak, "İnşaat sektörü 400’den fazla alt sektöre katkı sağlıyor. Bunu basit bir rakam olarak geçiştirmemek gerekir. Şu anda Türkiye’de gayri safi milli hasıla artıyorsa, bunda en büyük faktör inşaat sektörüdür. Türk müteahhitleri dünyaya örnek işler yapıyor. Sağlam adımlarla ilerliyorlar. Deprem sürecinde bu sektörün ne kadar hayati olduğunu hep birlikte gördük. Sektörün kendi içinde sağlam ve dürüst insanlarla yol alması gurur verici. Çok net ve çok güzel çalışmalar yapılıyor" ifadelerini kullandı.



"Fakirleşmiş komşularla ticaret yapmak zorundayız"


Komşularla ticaretin önemine dikkat çeken Tüzmen, Türkiye’nin çevresindeki komşu ülkelerin fakirleştiğine vurgu yaptı. Tüzmen, "Gaziantep Milletvekili ve Bakan olarak görev aldığımda, Gaziantep, komşu ülkelerle ticaretin merkezi olacak demiştik. Böyle bir iddia ile yola çıktık. Tereddüt edenler oldu. Nasıl yapacaksınız? Fuar merkezi yapacağız. Yurt dışından bakanları buraya getireceğiz, biz de oraya gideceğiz, karşılıklı ticareti geliştireceğiz. 2002 ile 2007 arasında bunu başardık. Komşu ülkelerle ticaretin merkezi haline gelmiştik. Etrafımızdaki bütün komşularla ilişkilerimiz çok düzgündü. İhracatımız da sürekli artıyordu. Ancak, daha sonra komşu ülkelerle ilişkilerimiz bozuldu. Sonra farkına varıldı, düzeltmeye çalışılıyor ama gözden kaçan bir faktör var; Komşularımız, eski komşularımız değil. Eski ekonomik güçleri yok. Fakirleşmiş komşularla ticaret yapmak zorunda kalıyoruz. Suriye 5, Irak 4, İran 3 kat fakirleşti. Mesela İran, Şah zamanında 1970’te petrol üretimi günlük petrol üretimi 7 milyon varil civarıydı. Bugün 3,5 milyon varile düşmüş durumda. Suriye, 5 misli fakirleşti. Irak dört misli fakirleşti. İran üç misli fakirleşti. Rusya ile Ukrayna savaşırken, fakirleşiyor. Türkiye bu ülkelerle ticaret yapıyor. Fakirleşen ülkelerle nasıl ticaret yapacaksınız? Komşularınız zenginse siz de zengin olursunuz. Tıpkı Avrupa ülkeleri gibi. Bizim bunlara dikkat ederek, komşularımızın zenginliğinin bizim zenginliğimiz olduğunu bilerek hareket etmemiz lazım. Şu anda Türkiye’yi başat sektör olarak nitelendirdiğimiz inşaat sektörü ayakta tutuyor. İnşaat sektörü önemli. Her sektör önemli tabi de, inşaat bizim için çok önemli" şeklinde konuştu.



"Dolar kuru 55-60 Lira bandında olmalı"


Tüzmen, bir basın mensubunun tekstil sektöründeki yatırımların yurt dışına gitmesi ile ilgili sorusuna ise, "İş dünyasının imkan nerede ise oraya gitmesi normaldir. Çünkü bizde, Mısır’daki işçi 100 Dolar alıyor. Bizde asgari ücret 400 Doların üzerinde. Böyle bir ortamda üretim, ihracat yapacak? İplik aynı, kumaş aynı, makine aynı. Geriye işçilik kalıyor. Bu işçilik maliyeti ile rekabet edemez ki! Açıkçası şunu söylemek istiyorum; Bizim mevcut döviz kuru ile tekstil ve konfeksiyon sektörünün hareket etmesi mümkün değildir. Dolar kuru şu anda 42 lira. Bence 55-60 lira olması lazım. O zaman dengeyi bulabilirsiniz. Yurt dışındaki işçi o şartlarda çalışıyor. Biz işçinin hakkından kesemeyiz. O zaman bunu dengelemenin tek yolu kuru yükseltmektir. Kuru yükseltince hemen enflasyon yükselecek diye bir şey yok. Bir süre sonra enflasyon da yerine oturur. Biz doğru kur politikası ile sanayicinin arkasında durmalı ve kitlelerin işsizlikle boğuşmasının önüne geçmeliyiz. Tekstil- konfeksiyon sektöründen 500 bin kişi çıkmış. Aileleriyle iki milyon kişi demektir. Ne yapacaksınız bu insanları? İleride bu dengenin sağlanacağına inanıyorum. Müteahhitlik sektörünün geleceği çok parlak. İlk okulu Libya’da, orta okulu Körfez’de okudu, liseyi Rusya’da, üniversiteyi İngiltere’de Endonezya’da okudu. Hepsinde önemli bir bilgi birikimiyle bugüne geldi. Bugün gerek bilgi gerekse insan kaynağı olarak çok önemli bir birikime sahibiz. Dubai metrosunu biz yapıyoruz. Katar’daki kütüphaneyi biz yapıyoruz. Nil’in üzerindeki en büyük köprü olan Sudan’daki köprüyü biz yaptık. 2 milyar dolarlık bir köprü. Dünyanın bir çok ülkesinde hatasız, çok başarılı işlere imza attık. Bu nedenle müteahhitlik sektörünün geleceği çok parlak. Yeter ki, doğru işler yapalım, aradaki ayrık otlarını temizleyelim, yolumuza devam edelim" diye konuştu.



DAİMFED Türkiye’de üçüncü sırada


DAİMFED ile ilgili çok da bilinmeyen bir başarı hikayesini de açıklayan Kürşad Tüzmen, "DAİMFED, koruyucu aile konusunda Türkiye’de üçüncü sırada. Başkan ve yönetimi çok mütevazi oldukları için çok da bilinmiyordu. Ama ben bunu burada açıklamak istedim. Bir STK olarak çok önemli görevler üstlendiklerini belirtmek istedim" ifadelerini kullandı.


Ziyaret, karşılıklı görüş alışverişi, iyi dilek ve temennilerle sona erdi.



Eski bakan Kürşad Tüzmen ve DAİMFED yönetiminden GGC’ye ziyaret

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Ziraat Türkiye Kupası: Konyaspor: 1 - Antalyaspor: 0 (Maç sonucu) Ziraat Türkiye Kupası B Grubu ilk hafta maçında Konyaspor, konuk ettiği Antalyaspor’u 1-0 mağlup etti. Maçtan dakikalar (İkinci yarı) 71. dakikada sol kanattan topu taşıyan Guilherme topu Melih’e yolladı. Melih’in, Bardhi’yle duvar pası yaptıktan sonra vurduğu şutta meşin yuvarlak dışarı çıktı. 90+3. dakikada Yakub’un sağ kanattan açtığı ortada kaleci Deniz topu kontrol edemedi. Boşta kalan topa Ballet vurdu, kale önünde Jevtovic araya girerek topu engelledi. Hakemler: Kadir Sağlam, Kerem Ersoy, Murathan Çomoğlu Konyaspor: Deniz Ertaş, Andzouana, Uğurcan Yazğılı (Yasir Subaşı dk. 75), Utku Eriş, Guilherme, Jo Jin-Ho (Bardhi dk. 63), Tunahan Taşçı (Stefanescu dk. 87), Bjorlo, Melih İbrahimoğlu (Kaan Akyazı dk. 87), Muleka (Jevtovic dk. 75), Umut Nayir Yedekler: Bahadır Güngördü, Pedrinho, Calusic, Melih Bostan, Esaat Buğa Teknik Direktör: Çağdaş Atan Antalyaspor: Julian, Samet Karakoç, Giannetti, Hüseyin Türkmen, Ensar Buğra Tivsiz (Bünyamin Balcı dk. 81), Ceesay (Soner Dikmen dk. 73), Saric (Hasan Yakub İlçin dk. 81), Storm, Abdülkadir Ömür (Gueye dk. 73), Ballet, Doğukan Sinik (Van De Streek dk. 46) Yedekler: Kağan Arıcan, Paal, Dzhikiya, Ali Demirbilek, Ege İzmirli Teknik Direktör: Alaattin Gülerce Gol: Tunahan Taşçı (dk. 21) (Konyaspor) Sarı kartlar: Bjorlo, Utku Eriş, Deniz Ertaş (Konyaspor), Ballet, Ceesay (Antalyaspor) Kırmızı kart: Çağdaş Atan (Teknik Direktör) (Konyaspor)
Ankara Bakan Işıkhan açıkladı: 2026 yılı asgari ücret belli oldu Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir" dedi. Çalışanları ve dolaylı olarak toplumun tamamını ilgilendiren yeni asgari ücretin belirlenmesine yönelik süreç sona erdi. İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026’da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında üçüncü toplantısını gerçekleştirdi. Toplantı, Bakan Işıkhan’ın başkanlığında saat 18.00’de başladı. Toplantının ardından Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücreti açıkladı. "Talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır" Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 12 Aralık’ta başlattığı müzakerenin tamamlandığını ve yeni Asgari Ücret miktarının tespit edildiğini belirten Işıkhan, "Bakanlık olarak çalışma hayatımızda, sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettik. Tabii bu süreçte, sizin de çok yakından takip ettiğiniz gibi, bakanlık olarak biz, her iki taraf arasındaki hakemlik rolümüzün gerektirdiği şekilde, hem işçi temsilcilerimizle hem de işveren temsilcilerimizle görüşmelerimizi kararlılıkla sürdürdük. Bu süreçte işçi konfederasyonlarımızla da, işveren temsilcileriyle de görüşmelerimizi yaparak, fikirlerini aldık ve onları, karar alma sürecine dahil ettik. Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak; sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır. Ortak hareket, uzlaşı ve istişare kültürü oluşturan sosyal diyalogun çalışma hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinin, ön şartı olduğuna inanıyoruz" diye konuştu. "Satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" İşçilerin de işverenlerin de çalışma hayatının asli unsurlar olduğunu ifade eden Bakan Işıkhan, "Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin istikbali için, nasıl birlikte çalışıp birlikte alın teri döktüysek Türkiye’yi, nasıl el ele verip birlikte büyüttüysek; bundan sonra da aynı birlik ve beraberlik ruhuyla aynı hedeflere yürümeye devam edeceğiz. Bu ülke çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır. Asgari ücrette de, diğer meselelerde de esas olan, yapılan artışların; çarşıda, pazarda, market raflarında, etiketlerde eriyip gitmemesidir. Yapılan artışlarla; vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirmesini hedeflemekteyiz" şeklinde konuştu. "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık" Popülist olmadıklarını dile getiren Işıkhan, "Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık. Biz işimize baktık, çalıştık, ve projelerimizle, eserlerimizle vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına en uygun, en reel politikaları geliştirdik ve hayata geçirdik. Biz 23 yıldır, AK Parti olarak, günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ediyoruz. Türkiye Yüzyılı’nı; emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde Türkiye’nin küresel dönüşümde; güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda ’kimseyi dışarıda bırakmayan’ bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır" ifadelerini kullandı. "Temel hedefimiz işçilerimizi de, işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir" Türkiye’nin yarınlarının, bugünün emek ve üretim gücünü daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabileceğini vurgulayan Işıkhan, "Bu anlayışla, asgari ücrette de çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek; en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada temel hedefimiz işçilerimizi de işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" dedi. "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; net asgari ücret 28 bin 75 lira olarak belirlenmiştir" Son olarak asgari ücreti açıklayan Bakan Işıkhan, şu ifadelere yer verdi: "1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti; geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251’lik bir artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca geçtiğimiz yıl bin lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl bin 270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı; enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz; tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir."